Dünyanın ve Türkiye’nin en sıcak ve en soğuk bölgeleri ile Sibirya ve Antarktika.

  • Dünyada  her hangi bir ülke veya yerleşim yerine ait GERÇEK İKLİM VERİ kayıtlarını açıklayan Meteorolojik bilimsel merkezler;                                       
  • O ülke veya bölgenin 12 ay – 365 gün ve geriye dönük enaz son 10 yılın sıcak, soğuk, yağmur vb kayıtlarının ortalama sonuçlarının mukayeseli tespiti ile mümkün olduğunu, belirtmektedirler. 

12.2022 – Türkiyede en soğuk ve sıcak olan şehirleri : Türkiye de tespit edilmiş en sıcak şehrimiz, 1993 yılı Ağustos ayında Mardin / Kocatepe + 48.8 C’ dir.  ♣En soğuk yer ise; 1990 yılı Ocak ayına ait – 44.4 C’ ile Van / Çaldıran  bölgemizdir. Kaynak: BBC

Hava durumlarını,  günlük olarak televizyon gazete ve cep telefonlarında  takip eder,  okur, duyarız. 26 Haziran 2012 perşembe günü TRT televizyonu Elazığ şehrimizin sıcaklığının 41, Antalya nın ise  38 C’ olduğunu söyledi ve okudum. Yazımın başında belirttiğim gibi günlük hava durumu, o bölgenin gerçek iklim, hava durumunu göstermez. 

♠ 13 Aralık 2016-16 Ocak 2017 arası, aralıklı olarak Seydişehir merkezine 2,5 mt kar yağdı, şehir dışında ise, sadece günü birlik sayılabilecek soğuklar neticesinde; – 27 C’ görüldü. 2021 Aralık / 2022 Mart arası nerede ise daimi olacak şekli  ile  eksi dereceler görüldü.

2022 yılı Ocak ayı ortasında ise, Türkiye çapında  yine 2017 yılında olduğu gibi  2022 Ocak ayında Türkiyenin,   – 27 C’  ile en soğuk ikinci soğuk şehri oldu. Mart ayı içinde ise, tüm Türkiye sathında  olduğu gibi, etkisi olmasa da 40 cm varan kar yağışları oldu.  

♠ Bundan böyle,  (Konusunda uzman kişilerin belirttiği ve ülkemizdede beliren ani, derin hava değişikliği ile, aşırı yağışların görülmeye başlandığı bir gerçektir. İlaveten, bir Türk iklim uzmanının; Bundan böyle Türkiye de, tropikal iklim değişiklikleri olacak, demişliğini vurgulamış olayım.) Dünya yüzeyinde oluştuğu belirtilen iklim değişikliği nedeni ile! Bu zamana kadar en sıcak / soğuk bilinen bölgelerde,  günlük veya daimi aşırı hava değişimlerinin olacağı, unutulmasın. Seydişehir, yaşadığım yer olarak sadece bir örnektir. 

Rakım; iklimi etkileyen bir unsur ise de, O bölgenin dünya üzerinde bulunduğu yer, dört bir yanını kuşatan dağlar arasında kalmış platolar ile, bu dağ ve platoların parçalı veya bir bütün olarak uzayıp gitmesi, dağların  yerleşim yerlerine  olan yakınlık ve uzaklıkları ile; Yapay bile olsa gölet ve barajların  az/çok olması, O bölgenin  Sibirya soğukları – Arabistan sıcakları gibi  rüzgarların etkisinde kalıp – kalmaması yörenin iklimini etkilemektedir.

♠ Örneğin; Alanya ve Manavgat ilçelerimizin ikisi, Akdeniz kıyısı ‘dibinde’ olmasına rağmen, sırtını hemen dağa yaslayan Alanya, Manavgat’tan daha sıcaktır.

♠ Güney Kutup (GK) bölgesi, Kuzey Kutup (KK) bölgesinden daha soğuktur. Bu bilgi bilimsel bir tespittir. İlaveten GK merkezi tamamen toprak bir tabakadan oluşurken KK, tamamen deniz ve üstü kalın buz tabakasından oluşmaktadır. Ayrıca GK kıtasında, kraterinde lav kaynayan bir yanardağ, mevcuttur.

2020 yılı, 10/11 mayıs günlerinde sıcaklık (Tr, geniş bir bölgesi dahil olmak üzere) Serik Gebizde gölgede + 49 C’ olup; Tam güneş altına koyduğum elektronik derece, 50 C’, bozulmuştur. Bu günlere ait, bilimsel çevrelerce yapılan yoruma göre, bu sıcaklığa ‘cehennem sıcaklığı’ adı verilmiş.

  • Hal böyle iken; 2020 yılı kışı ve şuan 14 Haziran gününde, haziran ayını yarılamış olmamıza rağmen, havalar serin esen rüzğarların etkisindedir. Şuan saat 01.00 ve sıcaklık: evin içi 22, sokak 12 C’ dir. 15 haz.2020

Türkiye de yaz mevsimlerinin GENELİNDE geriye dönük bir kaç yıla tekabül eden  sıcaklık kayıt ortalamalarında, Batı’dan – Doğu Anadolu Bölgesine doğru + 28 C’ ile + 15 C’  arası farklılık olmaktadır. Ayrıca;

Akdeniz Bölgesi batıda, Güneydoğu Anadolu  bölgesi doğuda olmasına rağmen bu iki bölgemizin yaz mevsimi sıcaklık ortalamaları + 26 C’ olup, birbirine yakındır. Bu iki bölgemizin, yaz ve kış mevsiminde oluşan sıcaklıkların birbirine yakın olmasının hatta ve hatta, Güney Doğu Anadolu bölgemizin sıcaklık yönünden, Ak Deniz bölgesi ile yarışmasının, iki önemli nedeni var:

A – Toros Dağları; Güney Doğu Anadolu ile Doğu Anadolu bölgemiz arasında (Himalaya/Ural dağları gibi) doğal bir sınır vazifesini görmekte, Doğu bölgemizin soğuklarını  kesmektedir.  Akdeniz bölgesi rakım ortalaması 389 mt. 

B –  G. Doğu Anadolu Bölgemiz 729 mt yükseklik ortalamasına sahip ve karasal iç bölgede olmasına rağmen güneyinde, özellikle Suriye ile arasında dağ, yok. Dolayısı ile Suriye,  Orta Doğu ve Arabistan ülkelerinden gelen (Libya gibi)  sıcak kum ve çöl rüzğarlarının etkisi ile bölgemizin sıcaklıkları, yüksektir. Bu coğrafik yapı nedeni ile Güney Doğu bölgemiz sıcaklık konusunda Akdeniz iklimi ile, 0,1 /0,9 C’ farkları arası, yarışmaktadır.

Doğu Anadolu bölgemizde geriye dönük yıllarda, 365 şer günlük 4 mevsimden oluşan  en soğuk ile en  sıcak aylarının  toplamlarının ortalaması, + 15 C’ ye tekabül etmektedir. Bu bölgemizin rakım ortalaması: 1403 mt’ dir.

Rakımdan başka, Doğu Anadolu bölgemizin daha soğuk olmasının sebebi, özellikle Kafkas Dağları bölgesi Kuzey / Kuzeydoğu yönünden esen  kuru – ayaz  Sibirya  (poyraz) rüzgarlarıdır. Bu bölgemiz dağları, Toroslar veya Karadeniz dağları gibi  bir bütün olmayıp, her yöne bakan ve uzun olmayan parçalı dağ gurupları ile doludur. Haliyle rakımın fazla ve parçalı dağların çok olduğu yerlerde ki arazi şeklide, engebeli bir durum arz eder.

Bu nedenlerden ötürü bu bölgemiz, daha soğuktur. Bu arada şunuda hatırlatmamda fayda var. Bu yüksek rakım içerisinde bulunup,  860 mt lik rakıma sahip Iğdır ilimizde; hem kar yağmakta hemde Akdeniz bitkisi olan pamuk üretimi yapılmaktadır. V e Iğdır ın  geçmiş yıllara ait 12 ay – 365 günlük sıcaklık ortalaması ise, + 12 C’ ye yakındır.

Rakım ve dağların önemini vurgulamak babından bir örnek daha vereyim.

Bir düğün için Eskişehir – (köse) Mihalgazi ilçesine gittik. (Özellikle bu ilçeye gittim.) Dört tarafı dağ ve tam orta çukur bölgesinden, Sakarya nehri akmaktadır. Sakarya nehrinin aktığı zemin rakımı ise; 170 mt. Kaymakamlık bina çevresi ise ≈ 215 mt.  Nehir tabanından 300 mt yukarısında ise, Sakarı kaplıcaları yer almakta.

Bu İç Anadolu bölgesinde; Akdeniz bölgesinde yetişen portakal, mandalina, limon ve muz hariç zeytin, pamuk, nar dahil her türlü meyve ve bitki yetiştirilmektedir.  Nerede ise yerleşim bölgesi kadar plastik seralar, araziyi kaplamış durumda. Düğün sahibinin anlatımı ile; bu sene (2013-4) kışı sert olmadığı için, beş kez mahsul kaldırmış. Bu yerin yıllık sıcaklık  ortalaması ise: + 14 C’  – 14.06.2014 Cmrt

Halkımız en soğuk ay ve güneleri kast ederken ZEMHERİ adını söyler. Bu aylar ise Aralık/Ocak aylarıdır.  Uzun yıllara dayanan bilimsel ortalama tespitlere göre, Ocak ayı içerisinde en soğuk olan şehirlerimizin başında, – 15 C’ ile Ardahan, – 13 C’ ile Ağrı, – 11 C’ ile Kars ve – 8 C’ ile Erzurum yer almaktadır. Ardahan‘ın  rakımı  1870,   Ağrı 1640,  Kars 1768  ve  Erzurum 1890 mt’dir.

Ak Deniz bölgesinde ise, geçmiş yıllarda ki  Ağustos ayı ortalamasına göre en sıcak şehirlerimiz 1. Adana, 2. Mersin  3. Antalya. Bu şehirlerimiz arasındaki sıcaklık farkları ise:  0.1- 0. 9 arası birbirine yakındır. Bu üç şehrimizin kışın en soğuk  hallerinin ortalaması ise: + 5 / 15 C’ arasındadır.  Bu üç ilin geçmiş yıllardan beri  Ağustos ayı sıcaklık  ortalamaları ise, + 22 /45 C’ arasında değişmektedir. Rakım olarak  Mersin 6 mt,  Adana  23 mt;  Antalya ise 39 mt.  Ak Deniz bölgesinin ortalama rakımı ise, 389 mt dir.  

Sibiryanın – en soğuk değil– daimi soğuk olmasının nedeni: Sibirya toprakları, dikdörtgen vari genelde yükseltisi fazla olmayıp, sulak ve tundra türü toprak bütünlüğüne sahiptir. Sibirya; D/B istikametinde Avrupa-Asya/Sibirya arası Ural dağları olması nedeni ile bu taraftan, Sibirya bölgesine sıcak/serin bir havanın gelmesi mümkün değilken; Sibirya nın güneyinde ise, doğu/batı yönünde uzanan Pamir ve  Himalaya yüksek sıra dağları ortaya çıkıyor.

Hint Okyanusundan yükselen sıcak nemli rüzgarlar, bu yüksek dağları aşıncaya kadar içinde olan sıcaklığı ve nemi, dağların güney  yamaçlarına bırakırken kendiside soğuyor. Sibirya ve şehirlerinin rakımları yüksek olmasa bile (aşağıda belirttim), Sibirya toprakları, enlem olarak KK hem içinde hem sınırına daha yakın olduğu için bu bölge, kuzey buz denizi üzerinden gelen, soğuk havanın etkisi, altındadır.

Dünyada insanların sürekli olarak yaşadığı ve dünyanın en soğuk olduğu ülke ve şehri ise; Rusyanın Sibirya bölgesi Kuzey Buz Denizine yakın ve kutup bölgesinde olan Verkhoyansk rakım: 130 mt. 1888 yılı Ocak ayı – 67.8 C’. Bu yerleşim yerinde en yüksek sıcaklık; 20 Haz. 2020 + 38 C’ olmuş.

Diğer yerleşim yeri ise Oymyakon (Oimekon) Köyüdür. rakım: 730 mt. Bu yerleşim yerinin en soğuk olmasının, her tarafının dağlarla kaplı, çukur bir bölge olup, Pasifik Okyanusuna daha yakındır. Kış mevsim etkisi, 9 ay sürmektedir. Yıllık Ortalama sıcaklık ise – 40 C’  1924 yılında – 71.2 C’ ve 1933 yılında – 69.8 C’ tespit edilmiş.  22 Aralık 1991 günü Grönland adası – 69,6 C’ ile Mars gezegeninden bile en soğuk gününü yaşamış. Kaynak: NASA / Rus Bilimler Akademisi  meteoroloji istasyon kayıtları ve livescience

Dünyanın anlık ve ortalama tespit edilen en soğuk yerleri: ABD / Alaska Barrow bölgesi KK yakın yıllık ort. – 20 C’ ● ABD nin Utah Eyaletinin Panguitch yerleşim yeri ki, Meksika bölgesine yakındır ve 6 Aralık 2013 gününe ait en soğuk hava derecesi ( O gün için) – 45 C’ ●  Kuzey Kutup (KK) Kuzey İstasyonu yıllık ort. – 47 C’ 1954 yılında Bu bölgede – 66 C’ görülmüş. ● ABD/Alaska Eyaleti Creek bölgesi en fazla 1971 yılında – 62 C’ ● Dünyada ilk Altına Hücum olaylarının yaşandığı 1800 yılında Kanada – Yukon bölgesinde kurulan Budak köyü 1947 yılında – 63 C’. 07.2017 Kaynak: www.uznayvse.ru

– Dünyanın 60′ enlemi üzerinden itibaren başlayan Kuzey kutup bölgesinde, kar yağmaya devam edecek ama, buz katmanlarının 2050 yılına kadar yok olacağı açıklanıyor.

Himalaya dağ bölgesi zirvelerinden üç ayrı bölgede, 1960 yılına kadar oluşmuş buz ve kar katmanlarının, 2018 yılına kadar 80 metre kalınlığında eridigi, yok olduğu CIA/NASA kayıtlarınca tespit edilmiş. 

Bu erime nedeninin ise! Dünyanın,  Güneşe göre 23⁰ olan acı uzaklığında, Güneşe doğru bir yakınlaşma acısında küçülme olduğu  belirtilmiştir. www.livescience.com                         Edindiğim son bilgi doğrultusunda; Küresel ısınma nedeni ilen, Afrika sıcaklıklarının her 10 senede bir, 40 km kuzeye doğru ilerlediğidir. 

24 Kasım 2013 ile 23 Ocak 2014 tarihleri arasında ve Rus RTG Tv kanalı üzerinden özellikle, Sibirya soğuklarını 50 gün boyunca not ettim. Bu günlere ait en soğuk yer Yakutsk şehrinin 50 günlük ortalaması – 32 C’ olmuştur. 23 Ocak tarihinden sonra ise RTG kanalı, uydu değişikliği yaptığı için, takip edemedim. Kaynak: Kendi çalışmalarım. 

NASA, 9 Aralık 2013 Pazartesi tarihli paylaşımına  göre: Yüksek çözünürlükte, termal kızılötesi sensörlü cihazlara sahip Landsat 8 uydusu ile uzaydan, ABD Jeoloji Araştırma bölümü görevlilerinin Antarktika da, 32 yıldır karadan yaptıkları araştırma tespit sonuçlarına göre, Dünyanın en soğuk olan bölgesi, – 93.2 C’ (- 136 F) ile  Doğu Antarktika yaylasıdır. Daha önceleri de belirttiğim gibi bu nokta ve kıtada sadece araştırma amaçlı çalışan kişiler vardır.

– 93.2 ‘C daimi olmayıp, 10 Ağustos 2010 tarihinde tespit edilmiştir. Yine NASA bilim adamlarınca yayınlanan 16 Ocak 2015 tarihli bilgi dahilinde: Dünya yüzeyinde salınan sera gazları nedeni ile 2014 yılı, 1880 yılından bu tarafa en sıcak yıl olmuş. Kaynak: NASA  01.2015

Dünyanın sürekli ve ortalama en sıcak yerleşim yeri, Etiyopya/ Dallol bölgesidir. Bu yerin 12 ay / 365 güne (kış mevsimi dahil) tekabül eden sıcaklık ortalaması: +34.4 C’ dir. Bu yerleşim yerinde 3 ay / 92 güne tekabül eden  yaz mevsiminin sıcaklık ortalaması ise: +47 C’ dir. Bu güne kadar tespit edilen dünyanın en sıcak derecesi ve yeri ise Libya – El Aziziye yerleşim bölgesidir. 1922 yılı Eylül ayında vuku bulan sıcaklığın + 57.7 C’ olduğu, kayıtlara geçirilmiştir.(3.2018)

1915 yılı Arizona Tuskon Çölü yüzeyinde 71,5 C’, aynı anda ve aynı noktanın 4 mt üstünde ise, 42,5 C’ ölçülmüş. Dünya meteoroloji standartlarına göre En doğru Sıcaklık/soğukluk ölçümü; yerden 1,2 ile 2 mt arası  yukarıda,  duvar dibi, ağaç yanı olmayan gölgeli bir alan içinde, ölçüm yapılmalıdır. Kaynak: NASA-BBC

Güney Afrika Cumhuriyeti  Vredendal  kasabasında, Meteoroloji kayıtlarına göre 27 Ekim 2015 Salı gününe ait en yüksek sıcaklık +48.4 C’ olmuş (bu ülke için yukarıda vurguladığım yazımı hatırlayınız). 16 Ekim 1936 tarih ve gününe ait Arjantin – Campo Gallo köyünde tespit edilen en yüksek sıcaklık ise, + 47.3 C’ olmuş. Kaynak: www.gismeteo.ru  20.12.2010 mecit albayrak 

Fotoğraflarla İnsanlar, Şuhut Senir Köy ilk okulu ve talebeleri. 2010 – 2012

IMG000220 kızım vetalebesiFotoğraf-0031_1 (2) öğretmeni ve talebesi02012012- Şuhut-Senir Köy kitap (1)02012012- Şuhut-Senir Köy kitap (2)Senir köyü ve mevlana02012012- Şuhut-Senir Köy kitap (4)02012012- Şuhut-Senir Köy kitap (5)100_0114 Fotoğraf-0004 (2) Fotoğraf-0005 (5) Fotoğraf-0005 Fotoğraf-0013 (6) Fotoğraf-0019 (2) Fotoğraf-0031_1 (2) Fotoğraf-000

Aşağıdaki resimlerde görünen Senir Köyü okul girişi önündeki yavrularımız, öğretmenleri ve görevlinin bulunduğu resimler, bağlı olduğum hosting de meydana gelen arıza nedeni ile silinmişti.  Günlerce google da aratmış, bulamamıştım. 9 ay sonrası bilgisayarımın kopyası içerisinde tesadüfen buldum.  Sevincimi tarif edemem. Yukarı bölümdeki resimler ise;  2008 yılı  okul öncesi öğretmenleri kızım Ayşeğül ve eşim Zeynep ile, 2012 yılı talebeleri, öğretmenleri ve görevlisi, O günün bir hatırası olarak görünüyor.

Bu fotoğraflar konusunda bir düşünce ve isteği olan olursa, sayfamın altındaki YORUM kısmına görüşlerini yazabilirler. Kendilerine zevkle cevap vereceğim.

Senir köy – Şuhut 7 km /  Şuhut – Afyon 28 km. Gelen soru üzerine: Şuhut rakım: 1140 mt,  Senir köyü okul alanı: 1230 mt

Aşağıda Okul bahçesindeki çocuklarımız ise, Kızım Ayşegülün ilk eğitimlerini verdiği okul öncesi talebelerin resimleri 2012 tarihli, mevlevi dervişleri kiyafetindeki okul öncesi talebelerin resmi ise 2011 tarihlidir.  12.2014 –

08.2013 yılında Restorasyonuna başlanan Şuhut merkez Camisinde yapılmakta olan çalışmalar ile ilgili resimler için bakınız. – Senir Köyü ve Şuhut’ta son günlerim

1 2 3 4 5 8

Farklı genel kültür bilgileri.

Burada okuduğunuz bilgiler, sadece kültürel amaçlı olup, yabancı bilimsel yayınlanmış makalelerden alınmıştır. 

01.2022 – Dünyada en sert sondaj matkaplarının sadece % 12 si, yer kabuğunun 12,000 mt derinliğine kadar inebiliyor. Daha aşağıya inilemediginin sebebi ise; Gezegenimizin derinliklerine inildikce artan, aşırı basınçla  birlikte artan sıcaklıktır. 

– Jeologlarca yapılan bir hesaplamaya göre; Dünyanın merkezinde altın, 1 katrilyon 600 trilyon  ton ağırlığında altın olduğu, ve bu miktarın dünya  yüzeyini, 1,5 mt kalınlığında kaplıyacağı, çekirdeğin, demir ve nikel ağırlıklı eriyik metallerden oluştuğu  yönündedir. Okyanus tabanındaki altın ise, 20 mln ton altın olduğu tv de yazılmıştır.

– Dünya çekirdeğinin güneşin yüzeyi kadar, 5500 C’ sıcaklığa sahip olduğuna inanılıp, dünya merkezinden yüzeye doğru olan basıncın, Atmosferin dünya yüzeyine yaptığı basınçtan üç milyon kez daha fazla olduğu belirtiliyor. Güneşin üzerine; 1,3 milyon adet dünya sığmaktadır.

– Dünyamızın dış kabuğunun 1216 km derinliginden itibaren, demir ve nikel madenlerinin erimeye başladığı, Manto bölümünün ise, yüzeyden 3500 km den itibaren başladığı yazılıdır. 

– Gelecekte, hareket halinde olan tektonik plakalar nedeniyle bugünkü bilinen kıtaların, durumunda değişiklik olacağı; Afrika kıtasının Avrupa ile birleşeceği,  Kuzey ve Güney Amerika kıtalarının ise, birbirinden ayrılacağı dile getirilmektedir. 

Dünyada Arı Yaşantısı ve Arı Sağlığının Devamı Hakkında.

01.2022 – Burada yazmaya çalıştığım bilgiler, 45. Istanbul Apimondia 2017 bünyesi içerisinde, konu ile alakadar yetkililerin (karma) sunum ve tercümeleri ile, sunum anında belirtilen internet adreslerinden edindiğim bilgiler doğrultusundadır. —-

Arı kolonisinin verimliliği sadece ana arı, erkek arı, genetik, coğrafik durum, iklim, mevsim, kışlatma, arıcının kabiliyeti, nem, rüzğar, bitki çeşidi, nektar, polen ile alakalı değilken, hepsi ile alakalıdır. Esas arıcılıkta olumsuz iklim koşulları, büyük arı kayıplarına neden olmaktadır. Yalnız, her kıtada olan arı ölüm nedenleri farklılık arz etmektedir.

Afrikada ormanların kesimi; Avustralya, Filipinler ve Okyanus ada ülkelerinde ise bakteri ve mantar hastalıkları etkin olmaktadır. Yazın; Kovan içi havalandırılması arı verimliliğini artıran koşulların başında gelmektedir. Diğer bir tarif şekli ile yaz  sıcaklarının etkisini azaltma havalandırma koşulu, mecburiyeti! Kışın neme karşı havalandırma mecburiyetinden, fazladır. Yazın mümkün ise! Kovanlarınızı gölgelik yerlere koyunuz.

Sıcak havalarda kovan havalandırılması, arının verimliliği ile alakalıdır. Kişisel olarak Arının kışın; altı tamamen havadar, açık bir yerde tutulmasını doğru ve mecburi görmüyorum. Üstelik, soğukların etkisi ile arının diğer peteğe geçmesini, bala uzanmasını engeller veya geciktirir. Mesela deneme amaçlı; daimi gölgelik yerde bırakılan kovan, bir günlüğüne güneş altına konulmuş. O güne kadar kovan içinde üretim ile alakadar olup, havalandırma işi ile meşgul olmayan arılar, kovan işini bırakıp; kovan içinde 38 C’ çıkan sıcaklığı düşürmek için kanat çırpma işine, hemde sıcaktan bunalan bir gurup arıda serin yere çıkma gereği duymuşlar.

Arıların uçuş yönünü daima; Güney, güney/doğu yönüne koyunuz. Kovanlarınızı, açık alana koymanız halinde, sıcaklardan korumak için kovan üzerine ve çevresine dal, ot, kamış, toprak cinsi malzemeler koyunuz. Soğuk havalarda, rüzğarın kovan içine girişini engellemek için, Uçuş deliği genişliğinde teneke kesip takmanız, en azından petek altı bölgesinde olan günlük ve larvaların çürümesini engelleyecektir. Kraliçe arının hizmetinde ‘nedimeleri’ olan işçi arılar kraliçe arının yemesi, içmesi, kakası ve ana arının feromen kokusunu diğer petek ve kovan içine dağıtmakla görevlilerdir.

Niğde bölgesinde bulunan o bölgenin yerel arısını, kafkas, muğla, italyan arılarının üzerine orantılı olarak ilaç püskürtülmüş. Deneme sonunda İtalyan arısı en az yaşarken, yerel arı daha fazla yaşamış. Yani, her arı cinsinin her bölgede yaşamadığı tespit edilmiş.

8000 işçi arısının ağırlığı= 1 kğ  Bir çitanın iki yüzündeki toplam arı 3000 arının bulunduğu tespit edilmiş. Kışlatma sezonu boyunca pancar şekerinden oluşturulmuş balın, arı tarafından tercih edildiği görülmüş. Belirli sayıdaki arılara mısır, glikoz ve pancar şekeri şurubu verilmiş. Mısır ve glikoz şurubu verilen arılarda kış ölümü; pancar şekeri şurubu verilene göre, daha fazla olmuş.

Dünyada arıların telef olmasının nedeni olarak İklim değişikliği ve  özellikle bu değişikliğin etkisi ile arıların hastalıklara adapte olamaması; Varroa, Arıcının kendisi ve dünyayı yaşanmaz hale getiren insanlar ve devletlerdir. Avrupa Birliği (AB), Arı ve Arıcının gelişimi için her türlü kolaylığı sağlamak için uygulamalar; Hastalıklara dayanıklı, saldırgan olmayan arı çeşidi için araştırmalar yapmaktadır. AB; Aynı zamanda gezginci arıcılığa, mesafeli durmaktadır.

Gelecekte Avrupa çapında orijinal arı ırklarının yaşatılması ve çoğaltılması için ‘uçuşa Yasak’ koruma alanları oluşturulmaktadır. Ana arının sol ayağı, arının hareketi anında sürünüyor ise; Ana arıyı değiştirin. Arılar içerisinde, hem şerbet hem polen ile beslenen arılar; Sadece şerbet ile beslenen arılardan daha fazla yaşamış ve çoğalmışlar.

Ana arı; hastalıklı arıyı biliyormuş. İşçi arılarda hastalık / enfeksiyon var ise; kendini korumak için bağışıklık sistemini aktif hale geçiriyor. Arılar kendi aralarında iletişimlerini antenleri sayesinde sağlıyorlar. Anten hareketi hızlı ve daimi ise arı sağlıklı, yavaş ise, hastalık belirtisi oluyor. Polenin olmadığı zamanlarda, arı ölümleri daha çok oluyor. (poleni çok almayınız, polen ile dolan çitaları başka kovanlara verin veya muhafaza edin, sonra olmayan yer ve zamanda kovana koyun)

Petek gözüne sıkıştırılan polen; 3 – 5 gün içerisinde bitiriliyor. Tarlaya giden arı, enerjisini polen ile sağlamaktadır. Bakıcı arılar larvaları, bal+polen+su+arı sütü karışımı ile besliyorlar. Ana arı ise sadece, arı sütü ile. Polen yok ise, polen yerine soya unu+mısır unu+yumurta akı karıştırarak veriniz. Oksalik asidi, Varroa için bir kere veriniz. Arı, çiçek içindeki nektarı, nektar içindeki şekerin kokusundan biliyormuş. 07.02.2018

Mısır kraliçesi ve kadın kralı Hatşepsut/Hatçepsut

Bu yazımın karalamasını, 04.08.2002  pazar günü bir televizyonda izlemiş ve arkeoloğun anlatımlarını anında not etmiştim. Bu tip bir anlatım ve yazılımı, hiç yada az bulunabilen bir durum diye düşünüyorum. Kraliçenin hayat hikayesi hakkında tarih verebilmek için, büyük larousse ansiklopedisinden faydalandım.  Doğum ve ölüm : M.Ö. 1537 – 1484

Hatçepsut:  (manası Soylu kadınların en önde geleni –  livescience.com) (Mısır kralı ve kraliçesi Akhenaton ile Nefertiti’nin kızlarının, yine Akhenaton’un 2. karısından olan oğlu Tutankamon ile  evlilikleri gibi.)  Mısır kralı 1. Tutmosis (tutmes) in birinci karısından olan büyük kızı. Kralın birinci karısından erkek oğlu olmamış. Kralın ikinci karısından olan kardeşi, 2. Tutmosis ile 12 yaşında evlendirilmiş.  Bu evlilikten doğan erkek çocukları hep ölürken, sadece bir kızı sağ kalıyor.

M.Ö. 1520 yılında 1. Tutmosis in  ölümü üzerine 2. Tutmosis ve Hatçepsut yönetime geldiler.  1. Tutmosis gibi oğlu 2. Tutmosis,  Hatçepsut’tan olan kızlarını, 2. bir evliliğinden olan oğlu ve kendisinden sonra kral olacak 3. Tutmosis  ile  evlendiriyorlar.

Hatçeptus’un kocası 2. Tutmosis, M.Ö. 1505 yılında ölüyor. Kralın oğlu ve kraliçeninde üvey oğlu ve damadı olan 3.Tutmosisin , daha küçük olması ve iktidarın zevkinden dolayı iktidarı bırakmayan kraliçe, yeniden evlenmiyor. 3. Tutmosis ve karısı, iktidar olma konusunda istekli değillermiş.

Hatçepsut, iktidara alışmıştı. Yalnız kadın kralın olması, siyasi olarak mümkün değildi. Kadın kralın iktidar olma şansı ve devamı; ‘Tanrı  Amonun Kızı Hatçepsut’ yakıştırması ile, ‘ilahi manevi destek‘ bir şekilde sağlanıyor!. Dış görüntü sorunu ise, erkek firavun kıyafetlerini  giyip, çene altına sakal takmakla, halledilmiş oldu.

Arkeoloğun duvar yazı ve resimlere dayanan anlatımına göre, kadın kral Hatçepsut ile damadı kral 3. Tutmosis arasında, karşılıklı güvene dayanan, ’empati’ şeklinde bir antlaşmanın olduğu yönündedir. Bu arada kadın kral Hatçepsut ile kızının çocukluğunda ve evliliğinde eğitmeni olan mimar Selmut ile arasının, ‘iyi‘ olduğu görüşü hakimdir. Hatçepsut dul kaldığında, 32 yaşında idi. Hatçepsut Mısırın bayındırlığı, iç işleri,  ve yönetimi ile ilgilenirken damadı/üvey oğlu kral 3. Tutmosis ise, askerlerin arasında askerliği ve savaşmayı öğreniyordu.

Kadın kral Hatçepsut, Mısırın bayındırlığı ile meşgul olurken aynı zaman da ‘gözde erkeği’ Mimar Selmut‘a, kendi anıt mezarını yaptırır. Selmut, kraliçeden önce ölür. Selmut ile dünyada yaşarken, resmen bir arada olamayan Hatçepsut, kendi anıt mezarının olduğu tepenin arka yüzüne, kendi mezarı ve lahit odası ile aynı seviyede, lahit odaları arasına ise sadece basit bir duvar ördürerek, mimarı’nın cesedini buraya gömdürüyor.

1903 yılında, Hatçepsut’un mezarı tespit edilip, açılıyor. Kraliçenin mezar odasındaki duvar resimlerinde, (takma) sakallı kraliçenin yanında duran erkeğin sol yanağında, yaşlanmadan dolayı oluşan bir çizik betimlenmiş. Akabinde, kraliçenin mozolesinin ilerisinde bulunan mezar içerisinden çıkartılan erkek cesedi üzerinde ve yanağında bulunan bu çizik, görüntü olarak tv de gösterildi.

Kraliçe ve kadın kral Hatçepsut‘un M.Ö. 1484 yılında ölmesi ile üvey oğlu ve damadı 3. Tutmosis, kral oluyor. 3. Tutmosis kral olduktan 15 yıl sonra açık alanlardaki taş resimlerde betimlenen sakallı kraliçe Hatçepsut un resimlerini kazıttırmış. Bu kazıtma şeklinin, 3. Tutmosis’in,  kayın validesi – kraliçeye karşı oluşan gizli düşmanlığından  değil sadece,  siyaseten  alınmış bir karar olduğu, Arkeoloğ tarafından vurgulandı. 04.2014

Fırlatılan Anayasa Kitabı bahanesi ile dillere düşürülen Türk ekonomisi.

01.2022 – Bu konuda uzunca bir yazı yazmış ve yıllarca bu yazımı, sitemde paylaşmıştım. Bu yazımdan sadece ; Kaynak BBC, bölümünü alıyorum. – 2018 yılında RTE , AKP hükümeti zamanında patlak verip 7,5 tl çıkan $ frenleye bilmek için hükümet Uluslar Arası Londra borsasında uygulanan SWAP işlemlerinde $ daha fazla yükselmemesi için TL karşılığı vermiş olduğu faiz % 1350 iken Ecevit hükümeti zamanında aynı yerde verilen faiz % 70 idi. 

Amerika’da yalan söylemek yasalara aykırıdır. Mükellefler, yalan beyan veremez. Vatandaşlar uydurma suç ihbarlarıyla polise başvuramaz. Tanıklar mahkemede yalan beyanda bulunamaz. Reklamcılar, mal veya hizmetlerinin niteliğini veya niteliklerini yanlış tanıtamaz. İftira, yalan yere yemin etme ve benzeri davranışlara karşı fiili yasalar vardır.”

RTE damadı ve maliye bakanı Berat Albayrak; 2020 yılı başlarında Yükselen dövizi düşürebilmek için TCMB kasasında olan 128 milyar doları, yok etti! Bu gün 2021 Eylül, hala bu para nerede, kime verildi, açıklanmadı! Ayrıca, özellikle RTE, – Bu devleti, 70 cente muhtaç ettiler, demektedir.

İyide; kendi iktidarı zamanında devletin kasası boşaldı! Dün; tüm borcunu ödemekte olan devletin, sadece 70 centi ( 1 dolar bile değil) eksik olduğu için diline dolayanlar, devletin kasasını 68 milyar dolar eksiye indirdiler. Buna ne demeli?

2018 yılında RTE, Türkiyede olan ABD li rahip Bronson‘u – Fetö iş birlikçisi diye tutuklatmıştı. ABD, rahibin serbest bırakılmasını istemişken RTE, – Bu can bedende oldukça, hapisten çıkamaz demişti. Akabinde ABD başkanı Donald Trump RTE ye ”Aptallık etme” diye mektup yazdı. Bu geçen günler içinde dolar, 4,81 den 7.5 TL yükselmiş, Londra borsasında, Türk lirası ile işlem yapılması iptal edilmişti.

2001 yılında atılan kitap yüzünden fırlayan dolar anında bile yukarıda belirttiğim üzere BBC haberi doğrultusunda Ecevit hükümeti, yurt içinde TL için gecelik % 7500 faiz verirken, Londrada TL için % 70 faiz vermişti. RTE hükümeti ise yurt içinde ~ % 15 faiz verirken Londrada % 1350 faiz vermişti.

Düşünün! Ecevit hükümeti yok edilme durumuna gelir, getirilirken! RTE ve hükümeti nasıl bir şey olmamış gibi yoluna devam ediyor, veya ettiriliyor.!? 20.9.2021 Bugün için $ 8,65 02.2022 $ 13.55 ( iki ay öncesi ise; 18.40 dan döndü!) 09.2021

Senir Köyü ve Şuhut’ta son günlerim.

Kızımın, Okul öncesi öğretmeni olup atandığı ilk görev yeri 2007-2008 Afyon – Şuhut’un 7 km uzağında olan, Senir köyü idi.

Bu köy, üç tarafı kapalı ve engebeli  bir arazi üzerinde. Yakın çevresinde tarım arazisi yok. Hayvancılık, bilinen geçim kaynağı. Yerleşim bölgesinde bulunan küçük bahçeler içindeki yeşillikler ve ağaçlar olmasa, çevresinde yeşil alan hiç yok. Köyün beş km uzağında yaylaları varmış. Gitmek nasip olmadı. Şuhut merkezi ile civar köyleri, tarihi yerleşim bölgesi.

Tarımcılık,  bu yayla bölgesinde yapılıyor. Köyün içinden her daim akan çayın suyu, bu bölgeden geliyor. Bu köyden bir önceki yerleşim yeri olan Ortaköy’de yapım anını gördüğüm sulama barajına gelen su, bu köye ait. O zaman görüştüğüm bazı kişiler:

Olan tarım yerlerimiz, elimizden gitmesin diye barajı, kendi bölgemize yapılmasını istemedik, demişlerdi.

Okul, köye hakim bir tepe üzerinde. 2012 yılına kadar sadece iki sınıfta karma eğitim yapılıyordu. Kızımın branşı olan  Okul öncesi öğretmenliği, ilkin ana bina içindeki küçük bir odada (yanılmıyorsam) 6 öğrenci ile başlamıştı. Zaman içerisinde 14 öğrenciye kadar çıktı.

Köyde halıcılık, kızlarımızın geçim kaynağı idi. Geldiğimiz ilk yıllarda bir firma adına, doğal boyalı iplerden halı dokuması yapılıyordu. Sonradan kapandığını duydum, üzüldüm. Gençler ve yeni evliler Senir köyü ve Şuhut’ta çalışma sahası az olduğundan, bu bölgelerde oturmayıp, uzaklara gitmekteler. Haliyle yeni doğumlar azaldı. Akabinde köydeki okulda eğitime ara verilip, öğrenciler 2011 – 2012 öğretim yılında Şuhut’a taşınılmaya başlanıldı. Ben bu ‘kıraç’ toprakları, sevmiştim.

Kızımdan ziyade benim için – İlk göz ağrım idi. Şuhut, yeni göreve başlayan bekar ve yeni evliler için, maddi birikimin olacağı yerlerden biridir. Gönlüm razı olmasa’da 2014 yılı sonu itibari ile kızım ve damadım tayinlerini istediler. Bundan böyle bu yerleşim yerlerindeki anılar, yazılarda ve beyinlerde kalmaya devam edecek. Senir köyü, okulu ve şuan köylerinin delikanlıları olan;  kızımın küçük talebelerinin resimleri için bakınız: Fotoğraflarla Seydişehir, İnsanlar,  Şuhut Senir Köy ve Doğa

Aşağıdaki resimler, Şuhut’un eski tarihi camisinin  resterasyonu anında ki görüntüleridir. Selam olsun ”Kocatepe” nin kıraç ve tarih kokan bu topraklarına.  Aşağıdaki resimler Şuhut Merkez camisinin 2014 resterasyon yapım zamanına aittir.  Mart 2014

31.05.2014.1958-herifim, camii, çiçekler (46)31.05.2014.1958-herifim, camii, çiçekler (47) 31.05.2014.1958-herifim, camii, çiçekler (50) 31.05.2014.1958-herifim, camii, çiçekler (52) 31.05.2014.1958-herifim, camii, çiçekler (53) 31.05.2014.1958-herifim, camii, çiçekler (57) 31.05.2014.1958-herifim, camii, çiçekler (63) 31.05.2014.1958-herifim, camii, çiçekler (69) 31.05.2014.1958-herifim, camii, çiçekler (71)

Osmanlı İmparatorluğu zamanında Seydişehir de arı kovan sayısı ve vergisi.

01.2022 – Osmanlı devrinde Seydişehir’in  bilinen kuruluş tarihini inceleyen  bir araştırma yazısı  kitabı içindeki;  Arı ve arıcılık konusunu aktarıyorum.  SEYDİŞEHİR, Fiziki ve Sosyoekonomik Yapı  (1305 – 1920)  Dr. Ayşe DEĞERLİ –

Seydişehir ve bağlı köylerinde arı kovanları ve kovan başı alınan vergilerin, kayıt edilmiş yıllara göre dağılımı:

1502 yılı – 8696 kovan;  1522 yılı – 7256 kovan;  1584 yılı – 10437 adet kovan. Osmanlı Devleti, kovan başı iki (2) akçe vergi alıyormuş.

1845 yılı Osmanlı Devleti Konya – Seydişehir merkez bölgesine ait  Vergi Kayıt Defterlerinde bulunan bilgilere göre ise, kovan başı on (10) kuruş vergi alınmış. Kayıtlı kovan sayısı ve bulunduğu mahalleye göre ise:

Sofhane Mahallesi (Mh) 14,  Camii Cedid Mh. 57;  Ulu Kapı Mh. 1,  H. Seyit Ali Mh. 17,  Alaylar Mh. 30,  Debbağhane Mh. 23,  Kiçi Kapı Mh.12,  Değirmenci Mh. 56,  Kızılcalar Mh. 60,  Camii Kebir Mh. 9 adet olmak üzere toplam 279 tane kovan varmış.  05.2014