ARILAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER

PETEK veya ÇİTALARIN YERLEŞİK SIRASI

  Temmuz 2025. Burada yazdığım Arılar Hakkında Genel Bilgiler konusunun % 80 ni yaşadım, gördüm. % 20 sini ise! Şüphe ile karşıladığım olayların karşılığını FAO Çin Rus Portekiz Brezilya menşeili kaynaklardan araştırdım. Ve bu yazılarımın içine en azından –alıntı diye belirttim.

Arılar hakkında kimi soruları etrafıma sordum. Bildiklerim ile kıyasladım. Gördüğüm her arıcıya bana sormasa bile arılar hakkındaki bilgilerimi göstere göstere hep söyledim. Onlar ise sorduğuma düzgün cevap bile vermediler.

Arıcılığa ilk başladığımın 2. yılında tanıdığım bir arıcıya – Bana yardım eder misin diye sordum. İlk söylediğiBallı bir çitanı alırım demişti. 

İlk arıcılığa başladığım yıllarda analı çitayı dışarıya alır uzun bir süre incelerdim. Bu yüzden D ve FF şıklarında belirttiğim açıklamaları araştırdığım için öğrendim. Benim bu davranışımı gören çok daha eski arıcılar bu davranışıma kızarlardı.

Öyle ki ben! Çitalarda günlüğü görmeme rağmen! Günlüğün olması illa ananın olduğu manasına gelmez derdim. Bizzat anayı görmeden kovanı kapatmazdım. Usta arıcı on kovana bakıp bitirirken ben hala tek kovan başında uğraşırdım. Bu yüzden Benim arılar üzerinden gördüğüm nice olayları usta arıcılar görmemiş bile. Kendim Şahidim.

Bugün bir şeye şahit oldum. Benim konu başlığı ve etiketim üzerinden kendi sayfama giriş yapmak istedim. Sayfam açılmadı. Bu bilgilerin bir kısmı degil! Tamamını noktasına kadar kopyalayıp yayınlayan (10.07.2024 Çrş E….arıcılık ve diğer sayfalar) karşıma çıktı. Benden çaldığı bilgiler ışığında sitesinde reklam alıp kazanç sağlıyorlardı.

Bu yazı alıntıdır demeyi bile kendine yakıştıramamış. Sadece sitemim bu değil! Rakımlar konulu yazılarım bile kopyalandı, ve yayınlanıyor.

Sadece bilmenizi ve bilinmesini istediğim için yazıyorum. Öyle ki onlar prof! ben asistan bile değilim?

ANA ARI HAKKINDA GENEL BİLGİLER:

AAna arıyı öldürme nedenleri:

a- Günlük atmamış ananın olduğu kovana, başka kovandan arı silkeleme! Gelen arılar günlüklü kovandan geldiler. Hiç günlük görmezlerse bu anayı öldürürler.  b– Arısız bile olsa, içinde günlük ve kapalı yavrusu olan çitayı bu kovana koyma. Bu kovanın arıları ananın günlük atmadığını biliyorlar. c. İçinde günlük ve kapalı yavrulu çitası  olan veya olmayan kovana dışarıdan çiftleşmemiş ana verme. Yeni meme yaparlar veya sahte anaya gidecek durumda olabilirler.

d. Anası günlüğü ve kapalısı kalmamış arıya ana vermek: Bu durum daha sahte anaya gitmemiş kovan için geçerlidir. Kafes içerisindeki çiftleşmiş anayı, arısız kapalı ve günlüklü bir çita ile birlikte veriniz. 3- 5 gün kovanda bekletip, telini acınız. 

e. yaşadığım bir olay. Bir kovanın anasını herhangi bir sebeple aldınız. Tekrar eski yerine koymanız gerekiyorsa! 2 gün içerisinde, kutusuz vere bilirsiniz. Çünkü feromen kokusu hala kovanda kaybolmamıştır. Aynen kabul ederler. Yalnız çita üzerinde gezinen anayı bir süre takip edin,

Her şeyi olan kovana da, başka kovandan arıyı direk silkeleme. Bunun için uçuş tahtası üzerinden yere doğru bir şerbetlik tahtasını uzatın. Üzerine arıyı silkeleyin, her iki arı anlaşarak birleşirler. Direkt silkelerseniz, kokuları farklı olduğu için bu sebeple birbirini öldürürler. Başka koku karıştırarak versen bile! Risk oluyor.

BAnası yok ama petek içinde günlük olan kovana ana vermek: Dışarıdan verdiğiniz anayı kabul etmez, öldürüp, meme yaparlar. Dikkat edin! Hazır ana verdiğiniz kovanın peteklerin de açık günlük olmasın. Tek veya böldüğün kovanlar için 5 gün bekle. 5. gün olan tüm memeleri temizle. Sonra kafes içerisinde anayı çitaların arasına koy. Kapalı anayı verdikten 3 gün sonra tekrar kontrol et meme varsa kopart. Yoksa 4. gün kafesin telini açın, hayırlı olsun.

Kafesini terk etmeyen ana arı : 13.4.2014 pz. Yaşadığım bir durum. 3 çita olarak bölüp ve petek üzerinde günlüğü olan kovana kutuda ana verdim. Arı sayısı az onun için hemen kabul ederler diye kek telini açıp hazır ana verdim. 3 tam gün sonra kontrol ettim. Kutudaki keki yemişler. İşçi arılar çıkmış. Ana ise kutu içinde geziniyor.

Ana Dışarıya çıkamamış! Petekleri kontrol ettim. 2 tane meme yapmışlar. Memeleri parçaladım. Bu meme içindeki arı sütlerini boşa atmayın. Tahta ağaç kaşığı ile alıp yiyin. Kutu içerisindeki ananın telini tekrar raptiyeleyip aynı yere koydum. Ertesi gün açtım. İki gün sonra kontrol ettim, kabul etmişler. düzenleme 2020

CEn tehlikesiz Hazır ana verme yöntemi. Günlüklü bütün çitaları arısız olarak başka günlüklü arılı kovanlara dağıtın. Bu yerlere hazır veya ham çita koyun. Akabinde kafes içerisindeki anayı, kovana koy 2 gün bekle. Telini açıp 2 gün daha bekleyip, ananın kafesten çıkıp çıkmadığını kontrol ediniz. En  zahmetsiz ve tehlikesiz yöntem bu. Ana günlük attıktan sonra isterseniz başka kovandaki günlüklü ve kapalı peteklerini verin

D – Verdiniz ana petek üzerinde geziniyorsa hemen kovana koyup üstünü kapatmayın. Ana arının olduğu peteği dışarıya alın ve anayı devamlı takip edin. Ana arı üzerine C biçimi kıvrılan arı olursa! O arıları iki parmağınız arasında sıkın öldürün.

Ana arının üzerine C biçimi kıvrılan arı: Kendini sahte ana olmaya hazırlamaktadır. Ve bu anayı istemezler. Bir kaça petek üzerinde ana arıyı takip ediniz. Ana üzerinde gördüğünüz C bicimi bütün arıları iki parmağınız arasında tutup sıkınız. C biçimi saldıran arı olmaz ise, iş tamamdır.

Varsa, aynı işlemi saldıran arı kalmayıncaya kadar uygulayınız. (Not: Bu yazdığımı 40 yıllık arıcılar bilmiyor. Esasında anlattığım bu bilgiler Arılar Hakkında Genel Bilgiler den. Lakin bilmeyen bilen bilmeyen var. Bilende söylemiyor. 2025

E. Tezat bir durum. İçinde günlük ve kapalısı olan anasız kovanı 2 gün bekletip kafes içinde hazır ana verdim. Kontrol ettim, hiç meme hazırlığı yoktu. Tekrar kontrol ettim, Ana çıkmış, çita üzerinde geziniyor. Ama çitaların üzerinde açık kapalı 10 adet meme oluşturmuşlar. Memenin birini ana kemirmiş. Diğerlerini de ben temizledim.  Sonuç olarak Arılar Hakkında Genel Bilgiler de bildiğim dediğin arının ne yapacağını  ancak kendi bilir. Niye anayı kabul ettin! Niye meme yaptın?

FKovanı açmadan dışarıdan ana arının tespiti. Kovandaki arının anası var yok bilmiyorsun. Kovanın dışına biraz kuvvetlice vurup, kulağınızı tahtaya dayayın. Kovan içinden uzunca ıııııııı diye bir uğultu geliyor ise ana yok. Kısa (ııı) sesi, ana var demektir.

ANA ARILARININ SAVAŞI:

FF. Kovanı açtınız ıııı sesi geliyor ise! DİKKAT!!. Bir Arıcı arkadaş petek üzerinde ıııı diye gezinen ana arının videosunu paylaşmış. Bu ana arının Oğula gidecek ana olup kendisiyle gidecek arıları çağırdığını söylüyor. YANLIŞ BİLGİ!. Bunun İki nedeni var.

1 – Yeni ana çıkmış. Ama daha meme içlerinde çıkacak analar var ise! Çıkmış bu ana tüm petekleri ve üzerindeki arıları ‘ZİYARET’ ederek kendini bunlara kabul ettirmeye, meme içindeki diğer anaların yok edilmesini isteme çabasındadır.

2Kovanda Ölümüne dövüş neden olur? Yine tesadüfen kovan kapağını açtınız. ııııı diye ses geliyor! Petekleri tek tek kontrol ediniz. İki tane ana arının birbirine kenetlendiğini görme ŞANSIN olabilir. Bu durum var ise, sakın bu ana arılara müdahale etmeyiniz. Bu çitayı aynen aldığınız yere koyup, kovanın üstünü kapatınız. Ertesi gün kontrol ediniz.

aA. Çünkü peteklerde memeden yeni çıkacak başka bir ana daha var. Yeni çıkmış önceki ana bunu biliyor. Ama! Ne çareki Kovandaki arılar bu memeye sahip çıkıyor. Ve gezen ananın meme içindeki anayı öldürmesine müsaade etmiyorlar. Bu yüzden eski ana kovan içinde tüm petekleri gezip işçi arılara kendini kabul ettirmeye çalışıyor.

bB. Akabinde! Memedeki ana çıkmış. Bu iki ana ölümüne dövüşüyorlar. Sesin geldiği yeri buldunuz, Böyle bir anı görürseniz, anaları kovan dışına almayın, müdahale etmeyin. Sağ kalan, kovanın anası olacaktır. Burada kozlarını paylaşsınlar. İşte peteği inceleye inceleye böylece arılar hakkında genel bilgilere bu şekilde vakıf oldum. Hatta bir ara bir tv’nin proğram yapımcısı beni tekrar arayacağını söylemişti.

Gyerde arılar küme olmuşlar. Arılı çitaları dışarıya çıkarttınız. Bir şekilde arılar kazara kovan dışına döküldüler. Kovanın dış yüzeyinde veya yerde arılar küme olmuşlar ayrılmıyor iseler arıların ortasına bakın. Ana var ise iki parmağınız ile tutup kovan içine koyun. Alamıyor iseniz kovandan bir tane arılı çita alıp ananın olduğu yere yaklaştırınız. Ana çita üzerine çıkar. Çitayı Kovana koyunuz.

H – Kafes içerisinde boşta hazır ana arınız var. Nereye koyacaksınız? Lakin bir kaç gün kovana koymayacaksınız. Bu ana kafeslerini arıların şerbetliğe çıktığı yerin boş yerlerine teli yukarıya bakacak şekli ile koyun. Böylece kovanın arıları kafes içerisindeki anaya hizmet edeceklerdir.  Böylece bir sorunu halletmiş olursunuz.

Iana arı uçup gitti. Kovanı açtınız, çitalara bakarken Ana uçup gitti. O an kovan hangi durumda ise! üstü açık, çita dışarıda iken vb şekillerde bir süre bekletin.  Siz orada iken gitti ise, siz de o yerde bulununuz. 2011 yılında iki tane ananın kaçmasına neden oldum. Bir tanesi, ben aynı kovanın yanında iken, 30 dk. sonra geriye geldi.

2013 senesinde ise, başka bir ana iki kere uçup gitti geldi. Peki, ana neden uçtu? -Ana daha çiftleşmedi ama epey zaman geçmiş. Veya çiftleşmiş zaman geçmiş günlük atmamış anayı arılar istemez. Yada iyice verimden düşmüş. Arılar bu ananın hakkından gelecekler, öldürecekler.

Ana kaçar, gidecek yeri yoktur geri gelir. -Arıcı arkadaş anayı huzursuz eder, ürkek olur kaçar. Diğer bir neden isesakat ve eski anayı, arılar istemez. Üzerine çullanırlar. O an tesadüfen arıya bakarken olayı görürsünüz. Ellerinden kurtardığınız ana arı, can havli ile uçar. Gidecek yeri yoktur, geriye gelir.

Arılar tekrar bunun üzerine çullanırlar. Kaçmak zorunda kalır ve gider.…Kalırsa, zaten ölecek. Ayrıca her kovanda bu olur. Mesela çiftleştirme kutuları ile normal kovanlarda yeterli sayıda arı olmaz. Bu yüzden ana arı geleceğini burada parlak görmez ve kovanı terk eder.

İ – Başka bir kovana arılı çita verdiğinizde  dikkat ediniz ana arıyı öbür kovana götürmeyin. İki kovanda, anasız kalır. Yapılan incelemeler doğrultusunda İşçi arıların ana memesi olacak günlüğü peteğin başka bir yerine taşıdığı görülmüş. 03.2018

JAna arıyı öldürüyorlar ise:. Bu bölümdeki A B Ö şıklarına bakınız.

K – Bir avuç kadar arınız var ve ana vereceksiniz. Kafessiz verebilirsiniz. Çünkü az arı içindeki anaya müdahale etmeniz kolay ve çabuk olur. Çitayı dışarıya alıp, Anayı arıların arasına salıp takip edin. Ana arının üzerinde C biçimi kıvrılmış arılar varsa! Ana arıyı öldürecek. C biçimi olan arıyı sıkın öldürün. Ana arıyı bir süre takip edin. Üstüne çıkan yoksa, anayı kabul etmişlerdir. Çitayı yerine koyun. Böylece çabucak analı kovana sahip olacaksınız.

L – İlla ana boyalı olacak diye bir şart yok. Önemli olan sizin bilmeniz. O kovan kapağı içine yapıştıracağınız bir kağıda arı ve anası için not tutmanız yeterlidir. Kesinlikle kovan içerisindeki anayı her hangi bir boya ile boyayıp, kovan içerisine salmayın. Değişen kokudan dolayı anayı hemen öldürürler. (yaşadım) Ancak kokusuz ana boyama kalemi ile yapınız.

M Yaşlı ana. Ekim ayından itibaren kaç çitalı olursa olsun anası yaşlı ama sağlam olan kovanın anasını öldürmeyin. Başka bir kovanla birleştirmeyin. Çünkü, O beğenmediğin ana, Ocak ayında sizin kurtarıcınız olacaktır. Kendiliğinden ölürse, kovanın arılarını başka kovan ile birleştir.

Ayrıca yeni ana aldınız. Ana başlangıçta  normal günlük atmış. 8 – 10 gün sonra kontrol ettiniz, erkek yavru gözleri oluşmuş. Ana arı, eksik çiftleşmiş. Yetiştirici, ananın ilk günlük atımını görmüş. Bu yüzden garantili olduğunu düşünerek sana satar. Burada, ana arı yetiştiricisinin hatasını aramayınız. Gidin değiştirin veya başka yerden alınız.

N – Hazır aldığınız ana uzun bir süre günlük atmaya bilir. 2014 Nisanında aldığım hazır ana, tam 42 gün günlük atmadı. İlk geldiği gün çelimsiz bir ana idi. Geçen zaman içerisinde boyu uzadı, güzelleşti.  Öldürmeye elim varmadı. Tamam, ana günlük atmıyor atamıyor idi ama neden bilmiyor ve bilemem.  (illa bu böyledir demiyorum ama) bir şey dikkatimi çekti.

Bu ananın olduğu kovan içerisinde bir tane erkek arı yoktu. Diğer kovanlardan erkek arıları tutup, bu kovana koydum. İki gün sonra petekleri kontrol ettiğimde,günlük vardı. Siz beklemeden deneyin diye yazıyorum.

OAnası olmayan kovan. Petek İçinde günlüğü olan arı, kendi anasını yapar. Günlüğü ve kapalısı yok ve anasız süre 4 günü geçmemiş ise! İçinde  günlüğü kapalısı olan arısız 1 -2 çitayı, bu kovana koyunuz. Bu sayede bu arılara kendi analarını yaptırmış olacaksınız.

oO – Ana arı değişiminde ise; Feromen kokusu ve günlük atımı azalmış anayı arılar değiştirirler. Bu memeler genelde peteğin orta yerinde 1-2 tane olur. Bazen eski ve yeni ana bir müddet bir arada yaşaya bilir. Buna süpersedur ana denir. Tabiiki çıkarsa! Bazen bu supersedur meme içleri boş oluyor. Haa bu arada, supersedur memeniz olursa KİMSEYE SÖYLEMEYİN. Nazar! (FAO)

SAHTE ANA HAKKINDA:

ÖAna arıyı öldürüyorlar ise SAHTE ANA olabilir. Olabilir çünkü! Arılar, Arılar Hakkında Genel Bilgiler de belirttiğim üzere çeşitli sebeplerden dolayı öldürürler. Epeydir kovana bakmadınız. Kovan içinde veya petekte kapalı erkek arı sayısı çok fazla ise hemen ana arıya bakınız.

Ana yok. Petek gözü diplerine baktınız. Göz diplerinde 2-3 adet günlük varsa! kovanda sahte ana var demektir. Sahte anaya gitmiş kovana,  başka kovandan günlüklü çita koyup yeni ana yaptırmaya kalkışmayın. Sahte ana, ana memesi yaptırmaz. İşçi arılar ana memesi yapsa bile, çıkacak yeni ANAYI sahte ana, öldürür.

Sahte anadan kurtulmak için en kolay yöntem. Sahte analı kovanın ağzını içinde arılar varken kapat, yerinden kaldır. Aynı yere içinde boş ham veya hazır petek olan kovan koyun. Bu kovanı 2-3 km uzakta ağaçlı ormanlıklı uzun otlu arazisi tepeli yer olursa iyi olur. Bu sayede yalancı anadan kurtulacaksınız. Bütün petek ve arıları dışarıya çıkarın silkeleyin. Boşalan petek ve kovanı biraz uzağa koyun ağzını kapatın..

Böylece tarlacı arıların eski yerlerine gitmesini sağlamış olursunuz. Sahte ana ve YANDAŞLARI orada kalırlar. Orada bekleyin, küme olan arıları 1-2 karıştırın. Giden gider. Gitmeyen bir iki avuç yerde kalan küme şeklindeki arıları ezin. Böylece sahte ana burada ve yandaşları ile birlikte ölecektir. Yerinize gidin dönen arılar için bu kovana HEMEN günlüklü bir çita verin.  Sakın bu arıları başka kovana vermeyin! O kovanın anasını da öldürürler. Artık bu arılar yıllanmış kart arılardır.

PSahte ananın tespiti. Arkasını petekteki günlük yuvasına sokan arı sahte ana arılardan biridir. Bu yüzden bilmeniz gereken Arılar Hakkında Genel Bilgiler den bir tanesidir. Sahte ananın kendisidir. Koloninin çokluğuna göre sahte ana bir kaç tane olabilir. -Yakaladım-Gördüklerinizi ezin. Faydası olur. Sahte ananın yaptığı erkek arı, kısırdır. Çiftleşemez. Ayrıca işe yaramayan erkek arılar devamlı yiyicidir. 2024

OĞUL ARISI HAKKINDA:

ROğul arısını, istiyorsanız, çıkan oğulu yeni bir kovana koyunuz. İstemiyorsanız, Oğul arıyı konduğu yerden alıp yere dökünüz. Anasını bulup öldürün. Bu Oğul arısı içine atın. Böylece ölmüş anayı gören oğul çıktığı kovana döner. Aynı kovanın I. ve 2. oğulun da 1 ana, daha sonraki oğullarda ise çok ana bulunur. Bütün anaları bulup öldürün.

Veya anaları ayrı ayrı ana kutucuklarına 4 işçi arı ve keki ile birlikte koyun. Buradan uzaklaştırın. Varsa az bir arı ile ana kutucuklarına koyunuz. Sonuç olarak bu ana burada çiftleşme imkanı bulur. Böylece eliniz altında hazır ananız olacaktır.

S – Her ihtimale karşı kovanın oğula gitme durumu var ve arının oğul vermesini istemiyor iseniz! Bu nedenle önce çitaları kontrol ediniz. Memeli olan ve olmayan çitalarıda anası ile birlikte iki ayrı kovanlara eşit şekilde dağıtın. Böldüğünüz esas kovanı, olduğu yerin yarım metre sağ veya soluna koyunuz. Yeni kovanıda, kaldırdığınız eski kovanın YERİNİN yarım metre ötesine koyunuz. Böylece tarlacı arılar bu iki kovana bölünürler. Bu sebeple kolonide ikiye bölündüğü için oğula gitmekten vazgeçer.

Ş – Kovanlarınız sahil bölgesinde portakal bahçesine yakın yere koymaya çalışınız. Bu sebepten dolayı arı devamlı günlük petek işler. Bu durumda az az şerbet veriniz. Çünkü çok verirseniz, iki çitalık arı bile oğula yönelir. İç bölgelere geldiğinizde ana arı, serin havadan etkilenir ve  günlük atımı azalır. Arının uçuş deliğini daraltınız. Hatta uçuş deliğini önden kapatacak bir kapak (benim uygulamam), teneke takınız. Böylece bu kapak sayesinde serin  havanın önden direk içeriye girmesini engellemiş olursunuz. Boş yerlere Strafor koyunuz. Mayıs ayı değişken iklime sahiptir. 

TArılar ana arının ayaklarından asılıyorlar. Peteklerde kapalı var, günlük yok. Ana eski ve iyice çaptan düşmüş. Ama! işçi arılarda yeni ana memesi yapacak. Yaptıkları meme içine ana arının günlük atmasını istiyorlar. Bu arada anayı da istemiyorlar. Bu anayı öldürüp kovan içine atın. Ertesi gün bu kovana günlüklü bir çita verin. Diğer bir kovan ile birleştirirsen bu eski arılar O kovanın anasını öldürürler. 

BİLİMSEL BİLGİ. Türkiye’de İtalyan, Karniyol, Muğla, Kafkas ve Anadolu cinsi ana arılar var. Bu çeşitli ana arıların birbiri ile çiftleştirilmesiyle melez (Hibrit) denen analar oluyor. Melez ananın günlüğünden elde edilen ana verimli olmuyor. Melez arı cinslerinden elde edilen balın miktarı, normal arı cinslerinin ∼ 2 katı oluyormuş. Laboratuvar ortamında yaşatılan ve hiç bir iş yapmayan işçi arının 304 gün yaşadığı belirtiliyor. Haliyle ana arı; Arılar Hakkında Genel Bilgiler başında gelir.

ÜGenç ve Yaşlı ana arının özellikleri. Genç ananın renkleri siyaha yakın doğal ve koyu parlak, boyu kısa, hareketleri hızlıdır. Yaşlı ana arı zayıf, ince ve boyu uzun olur. Bu nedenle hareketi yavaştır. Siyah halkaların arası açılır. Sarı renkleri ortaya çıkar. FAO

Ana satın aldığınızda anaya bakın. Ana arının bacak sayısı tam, kanat boyları eşit ve bitişik olmalı. Kanatlar ayrık yırtık ve yarım olmasın. Bu belirttiğim şıklar olursa ana arıyı erken öldürürler. 06.2021
Ana Izgarası Hakkında. Ana ızgarası koymadan amaç; ilavedeki peteklere ana arının günlük atmasını önleyerek Çok bal alma amaçlıdır. Bu ızgara, 10 çitalık kovan ölçülerinde, plastik veya çelik tel ile 4 mm aralıklı bir bütün olarak yapılırlar. Bu aralardan sadece işçi arılar geçebilirken, erkek ve ana arılar geçemezler. 

Ana ızgarasının fayda ve zararı: Peki bu ızgaranın faydası bu ise, zararı var mı? Bana göre koloni zamanında kuvvetlendirilecek olursa! Faydalı. Koloni zayıf ise! bu sefer bal alınsa bile! koloni zayıf düşer. Bu ise kışa giren arının bahara çıkma şansını azaltır. En az 15 çitanın onunda günlük ve kapalı olmadan anayı aşağıya hapsetmeyin. Mümkün oldukça içinde günlük olan çitaları da ilaveye  koymayınız. Ana arı bu kısma uğramaz ise arılar buradaki günlüklerden meme yapar. Veya devamlı kontrol ediniz. Memeleri gördüğünüzde, kesin. Erkenden Izgara koyar iseniz! Bu nedenle koloninin gelişmesini engellersiniz.  04.2016

ŞERBET VERİLMESİ:

V – Toprak kurudukça araziden gelen nektarda azalır. Bu yüzden polen azaldıkça da, ana arı günlük atımını azaltır. Temmuz, ağustos aylarında azar azar şerbet ve elinizde olan polenden koloninin gücüne göre veriniz. Anası olmayan kovana az şerbet veriniz. Çünkü! Peteklere günlük atacak ana olmadığı için arılar bu yüzden bu gözlere şerbet koyarlar. Dışarıdaki kavun karpuzdan meyve şekeri (fruktoz) alıp kovana nektar olarak bırakır. Böylece arının su ihtiyacını da görmüş olursunuz. 05.2017

YArı saldırısından korunmak için yapmanız veya yapmamanız gerekenler şunlardır. Karanlıkta yağmurlu ve kapalı havalarda açılan kovanların arıları arıcıya saldırırlar. Arabanız varsa, içine girin. Herhangi bir şekilde vücudunuzun etrafında arılar uçuşuyorsa elinizi veya başka bir maddeyi arıya karşı sallamayın. 

Bu durumda arının size karşı daha saldırgan olmasına neden olursunuz. Göz kapaklarınızı arada bir kapatınız. Arı saldırısına uğrar iseniz, kapalı bir yere girin. Vücudunuzun açık yerlerini kapatınız. Açık bir alanda özellikle başınızı ağaç, ot ve çalılık bir yere sokunuz.  Kağıt veya ot yakınız. Arı, ateş ve dumana gelmekte tereddüt eder.

SONUÇ OLARAK. Bu bilgiler için yıllarca uğraştım. Şunu iyi bilin! Kendi kardeşin bile bu bilgileri sana her zaman vermez. Yada karşılığını ister. Benim beklentim sadece Oda aklınıza gelirse. Allah razı olsun demeniz yada yorum kutucuğuna bir teşekkür mesajı yazmanız bile beni ihya eder. Unutmayın ki Allah bile bizden hoşnut olmak ister. 07.2018

BABAM LAZOĞLU ŞÜKRÜ ve SEYDİŞEHİR.

BABAM LAZ OĞLU ŞÜKRÜ ve SEYDİŞEHİR.

Temmuz 2025. <strong> Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir sayfası ‘Çakal oğlu’ Mehmet ile başlamış oldu. İlk bölüm: Babam Lazoğlu Şükrü Usta, ile Seydişehir öncesi yaşanmışları aktarmıştım.

1940 – 50 yılları, sanatkarın olmadığı, olanlarında parmakla gösterildiği zamanlardır.  Burada  herkesin işine koşar. Bileğinin hakkı ile kendini kabul ettirir. 1950 yılında Seydişehir’de çalışmaya   başlar. Akseki! O zamanlar sahil kenarları pek makbul olmadığı için, bu yüzden halkının bir bölümü Seydişehir’e gelmişler.

Aksekili ailelerden biri olan Hasan Baran’ın yanında çalışmaya başlar. Böylece 1951 -1957 yılları arası burada çalışır. Ne var ki Bu aile ile olan ahbaplığımız, bundan sonra son nesilleri olan torunları (2024) üzerinden devam edecektir.

HAPİSHANE  HATIRASI: Bu bölüm Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir yaşanmışlığının kötü bir hatırasıdır. Babam; 1953 – 54 yılları arasında, Beyşehir istikametinden traktör ile buğday  getirir. Bu yol üzerinde ve Akçalar Kasabası yakınında yer alan Çifte Köprüler üzerinde iken, bir şekilde traktörün arkasındaki römork, bağlantısının yerinden ayrılması neticesinde köprüden çaya düşer. Römork üzerinde olan kişilerden biri ölür.

Trafik kazası sonrası babam Seydişehir Hapishanesine girer. Hapishane arkadaşları Bozkır ilçesinden Ethem ve başka vilayet ten gelen, Hamdi idi.

Ethem amca, kısa boylu, zayıf biri. Ethem Amca ileriki zamanlarda evimize misafir olmuş idi. Diğeri Hamdi ise,  iri yarı ve kilolu imiş. Babamın, bu arkadaşı ile unutamadığı ve bizlere de  aktardığı bir anısı var idi. Mahkumların, aydınlatmaya çıkartıldığı bir gün de Hamdi, babama :

Şükrü; Sende para yok, bende para yok. İkimiz para kazanalım, der. O an orada bulunan mahkumlar pür dikkat kesilirler. Babam – Olur ama, nasıl kazanacağız?

– Kolay, senin burnuna halka takalım. Ben tef çalarım, sen de ayı gibi oynarsın, böylece para kazanırız, der.   Babam : İyi ama, ayı oynatmanın da  bir  şarkısı var. Sen biliyor musun?

– Hayır, der Hamdi.  Bu sefer hapishane arkadaşları babama;  – Sen biliyor musun?, diye sorarlar. Babam : – Evet, der. Ve şarkısını söyler.

Ayımın gözleri humar. – Birini açar, birini yumar

– Ağalardan bahşiş umar. – Vay ayı, vay koca dayı, diye dörtlüğü söyler.

Bu sefer bütün mahkum arkadaşları Hamdi ‘ye;

Hamdi, sen ayı olacaksın;  Şükrü’de tef çalacak ve sen oynayacaksın,  derler. Konu bu şekli ile kapanır.

  • EVLİLİĞİ VE BELEDİYEYE GİRİŞİ

Babamı, yabancı olması nedeni ile evlenecek kız bulamaz. Bulsa da vermezler. Sonunda komşuları olan Karakaş  Yusuf’un kızı annem Ayşe ile anlaşırlar ve kaçmaya karar verirler. Dedem vermek istemez. Annem karşı çıkar. Ve dedem Jandarma Karakolundan ağlayarak çıkar. Bu an, Annemin unutamadığı acılı bir anısıdır. Ve evlenirler.

Daha önceleri kızlarını babama layık görmeyen aileler belediyedeki işinden dolayı namı ve adı duyulan babam için: Böyle olacağını bilseydik, kızımızı kendi elimizle verirdik, demişler.

<strong>Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir</strong>

Babam; 1957 yılı Ocak ayında Seydişehir Belediyesine ait elektrik üretim santraline – Makinist, olarak resmen işe başlar. O zamanlar şehir içindeki ‘eski’ otobüs garajı olan yer, aynı zamanda hem elektrik santralinin, hemde haftalık perşembe Halk pazarı yerinin olduğu kesimdir.

Sene 1960. Babam, bir komşunun leblebicilik yapan oğlunu, komşularının ısrarı ile yanına yardımcı, olarak alır – aldırır. İşi öğretmeye çalışır. Her ne kadar babam -Usta olsa da, sonuçta bir yabancıdır. Dışarıda dükkanı olan ve motor tamirciliği yapan başka bir ustada,  babamın yardımcısını geliş  – gidiş, babama karşı;

– Sende usta oldun, bu işi biliyorsun, sana  yardım ederim, türü yönlendirmelerle babama karşı dolduruşa getirirmiş! Babam, zamanı geldiği için elektrik santralinin genel temizlik ve bakımını yapar. Bu nedenle Buradaki fazla malzemeleri santralin arkasında bulunan belediyeye ait Un Değirmenine taşır. Bu nedenle İki büyük İtalyan dizel motorlarına ait ilk çalıştırılma anında kullandıkları ateşleme fişeklerini de buraya getirir. Yalnız önemlerinden dolayı bunları ayrı bir yere koyar. Temizlik sonrası bu fişekleri koyduğu yerde bulamaz!.

(( Bu fişeklerin uçlarına pamuklu dokuma ile özel yapılmış kalınca  halat vari yanıcı bir ip takılıyor. Yalnız Bu fitilin dışarıda kalan ucu ateş ile tutuşturulup altı tanesinin art art seri şekilde takılması gerekiyor. Tutuşturulan uçların sönmemesi de şart. Çünkü dizel motorların kolayca çalışmasını bu ateş kıvılcımları sağlıyor.

Bunları nereden biliyorum? Küçük yaşlarımda iken santrala gelmek, geldiğim zaman malzeme odasındaki üstüpülerin üzerinde uyumak hoşuma giderdi. 12 yaşımdan sonra bazen burada babama yardım ediyordum.  Mesela bir ara küçük altı silindirli Skoda jeneratör dizeli, ucu alevli bir sopa ve basınçlı hava ile ben çalıştırıyordum. Diğer büyük dizellere de ilk hareketi veren, önceden tüplerine sıkıştırılmış basınçlı hava idi))

Bulamadığının sebebi ise; Babamın fişekleri koyduğu yere, (bilerek bilmeyerek kasıtlı veya doğal hali ile) Değirmen ustası olan kişi; değirmene ait değirmen taşını yuvarlayarak duvara dayamış. Fişekler; değirmen taşı ile duvar arasında kalıyor. Fişeklerin bulunmayışının sebebi de bu.

Babamın işe aldırttığı kişi: – Lazoğlu, bu malzemeleri falanca şahıslara ait un değirmeninde kullandı, oraya verdi, diye konuşur ve o zamanki yetkililere bu şekilde şikayet eder. Babam her ne söylerse de, kendini aklayamaz. Ve işten çıkışı verilir. Sene 1960 başları. Seydişehir ~ 2500 nüfuslu küçük bir kasaba.

Leblebiciliğin Tarihi: Seydişehirde 1960’lı yıllarda geçerli olan ilk meslek  #LEBLEBİCİLİK. Ki! Seydişehir de Leblebiciliğin tarihi 1300 yıllarına dayanır.  Bakmayın siz! Şimdilerde leblebicilik işi nedeni ile Çorum un adının çıktığına. Seydişehir ilk kurulduğunda İLK MESLEK LEBLEBİCİLİK İDİ.  Seydişehire Alüminyum Fabrikasının kurulması sonrası bu meslek erbabapları işlerini terk ettiler.

Sıcak Demircilik, Kalaycılık, Nalbantcılık, hayvan koşum işi yapan Saraclar, Terziler (bu işi yapan Ermeni ustalar) ve motorlu un değirmenleri vardı. Ermenilerin yoğun olduğu sokağa Gavurlar Sokağı denilirdi. Bu iş yerlerinin sahipleri ve şehir halkı babamı, yabancı olarak görseler de haliyle,  hem tamirci hem elektrik santrali baş makinisti olması sebebiyle gece gündüz ve daimi, işleri düşüyordu. Bundan dolayı seveni de, sevmeyeni de vardı.

Sonuçta babam; gerekli – gereksiz herkesle ve esnaflarla, işli dışlı olmak zorunda. Kaldı ki; vermiş olsa bile, başkasına vereceği (yedek) fişeklerden 1-2 tane olur. Buna göre Büyük motorlara takılan fişek ise 6+6= 12 adet. Bunun hepsini nasıl ve neden versin? Sonuç olarak bu fişeklerin yedeği de olması gerekiyor. Çünkü dizeller çalışırken bazı fişekler silindir kapağından fırlayarak ve patlayarak çıkıyordu.

Haliyle o zamanlarda ülkemizde ve Seydişehir de ‘usta’ aramakla bulunmuyor. Babamın, Mesleğinden dolayı bir şey sorana, yardım isteyene her zaman faydası oldu. Ayrıca, kendisine ihtiyaç duyulan resmi bir işi yapıp, sorunsuz olarak elektriğin üretilmesini sağlıyor. Bir şeyi daha vurgulayayım. İşin içinde – İşten çıkışı söz konusu olacak olan kişi BABAM! başkalarının menfaati için kendini harcatır mı? İster istemez kim olsa, -Bu fişekler kasıtlı saklanıldı mı! demez mi?

(Belki – Bence! Yukarıda belirttiğim yerli- yabancı anlayışı nedeni ile değirmenci ile babamın yardımcısı işbirliği yaptılar! Değirmenci Fişekleri bilerek sakladı !!?? Veya babamın fişekleri koyduğu yerden KASITLI olarak alındı. Daha sonra alanlar babamın yaptığı işinin hakkından gelemeyeceklerini anladılar ve fişekleri yerine koydular. Ama babamın çıkıcı verilmişti. Yinede – Usta fişekleri bulduk burada imiş, dediler!!! )

Babamın suçsuz olduğu anlaşılır. Ve iş başı yapabileceği söylenir. Babam kabul etmez.  Çünkü geçen zaman içerisinde babama karşı söylenen hakaret ve suçlamalar söz konusudur. Haliyle o gün için yapılan ve konuşulanları tam olarak bilmem imkansız. Ama, hoş sözler olmayacağı da kesin!

Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir

Konusunda esasında hatırlamam gereken ama sonradan hatırlatılan bir olay daha var!  Babam, belediyedeki işinden ayrıldıktan sonra; Yazımın başlarında belirttiğim ‘Çakal Oğlu’ Mehmet benzeri bir olayı bu sefer Seydişehirli jeepci taksici Hüseyin Gülpınar ile yaşar. 1960 yıllarda arazi arabası Amerikan malı Jeep ulaşım araçları var. Sayısı belki beş adet.

1. Bölümde yazdığım gibi bu sefer Hüseyin Gülpınar, aynı teklif ile: Sermayesi benden – ustalık senden der ve tamirhane dükkanı açarlar.

Burada fazla kalmaz. Nedenini bilmiyorum. Belki Gülpınarın oğlu Mehmet Gülpınar’dan öğrene bilirim. Ankara’ya  çalışmaya gider. Sene 1960 yılı ortası. Bu kısmı çok iyi hatırlıyorum. Rahmetli Dedem ‘Karakaş Yusuf’ ile Ankara’ya babamın yanına gittik. Babamın bana aldığı uçan balon, otel odasında karyolanın altına kaçmıştı.

İZMİT/ GÖLCÜK  VE SEYDİŞEHİR

60 lı yıllarda ABD malı  çeşitli amaçlı makinalar, Türkiye nin bir çok yerini kaplamıştır. Bu sebeple Babam Ankara da sanayide çalışırken  İzmit Gölcük’te modern Abd malı binek arabaların tamirhane servisi sahibi olan Teyzesinin oğlu Osman Bekar Babamı çağırır. Burada arabaları tamiri, katalog üzerinden yapılıyordu. Böylece 1961 – 62 senelerinde, İzmit – Gölcükte ikamet etmek durumunda kaldık.

Bu arada babamın işe aldırdığı yardımcısı santral makinisti oluyor. Ayrıca, aslen Seydişehir’li olup Seydişehir dışında motor tamirciliği yapan başka bir (İbrahim) ustanın, şehre gelmesi ve santral makinistine dışarıdan yardım etmesi sağlanmış.

Ne var ki  Seydişehir de kuytu köşelerde yapılan konuşmalar ve ayarlamalar,  elektrik santralindeki 6+6=12 adet fişekle çalışan 2 adet büyük (8 – 10 mt uzunluğunda) İtalyan ve 1 adet küçük (5 m) Çekoslavak malı jeneratörlerin, randımanlı çalıştırılmasına bildikleri, kafi gelmez. Olan arızalar yapılamaz yada yeterli olmaz.

1960 ihtilalî sonrası 1962 yılında yapılan seçimler neticesinde askeriyeden emekli Binbaşı Nevzat Akbaş, belediye başkanı olur. Her ne kadar belediye başkanı Seydişehirli olsa da, devamlı dışarıda olmasından dolayı, santralin çalıştırılma durumunu ve geçmişini bilmemektedir. Fakat başta Seydişehir halkının bildiği bir şey var. Buna göre Şehir de elektrikler düzgün verilememekte, motor arızalarının sonu gelmemektedir. Halkın şikayeti artmaktadır.

Belediye Muhasibi Erol Ulutaş O zamanlar, Lazoğlu Şükrü nün geçmişte başına gelenleri  bilmekte, takdir etmektedir. Ama yapa bileceği bir şey yoktur. Vakti saati geldiği için Bu nedenle durumu Belediye Başkanına iletir. Nevzat Akbaş: Lazoğlu her ne yerde ise bulun, gelmesini sağlayın, der.

Hatta bizzat başkan, dedemin evini bu maksatla ziyaret bile etmiş. Sonuçta Belediye Başkanı ‘Karakaş‘  lakaplı Yusuf dedemi  Gölcük’e, babamı Seydişehire dönmesi için ikna etmeye gönderir.  1962 sonlarında Babam ve biz şehre dönüş yaparız. Babam bir süre belediye ile anlaşmalı olarak, gündüzleri açtığı tamirhanede, geceleri de elektrik santralinde çalışır. Çünkü Seydişehir halkının, örnekte olduğu gibi kendisine ne yapacağını bilemez!

  • TEKRAR SEYDİŞEHİR Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir

Bundan sonra Babamın Seydişehire ikinci gelişi ve sonuncu ‘çıkışı’ olur.  Bir şekilde babamın işten çıkartılmasına neden olan kişi, babamın akibetine uğrar. Haliyle, elektrik santralında tek kişi olarak çalışırken bu sefer, belediyede şoför olarak çalışan başka bir arkadaşı; Kardeşini işe almasını ister. Ve bu seferde bu kişi ile çalışmaya başlar.

Gündüzleri, bazen öğleden önce  10 – 11,  öğleden sonrada 13 – 15 saatleri arasında elektrik verilirdi. O zamanlar şehrimizde geçerli meslek olan ‘leblebicilik‘.  Tamirciler, leblebiciler için her gün ve haftada bir Çarşamba günleri gündüz film oynatan sinemacı için, elektrik elzem idi.

Akşamları verilmeye başlanan elektrik, gece 24⁰⁰ kesilmeden önce halkın bildiği ve babamın uyguladığı bir yöntem vardı. Babam, gece saat 23.30′ a doğru elektrikleri 2 – 3 sefer keser  verirdi. Bundan amaç, yatmamış ve gezmede olan kişilere, yatmaları veya evlerine gitmeleri konusunda, bir ikaz idi. Ancak 1960 lı yıllarda daha elektriği olmayan köy ve kasabalarımızın olduğunun bilindiği bir zamanda, dramatik bir hatırayı aktarmak istiyorum.

Günün birinde bir köylü vatandaş, şehre gelir. Babamın işten atılmasına sebep olanlardan ustaya uğrar ve bir kaynak işinin yapılmasını ister. Usta – Şu an elektrik yok, geldiği zaman yapalım, der. O güne kadar elektriğin ne olduğunu bilmeyen vatandaş ustaya; – Nerede ise bana söyleyin, ben gidip getireyim, der. Ustanın  muzipliği tutar.  O an atölye içinde bulunan ve halkımızın özellikle alış verişlerde kullandığı söğüt dalından örülmüş üsten saplı büyükçe bir sepeti gösterip:

– Peki şu sepeti al, garaja git. Orada fabrikada Laz oğlu isminde usta var, onu bul, selamımı söyle sana biraz elektrik versin, al gel, der. Vatandaş sora sora babamı bulur. Ve  SA – AS Usta, beni usta gönderdi. Şu sepete biraz elektrik veriver, benim işimi yapacak, demiş. Babam, güler misin  – ağlar mısın! adama acıdım, derdi.

Yalnız Dikkatinizi çekerim 1960’lı yıllarda Türkiye de  makine ve teknikleri konusunda tek yetkili kurum olan Makina Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) var.  Bildiğim kadarı ile belediyeye ait olan iki adet büyük İtalyan, bir tanede küçük  Çekoslavak malı motorlar için  ‘Çalıştırılamaz‘  raporunu vermiş.

Ancak babam, elektrik santral ve motorlarını, Seydişehir’in enterkonnekte sistem ile Türkiye çapında genel elektrik  sistemine geçtiği 1969 yılında motorları, çalışır vaziyette teslim etmiş ve santrale kilit takılmıştır..

KAHIR BİTMİYOR!

Babam; 1965 yılında Alaylar mahallesine bir ev yaptırmaya başlar. 1966 yılında da Etibank Alüminyum Fabrikasının temellerinin atılması ile işçi alımları başlar. Rahmetli Nevzat Akbaş; O zamanlardaki Etibank Alüminyum Fabrikası yetkililerine şifaen-

– Belediye elemanlarından Lazoğlu Şükrü HARİÇ istediğinizi – isteyeni işe alın, demiş.

Babam evimizin yapımı anında kendisine yardımcı olan Nevzat Akbaş’ın katkıları nedeni ile hem Etibank’a geçmek için gayret etmemiş. Hemde bir ara Almanya ya gitmek istemiş. Bu sefer Konya da İşçi Bulma bürosunda çalışan Seydişehirli’nin görevlinin vazgeçirtmesi ile Almanya ya bile gitmekten vazgeçmiş. Lakin Elektrik Santrali kapatılınca İşçi statüsünde o zamanlar görevinden dolayı iyi maaş alan babamın statüsü Memurluğa çevriliyor. Ama! İlk Okul Diploması yok.

1980 Darbesi sonrası Seydişehir Kaymakamı aynı zamanda Belediye başkanı olmuş. Babam ve yardımcısı memurda olsalar mesleklerinden dolayı Tamirhaneye gönderilmişler. Yardımcısına Takım Haneci görevi verilmiş.  Bu görevde olan kişi, yanında başkası yoksa veya işgüzarlığından dolayı memur olmasına rağmen Cumartesi günleri bile çalışmış veya mecbur kalmış. Babamda Cumartesi  Pazar günleri tatil yapmış.

Bu sefer yardımcısı O zamanlar 12 Eylül sonrası belediye başkanlığı görevi yapan kaymakama: – Ben cumartesi günü memur olduğum halde çalışırken Lazoğlu çalışmıyor diye  şikayet ediyor. Ne yazık ki Kaymakam / Belediye başkanı kişide babamı, cumartesi  günüde çalışmaya mecbur ediyor. O zamanlar babam bu duruma çok üzülmüş ve işe aldırdığı kişiye de çok kızmış ve bu kişi ile de muhabbetini kesmişti.

Danıştaya açtığı mahkeme sonunda, Fazladan çalıştırıldığı 12 iş gününe ait  tatili mahkeme kararı ile aldı. Ve babam,  1982 yılında emekli oldu. Ömrü hayatı, gece gündüz hep çalışmakla geçmiştir. . Bir hatası vardı. Çok sigara içer, eksoz gazı içinde – mis, derdi.

  • GÜRCİSTAN BATUM ve SEYDİŞEHİR

1969 yılında Zonguldak lı bir kişi Gürcistan  Batum da yaşayan akrabalarını görmeye gidecektir. Yanında akrabalarına ait bir çok resimleri de götürür. Zonguldaklı kişinin, Batum da misafir olacağı aile, babaannemi tanımaktadır. Ayşe babaanneme: -Ayşe, Türkiye den bir akrabamız geldi. Sen de gel, hasretlik giderirsin, diye çağırırlar.

Babaannem gelir. Zonguldaklı kişinin getirdiği resimlere bakar. Resmin birinde gördüğü bir erkek için: – Bu, falanca değil mi?, diye sorar. Sorduğu kişi ÖZ ablasının oğlu ve yeğeni olan, Asım Özbostancı’dır.

Türkiye ye gelen Zonguldak’lı kişi, hemen Asım amca ile irtibata geçer. Asım amca, biraz zorlanarak Hürriyet Gazetesi aracılığı ile babamın adresini bulur ve mektup yazar. 1970 yılından 72 yılına kadar Azerbaycan – Bakü ve Türkiye – Seydişehir arasında yapılan yazışmalar neticesinde: Babaannem Ayşe, Halam Fadime ve kocası Abbas Abbasof, T. C. ve S. S. C. B. ne yapılan başvurular neticesinde, 42 yıl aradan sonra 1972 Mart ayında Türk topraklarına ayak basarlar.

Amcam Hamdi YUSUFZADE, birkaç kez Türkiyeye geldi. Şuan Azerbaycan Bakü de, halamın 4 kızı, torunları ile babaannemin ikinci kocasından olan torunları var. Ben 2004 yılında, Azerbaycan’a gidip, Büyükbabamın doğduğu, babaannemin yaşadığı ve kabirlerinin olduğu toprakları gördüm.

  • KIYMET BİLMEZLİK

Acı ve ıstıraplar arasında geçen bir ömür, yardımcısı  ile küs olarak; 01 . 01 . 1987 perşembe günü ve saat 08.10′ da 61 yaşında sona erdi.  12.2011

Bu yazdıklarım; Seydişehirli olmayan birileri için, bir anlam ifade ediyor mu? Ettiğine eminim.

Lakin Söğüt altında ıslık çalan kişi! Seydişehir’in tarihi geçmişi olarak anlatılırken! Ömrünü Seydişehire adamış, Mesleğinden dolayı Kaymakamdan bile iltifat ve sayğı görmüş Lazoğlu Şükrü için, yazılı ve sözlü basında iki cümle bile çok görülmektedir. 05.09.2021 Pazar

Öyle ki, facebookta Seydişehir’in geçmişleri anlatılırken Laz Oğlu Şükrü hatırlanılmadı bile. Ben Babamı ortaya attığımda bir bayan; YAŞASIN BİZİM YERLİLERİMİZ DEDİ. 08.2024

ARILARIN KOVANI TERK ETMESİ

Arıların Gittiği Yer ve Gece Yatısı

Temmuz 2025. Arıların Kovanı Terk Etmesi çeşitli nedenlere bağlı. Kimi arıcı sebep olarak varroa’yı göstermişti. Varroa var diye arı kovanı terk etmez, etse bile, üzerinde götürecek. 🙂 Bunu bilin istedim.

Kovan içerisinde balı poleni günlüğü ve kapalısı olduğu halde kovanda arının yok olmasıdır. Kovan Çökmesi ile Arıların Kovanı Terk Etmesi aynı manadadır.

2017 Apimondia sunumlarında, Bilim çevresinin Bu konuda kesin ‘sebep şu’ dediklerini duymadım.

Arıların Kovanı Terk Etme Nedenleri : Örnek:. Brezilyada 2018 Ara. 2019 Mart ayları içerisinde, bitki böcek ilaçları nedeni ile 500 milyondan çok arı ölümleri olmuş. Face sayfamda Brezilyadaki arı ölümlerini yayınlamıştım. Portekizli sayfa arkadaşım Adeilson Mendes:. Portekizde çiftçiler arıları düşünmeyip soya fasulyesine bolca ilaç veriyorlar diye yazmıştı.

Api Mondia Konferansında;  A Petekteki bal ve polende olan kötü pis kokulu ilaç birikintisi. B  Peteklerde balın olmayışı ve arılarda,  açlık korkusundan dolayı oluşan stres. C Parazitler,  D  Kovanda Canlı veya ölüsü olan böcek. 

Ve tecrübem doğrultusunda.  E  Koloninin zayıf olması, kovanı terk etme nedenleridir. Bu nedenlerden dolayı oluşan toplu ölümler, Arıların Kovanı terk etmesi diyede yorumlanabilir.

Misal: Bir babanın -evime ekmek alamıyorum deyip, intihar etmesi gibi. Arılarda kovanda yiyecek yok, hepimiz azaldık, dışarıdan saldırsalar kendimizi koruyamayız iç güdüsü. Veya koloni zayıf ve devamlı yağmaya uğruyor.

(Biliyorum). Ne yazık ki zayıf arı canı karşılığında yiyeceğini teslim ediyor. Bu nedenle yiyeceği kalmayınca da; Arıların Kovanı Terk Etmesi elzem oluyor.

Aşırı antibiyotik, Mısır şurubu, O bölgede kalmayan bal polen miktarı. Kovanı etkileyen mum güvesi çokluğu. Bu yüzden kovan terk ediliyor. Bir zaman bir yerde gördüm. Güve kovanı sarmış içinde koloni yoktu. ve kovanı terk etme alışkanlığı olan soydan gelmeleridir.

Bir ay içerisinde peteklerde günlük kapalısı olduğu halde kovanda azar azar arı kaybı oluyor mu? İse, arı kovanı terk ediyor veya bilemediğin bir arı ölümleri var demektir.

Ne yazık ki peteklerde bal ve polen çok olduğunda bile, arıların kovanı terk ettiği biliniyor. Ek olarak Baz istasyonlarının arıya etkisi olmadığı görüşü hakim.

Koloni, kovanı terk ederken geride ana ve az sayıda genç arının kaldığına şahidim. Geride Çita üzerinde bal, polen hatta kapalı yavru bile olur. Veya hepsi gider.

Koloni zayıftır yağma olur, zayıf oldukları için kendilerini savunmak istemezler. Yağmacı arılar balı bitirirler, o kovanın arısıda yiyecek kalmadığı için kovanı terk eder. (bu yazdığımı unutmayın) 08.2014

Bu gün 01.11.2020 mutlu ve şanslı günüm. Kışa hazırlık olması için, üzerinde arı olmayan ballı petekleri, boş kovana koymuştum. Bir ara baktım, burada dışarıdaki kovanı terk etmeyen birikinti arılar var. Petekleri kontrol ettim, iki çıtada az arı ve anası olan koloni gelmiş.

Her nereden geldiler ise! İşte bu koloni, kovanını terk eden AÇ arıdır. Hemen bir ana kutusunu hazırlayıp şerbet verdim ve aynı kovan içinde bıraktım.

COLOSS; İsviçre de bal arıları hakkında araştırma ve korunmasını amaçlayan bir kuruluş. Avrupa ve Türkiyede 2017-18 yılı kış mevsiminde % 16 oranında arı ölümlerinin olduğunu tespit etmiş.

Arılarda Yaz Kış kayıpları ve nedenleri:

  • Ana arının ölümü ve ana arının erkek larvasını az veya hiç atmamış olması,
  • Kovan içinde yeterli yiyeceğin olmayışı ile beslenme bozukluğu.
  • Parazit, virüs, bakterinin varlığı arıların nektar ve polene ulaşmasına ve koloni çökmesine neden oluyor.
  • Araştırma neticesinde:. Meyve ve mısır püskülünden toplanan aşırı miktardaki yağlı polenin kolonilerde çöküşe neden olduğu tespit edilmiş.
  • Günlük hava değişimleri,
  • Yabani ot ilaçlanması. Bu durumda işçi arılar önce tektek sonra topluca ölmekte. Öyleki, petek üzerinde bal, polen, açık/kapalı günlük olduğu halde, ana yalnız kalıyor. Bu ilaçlama şekli ise, dünyada yaygın olmakta. 26.06.2019

ARILAR NEDEN SALKIM YAPARLAR.

ARININ SALKIM YAPMA NEDENLERİ

Temmuz 2025. Arının Salkım Yapma Nedenleri esas iki nedenden dolayıdır. 

arıların salkım yapmasının nedenleri; 1– Sıcaklardan, 2– Soğuklardan dolayı salkım yaparlar.

1– Havaların aşırı  sıcaklığı nedeni ile kovan içi hararetin artması. 

2– Birinci nedenden ötürü kovan içinde boş yer olmasına rağmen işi olmayan arılar dışarıya çıkar. 

3– Koloninin kuvvetli olmasından dolayı ayak basacak yer kalmamıştır.

4Soğuklar nedeni ile hareketleri kısıtlanan ve uyuşan arılar, vücut sıcaklıklarını korumak için ‘top’ salkım durumuna geçerler. Isınma amaçlı petek üst çitası ile aşağıya doğru ve yana doğru birbirine yapışıp kalırlar. Tehlikeli bir durumdur.

ARININ SALKIM YAPMA ÇEŞİTLERİ;

AArıların Uçuş tahtası altına salkım yapmasının nedeni:  Kovan içinde sıcaklık hem havanın etkisi hemde arıların vücut sıcaklığı nedeni ile aşırı artar. Bu artış, kovan içinde faaliyeti azaltır. Aşırı sıcaklıktan dolayı (insanlar gibi) iş yapamayan arıların bir kısmı, kovan dışına çıkar. Dışarıya çıkan yavru arılar enerjilerini korumak için uçuş tahtası altında yere doğru uzunlamasına, üzüm salkımı biçimini oluştururlar. Tehlikeli bir durum değildir. 

Diğer bir anlatım ile arıların kovan önünde salkım yapmasının nedenleri Arının Salkım Yapma Nedenlerinden olan bu tip salkım tabiri caiz ise ‘zevk’i sefa’ içindir. Sadece mecburen tembellik etmelerine neden olur. Bu kısma yukarıda belirttiğim ilk üç şık girer. Bu durumu önlemek için üstte ‘fazladan’ ilave olmalı ki, içerisi havadar olsun. Bu şekilde pek faydalı olmaz. Veya kovan gölgelik bir yerde olmalı. Ek olarak kovanın üstünde gölge yapacak çalı, ot vb olmalı. 

BKovan içi salkım. En tehlikeli salkım yapma çeşididir. Kışın üşüyen arılar, vücut sıcaklıklarını korumak için uğur böceği şeklinde yumak olurlar. Bu durum, havalar ısınıncaya kadar devam edebilir. Bu duruma kısmen engel olmak için teneke takmanızda fayda var. Teneke taktığınızda, direk soğuk havanın içeriye girmesini engellemiş olursunuz.

Kovan içinde yapılan salkım, içinde balı çok olan petek üzerinde olur. Buna göre bu yerde bulunan arılar durdukları yerde bal yerler. Aç kalmazlar. Haliyle Karnı doyan arı sıra ile kümenin dışına doğru çıkar. Acıkan ve üşüyen arı ise balın olduğu merkeze yanaşır. Döngü bu şekilde devam eder. Aynı yerde bal var ise! Küme sağlı sollu o tarafa yanaşır. Böylece Yaşamaya devam ederler.

Ne yazık ki soğuklar devam ediyor ise tehlike bundan sonrada devam eder. Bu süre içinde petekteki bal biter, sıcaklık olmazsa, diğer UZAKTAKİ peteğe geçemeyen arılar topluca ölürler. En tehlikeli salkım şekli bu.  03.2018 cmt

FİRAVUN AKHENATON ve HAZRETİ YUSUF.

MISIR KRALİÇESİ VE KRALI HATÇEPSUT

  Temmuz 2025.  Firavun Akhenaton &lt;/strong> ve <strong&gt; Hazreti Yusuf </strong&amp;gt; Tarih ve arkeoloji konusu, en çok ilgi duyduğum konulardan biridir. Televizyonlarda geçmiş yıllardan beri yayınlanan belgeselleri yazılı not tutarak dinler ve karşılığını ansiklopedilerden araştırırdım.

Burada aktaracağım açıklamalar Antik Mısır tarihi konusunda yetkili olan kişilerin yazılı ve görsel  anlatımlarıdır. Ayrıca kendimin tarihe olan alakam ve araştırmalarım doğrultusunda  yaptığım yardımcı yorumlardır.

FİLİM, KURAN VE TEVRAT ÜZERİNE GENEL BİLGİLER.

Hz. Yusuf  Yusarsif  Yuzarsif dizisi, dini ve tarihi olduğu için, zevkle seyrediyorum. Yalnız Burada bir konuya parmak basmak istiyorum. Hz Yusuf filminin etkisinde kalıp; Tamam bu, bu şekildedir, demeyin. Misal Hz Yusuf’un sağ kalmasına sebep olan kişi Tevrat ve filmde Levi deniliyor. Kuranda Yahuda veya Ruben deniliyor.</p></p> &lt;strong>

Firavun Akhenaton ve<strong&gt; Hazreti Yusuf filminin ana konusu İslam ve Müslümanlık değildir. Esas konu Hz Yusuf’tan ziyade Züleyha’nın aşkı üzerinedir. Nereden çıkartıyorsun derseniz?  39. bölümde Çok tanrılı inançlarından dolayı başrahip ve yardımcıları  yargılanıyor. Bu sırada Yusufun karısı Asenat, Züleyha’nın aşkını savunmak için yargılama anında salona giriyor. Bahaneye bakan! Akhenaton hemen yargılama işlemini erteliyor.

Geleceği bilmek yalnızca Allaha ait. Dolayısı ile Hz Yusuf ve Hz Muhammede bile bu yetki verilmemiş. Yusuf’un kardeşi Yahuda, – Yusuf peygamber ama! İsrail halkı benim adımla anılacak diyor. Buna göre Yahuda kendinden 600 yıl sonrasını nasıl biliyor?

Ve neden!! Filmde ve Kuranda Mısır halkı!! Hz Yusuf zamanında İslami yönden Müslümanlığı kabul  ettiler açıklaması ve ayeti YOK!  25.05.2016

Hz Yusuf neden Mısırda idi? Allah, Yusuf as Mısıra TEK TANRI Allah inancını yayması için değil! Kardeşleri öldürmesin diye gönderdi.

Mısır ne zaman Müslüman oldu? Mısır, Hz Ömer zamanında MS 640 yılında Müslüman oldu. <strong&gt;

Firavun Akhenaton ve Hazreti Yusuf zamanına benzer konuları açıklayan bazı ansiklopedik yazılar içeriğinden alıntılı.

Büyük Larousse:. Mısır tarihi anlatılırken MÖ 1500 – 1450 yılları arasında İbrani Yahudilerden söz edilmektedir. Suriye taraflarına sefere çıkan firavunların dönüşte Anadolu Ülkesi halkından ve Tek tanrıya inanan Luvi Krallığı ile Kenan ülkesi insanlarını beraberlerinde getirdiklerini  yazmaktadır.

Amonhotep – Akhenatonun büyük baba ve annesinin tek tanrıya inanan Luvili olduğu iddiası altta vurgulanmıştır.

Nasyonel Coğrafya kanalında Mısır hiyeroglifleri anlatılıyor. Belgeselde dini konuda İsrail oğullarının ve Hz Yusufun Mısıra etkisi var denilmiyor. Bunun nedenini bir bilgi ve tarihi gerçek olarak aşağıda belirttim. Sadece Yahudi inanışında Allah’ın adı olan Yahova ismine rastlanılmış. 10.2020

Antik Mısır tarihi üç bölümde anlatılıyor. Buna göre İlk kuruluş yılı olan Eski – Orta ve son devri olan Geç Mısır. Bir belgeselde. MÖ 2200 yıllarında Firavun Maren Ra zamanında kıtlık Mısır’da Çocukların bile yenildiği yıllarından bahsediliyor. Bu nedenle Hz Yusuf hangi yılda yaşadı? MÖ 2200 yılında mı?  1380 yılında mı?

İlaveten yukarıdaki (aşağıda belirttim) açıklamama gerçeklik kazandırmak için yazayım.

Mısır kayıtlarında Hz Yusuf ve İsrailoğulları Neden Yok? 

Not; Bu sorular üzerinden Google aratma yaptığınızda  İsrailoğulları cümlesinin bitişik olması gereklidir. Evet;

Mısır Kayıtlarında Hz Yusuf Neden Yok? 

Çünkü Koskoca Mısır firavunu 4. Akhenaton- Amenhotep adı ve yaptıkları taş kayıtlarından siliniyor’sa! Hz Yusuf ve İsrailoğulları neden yazılı olarak bırakılsın? Daha geniş açıklama Firavun Horemheb başlığı altında.

Güneş tanrısı Ra’ya ilk inanan firavun kim?. MÖ 2430 2417 yılları arasında V. hanedanın 2. Firavun Sahure. Sahure Ra’ya yakın olan firavun manasında. Abusir bölgesine bu firavunun yaptırdığı tapınak ise; ‘Ra’nın tarlası’ olarak Mısır kayıtlarında geçmektedir. Ancak Sahurenin amacı sadece kişisel olduğu için, yaptırdığı tapınak uzun müddet varlığını sürdürmüş.    Büyük Larousse- 03.09.2022

MÖ 2400 yılında Abu Ghurab bölgesinde Güneş tapınağının bulunduğunu Livescience dergisi yayınladı. (Hz Yusuf ve Amenhotep’ten 1050 yıl önce)  09.2022

Amenhotep’in tek tanrı inanışına yönelme sebebi olarak; Belgesel tv programında; Yahudi veya Luvi kökenli olan dedesi ile anne annesi ve annesi Tia olduğu şeklindedir. Lakin Filmde ise Tia, en koyu Amona inanan kişi olarak gösteriliyor.

Baba ile oğulun din konusunda bu derece aşırı devrimci olmalarının esas nedeni olarak! Her yerde etkili ve yetkili olan Rahiplere aşırı karşıtlık olduklarını sanıyorum!

Firavun </strong> Akhenaton ve Hazreti Yusuf filmi üzerinden Hz. Yusuf’un tek tanrı konusunda sadece firavunu cesaretlendirmiş olduğunu sanıyorum.  Firavunun, bizim anladığımız tek Allah inancımız benzeri Güneşi göstermesinin bence sebebi! Herkesçe bilinen her gün görünen halkın kolayca ikna edilmesini sağlayan bir örnektir.

Eski Devrimcilerden Firavun Akhenaton Yazımın ana temasıdır. Akhenaton’un manası tanrı Amon’un memnun olduğu kişi manasında. Burada kendi düşüncemin teyidi doğrultusunda  bir alıntı yapıyorum. İsmet Zeki Eyüpoğlu Anadolu İnançları konulu kitabında Akhenatonun, Tek tanrıcılık konusunda öncü  olduğunu vurgulamaktadır.  02.2019

Akhenaton MÖ 1380 – 1332 yılları arasında 48 yıl yaşamış. 18. hanedana mensup firavunların 10. idi. (Sonuncusu oğlu Tutankhamon) Amon,  MÖ 2000 yılı başlarında 12. hanedan tarafından Mısır ülkesinin baş tanrısı olarak kabul edilmiş.

Böylece Karnak şehri, tanrı Amon’un dini merkezi oldu. Tapınak Rahipleri dini konularda oldukları kadar maddi ve siyasi açıdan büyük bir güce sahip idiler. Çünkü Tüm Firavunların savaşlarda kazandığı ganimetlerin bir bölümü, tapınaklara otomatikman ayrılıyordu.

Rahiplerin elde ettikleri bu orantısız ve kolay kazanılan maddi güç sayesinde halkın desteğini aldılar. Hatta Firavunlara bile karşı gelebilme durumları söz konusu oluyordu. Akhenaton ile  babası 3. Amenofisin dizide rahipleri sevdikleri  pek söylenemezdi.

Güzelliği dillere destan Akhenatonun karısı Kraliçe Nefertiti‘nin soyu hakkında kesin bilgiler mevcut değildir. Yalnız arkeologlarca Nefertiti’nin Akhenaton’un annesi Tia’nın  yeğeni olduğu hakkında görüş ve anlatımlar mevcuttur. MÖ 1352 1332 yılları arasında Akhenaton firavun oluyor.

Sonrasında Amenhotep 1346 yılında Tanrı Amon’a tapınmayı yasakladı. Buna göre Evrensel  yaratıcı güç olarak kabul ettiği tek tanrı güneşe  (Aton)  tapınılacağını ilan etti. Adınıda değiştirerek güneşe tapan  manasında AKHENATON  olduğunu açıklamış.

Kahire yakınlarında, dini merkez  Karnak şehrinin bir benzerinin inşasını  başlatıyor. Bu yeni şehir hem dini hem siyasi başkent oldu.  Adı El – Amarna idi.

Coğrafi olarak eski başkent Teb’in  güneyinde kalan topraklara Yukarı Mısır deniliyor. Teb’in kuzeyi Ak Deniz kıyısına kadar olan bölüme ise Aşağı Mısır deniliyor. Zaten kralların göğüs üzerinde çapraz olarak tuttukları iki nesne, iki bölgeli Mısırı temsil etmektedir.

Amarna Mektupları: Daha sonra El – Amarna MÖ 1342 yılında Akhenatonun başkenti oluyor. Krallığı  süresince önemli savaşlar olmamış. 1880 yılında Tel el Amarna’da define arayanlarca  bulunan kil tabletler üzerinde savaşların olmadığı belirtilmiş. Yalnız Bu tabletlerin örnekleri Akat dilinde yazılı. Ankara Medeniyetler Müzesinde bizzat gördüğüm tabletler Amarna Mektupları olarak adlandırılan bölümde mevcut.

Buna göre MÖ 1346 – 1335 yılları, tek tanrılı dinin Mısır’da en etkin olduğu yıllardır. Bir belgesel ve tarih kitaplarında MÖ 1335 yıllarında Kraliçe Nefertiti’nin ortadan kaybolduğu anlatılır.

Belgesellerde Kraliçe Nefertiti’nin saraydaki eski tanrıya inanan kişilerin etkisinde kaldığı’da söylenildi. Haliyle Kral Akhenaton ile ciddi bir anlaşmazlığa düşmüş oluyor.

Yalnız Kral ve Kraliçenin hiç erkek çocukları olmadı. Altı tane kızları olmuş. Durum bu şekildeyken Mısır tarihçilerini meraka sevk eden bir gelişme ortaya çıkıyor.

SMENKHARE ORTAYA ÇIKIYOR!

Kraliçe Nefertitinin kaybolması ile aynı zamanlı Smenkhkare  isminde bir erkek sarayda görülüyor. Firavun Akhenaton </strong> ve Hazreti Yusuf </strong> filminde Smenkhkare’den hiç söz edilmez. Ama Smenkhkare varlığı bir gerçek.

Kimi tarih kitaplarında Akhenaton’un ölümü sonrası Kraliçe Nefertiti’nin Bir Hitit prensini Mısıra çağırdığı yazıtlarda bile kayıtlıdır.  Yine de kesin bir bilgi yok Olmayışının bir sebebi’de İktidar için Smenkhkare’nin öldürüldüğü belirtilir. Bu arada, Kraliçe Nefertitinin makyajlı erkek olarak tekrar saraya girdiği yönünde kayıtlar var.

Smenkhkare Kralın bir kızı ile evleniyor. Ardından tahtına ortak ve kendisinden sonrada ardılı olarak ilan ediyor. Yazıtları baz aldığımızda evlendirilen kişi Tutankhamon oluyor. Akenaton bir süre sonra Smenkhkare’yi  Amon  rahipleri ile görüşmeye eski başkent Teb şehrine  gönderiyor. Ortada bir sorun var ki! Kral, ortağını  rahiplerle görüşmeye gönderiyor?

FİRAVUN AKHENATON SONRASI:

Ancak, Akhenaton  Smenkare ortak krallığı 3 yıl sürüyor. Ne hikmetse Akhenaton, Smenkhare veya karısı Nefertitinin ölümleri MÖ 1332 yılında peş peşe oluyor. Akhenatondan sonra hem oğlu hem damadı Firavun Tutankhamon, kral oluyor. Günümüzde Luksor kenti olan tek tanrıya inananlar için Akhenatonun  yaptırdığı El Amarna yerle bir ediliyor.

Akhenaton dan sonra yaptırdığı her şeyin yok edilmesi,  Eski kayıtlarda VARSA Hz Yusuf ve İsrailoğulları kayıtlarının silinme sebebi olarakta! Dini konular insanlar üzerinde en çok rağbet gören tercih ve din üzerinden makam sahibi olanlar içinde halk üzerinde bir baskı aracıdır. Akhenatonun inacı sonrasını makamını kaybedenler, Akhenaton sonrası ise, her şeyini kazıdılar. Haliyle Esas suçlu olan Hz Yusuf ve İsrailoğulları da dahil.

Tutankhamon sonrasında Firavun Ay ve Komutan Horemheb  sıra ile firavun oluyorlar. Ay; Ana kraliçe Tia’nın akrabası ve onun zamanında sarayda çalışmaya başlamış. Bir şekilde ölen Tutankamon’un  karısı olan dul kraliçe ile evlenip firavun olmuş. Ay’dan sonra Horemheb kral oluyor.

AKHENATONUN İSMİNİ KAZITAN FİRAVUN HOREMHEB 

Horemheb’ten önce Babası Akhenatonun ismini devlet kitabeleri ve anıt yazılardan ilk kazıtan, 10 yaşında çocuk firavun olan oğlu, Tutankhamon idi. Komutan Horemheb, kimi kayıtlarda Akhenaton kimi kayıtlarda Tutankhamon zamanında ordu komutanı olduğu yazılıyor.

Ama bir konuda Arkeologlar hemfikir. Akhenatonun mezarının hâlâ kesin olarak bilinmeyişi ve Tutankhamon’un mezarının günümüze sağlam olarak kalmasının nedeni olarak Horemheb gösterilmektedir. Horemheb, Tutankhamonun başladığı işi, tamamen bitirmiştir.

Mısır kayıtlarında Akhenaton ve Tutankhamon’un geçmişlerini anlatan yazılı ve resimli tabletleri Amon Tapınağına bağlı kalan Horemheb tarafından imha ettirilmiş. Bu arada Akhenatonun öz oğlu kral Tutankhamonun mezarının 1922 yılına kadar sapa sağlam kalmasının bir nedeni bu.

NOT: Soy olarak içinde  hem Kraliçe hem Kral görevini alan Kraliçe Hatcepsut ve Ankhenaton’un da olduğu 18. Krallık dönemine ait kral mezarları Luksor kentinde bulunmuş. 19.02.2025

Daha sonra Amon Rahipleri ve Amona inananlar Akhenaton’un yaptırdığı her şeyi ve mezarları imha etmişler. Ne yazık ki Akhenaton’dan intikamlarını çok acı bir şekilde almışlar.

Hiyerogliflerin anlamını çözen ise bir Fransız bilim adamı. Tesadüfen eline aldığı kil tablette, Ramses’in adı vardır. Buna göre Hiyeroglif yazılım şeklindeki Ramses adını örneklemek istiyorum. (O ortasında nokta olduğunu düşünün) Çember, Ra manasında. Nokta, M  manasında. Geometrideki Pi işaretinin benzeri olan    ise S ve S manasında.  E nin açıklamasını hatırlamıyorum. Hiyerolif yazısına göre; O.∏E∏ Günümüz yazısına göre;  Ramses.

Amon ile Güneş inancı Akhenaton’un ölümünden 70 yıl sonra ortak din olarak kabul ediliyor. Yani MÖ 1200 yıllarında Firavun Akhenaton ve Hazreti Yusuf inancı AmonRa tek tanrı inanış şekli ile Mısıra hakim olmaya başlıyor.  Daha sonra Akhenaton’un mezarı 2023 yılında tesadüfen bulunmuş.  01.2011 Mecit  ALBAYRAK

ÖNCE TÜRK’MÜ YOKSA MÜSLÜMAN’MIYIZ

Önce Türk'mü Yoksa Müslüman'mıyız

 Temmuz 2025.  Önce Türk’mü Yoksa Müslüman’mıyız? Bu konuda Kuranı Kerim ile Ahmet Hamdi Yazır ve Ömer Nasuhi Bilmen açıklamalarını baz alıyorum. Dinci yada dindar kesimlerde  zaman zaman bu sorulup kişilerin inanca bağlılığı sorgulanmaktadır.

Önce Allaha inanış şekli ile Tevhit İnancı ve İslam nedir Müslüman kime denir? Tek tek  araştıralım.

Tevhit İnancı neye denir? İnsanın kendisi dahil HER ŞEYİN YARATICISININ ALLAH olduğuna inanmaya TEVHİT İNANCI denir.

İslam neye denir? Her yerde ve her şeyde Allahın iradesine boyun eğmeye İSLAM (inancı) denir. Buna her dine inanlar dahildir.

Müslüman kime denir? Bütün peygamberlerin söylediği; Allahın emir ve yasaklarına doğrudan uyan, tabi olan kişilere (Hristiyan -Yahudi bile olsa) MÜSLÜMAN denir.

Önce Türk veya Türk Kanı Taşıyan Ama Müslüman Olmayan Toplumları Ele Alalım.

Bir anketör evimize gelmişti. O gün için üniversitede okuyan kızım ile yeğenime sorular soruyor, cevapları işaretliyordu. Böyle bir anı kaçırmak istemezdim. Ama, üniversitede okuyan iki genci, bu durum ile baş başa bırakmak istedim.

Neden sonra gençlere,  soruların ne olduğunu sordum. Bir kaç soru ve verdikleri cevapları onaylamam dan sonra kızım Ayşegül:

– Baba, bize “Biz, Önce Türk’mü Yoksa Müslüman’mıyız?”diye sordu. Peki ne dedin?

– Önce Müslümanız, dedim. Yeğenime dönerek; Sence diye sorduğumda, o da Müslümanız, diye cevap verdi.  Daha önceden bilgi sahibi olduğum Meluncanlar aklıma geldi. Ve başladım bu olayı aktarmaya.

1990 yılı sonlarında ABD’nin Atlas Okyanusuna bakan Virginia ( Virjinya) Eyaletinin Apalaş Dağları bölgesinde yaşayan bir Amerikalı hastalanıyor. Yapılan tetkikler sonucunda bu kişideki hastalığına Akdeniz anemisi teşhisi konuluyor.

Bu hastalık Akdeniz bölgesi etrafında yaşayan tüm ülke ve insanlarında görülen bir kan hastalığıdır. Yaptıkları tıbbi genetik araştırmaları neticesinde Atalarının Akdeniz havzası ülkelerinden olduğu  bulgusuna erişirler. Bu düşünce etrafında bazı gelenek ve uygulamaları ile Türklere benzediklerini fark ederler. Günümüzde yaşayan bu insanlar Türk bile olsalar Hristiyan inancına mensuplar. Öyle ise Türkler oraya nasıl gittiler?

(Tarihi gerçek ve alıntı) Ak Deniz ülkeleri ve Osmanlı ulusundan kimileri Avrupalı savaş ve ticaret gemilerine esir düşüyorlar. 1580 yılları ve sonrası bu ülkeler esir forsalar olarak yeni ülkelere götürülüyorlar. Arap ve Osmanlı Türklerinin bir bölümü bir vesile ile 1600 yılı başlarında yeni kıta Amerika ya ayak basmışlar. Kimileri mecburen kimileri forsalıktan kurtulmak için kaçıyorlar ve bu topraklarda kalıyorlar. Ve ilk sığındıkları ise Kızılderililer oluyor.

  Meluncan’lar ismi nereden geliyor? Abd’ye ayak basan ilk Müslümanların, kılık kıyafet yemek ve inanç şekilleri Avrupalı göçmenlerden farklı. Böylece bu farklılıklarından dolayı, bu kişilere kötü manasında bilen bilmeyen; ‘Mel’un‘ benzetmesi yapılmış. Zamanla mel’un tabiri bir topluluk adı olarak kalmış.

Yazımızın konusu; Önce Türk’mü Yoksa Müslüman’mıyız? sorusu doğrultusunda  Kızıma ve yeğenim Şükrü’ye bu gelişmeleri aktardıktan sonra, şu noktayı vurguladım.

Sonuç olarak biz; Önce Türk ve Sonra Müslümanız, dememden sonra yeğenim Şükrü – Amca, anlattıkların ‘cuk’ oturdu, ifadesini kullandı.

Alttaki paragrafa dikkatinizi çekerim.

Amerika’da yaşayan Meluncanlar O zamandan bu zamana kadar Müslüman olduklarını unutmuşlar. Tüm insanlık!! Kalu Bela’dan beri Müslüman olduklarını biliyordu yada mecburi idiler ise! Meluncanlar; Neden biz Müslümanız ve Müslümanları aramaya geldik demediler de! Türkleri aradılar?

 KURANIN HİÇ BİR YERİNDE ADEM, MÜSLÜMAN OLARAK YARATILDI DEMEZ! Ona Müslüman lık inancını verdim O artık ilk Müslümandır DA demez. Ya ne der? Çamurdan bir şekil yaptım ve ona ruhumdan üfledim. Ona can verdim der. Ve ne der? Ve Adem, Müslümanlığı dünyada yaysın diye değil, Allahın emir ve yasaklarına uymadığı için Cennetten atıldı.

 Ta Ha 123 – … Size yol göstericim PEYGAMBER  geldiğinde ona uyan selamete erer, der. Evet doğmadan evvel Müslüman ve Müslümanlık vardı ise? nerede? Ve neden Rab; Size yol göstericim gelecek, diyor.

Ne Zaman Müslüman Olduk? Ta Ha 123. Size yol göstericim geldiğinde ona uyanlar, diyor. Adem, İbrahim, … Musa, isa ve Muhammed Yani hangi peygamber olursa olsun Ona uyanlar, diyor. Firavunun ve Hz Musa’nın önünde sihirbazlar; Şuara suresi 47 ve 51. ayetlerinde. -Musa ve Harun’un rabbine iman eden ilk kişileriz, demektedirler. Bu sihirbazlar, bizden önce Müslüman olan Müslümanlardır.

   Araf Suresi 172 -173. Ayetlerde Allah Ne Anlatıyor? Ve Kalu Bela nedir?

   Kalu Bela:. Bu sözden kasıt, dindarların değil!! ‘Dinci kesimin‘ İnananları töhmet altında tutmak istemesidir. Bu kişilerin ortaya attığı şartlandırma ile Müslümanları korkutma şeklidir. Kalu Bela’dan diğer kasıt ise ‘ahdi misak’ ‘ruhlar alemi’ vurguları üzerinden yapılmaktadır.

Ruhlar alemi vurgusu korkusu ve mükafatı ile ‘Cennet ile bağdaştırılan’ insanın verdiği sözü kabullenmesi istenmektedir. Böylece dinci kesimde ‘Uhrevi’ öteki dünya sözü ile ağırlaştırılan bir sorumluluk verme gayreti var.

Araf suresi 172. ayetinde Allah- Adem oğullarının bellerinden zürriyetlerini aldığını belirtir. Bu ayet üzerinden İlk Adem’i kast ettiğini yorumlamayın. Oğullarından, diyor. Kuranın Ali imran suresi 6. ayeti ve Müminün suresi 14. ayetinde hamile kalma şekli anlatılmaktadır.

Allah; Sırası ile önce sulu meni/cenini ana rahmine yerleştiriyor. İkinci aşamada bu cenini ana rahminin cidarına yapıştırıyor. Üçüncü  aşama sonrası ana rahminde bu sıvıya et ve kemik bürümü verdiğini Cenabı Allah bizlere bildiriyor.

1..Rahimlerde sizlere dilediği şekli veren O’dur. 2.. Sonra onu, bir başka yaratılışta yeniden kurduk.. ayeti devamında C. Allah Cenini; (3.) et ve kemik şekline çevirdiği safhada Ana rahmindeki 3. şekli verdiği cenine;

‘Ben Rab biniz değil miyim? diye soruyor.  Dikkat ediniz! Sizi Müslüman olarak yarattım, demiyor. Ana rahmindeki canlı;. ‘Evet Rabbimiz Sizsiniz’ demişlerdi. C. Allah; Kıyamet günü ‘Biz bunlardan habersizdik!’ demeyesiniz, diye sormakta ve söylemektedir.

   RAB ne demek? Hristiyanlık inancında çok geçer. Büyük Larousse 9660. sayfa: Tanrı, Efendi, Sahip, Terbiye etmek, Eğitmek, Tüm varlıkları yaratan. Yöneten, Yediren demek. Ayrıca Peygamberimizden öncede Araplar Rab diye dua ederlermiş.

   Çocuk Kaç Yaşında Akıl Baliğ  ve Müslüman Olur?

Eski Diyanet İşleri başkanlarından Ahmet Hamdi Yazır, Hak Dini Kuran Dili eserinde bunun açıklaması var. Eski Diyanet İşleri başkanı Ahmet Hamdi Yazır yukarıdaki sureler hakkında bildiklerimizin tersini belirtiyor.

Ana rahminde Allaha söz veren kemikli et parçasının bu verdiği sözü 14 yaşında yerine getirmeli. Bu yaş ile Allaha karşı verdiği sözünün yerine getirilmesi şekline Müslüman olma devresi diye adlandırmaktadır.

ÇOCUGUN AKİL BALİG YAŞI 

Yine eski başkan ve Ömer Nasuhi Bilmen 1970 basımı bir kitapçığında;. Çocuk 14 yaşında akil bali olur. Hangi dine geçeceğine (anne babası değil) kendisi karar verir, diyor.

  • Diyanet İşleri Başkanlığımız ise!  4 yaşındaki çocuğa Cenabı Allahın yüklemediği ‘yükü’ mecbur etmektedir. Sanırsınız ki! Bu 4 yaşındaki çocuğu Mekke ye hafız diye yollayacaklar.

Zerdüşt inancında bile bu (bir) dine mensup olma yaşı 15 tir.

Çocuk bu yaştan itibaren anne ve babasının dinini değil kendi isteği dini seçer. Dolayısı ile! Bu eski başkanlarımızın anlatımları sonunda böylece;

Kalu Bela zamanından beri Müslüman olduğumuz iddiası yok edilmektedir. Sonuç olarak:. Önce Türk’mü Yoksa Müslüman’mıyız sorusunun cevabı: Önce Türk Oğlu Türk’üz.

Aşağıda Sultan Ahmet Camii avlusunda olan resimli şemada bütün peygamberlerin soy kütüğü belirtilmiş. Dikkat ederseniz, bütün peygamberler için S.A.V. ifadesi var.  Hz İbrahim için ise, Tek Allaha inanan Müslüman ifadesi var. Sonuç olarak Müslüman ve Müslümanlığın sadece Hz Muhammed ve ona  inananlara ait olmadığı ortada?  Yahudilik ve Hristiyanlıkta da, Tevhit – Tek Allah emri var. Ocak 2014     Mecit  ALBAYRAK

ARI HASTALIKLARININ BASİT TEDAVİLERİ

Arı Hastalıklarının önlenmesi bakımından uçuş deliklerine teneke koymak bile bir tedavi şeklidir.

Haziran 2025.  Arı Hastalıklarının Basit Tedavileri:. Her daim arılığınızda oluşan hastalıkların tedavisinde bilmeniz gereken basit bilgilerdir. Bu sebeple aşağıda belirttiğim arı hastalıkları ve tedavisi, tecrübem ve Api Mondia Konferansında verilen bilimsel açıklamalar doğrultusundadır.

Arılarda Kireç Hastalığı: Arı Hastalıklarının Basit Tedavileri içinde tedavisi en basit olan arı hastalığıdır. İlk bahar mevsiminde soğuk esen rüzğar zamanlarında oluşur. Kovan içine giren sert soğuk havalarda arı üşür. Arı ısınma maksadı ile peteklerin üst ortasında birikip yumak olurlar.

Yetişkin arılar petek diplerinden çekilince saydam parlak 4-6 günlüklü larvalar ısınamaz. Ve soğuktan dolayı ölürler. Akabinde bildiğimiz kireç siyahlı / beyazlı renk halini alırlar. Kireçlenmiş bu larvalar petek gözlerinde veya polen kutularında görülür.

Arılarda Adi Yavru Çürüklüğü:. Bu sefer olğunlaşmıs çıkmak üzere olan, üzeri sırlanmış arılar aynı nedenlerden dolayı üşür ölür ve dışarıya atılır. Petek gözlerinde delinmiş sır içlerinde başları dışarıda görünürler. Her iki hastalığın Tedavisi ise Üzerinde arı gezinmeyen petekleri dışarıya alın.

Her iki tarafa strafor ve benzeri cisimleri petek büyüklüğünde kesip sağlı sollu sıkıca koyunuz. VEYA; Bu hastalıkların en basit kısmi tedavisi benden. Uçuş tahtası büyüklüğü ve genişliğinde teneke kesip tam ortalayacak şekilde buraya asınız. Böylece sert rüzğarın direk etkisini ortadan kaldırmış olursunuz.

Nosema neden olur:, Bu hastalık iki nedenden dolayı oluşur. A– Özellikle kışın sert ve daimi esen rüzğarlardan dolayı yumak yapan arılarda olur. Bu yüzden dışarı çıkamayan arılar defi hacet yapamazlar. Bu durum ise arılarda bağırsak sorunlarını ortaya çıkarır. Devamında ise dışkılarını petek ve kovan üzerine çıkartırlar. 

Arıların vücudunda ve kovan içinde oluşan bu pislik arılarda bağırsak hastalığına sebep olur. Bu hastalığa Nosema denir. Arılar dısari çıkıp defi hacet yaptıktan sonra düzelme durumuna geçerler.

B – Diğer bir neden ise! Pis sudan yapılan veya sıcak altında bozulmuş şerbet nedeni ile aynı hastalık olur. Ayrıca kovan içinde oluşan nem aynı hastalığı yapar. Nosemanın belirtisi Kakası özellikle kovan üzerinde yuvarlak, ishal şeklinde görünür. Ayrıca diğer bir belirtisi ise arı fazla uçamaz.

Büyük kanatların altında ki küçük kanatların, bitişik olması gerekir. Bu hastalıktan dolayı kanatlar ayrık ve aşağıya doğru sarkık görünürler. Zamanla bu rahatsızlıktan dolayı arıların orta bağırsağında gelişen bir parazit arıiarın ölümüne neden olmaktadır. Nosema hastalığı nedenleri ancak laboratuvar ortamında tespit edilir. 

Ana arı ishal değil, kabız olur.  Koloni ve arı huzursuz, saldırgan olup, koloni düzgün gelişmez ve ölüm oranları yüksektir. Petekler, kovan içi ve dış yüzeylerinde toplu halinde ishal pislikleri görülür. Ek olarak, bu hastalığa yakalanan arı uçamaz. Kovan önlerinde sürünür, felç olup, C biçimi  kıvrılmış ve kanatları açık yayılmış olarak ölür. 

Arı Hastalıklarının Basit Tedavilerinde Varroa ve Nosema  için timol esanslı  kekik yağı verilmelidir. 5 lt Şerbet içine 0.5 mg kadar kekik yağını çekip karıştırın. Aktar ve eczanelere bakınız. En iyisi pazarlarda ‘koku’ satan gezginlerde olur. Yalnız bu şerbeti, tüm varroa ile mücadele türünde, 3 er gün ara ile, 7 sefer vermelisiniz.

Nosemanın doğal tedavisi  nane papatya fesleğen çıngırak veya civan perçemi. Bu otların birini kaynatıp suyunu şeker ile karıştırıp şerbet olarak verebilirsiniz. Bu arada nosema oluşmuş kovanları çamaşır sodası veya pürümüz ile temizlemeniz şart. Petekleri imha edin. Belirttiğim bu usuller haricinde Arılara protofil (ot çayı) veya fumidil B antibiyotik ilacı verilerek tedavi edilir. Protofil, 1 lt şurup içine 17 ml olarak veriniz.

Amerikan Yavru Çürüklüğü  hastalıkları AYÇ :. İlave Bilgi alma babından, bilimsel sayfalarda yaptığım araştırmaya göre bu hastalık, Dünyada en yaygın tehlikeli arı hastalıklarının başında geliyor. Yaz kış mevsiminde kovanda açlık çeken işçi arılarda oluyor. Nosema gibi ama nosema olmayan arının sindirim sisteminde oluşan bir bakteriden kaynaklandığı yazılıyor. 

2017 Apimondia– Bu konuda açıklama yapan kişiye hastalığın nedenini sordum. Arının topraktan aldığı bir bakteriden dolayı, demişti! İki açıklamayı birleştirdiğimizde? Aynı yere varıyoruz. Açlık çeken arı dışarı çıktığında toprakta yiyecek aramasına başlıyor ve yememesi gereken yiyeceğe gidiyor. Ne yazık ki bakteriyi kapıyor. AYÇ konusu için; AMERİKAN YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ HASTALIĞI başlıklı yazıma bakınız.

Kovanları devamlı ıslak olan su sızan ve su akan toprak üzerine koymamaya dikkat ediniz. Çünkü bataklık durumunda olan bu yerde her türlü bakteri yaşar. Arılarınıza bulaşır, eliniz ve malzemeleriniz vasıtası ile de kovana taşırsınız. Diyeceksiniz ki; arının kendisi gitmez mi? gider ama siz tedbirinizi alın.

Eldiven ve malzemelerinizi temizlemek için:. Biraz alevleyeceğiniz körükten çıkan alev üzerinde eliniz eldiveniniz ve malzemelerinizi gezdirir iseniz dezenfektan yapmış olursunuz.

Bu arada bir düşüncemi de sizlerle paylaşmak isterim. Arıları kontrol ederken çitaların ve kovanın içinde olan propolisi sıyırıp, istersek alıyoruz veya atıyoruz. Şayet propolisi ihtiyacınız için almayacaksanız, sıyırdığınız propolisi gelişi güzel atmayınız. Temiz bir taş, ağaç, dal veya başka bir yere sıyırınız. Arı, sıyırdığınız propolisi tekrar toplamak için uzaklara gitmesin. 06.2013

12 AY ARI ÖLÜM NEDENLERİ

Yaz Kış Arı Ölümleri

Temmuz 2025.  Yaz Kış Arı Ölümleri kendi hatamız veya dışarıdan gelen nedenlerden dolayı devamlı olmakta. Kendi gözümüze bakar gibi arıyada bakmalıyız. 2017 Istanbul Api Mondia Arıcılık ve arı bakımı konulu konferansta bulundum. Burada sunum yapan yetkili kişilerin bilgileri ışığında yazımı  yayınlıyorum. Ayrıca FAO başta olmak üzere kendi tecrübelerimi ilave ettim. 

Arıcı; Kışa girerken arının sağlığı için ne yaparsan yap şunu unutma! 10 çitalık arın gelecek sene mart ayında 8 çitaya düşecek. 12.2010

DÜNYANIN HER YERİNDE 12 AY BOYUNCA GEÇERLİ OLAN ARI ÖLÜM NEDENLERİ:

1 – Katliam neticesinde yangın dahil her şeyi ve meralar ile ormanları yok ediyoruz. Türkiye de 27 Tem – 7 Ağustos 2021 sıcaklardan dolayı yanan ormanlarda ölen toplu arı ölümleri gibi 2 –  Arıcı tarafından bilinçsizce yapılan, arı ilaçlamaları 3 – Her türlü sebze ve meyve çiçeklerini, böceklerden korumak için yapılan  tarım ilaçlamaları  4 – Sanayilerin zehirleri baca dumanları ile oluşan sera gazları neticesinde anlık değişen hava. 5 – Kışlatılan arı yiyeceğinin az olması 6 – Varroa ile yeterince mücadele etmemek. 7Genetik özelliği (her türlü melez/hibrit) karıştırılmış arı  8 – Tüm canlılarda oluşan hastalıklara neden olan (grip gibi) mikroplar 9 – Arıların sindirim sisteminde oluşan hastalıklar  10 -Yağmacılık arı ölümlerinin en belirgin şeklidir. Bu yazdıkları 12 Ay Süresince Yaz Kış Arı Ölümlerine neden olmaktadır. 09.2016

ARILARDA HASTALIK TEDAVİLERİ VE ÖLÜM SEBEPLERİ:

Ne var ki Bunların hepsi % 90 insanların kendine yaptığı kötülüklerdir.

Arılar Ölmüş Hortum Dilleri Dışarıda İse;  Çiftçimizin kendi bitkisini korumak için verdiği ilaç nedeni ile arılar zehirleniyor. Zehiri alan  arı kovana geliyor. Akabinde veya sonrası zehrin etkisi ile ölüyor. Zehirlenmeden dolayı olan arı ölümleri belirtisinde Arıların Hortum dilleri dışarıda oluyor. Ne yazık ki zehirden dolayı kimi arı gittiği yerden geri dönemez. Dönen arı ise; Kovan çevresinde olan herkese saldırır. (Kaynak FAO)  03.2018

Bir örnek; Kontrol için 2014 senesinde Manavgata gittim. Kovanımı açtım. Ne var ki Arıların çoğunun kovan dibinde ölü şekli ile yattıklarını gördüm. Ne var ki Petek üzerinde yiyecekleri bitmiş. Çünkü ilaçlı bölgeye giden tarlacı arılar bir şekilde ölmüş. Arı az, çok olsa! tarlacı sayısı az olduğu için nektar getiremedi diyeceğim. Haliyle olan balı yavru arılar yemiş. Bu arada! Her kovanın arısı, farklı bölgeye gider.

Sonuç olarak tarlacı arı olmadığı için genç arılar tarlaya çıkamıyor yolu da bilmiyor. Bu nedenle açlıktan Kovan dibine düşen arıların üzerine duman bastım hemen canlandılar. Şerbet verip kapattım. Sonrasında baktım hepsi canlanmışlar. Arılarımızı aynı akşam Akseki Cendeve bölgesine getirdik. Burada yabani  çilekler yeni açıyordu.  Ne var ki Yabani çilek balı hafif acımsı oluyor. Buna göre bu balın acı olması balın kötü olduğu manası çıkmamalı.

Ana arı, kovan içindeki ve dışarıdan getirilen taze polene bakarak, günlük atar. Bu aylarda fazla  polen almayınız.

Kovan içi ıslaklık: Islaklık ile nemi karıştırmayın. Islaklığı görürsünüz ama nem görünmez. Islaklık, kovanın bir yerinde birikmiş su. Bu suyu arı içer. Yalnız haliyle biriken su, çok olur veya durursa kovanı bozar. Kovan içinde nem ise! Kovana, peteğe ve arıya zarar verir. Petek nemi tutar. Arıların hastalanması ve telef olmasına sebep olur.

Burada kast ettiğim buharlaşma neticesinde kovan dibinde birikmiş bir kaç damlalık su değildir. Halbuki Esas tehlike kovan içi ve örtü tahtası altında nemden dolayı oluşan pamuksu Kovan içi küf ve mantar oluşumudur. Kovanları öne doğru hafif meyilli koyunuz. Sahil bölgesinde çita sayısı 4 ve daha aşağısı olduğunda çitaları, giriş deliğine ortalayın. Dış taraflara strafor koyunuz.

Ek olarak Kovan dış tahtasında çatlak var ise, buralara silikon çekiniz. Nemli ıslak toprak üstüne kovan koymayın. Sahil bölgesinde kışın Çitaların üzerine naylon cinsi örtü koymayınız. Naylon kovanın hava almasını engeller. Bu yüzden kovan içinde küf ve mantarın olduğunu gördüm. Tercih sizin. Ek olarak rutubet nasıl ki bizlere ağrı yapıyorsa arılarında ölümüne sebep olur.

Arılarda Amerikan Yavru Çürüklüğü ve Belirtisi: -AYÇ- Ne yazık ki Toprakta oluşan bir mantarın kovana getirilmesi ile başlar. (Apimondia) Böylece Kapalı yavru gözlerindeki larvalar kötü kokulu, kahverengi sıvı halde olurlar.

Hastalığın olduğu yavru gözlerinin kapaklarında (sırlarında) delik olur. Ne yazık ki Bu yavru deliğine çöp sokulup çekildiğinde kahverengi kokan bir sıvı süner. Tespit edildiğinde, çitalarının hepsi yakılmalıdır. Bu hastalık nedeni ile &lt;strong> 12 ay süresince yaz kış mevsiminde arı ölümleri olur.

Ne yazık ki Her türlü hastalık ve ölümlerde rüzgarın etkisi başta gelir. Üşüyen arı çita üstüne birikip yumak olur. Ne var ki bu sefer arının gezinmediği yerdeki yavrular soğuktan ölür.

Arılarda Kireç Hastalığı ve Yavru Atımı: Kışın rüzğardan üşüyen arıların çitanın üstüne çekilmesiyle olur. Ne var ki bu hastalıkların sebebi bir mantar hastalığındandır. Arıların petek üstlerine birikmesi ile günlük ve larvalar petek gözlerinde kireç / beyaz taş haline gelir. Benzer şekilde Yavru atımı ise, aynı durum nedeni ile ölen arı şeklinde etsi şeffaf pupalardır. Bu hastalıklar, Havanın ısınması ile geçer.

Erkek arı larvalarının atılma sebebi. Yazın temmuz ayından itibaren arılar bu etsi larva veya şekillenmiş pupaları atmaya başlar. Bundaki amaç, sezon sonrası erkek arıların polen ve balın tüketimini engellemektir. Bu durumu diğer yavru atma ile karıştırmayın.

Arılarda Nosema Hastalığı: Arının dışkısı ishal sarı nokta halindedir. Yaz kış her daim ortaya çıkar. Kışın oluşan nosema daha tehlikelidir. Nedeni ise; Arının yemiş olduğu bozuk yiyecek içecek kaynaklıdır. Kışın soğuklardan dolayı dışarıya çıkıp defi hacet yapamazlar. Hastalık bu yüzden o kovandaki tüm arılarda olur. Yazın defi hacet yaptıkları için sorun olmaz. 

Nosemanın Tedavisi:  5 lt şerbet hazırlayın. Şerbete yarım bardak Elma Sirkesi veya 1 ml kekik yağını karıştırıp her bittikçe 3 kere veriniz. Malzemelerinizi körük ateşine tutarak gezdirin. Ne yazık ki KIŞIN Bu hastalığın göründüğü kovan peteklerini kullanmayıp, eritmeniz lazım. O kovanı pürümüz ile tütsüleyin. Durgun birikinti sular ve bozuk şerbet, nosema sebebidir.

Arılarda Koloni Çöküşü: </strong> Bu kayıp 12 Ay &lt;strong> Süresince Yaz Kış olur. Peteklerde balı, açık ve kapalı yavruları olduğu halde kovan boşalmıştır. Zehirlenme sonucu veya yiyeceği kalmadığında arılar ölür. Ayrıca! Kovan içi tüm petekleri GÜVE kelebekleri kaplar. Arılar gider. Yada, verdiğiniz aşırı ilaç nedeni ile arı kovanı terk eder.

 Kek Nedeni İle Arı Ölümleri: (gezginci bir arıcı arkadaşın itirafı)  Devamlı gelemem diye Arılara kek vermiş. İçme suyunun Çok uzakta olması – olmaması nedeniyle nerede ise tüm arıları ölmüş. Özellikle kışın iç bölgelerde kek vermeyin. Sahil bölgelerinde ise, yakın yerde suyun olduğunu görmeden kek vermeyiniz.

VARROA İLE MÜCADELE ETMEK İÇİN.

<strong&gt;G -12 Ay Süresince Yaz Kış  Arı Ölümlerine neden olan Varroa ile mücadele her daim yapılır. -&amp;lt;strong> Yalnız oksalik ve formik asitlerin verilmesinin arılar için zararlı olduğu bilgisine eriştim. Varroa arının kanını emdiği için  vücudunda yara meydana getiriyor. Havaya yayılan bu ilaçların buhar etkisi varroayı öldürüyor. Ama! bir kaç gün sonrada arılar varroanın açtığı yara nedeni ile daha erken ölüyorlar. (Kaynak FAO ve ApiMondia) 03.2018

Çukurova Üniversitesi Varroa için Portakal kabuğunun (washington) test etmişler. Portakal kabuğu dumanının % 94 etkili olduğu görülmüş. Dumanı, akşam üzerleri en az 5 kere dolu dolu basıp, 15 dakika uçuş deliğini kapatmalısınız. Arılarda Varroa  mücadelesi için Timol esanslı kekik ve okaliptus yağının % 95 etkili olduğu tespit edilmiştir. Varroaset ilacı hakkında; ise, etkin maddesi en fazla olanını alınız. Talimatına göre kullanınız.

Varroa İçin Pudra Şekeri: Çay şekerini kendiniz dibekte döğerek toz haline getirin. Böylece toz haline getirdiğiniz şekeri kovan içinde çita aralarındaki arı üstlerine serpiniz. Bunları her daim verebilirsiniz.

Kışın ve soğuk günlerde kovanın uçuş deliği tahtası genişliği kadar teneke kesip takınız. Teneke kovan içinin aşırı soğumasını önler. Ayrıca peteğin boş dip taraflarına strafor koyunuz. Bu arada yaptığım araştırmaya göre, cep telefonu istasyonlarının arıya zararı olmadığı yönündedir. 03.2018

ARILARDA YAĞMACILIK.

Arıların kovan önünde fazlası ile uçuştuklarını gördüğünüzde yağma olmasa bile hemen uçuş deliğini kapatınız. Yalnız Yağma, Yaz Kış Arı Ölümleri içinde her zaman olabilir.  Bulunduğu ortama uyum sağlayamayan melez arı cinslerinde her daim arı ölümleri olabilmektedir.

 Kovanlarınız karlı bölgelerde ise üşenmeyip gidin. Kovanın önündeki karları en az yarım metre, toprak görününceye kadar temizleyiniz. Arıların bazıları  uçuş yapamadan uçuş tahtasından yere düşmekte. Kara düşen arı kalkamaz ise, uyuşur ve ölür. Toprak, kül düşen arıların konabileceği, ölmeyeceği güvenli bölgeyi oluşturur.

Kovan üzerinde, yanlarında kar var ve  kovana zararı yok ise, bunlar kalsın, faydası olur. Kimi arıcı; – Yiyeceği olan arı ölmez, soğukların zararı olmaz, diyorlar. Yanlış. Soğuklarda arıların açlıktan öldüğü tespit edilmiştir. Çünkü, Balı biten petekten diğer peteğe geçemiyorlar. w.bienenstand.at/

Sarıca ve eşek (borazan) arıları. Yağmur etkili yağmadığı müddetçe ARALIK ayına kadar yaşarlar. Sarıca arıların öldürülmesinde en etkilisi yöntem. Bir parça bal bulaşığı peteği naylon örtü üzerine koyun. Sarıca arılar gelir. Bala konan arıları öldürün.

Borazan Arının İmha Edilmesi:  Bu arı yaklaşık 4 cm boyunda, Sırt ve karın bölgesi bir ip kalınlığında birbirine bağlantılı, kahve rengi renkte bir arıdır.  Geniş bir malzemenin ortasına bir parça et koyup üzerine ve etrafına bu yapışkanı sürerek kovan üzeri ve etrafa dağıtın. DDT tozunu yanınızda bulundurun. Yakaladığınız sarıca arısının arkasını DDT tozuna değdirip salın. Arının gittiğinden emin olun. Yuvasına gidecektir. DDT, bitkilerde uygulanması yasak olan bir ilaçtır. Borazan arılarda arılarımızı yok ediyor!  2011

ARILARIN YAŞAM DÖNGÜSÜ HAKKINDA

Varroa Mücadelesinde Timol Yağı.

   Temmuz 2025– Bilimsel makaleden alıntı. Arıların Yaşam Döngüsü Hakkında İspanyada ki Pauk (Paul)  Mağarasında arılar hakkında çizimlere ulaşılmış. Buna göre yapılan araştırmalarda  arıların 80 milyon yıldır yaşadığı tespit edilmiş. İnsanlar ise dokuz bin yıldır yabani  arı ballarının alımı ile uğraşmaktadır. Beslediğimiz arılar, dolayısı ile yabani arı sınıfına girmektedir.

  Arıların Yaşam Döngüsü, Bitkiler ile ortak hareket etmelerine bağlı. Bitkilerin üremek için rüzğar ve arılara, Arılarında yaşamak için bitkilere ihtiyaçları var. Bu yüzden Bitkiler üreme organı olan çiçek bölge ve diplerinde polen ve şekerli nektar üretirler. Arılar, çiçekten nektar alırken, polenlerine sürtünür. Buradan sürtünerek aldığı poleni, diğer bir başka çiçeğin erkek veya dişi polenlerine bulaştırır. 

   Böylece her iki çiçeğin merkezindeki üreme organlarındaki erkek ve dişi polenleri eşleşmiş olurlar. Bu yüzden hem çiçek hem arı birbirinden faydalanmış oluyorlar. Sonuç olarak arı getirdiği nektarı kovanda hazır bekleyen genç arıya verir. Diğer arıda getirdiği poleni gerekli yere bırakır. Arı özel salgısı ve bal ile poleni karıştırarak petek gözüne sıkıştırır.

   Bu işleri biten arı tekrar, araziye çıkmaktadır. Yalnız Nektar ve polenin koku ile tadı, getirildiği bitkiye göre değişmektedir. Çitaya konan nektarın suyu en erken 10 gün içerisinde uçurulup Tam bala dönüşmektedir. Bir bitki üzerine daha önce bir arı konmuş ise, O bitkiye kokusunu bırakıp gider. Kendisinden sonra gelen başka bir arı, bu kokuyu hisseder. 

Böylece gelen arı hissettiği koku sayesinde O çiçekte polen ve nektarın kalmadığını bilir. Ve bu nedenle oyalanmadan gider.        Dış sıcaklık ne olursa olsun, çitaların arasında sıcaklık 34 C’ dir. İç  sıcaklık 34 C’ geçtiği zaman kovan içinin serinletilmesi gerekiyor. Bu nedenle genç arılar kovanı serinletmek için kovan dışına çıkarlar.

Uçuş tahtası üzerine yerleşen arılar kanatlarını çırparak  içeriye, serin hava gönderirler. Arılar, sıcak havalarda günde, 16 saat çalışır. Arılar, dış sıcaklık 14 C’ ve altına indiği zaman (Kendi tespitim) yumak olmazlar. Ancak görevliler dışarıya çıkarlar.

   Arıların Yumak Olma Nedeni:. Bilimsel olarak dış sıcaklığın 14 C’ ve altına indiği zaman arıların yumak olduğu belirtildi. Ocak ayında arıların yanına sıcaklık derecesini alarak gittim. Hava tam açık ve güneşli. Dışarı ilkin 4 C’ idi. Daha sonrası 11 C’ yükseldi. Bu süre içerisinde kovanımı bir köşeden araladım. Arılar içeride tam faal hareketli idiler. Buna göre Arılar Neden yumak değillerdi?

 Benim tespitim. Arıların yumak olma nedeni! Soğuk esen rüzğardır. Yaşadığım bir olay:. Mart ayı içinde idim. 10 C’ ve üstü güneşli bir günde yolda yürürken ellerim üşümüyordu. Sonra poyrazdan esen soğuk hava ile ellerim üşüdü. Cebime sokmak zorunda kaldım. Buna göre arının yumak olma nedeni belirttiğim gibi sert ve soğuk esen rüzğardır.

   Çaresi: Yüzde yüz olmasa bile size önerim. Kovan uçuş deliği önü ve üzerine uçuş tahtası genişliğinde teneke asın. Rüzgarın direk  kovan içine vurmasını engellemiş olursunuz. Arılar uyumazlar. Sabahın erken saatlerinde dışarısı serin olduğu için  uçuşa gitmezler. Havanın ısınmasını beklerler. Çünkü giderlerse vücut ısıları düşecek. Bu yüzden vücut katılaşmaya başlar uyuşurlar. Kovan bakımı anında arılar tedirgin olmaktadır. Bizler genelde körük vasıtası ile, arıların tedirgin olmaması için duman veririz. Gerçek yabani hayatta ise Ormanda duman kokusunu alan arı, hayatta kalabilmek için kovuktaki yuvasını terk etmekte.

   Bunun için önce  yuvasındaki balı fazlası ile yeyip, çıkmaktadır. Haliyle karın bölgesi fazlası ile şişen arının uçma, saldırma ve SOKMA durumu zorlaşmaktadır. Arının soka bilmesi için karnını aşağıya doğru bükmesi gerekiyor. Karnı şişen arı ise, bu bükme işlemini  ya yapamıyor veya zorlanıyor. Bu nedenle iğnesini yeterince sokamıyor. Arılar kovanda iken gün ışığından hoşlanmazlar. 

   Ana arı, 7 – 12 erkek arı ile çiftleşmekte. Bu çiftleşme uçuşuna çok sayıda erkek arı sıra bana gelecek diye toplu uçuşa geçerler. Lakin çiftleşme sonunda ölen arı olurken dişisi tarafından Öldürülen Peygamber Devesi erkeği oluyor.

  Erkek arı ve sayısı bir kovanda 100 – 400 arasında oluyor. Hortumları kısa olduğu için nektar toplama becerisine sahip değillerdir. İşçi arının 3 katı bal yerler. Kovan içerisi veya dışında hiç bir iş yapmaz, kovan güvenliğine bile karışmazlar. Mevsimsel olarak ana arıların çiftleşme sezonundan sonra 3 – 4 işçi arı tarafından dışarıya atılırlar.

Arıların Yaşam Döngüsü Hakkında:. Arının yaşamı kovanda başlıyor. İşçi arılar, bir kovan içerisinde 120 bin tane olabiliyor. Ölünceye kadar çalışırlar.

Yeni doğan işçi arının kovan içi görevleri

1. 3. gün çıktığı ve diğer petek gözlerinin bakımını yapar.

4. – 7. güne kadar kovan etrafında kovanı tanıma ve etrafı görmek için arılarda ilk uçuşlarını topluca yaparlar. Ek olarak larvaların bal ve polenle beslenilme işini devam ederler.

8. – 12. gün arası süt üretme ve -kadro askeri gibi- ana arının bakımı, yıkatılması ve beslenilmesi yapar.

13. – 18. gün arası bal mumu üretmek ve örmek. Kovan güvenliğini sağlamak, getirilen nektarı tarlacı arıdan alıp, işleyip petek gözüne koymak.

19. günden  ölünceye kadar 25 gün boyunca araziden nektar ve polen getirmektir.

   İşçi arının özellikleri 1 (bir) saniyede 440 kere kanat çırpar. Boş iken saatte 65 km, nektar ve polenli iken 45 – 50 km hızla uçmaktadır. Ayrıca bir at kendi ağırlığı kadarını, kızak köpeği dört katını götürdüğü tespit edilmiş. Bir arı ise kendi ağırlığının 20 katını taşımaktadır. Kovandaki arının 1/3 i tarlacıdır. 35 C’ kadar olan sıcaklıklarda arı uzak uçuşlar yapar. 15 C’ altında ise bu mesafe azalır. 

   Arı dansının keşfi: Arıların kovan içerisinde dans ederler. Nedeni ise arazide tespit ettiği nektar veya diğer ürünlerin yerini tarif için dans ederler. Bunu ilk keşfeden Avusturyalı etoloji/zooloji uzmanı Karl von Frisch (1886 -1982) olmuş. Arı araziden ne ile geliyorsa  nektar, polen, propolisi nerede bulduğunu kovandaki arılara anlatıyor. Bu üç ürünün yeri tarif edilirken hep aynı kural uygulanıyor.

   Tarif ederken, O an güneşin bulunduğu yöne doğru dik bir çizgi çizer gibi yürürler. Burada ölçüt, güneşin kendisidir. Yürüdüğü hat üzerinde iken bir an durur. Kovana getirdiği her ne idi ise O tarafa yönelir ve durur. Bu duruş yeri, aranan maddenin açısını verir. 09.2016

  Güneşe göre bir kaç santim dik gider. Durur ve sağ veya sola döner. Döndüğü yön nektar polen ve propolisin yerini gösterir. Ayrıca bu bilgi aktarma işlemi dairesel (O) ve sekiz (8) şeklinde dönüşler ile yapılır.  Aşağı – yukarı karın titretme ve sağa – sola tüm vücudu sallama  şeklinde olur. O ve 8 dönüşleri ile karın titretme  nektarın yeridir. Sallanmalar ise polenin yer ve mesafesini gösterir.  Kaynak FAO 12.2013

Burada alıntı yaptığım bilgiler Arıların Yaşam Döngüsü Hakkında kesin veya kesine yakın bilgilerdir.

 

ARILARDA SONBAHAR VE KIŞ BAKIMI.

BEN MECİT ALBAYRAK

 Temmuz 2025. Arılarda Sonbahar Ve Kış Bakımı bal sağım zamanı ile başlamalı. İlk yapmanız gereken Varroa mücadelesidir. Bu yöntem ile! Arılara bir kaç günlük varroa ilacı vermiş oluyorsunuz.  Varroa için timol esanslı kekik yağını enjektör ile bir ml çekiniz. 5 lt Şerbete karıştırıp şerbetliklere dökünüz.

Mart Ekim ayı sonuna kadar 1 şeker+1 ölçek su karışımı şerbet verin. Rahmetli Prof. Dr Muhsin Doğaroğlu tavsiyesi. Ana arının günlük atmasını istiyorsanız kovan içine polen verin demişti.

KIŞIN ANA ARININ GÜNLÜK ATIMINI TEŞVİK İÇİN:. Bir kaşık Pudra şekerine dört kaşık poleni bir kaç damla su ile nemlendirip, karıştırın. Bu karışımı poşet naylon üzerine bir yemek kaşığı  koyup, kovan içine yerleştiriniz. Yalnız poleni kardığınızda, polenler tane tane olursa daha iyi olur. Daha sonra bu işlemi, arı poleni yedikçe bir kaç kez yapınız. Böylece arının kışı güçlü ve sağlıklı geçirmesini sağlamış olursunuz.

Ancak şerbeti çokça vermeyin. Bir anda petek gözleri bal ile dolmasın. Yer kalmaz ise ana günlük atamaz. Genç arının yokluğundan dolayı bu yüzden koloninin, bahara çıkması zorlaşır. Arı bakımına Ek olarak kovanın dışındaki çatlak yarık yerleri silikon ile kapatınız.

1- 2 çitalık arı bahara çıkar mı diyorlar.  Bir avuç arı bile kışı çıkarır. Yeter ki genç arısı ve yiyeceği olsun. Bununla beraber Hastalık, varroa vb çeşidi olmasın. Ve yukarıda belirttiğim gibi, Poleni verin bakalım. Çıkar mı! çıkmaz mı!  Bu iddiam, kendime ait 1 -2 çitalık bir avuç arının bahara çıkmış durumudur. Şans! diyorsan! Ne var ki 10 çitalık arı içinde aynı şans yada şanssızlık geçerlidir.

Yıllar öncesi dört kovanımın birer avuç arısı vardı. Onlar bile kışı çıkarıp, mayıs sonunda 8 -10 çitalık kovan oldu. Desteklediğim bir kovanımı da böldüm. Yalnız Kovanlarımı, İki ay içinde üç ayrı yere taşıdım. Siz şunu düşünün. Bu iki çitalık arı benim yüzümü güldürür mü? Güldürmese bile! Başka kovan ile birleştirirsiniz. Bu sebeple bir avuç arı bile kar olur.

Ekim ayından itibaren 2 şeker+1 su şekerli şerbeti  vermeye başlayınız. İçine Limon suyu sıkın, cuzi sirke verin. Limon ve sirke, vitamin ve antibiyotik görevi yapacaktır.

Kışın kovanlarınız soğuk bölgelerde ise Mart ayının ilk yarısına kadar kek vermeyiniz. Verirseniz? Felaket olmaz!. Sadece arıların yaşama şansını Şansa bırakmış, olursunuz.

9 Şubat 2016 Salı. Kovanlarımın yanına geldim. Ben, bazı geceleri – 27 C’ olan yerdeyim. Çitaların % 90 da kapalı ve günlük var idi. Neden? Bana göre Kışın arılara verdiğim polenin etkisi ortada idi.

Gördüğüm bu sonuca göre arılarım Seydişehir de, 1 Şubattan  itibaren günlük atmış oluyorlar. Yanımda derece götürdüm ki, hangi sıcaklıkta arı hangi duruma gelecek! yerinde görmek istedim. Kovanları açıp arılara bakmaya başladığımda gölgedeki sıcaklık, + 4 C’ den ye 11 C’ kadar çıktı.

Geçen zaman içerisinde şunu öğrendim. Kovana bakmanız gerekiyor ise, arının üst kapağını bir köşesinden açıp arılara bakın. Arı yumak olmuş ise hiç dokunma. Rüzgar kar ve karlı yağmurlu havalarda ise açmayın.

Arılar petek üzerinde geziniyor ise! Açın. Arılarda sonbahar kış bakımı yaparken balı boşalmış arısı azalmış kovanın boş çitasını alınız. Buna göre Kars’ta arıcılık bile yapıyor olsanız, bu yazdıklarımı dikkate almanızı öğütlerim.

Yalnız Kovanları penceresi olsa bile dört tarafı kapalı yerlere koymayın. Üç tarafı ve üstü kapalı, önü açık gün güneş gören yer, çok iyi olur. Böyle bir yerde bile kovanları yerden 20- 30 cm yükseğe koyunuz. Kapalı yer arıların yön tayin etmelerini zorlaştırır.

Arılarda Yavru çürüklüğünün önüne geçmek için kovan uçuş delikleri önüne teneke vb takınız. Yanları açık olacak. Böylece Günlükleri rüzgardan korumuş olursunuz.

Kovanları kuytu yerlere koyunuz. Kuzeyi kapalı, tepe kaya dibi rüzgarların kovana hiç değmediği yer olsun. İmkanınız var ise üstüne saç koyun. Böylece kovanların  ıslanmasını ve içine su girmesini önlemiş olursunuz. Kovanlarınız öne doğru 1 cm kadar eğik olmalı. Bu eğiklik kovan içine akan suyun dipte birikmesini önler. Sonuç olarak kovan içinde Rutubeti de engellemiş olursunuz. Nem arı hastalıklarında en büyük etkendir.

Arılarda Sonbahar ve Kış Bakımı yaparken dağdaki arıyı düşünün. Bu yüzden Arı Kovanını çul çuval ile sarma. Islandığında kovanda aşırı nem yapar. Dış üst kapak altındaki, örtü tahtası üzerine  bile gazete kağıdı koyma. Koyarsanız kağıt nem tutar. Bu yüzden arıların hastalanmasına ve fazlası ile kovan içi rutubete neden olursunuz.

KAR ALTINDA KOVAN BAKIMI:. Kovan üzeri ve dışında tahtaya temas etmeyen kar yığınları, kovanları soğuktan koruyacaktır. Yalnız Uçuş tahtası üzerinde duran kar, tahtayı bozar. Burayı temizleyin. Kovanın içine yağmur ve kar sularının girmemesi için kovanın çatlak yerlerine silikon çekmeniz hem kovan hem arı için iyi olur.

Kışın kovanda yaşlılık ve hastalıktan dolayı % 20 dolayında  arı ölümlerinin olması normaldir. Bilim adamlarınca bu durumun normal olduğu belirtiliyor. Kendimden örnek vereyim. Her şeyi full, ilaçlanması yapılmış, Ekim ayında 10 çitalık kovanımı hiç açmadım. Mart ayına 8 çita olarak çıktı.

VARROA:. Arılarda sonbahar ve kış bakımında en dikkat edilecek konu bu. Ek olarak varroa, arının kanını emer ve arının erken ölmesine sebep olan bir bit türüdür. Ayaklarda ve kanatlarda kısalık, günlük atımında  azalma ve güçsüzlük meydana getirir. Tehlikesi her daim var. Çünkü, Komşu arıcı varroa mücadelesi yapmadı ise! varroayı bitiremezsin.

VARROAYI KOVANDA YOK ETMEK İÇİN : Devamlı belirttiğim üzere 4 km yakınınızdaki arıcı varroa mücadelesi yapmadı ise! Varroa her daim kovanınız da olacaktır. Benim burada vurgulayacağım konu, her türlü varroaset ve portakal dumanı, pudra şekeri ve Varroa için timol esanslı kekik yağı ile yapacağınız mücadele içindir.

Varroaset, portakal kabuğu ve pudra şekeri ile yapacağınız mücadelede başarılı olmanız için her ÜÇ güne bir aralıksız YEDİ sefer vermeniz gerekir. Böylece ilk dumanı verdiğiniz gün, petek dışında gezen varroa ile ve günlük yanına bırakılacak varroa yumurtasından 21 gün sonra çıkacak varroayı da yok etmiş olacaksınız. Bu mevsimde vereceğiniz ilaçların bala etkisi, bahara kalmaz.

OKSALİT VE FORMİK ASİTLER: Bu bilgi 2017 Apimondia sunumudur- Bu ilaçlar Varroanın ölmesine neden olur. Ama! Ne yazık ki Geçen zaman  içerisinde varroa arı vücudunda yara meydana getiriyor. Böylece Bu asitlerin yakıcı buharı yara üzerinden arının kanına karışıyor. Kana karışan bu madde, arıların erken ölmesine neden olan ilaç, türüdür.

Bu nedenle Arılarda sonbahar kış bakımını yapacağınızda Oksalit Asitin Di -hidrat cinsi kullanılması tavsiye ediliyor. Bu önerilere dikkat edilmesi, arı ve insan sağlığı acısından çok önemlidir. Ek olarak Bu ilaçlama şekillerinde dış sıcaklık -en az-, 15 C’ olmalıdır.

PUDRA ŞEKERİ İLE VARROA MÜCADELESİ: En temiz iki, çeşit ilaçlama yöntemidir. Bolca Pudra şekerini bir kaba koyup geliniz. Daha sonra Çitaların arasına arıların üzerine gelecek şekli ile serpiniz. Böylece Varroanın, dibe döküldüğünü göreceksiniz. Bu yüzden Her zaman uygulanır. Pudra şekerini kendiniz ezerek imal edebilirsiniz.

PORTAKAL KABUĞU İLE VARROA MÜCADELESİ: Pudra şekerine  ek olarak en temiz ilaçlama yöntemlerinden biridir. Kurutulmuş Yafa Portakal dumanını birkaç sefer verin. Uçuş deliğini kapatıp 5 dk. Bekletin ve açın. Aşağıdaki linkten bu konuda bilimsel, daha geniş karşılaştırmalı  bilgilere ulaşacaksınız.  library.cu.edu.tr/tezler/7682.pdf

Varroa için timol esanslı kekik yağı: Varroa ile bu mücadele türünde, aynen dumanlı şekillerde olduğu gibi aynı süreler içinde şerbet vermelisiniz. 5 lt şerbete, 0,5 ml has kekik yağını karıştırıp, şerbetliklere dökünüz.

varroaset ilacının bala etkisi:. Varroa için verilen kekik yağı, pudra şekeri portakal kabuğu harici bütün ilaçlar kimyasaldır. Ne yazık ki Kimyasalların etkisi üç ay sürer. Buna göre peteklerin Bilimsel olarak her türlü kirli havayı (sigara dumanı) emdiği kanıtlanmıştır. Bundan dolayı varroa kimyasal dumanı verdiğiniz kovanın balını üç ay geçmeden yemeyin. 05.2017

SEYDİŞEHİR YAYLASI DOĞASI ve PİSLİĞİNİZ.

SEYDİŞEHİR YAYLASI DOĞASI ve PİSLİĞİNİZ.

  Temmuz 2025. Seydişehir Yaylası Doğası ve Pisliğiniz konusunun içeriği Seydişehir Susuz Yaylası üzerinedir. Ne var ki Bu nokta Antalya yolu üzerinde Seydişehir Susuz Yaylası  olarak bilinen mevki bölgesidir. Kast ettiğim yerler, yukarıda görünen bölgedir. Size, Ana yolun kenarında küçük bir girintili bölgesinde gördüklerimi anlatacağım.

Buranın rakım 1450 m. Ankara – Antalya çıkışlı kişilerce hatta kafileler halinde Mevlana ve Kapadokya turlarına katılan yabancı turistlerin bile gördüğü yerler. Bu konuda dağlarımız piknik amaçlıdır. Dağlarımız, Torosların uzantısıdır. Seydişehir’in güneyinde kalan dağlarımız kara çam, köknar, sedir ağaçları ile kaplıdır. Ama Kuzey ve doğu bölgelerimiz ise çoğunlukla meşe ağacı ile kaplıdır. Orman işletmesi tarafından bölge bölge kara çam ekilmektedir.

Seydişehir ilçesi  Konya Meram Dutlu kırı yol ayırımı üzerinden Konya belediye önü 87. Akseki yol ayırımı 66,  Manavgat içi çay köprüsü üzeri 135, Antalya  215, Beyşehir ilçesine ise 33 km mesafede yer almaktadır. Rakım olarak belediye önü ile denizden 1135 m yukarıdayız. Akdeniz ve İç Anadolu bölgesinin ulaşım ve iklimi konusunda geçiş bölgesiyiz. (2023 yılı sonunda Beyşehir Antalya tüneli ve yolu açıldı Seydişehir tüneli ise! belli değil)

2010 yılı mayıs ayı içerisinde biraz kalabalık olarak buraya  gelmiştik. Ki, bahar ve yaz aylarında burasını insan ve kuş giller familyasının sesleri doldurur. Eşyalarımızı indirdikten sonra çevremdeki kişilerin biraz hayret, birazda kızgın bakışları arasında ilk işim, arabamda sürekli taşıdığım kürek, çapa ve  testereyi çıkarıp, çevremi temizlemeye başladım.

Benim huyumu bilen, öyle iken yine de bana kızmaktan da geri kalmayan akrabalarımın kızma sebebi; Sen temizle, yine batıracaklar,  söylem ve düşüncelerinden dolayı idi. Yine de dinlemeyip, temizlemiştim.

25 Eylül 2010 cumartesi günü bu sefer sadece ailemi alarak aynı yere gittim. Yine eşyalarımızı indirdikten sonra ilk işim, temizliğe başlamak oldu. Bu dediğim yer, ana yolun kenarında  yaklaşık 1200 metre² bir yer. İnanır mısınız!  buranın 3/4 nü  2.5 saatte ancak temizleye bildim.

Sayı olarak en fazla atık, ıslak peçete denen mendil. Birem birem tırnaklarım ile topraktan söküp, torbaya biriktirip, belirlediğim bir yere attım. Daha sonra içki, cola, soda, bira, cam ve  plastik şişelerini toplayıp şehir içine getirdim. Ve kullanılabilir atıklar çöp kovasına attığım şişe sayısı 25 tane idi. Toplamaya zamanım ve takatim kalmadığı için bıraktığım teneke kutular ise, bundan az değildi.

Topladığım bütün pislikleri-nizi-  ise taş oyuk arasında kontrolum altında yakarak, imha ettim. Seydişehir Yaylası Doğası ve Pisliğiniz burada kalırken! Kendi evinize aynen mi davranıyorsunuz?İnanır mısın! o yorgunluğuma ve de ailemin –Hadi artık yeter, kendi işlerini yap; demesini bile dikkate almadan yapmaya devam ederken, bu yaptığım işten, temizlikten dolayı zevk aldım. Çünkü ben, doğa dostu olan ve bu ortamda bulunmaktan coşku ile zevk alan bir anlayışa sahibim.

İlaveten arabamın içinde kürek, çapa, testere ve diğer alet edavatım devamlı bulunur. Gittiğim her yerde ve arılarımın olduğu çevrede ağaçları budar, yağmur ve diğer akarsuların bozduğu  yolları, düzeltirim.

Peki ya sizler ! Benim pisliğimi temizlemeyin, gerekte yok. Ama en azından kendi pisliğinizi temizlemekten, tedbirinizi kısmen de olsa almaktan neden imtina ediyorsunuz? Sahibi olduğunuz yeri temiz tutarken, doğayı her şeyden önce kendinizi, çocuk ve torunlarınızı  geleceğinizi neden düşünmüyorsunuz! Neden? O güzelim bakir toprakları pislik içerisinde bırakmayı, kendinizde bir hak olarak görüyorsunuz. ?!

Bu yaptıklarınızı kendinizde bir hak olarak görmeye devam ederseniz, O topraklar, günü geldiğinde siz ve bizlerden, hakkını almayı da kendinde bir hak olarak görecektir. Türkiye’de 26 temmuz – 7 Ağustos 2021 arası, 46 il dahilinde 225 bölgede orman yangınları oldu. Sebep kim veya neden? Kasıtlı veya sera gazı nedeni ile oluşan aşırı kuru sıcak hava. Sebep! yine insan.  Eylül 2010. 

KRALIN YOLUNDAKİ GÜZEL KİŞİ.

KRALIN YOLUNDAKİ GÜZEL KİŞİ.

Temmuz 2025.  Kralın Yolundaki Güzel Kişi konusu, halkı için güzellikleri teşvik eden bir ülkenin Kralı ile bu değere layık bir insanın durumudur. Kral, ülkesi ve halkı için geniş bir yol yaptırmaya karar verir.  Yol biter. Bu yol üzerinde bir yarışma düzenlemeyi uygun bulur. Kral, isteyen her kişinin bu yarışmaya katılabileceğini söyler.

Bunu yapmasındaki amacı, İnsanları faydalı işler yapmaya teşvik etmektir. Ve;

Bu yoldan geçen en güzel kişiyide  belirleyeceğini ilan ettirir.

Yarışma günü,  insanlar akın akın gelirler. Bazıları  süslü en güzel arabası ile, bazıları en güzel elbiselerini giymiştir. Kadınlardan kimileri saçlarını en güzel  biçimde  yaptırmış, kimileri en güzel yiyeceklerini yanında getirmiştir. Gençlerden bazıları sporcu kıyafetleri içerisinde, yol boyunca yarışmaya hazırlanırlar.

O gün buraya gelen herkes gün boyu bu yoldan gidip gelirler. Ama  Kralın Yolundaki Güzel Kişi olma gayreti akşama kadar kimsede görülmez. Aynı zamanda kralın yanına gelen insanların hepsinin yüzleri asık bir vaziyette, aynı şikayette bulunurlar.

Yolun bir yerinde iri taşlar ve  moloz yığınları var.  Bu birikintiler yüzünden yürüyüşümüz zor oldu, derler.

Günün sonunda bir yarışmacı kralın yanına, yorgun argın ulaşır. Üstü başı toz toprak içerisindedir. Krala büyük bir saygı ile yönelerek, elinde tuttuğu  altın kesesini uzatır.

– Yarıştığım yolda yolu tıkayan taş ve moloz yığınları vardı. Yolu temizlemek için uğraşırken geciktim. Bu altın kesesini moloz yığınları altında buldum.  Bu altın kesesi  size ait olmalı der ve keseyi krala uzatır.

Kral gülümseyerek cevap verir:

–  O altınlar sana ait.

–  Hayır, benim değil. Benim hiç bir zaman bu kadar çok param olmadı.

– ‘Evet ‘ der kral” Bu altınları sen kazandın ve yarışmanın galibi de sensin. Ayrıca, bu yoldan geçen en güzel kişi de, sensin.  En güzel kişi ise!  Ardından gelecekler için yoldaki engelleri kaldıran kişidir. Der.

Alıntı:  KÜPE Dergisi .     03. 12. 2011  Cumartesi  –    Mecit  ALBAYRAK

ARIYA ŞERBET VERİLMESİ

Ana Şerbet Verilmesi

Temmuz 2025.  Arıya Şerbet Verilmesi özellikle bahar aylarında kolonin kuvvetlenmesi için petek örülmesinde mecburi olan bir uygulamadır. Ayrıca, petek örümü dışında petek gözlerinde olan balın, arılar tarafından yenilmesini önleme amaçlıdır.

Arının şerbeti kaynatılmaz. Kaynatılan şerbet, ancak reçel olur. Ve bu yüzden arıya zararlıdır. Az Ilık su ile yapmanız, size kolaylık olur. Yalnız Şunu iyi bilin. Şeker miktarı ne kadar çok olursa! O şekerin bal olarak olgunlaşması sırlı olması o kadar çabuk olur.

Dikkat! Bal için şerbet verin demiyorum. Arı bu aylar içerisinde verdiğiniz şerbeti sıcak havalar nedeni ile kolay ve çabuk işler. Böylece şerbetin içindeki suyu uçurup erkenden olgunlaşmış bal haline getirir.

Arıya Şerbet Verilme çeşitleri; Şubat Mart ayından, Temmuz ayına kadar 1 ölçek şeker, 1 ölçek su karışımı olarak veriniz. Arı, Bu aylarda hava sıcak olduğu için şerbet içindeki suyu çabuk buharlaştırır. Bal çabuk olur. Bal süzümünden sonra ise 2 ölçek şeker+1 ölçek su ile şerbet yapıp veriniz. Bu aylarda hava serin ve soğuk olacağı için arı, şerbette ki fazla su oranını uçuramaz. Her 5 lt şerbete ek olarak yarım çay kaşığı tuz koymanız, arının mineral ihtiyacını karşılayacaktır.

ARININ SAĞLIĞI İÇİN VARROA VE NOSEMAYA KARŞI TİMOL ESANSLI KEKİK YAĞI:

5 lt şerbete bir miligram kadar kekik yağını sıkıp şerbetliklere veriniz. Bunun sayısı yok. Varroanın ne zaman geleceğini bilemezsiniz. 

arıya limon suyu veya sirke verilmesi: Kabuklarını küçük dilimler halinde aynı şerbete atın. Böylece etkisi daha fazla olur. Limon, vitamin değerinde olacaktır. Ayrıca şerbete karıştıracağınız limon ve sirke suyu (aynen insanlar gibi) arılarda da antibiyotik görevi görecektir.

Bu etkiyi devam ettirmek için 5 lt şerbete çay bardağının 1/5 kadar sirke  dökünüz. Sıcak havalarda arının yemediği, köpürme durumunda olan şerbeti, kovalardan uzak bir yere dökünüz. Arının nosema olma nedeni; Ayrıca nosema sadece kışın defi hacet yapamadıkları için değil!  Bozuk şerbet yedikleri zamanda (insanın ishal olduğu gibi) mide bağırsak rahatsızlığından dolayı ishal-nosema olurlar. 

Arıya Şerbet verme zamanı: Burada şerbet verme zamanını bahar ve yaz – sonbahar mevsimleri olarak iki bölüme ayırıyorum. ABahar mevsiminde Havanın açık, sıcak, güneşli olduğu her gün, istediğiniz saatte şerbet verebilirsiniz. Bu mevsimde tarlacı arı, arazide meşgul olacağı için yağma durumu olmaz.

B– Özellikle sezon bitimi sonrası Yaz ve son bahar mevsiminde Akşam ezanından, 1 -2 saat öncesi verebilirsiniz. Çünkü bu saatlerde arı kovanlarına çekilmeye başlar. Ve yağma durumu PEK olmaz.

Şerbet vermediniz ama kovanların etrafında ve uçuş tahtası üzerinde uçan, birbirleri ile sarmaş dolaş olmuş bolca arı görürseniz kovanların uçuş deliklerini hemen kapatınız. Bu arılar yağma yapacağı kovanı aramakta veya yağma başlamış demektir.

Kapalı yağmurlu havalarda şerbet verilmesi: Burada dört şık var. A Kapalı bulutlu havada B Karanlıkta  C Yağmurlu havada D Yağma halinde şerbet verilmez.

Şerbetlik kovan içinde ise; Bir üstteki şartlara göre şerbetlikler, örtü tahtası altı, çita üstü veya çita yan tarafında ise! Kovan yine açılmaz. Şerbet verilmez. Özellikle A, B, C Her üç halde iken kovanı açarsanız, arı vücudunuzu sarar!. Şerbetlik, örtü tahtası üstünde ise ve Yere dökme durumunuz yoksa, istediğiniz vakit, arıyı huylandırmadan verin.

Yere dökülen şerbet olduğunda, bu şerbetin üzerine su dökünüz. Döktüğünüz su, şerbetin tadı ve kokusunu bozar. Arı bilemez. Ayrıca, şerbeti döktünüz. Ama, aşağıya taşma durumu olmuş ise, yine su serpiniz.

Yağma durumu veya şüphesi halinde; Kovanın uçuş deliği önünde DİKKAT EDİN ÖNÜNDE! Kovan içine girecek şekilde ÇOKCA uçuşan  ve giren çıkan arı var ise!  O kovanların uçuş deliğini hemen kapatın. Saatlerce kapalı olsun. Yalnız hava girişini engellemeyin.

Kovan etrafında arıların azalmasını, O kovana ait kendi arılarının, kendi kovanı üzerine konmasını bekleyin. Hatta bu kovanı 3 – 5 km uzağa götürün 3 gün kalsınlar sonra getirip başka yere koyunuz. Ben şüphe ettiğimde bile saatlerce kovanı kapatırım.  05.2014

BEN MECİT ALBAYRAK.

BEN MECİT ALBAYRAK

Temmuz 2025.  Bazen sayfama Mecit Albayrak kim diye sorular gelirdi. Ben Mecit Albayrak. Nerede ise bedavaya verilen Seydişehir Eti Alüminyum fabrikasından  özelleştirildiği zaman emekli oldum. 1986 yıllarından beri arıcılık yapmak isterdim. O zamanlar (tek) TRT kanalında arıcılık konuların gösterildiği -Köyde Hayat programını zevkle izlerdim. Çalışma şartlarından  dolayı nasip olmadı.

Arıcılığa başlamadan öncesi şehrimizdeki Tabiaat Parkının daha üstlerine, dağın yamaçlarına elimde kazma, kürek hatta balyoz ile çıkardım. Saatlerce domuzların (seslerini duyardım) gezindiği yerlerde metrelerce akan kaynak sularının gözünden aktığı son yere kadar, sulu sepen – yağmur altında oluklar açar, taşları taşır ve yerleştirirdim. Hatta o zamanlar; Gömülen silahlar konusu olduğu için – Bu adam yukarılarda ne gömüyor, kazıyor diye uzaktan takip edildiğimi! Resmi görevli (polis) kişi ile o bölgede karşılaşınca bildim.

2008 yılında halk Eğitim kurslarına katıldım. 2010 yılından itibaren arıcılığa başladım. Sayfa başlığımda belirttiğim gibi, bildiklerimi başkaları ile paylaşmaktan zevk alan birisiyim. Yaptıklarımı değil, söylediklerimi yapın. Çünkü arada bir öğrenmek denemek için, farklı işler yaparım.

Buna göre İlk yıllarımda arılı çitayı elime alır 30 dak. incelerdim. Çünkü Amacım çita üzerinde olan arıların neler yaptığını görmek incelemek isterdim. Amacım! Yaşayarak ve görerek Bir şeyler öğrenmek. Bu durumumu gören yada duyan arıcı arkadaşlarım bana kızardı. Öyle ki ben hala aynı çitayı incelerken uzaktaki arkadaşım 3 kovanı kontrol etmiş olurdu.

Stajyer arıcı olarak Öğretmen emeklisi bir abinin yanında altı ay bulundum. Mecbur değildim ama onlara yardım ederken yaptıklarını görüyordum. Bu arıcı üstelik öğretmen. Üç kere art arta soru sorduğumda – çok soruyorsun derdi. Diğer arıcı yarı cahil idi ama öğretmenin söylemediği bazı bilgileri bu rahmetli olan Kuddisi Arıcı, abimiz söylerdi. Yada söylemesi için öğretmeni yönlendirirdi.

Bu cahil arıcı abi bir gün bana dedi ki, Arı nazarı götürmez. Göze söze gelmez. Ben bir Ayetel Kursi alıp geleceğim. Bunları kovanlara yerleştir demişti. Sonrası getirdi. İki kovanın üst kapak içlerine bunları raptiyeledim. Ama  yukarıda yazdığım gibi ben bilgimi başkaları ile paylaşmaktan zevk alırım. Bana bir arıcı sormadan ben ona bildiğim arı konusunuda ki her şeyi anlatırım, anlatmaya başlarım. 

On beş senedir arıcılık yaparım. Bu sayfalardan yüz binlerce kişiye bilgi aktardım – aktarıyorum. Bana; – Kovanı çok karıştırıyorsun diyen 30 yıllık arıcıdan daha fazlası ile arı hakkında bilgim ve gördüğüm var. Lakin bu güne kadar dolu dolu 10 kovanım olmadı.

Belki de yukarıda andığım rahmetli cahil arıcı abimizin söylediği gibimi oldu!  ARI NAZAR GÖTÜRMEZ.

Takdir sizlerden. Lütuf rahmet Allahtan.

Amacım, başkalarına faydalı olmak..  Allahın Selam ve selameti ile. 08.2024

BABAM LAZOĞLU ŞÜKRÜ USTA.

BABAM LAZ OĞLU ŞÜKRÜ ve SEYDİŞEHİR.

Temmuz 2025. Babam Lazoğlu Şükrü Usta aslında 1923 Gürcistan Batum doğumludur. O zamanlar Hazar Denizine kadar olan ülkeler var ama! Sınırları ‘pek’ belli değildi. Azerbaycanlı olan büyük babamın Mecit’in iş yeri de Batum da idi.

Babası ve büyük babam; Azerbaycan Devleti Şeki ili, İnce Zunut köyüne kayıtlı Yusuf oğlu, Mecit YUSUFZADE (1885 – 1926 ).  Annesi ise, Türkiye Cumhuriyeti Artvin ili Hopa ilçesi Ebuislah köyünden Ayşe …  (Türkiye 1901 Azerbaycan  Bakü 1987).

Üç yaşına kadar babası Mecit, annesi Ayşe ve ablası Fatma (1922 – 2004) ile beraber Batum’da büyümüş. Bu arada küçük kardeşi Hamdi doğar. (22 Mart 1926 – Ağustos 2013) Bu yüzden Annesi, o zamanlarda yanına gelmiş olan kız kardeşleri veya  annesine: Hamdi olunca Şükrü ile fazla ilgilenemiyorum. Siz memlekete giderken Şükrü’yü yanınızda götürün, biraz yanınızda kalsın, diyor. (1926).

Diğer taraftan dedem Mecit,  Batum ve Artvin çevresinde hatırı sayılır bir esnaf ve işverendir. O günün şartlarında Deri işleme atölyesi-Debbağ olan dedemin hatırı sayılır maddi gücü olmuş. İleri ki zamanlarda Seydişehire gelen Baba Annem, halam, amcam ve  babamın dayısı ile akrabaları tarafından anlatılmıştır.

Büyük babam Mecit Yusufzade 1926 yılı içinde maddi durumundan dolayı yanında çalıştırdığı işçileri tarafından öldürülür. Bu sürelerde Babam Şükrü Hopa’dadır. Cesedi, iş yeri yakınında ki bir kayanın altında 17 Ağustos 1927 yılında bulunur. Büyük babam öldürüldüğünde Babaannem, 3 çocuk annesi ve 25 yaşındadır. Babaannem, 1928 yılında tekrar evlenmek zorunda kalır.

Bu evliliğinden altı çocuğu olur. Ama başta kocası olmak üzere hepsi, kendisinden önce ölürler. Eşi Hamit, çocukları Kemal, Cemal, Lütfiye, Mehmet, İsmet, Semaye.  Lakin Halam Fatma ve amcam Hamdi 1932 – 1938 yılları içerisinde yetimhanede kalırlar. Sonrasında Halam 1944 yılında Savcı olmuş, Amcam ise askeri bandoya girmiştir.

1928 yılına kadar Batum ve Artvin de olan insanlar, komşuya gider gibi bu yerlere karşılıklı gidip gelirler. Bu tarihten sonra bir gece yarısı Türkiye ve S.S.C.B. arasında imzalanmış olan sınırların kabul ve kapatılması  antlaşması  gereği, karşılıklı geçme yasağı konur ve sınırlar kapatılır.

Bu sınır ise,  o zaman ki Sarp köyü ve günümüzde ki sınır kapısıdır. O anda Türkiye’de olan babam ailesinden ayrı düşer. Annesi ve iki kardeşi, Batum’da kalır.  Öyle ki bu köyün orta kısmında bulunan dere yatağı, iki ülke sınırı olup, köyü ikiye bölmüş.

Türkiye’de 3 yaşından itibaren akrabalarının,  özellikle  9 kız kardeşin tek erkek kardeşleri olan ‘Onbaşı’  lakaplı dayısı Ömer Albayrak himayesinde olan babama, dayısının soyadını vermişler. Geçmişi hakkında pek fazla konuşmayan babam, zaman zaman bazı anılarını annemize ve bizlere anlatır idi. Ayrıca babamın ana lisanı, Lazca idi.

Ne var ki çocukluğunda yemek sofrasından – Sen yemeyeceksin, diye  kaldırılıp, ıslattığı yatak ve dayak korkusundan dolayı erkenden kaçan, ağaçlardan düşüp karda delik açan portakalları buradan alıp yediğini anlatırdı.

1930′lu yılların şartlarında ilk öğretim 3 yıl imiş. Okuma ve yazmaya aşırı ilgisi olan babam, akranları okula giderken  okula gidememiş. Lakin azmi sayesinde, arkadaşlarının yanında onların kağıt ve kalemleri ile okuma  yazmayı öğrenmiş. Hatta öyle ki, bir süre sonra okulda okumadığı halde, okula  giden arkadaşları ile imtihana sokulmuş ve imtihanı kazanmış.

Gençlik çağlarında Zonguldak’ta iş yerleri olan teyzesinin oğlu Asım Özbostancı’nın yanına gider. Burada tamir bakım imalat üzerinde çalışıp, meslek sahibi olmuş. Sonrasında Askerliğine kadar Zonguldak Maden ocaklarında tamirci olarak çalışmış.

Bu iş yerlerinde zaman zaman işçi  sağlığı açısından işçilere iğne yapılırmış. Babam, iğneden korktuğu içinde hep kaçarmış. Bana 31 sene babalık yapmıştı. Babamın, son ölümcül hastalığına kadar, hastahane veya doktora gittiğini 2 – 3 sefer dışında bilmem ve duymadım.

Babam Lazoğlu Şükrü Usta’nın Askerlik Yılları:

Erkek milletinin en büyük anısı, ‘askerlik yıllarıdır’. Özellikle bizlere anlattığı anıları askerlik yıllarına ait. Buna göre Askerliğine İstanbul Selimiye Kışlasında  başlamış. Sanatkar olması nedeni ile ordunun tamir bakımına alınır. Sonrasında Becerikliliği fark edilince, komutanı yanına çağırtıyor. –   Komutanlığa ait olan kasanın anahtarı kayıp oldu. Kasayı açabilir misin? diyor. Hemen işe başlıyor ve sonuç olarak kasayı açıyor. Sene, 1945 ve sonrası. Ne yazık ki Dünyada savaş var.

Bir süre sonra, uzun süreli arazi tatbikatı için, askerin bir bölümü ile beraber Samandıra tarafına gidiyorlar. Tatbikatın bir gününde, yemekhane çavuşluğu görev sırası kendine veriliyor. Daha öncelerinde bir erat çavuş ile, ufak bir sorunları olmuş. Yemekhane çavuşluğu anında arası açık olan çavuş yemekhaneye gelip herkes den önce yemek istemiş. Ama buradaki görevliye verilen talimat ise, dış görev haricinde kim olursa osun, yemek verilmeyecek. Bu nedenle yemeği vermemiş ve bu çavuş ile münakaşa etmiş.

Ertesi gün bu çavuş, yemekhane sorumlusu oluyor. Akşam vakti babam nöbete gideceği için, erkenden yemek yemeye, yemekhaneye geliyor. Durumunu izah edip çavuştan yemek istiyor. Çavuş, yemeği vermiyor. Verirdin vermezdin kavga dövüşe dönüyor. Araya olaya tanık olan  askerler giriyor. Bu sırada ast subay komutan geliyor. Olayı bilmeyen komutan,  kavgayı çıkartan kişi olarak babamı düşündüğü için, sille tokat vurmaya  başlıyor. Ona göre çavuş haklı, babam suçlu!

Dayağı yemekte olan babam: Komutanım durum şu, dese de iyicene kızan komutan, babamı döğmeye devam eder. Dayaktan iyicene bunalan babam, bir şekilde kasatura yı eline geçiriyor ve komutanının üzerine yürüyor. Bu sefer komutan önde, babam arkasında eğitim karargah çadırlarının  çevresini dönmeye başlıyorlar. Zorla babamı yakalayıp, komutanı kurtarıyorlar. Durumu öğrenen komutanı babamdan ‘ ÖZÜR’ dilemiş, ama ne fayda! Urfa Birecik’e sürgün gidiyor.

Babam Lazoğlu Şükrü Usta’nın Sürgünü ve Seydişehir öncesi:

Urfa Birecik’te bulunduğu askeriyenin bütün teknik işlerini yapmak haliyle  babamın görevi. Birliğin işlerini imkanları nispetinde askeriye içinde  yapar. Burada olamayacak işleri de,  Birecik içerisindeki sivillere ait demirci atölyesinde yapmaya başlar. Askerliği süresi içinde, bu işleri yaparken haliyle sivillerle de  irtibat kuruyor, kurmak zorunda.

Bu bölgede adı sanı duyulan bir ‘AĞA’ nın ufak tefek işlerini de yapar. Ağa, babamdan hoşnut olduğu için kendisine bir öneri yapıyor. – Şükrü, burada kal. Benim traktöre, makinalara bakarsın, kızımıda sana veririm, demiş. Babam, teklifi kabul etmiyor. Konya Aksaray Obruk bölgesine çalışmaya geliyor. Sene 1948.

Bu bölgede yine traktör, biçerdöğer  ve diğer makinaların tamir bakımı ile meşgul olur. Konya Seydişehir Orta Karaviran‘lı namı değer Çakal oğlu Mehmet (yada asker arkadaşı) ile istişarede bulunur. Böylece Babam Lazoğlu Şükrü Usta ile Çakal oğlu Mehmet’in önerisi ile Seydişehir hayatı başlıyor. Çakal oğlu Mehmet babama: Lazoğlu, sermayesi benden, çalıştırması senden. Benimle Orta Karaviran köyüne gelir misin?, diyerek teklifte bulunur.  12.2011

İkinci bölüm :Babam Lazoğlu Şükrü Usta ve Seydişehir.   Mecit Albayrak