Temmuz 2024. Firavun Akhenaton </strong>ve<strong> Hazreti Yusuf</strong&gt; içerikli Tarih ve arkeoloji, en çok ilgi duyduğum konulardan biridir. Televizyonlarda geçmiş yıllardan beri yayınlanan belgeselleri yazılı not tutarak dinler ve karşılığını ansiklopedilerden araştırırdım. Burada aktaracağım açıklamalar Antik Mısır tarihi konusunda yetkili olan kişilerin yazılı ve görsel anlatımlarıdır. Bu yazım kendimin tarihe olan alakam ve araştırmalarım doğrultusunda yaptığım yardımcı yorumlardır.
FİLİM, KURAN VE TEVRAT ÜZERİNE GENEL BİLGİLER.
Hz. Yusuf Yusarsif Yuzarsif dizisi, dini ve tarihi olduğu için, zevkle seyrediyorum. Yalnız Burada bir konuya parmak basmak istiyorum. Hz Yusuf filminin etkisinde kalıp; Tamam bu, bu şekildedir, demeyin. Misal Hz Yusuf’un sağ kalmasına sebep olan kişi Tevrat ve filmde Levi deniliyor. Kuranda Yahuda veya Ruben deniliyor.</p></p>
<strong>Firavun Akhenaton ve<strong> Hazreti Yusuf filminin ana konusu İslam ve Müslümanlık değildir. Esas konu Hz Yusuf’tan ziyade Züleyha’nın aşkı üzerinedir. Nereden çıkartıyorsun derseniz? 39. bölümde Çok tanrılı inançlarından dolayı başrahip ve yardımcıları yargılanıyor. Bu sırada Yusufun karısı Asenat, Züleyha’nın aşkını savunmak için yargılama anında salona giriyor. Bahaneye bakan! Akhenaton hemen yargılama işlemini erteliyor.
Ne var ki Geleceği bilmek yalnızca Allaha ait. Dolayısı ile Hz Yusuf ve Hz Muhammede bile bu yetki verilmemiş. Yusufun kardeşi Yahuda, – Yusuf peygamber ama İsrail halkı benim adımla anılacak diyor. Buna göre Yahuda kendinden 600 yıl sonrasını nasıl biliyor?
Ve neden!! Filmde ve Kuranda Mısır halkı!! Hz Yusuf zamanında İslami yönden Müslümanlığı kabul ettiler açıklaması ve ayeti YOK! 25.05.2016
Hz Yusuf neden Mısırda idi? Allah, Yusuf as Mısıra TEK TANRI Allah inancını yayması için değil! Kardeşleri öldürmesin diye gönderdi.
Mısır ne zaman Müslüman oldu? Mısır, Hz Ömer zamanında MS 640 yılında Müslüman oldu.
<strong>
Firavun Akhenaton ve Hazreti Yusuf zamanına benzer konuları açıklayan bazı ansiklopedik yazılar içeriğinden alıntılı. Büyük Larousse:. Mısır tarihi anlatılırken MÖ 1500 1450 yılları arasında İbrani Yahudilerden söz edilmektedir. Suriye taraflarına sefere çıkan firavunların dönüşte LUVİ ve Kenan ili insanlarını beraberlerinde getirdiklerini yazmaktadır.
Amonhotep – Akhenatonun büyük baba ve annesinin tek tanrıya inanan Luvili olduğu iddiası altta vurgulanmıştır.
Nasyonel Coğrafya kanalında Mısır hiyeroglifleri anlatılıyor. Belgeselde dini konuda İsrail oğullarının ve Hz Yusufun Mısıra etkisi var denilmiyor. (Dikkatinizi çekerim!. Diyoruz ya Dünyayı Yahudi sermayesi yönetiyor diye Bu filmlerde Mısırı ihya edenlere de Yahudi denir.) Bunun nedenini bir bilgi ve tarihi gerçek olarak aşağıda belirttim. Sadece Yahudi inanışında Allah’ın adı olan Yahova ismine rastlanılmış. 10.2020
Antik Mısır tarihi üç bölümde anlatılıyor. Buna göre İlk kuruluş yılı olan Eski – Orta ve son devri olan Geç Mısır. Bir belgeselde. MÖ 2200 yıllarında Firavun Maren Ra zamanında Mısırda Çocukların bile yenildiği kıtlık yıllarından bahsediliyor. Bu nedenle Hz Yusuf hangi yılda yaşadı? MÖ 2200 yılında mı? 1380 yılında mı?
İlaveten yukarıdaki (aşağıda belirttim) açıklamama gerçeklik kazandırmak için yazayım.
Mısır kayıtlarında Hz Yusuf ve İsrailoğulları Neden Yok?
Mısır Kayıtlarında Hz Yusuf Neden Yok? Not; Bu sorular üzerinden Googl’da aratma yaptığınızda İsrailoğulları cümlesinin bitişik olması gereklidir.
Çünkü Koskoca Mısır firavunu 4 Amenhotep adı ve yaptıkları taş kayıtlarından siliniyor’sa! Hz Yusuf ve İsrailoğulları neden yazılı olarak bırakılsın? Daha geniş açıklama Firavun Akhenaton Sonrası başlığı altında.
Güneş tanrısı Ra’ya ilk inanan firavun kim?. MÖ 2430 2417 yılları arasında V. hanedanın 2. Firavun Sahure. Sahure Ra’ya yakın olan firavun manasında. Abusir bölgesine bu firavunun yaptırdığı tapınak ise; ‘Ra’nın tarlası‘ olarak Mısır kayıtlarında geçmektedir. Ancak Sahurenin amacı sadece kişisel olduğu için, yaptırdığı tapınak uzun müddet varlığını sürdürmüş. Büyük Larousse- 03.09.2022
MÖ 2400 yılında Abu Ghurab bölgesinde Güneş tapınağının bulunduğunu Livescience dergisi yayınladı. (Amenhotep’ten 1050 yıl önce) 09.2022
Belgesel tv proğramında Hem babası Firavun 3. Amenofis‘in hem Amenhotep’in tek tanrı inanışına yönelme sebebi olarak Yahudi veya Luvi kökenli olan dedesi ile anne annesi ve annesi Tia olduğu şeklindedir. Lakin Filmde ise Tia, en koyu Amona inanan kişi olarak gösteriliyor.
Baba ile oğulun din konusunda bu derece aşırı devrimci olmalarının esas nedeni olarak! Her yerde etkili ve yetkili olan! Rahiplere aşırı karşıtlık olduklarını sanıyorum!
Firavun A</strong>khenaton ve Hazreti Yusuf filmi üzerinden Hz. Yusuf’un tek tanrı konusunda sadece firavunu cesaretlendirmiş olduğunu sanıyorum. Firavunun bizim anladığımız tek Allah inancımız benzeri tek tanrı olarak Güneşi göstermesinin sebebi bence! Tek olarak herkesçe bilinen her gün görünen halkın kolayca ikna edilmesini sağlayan bir örnektir.
eski devrimcilerden Firavun Akhenaton Yazımın ana temasıdır. Akhenaton’un manası tanrı Amonun memnun olduğu kişi manasında. Burada kendi düşüncemin teyidi doğrultusunda bir alıntı yapıyorum. İsmet Zeki Eyüpoğlu Anadolu İnançları konulu kitabında Akhenatonun Tek tanrıcılık konusunda öncü olduğunu vurgulamaktadır. 02.2019
Akhenaton MÖ 1380 – 1332 yılları arasında yaşamış. 18. hanedana mensup firavunların 10. idi. Amon, MÖ 2000 yılı başlarında 12. hanedan tarafından Mısır ülkesinin baş tanrısı olarak kabul edilmiş.
Böylece Karnak şehri, tanrı Amon’un dini merkezi oldu. Tapınak Rahipleri dini konularda oldukları kadar maddi ve siyasi açıdan büyük bir güce sahip idiler. Çünkü Tüm Firavunların savaşlarda kazandığı ganimetlerin bir bölümü, tapınaklara otomatikman ayrılıyordu.
Rahiplerin elde ettikleri bu orantısız ve kolay kazanılan maddi güç sayesinde halkın desteğini aldılar. Hatta Firavunlara bile karşı gelebilme durumları söz konusu oluyordu. Akhenaton ile babası 3. Amenofisin dizide rahipleri sevdikleri pek söylenemezdi.
Güzelliği dillere destan Akhenatonun karısı Nefertiti‘nin soyu hakkında kesin bilgiler mevcut değildir. Yalnız arkeologlarca Nefertiti’nin Akhenaton’un annesi Tia’nın yeğeni olduğu hakkında görüş ve anlatımlar mevcuttur. MÖ 1352 1332 yılları arasında Akhenaton firavun oluyor.
Sonrasında Amonhotep 1346 yılında Tanrı Amon’a tapınmayı yasakladı. Buna göre Evrensel yaratıcı güç olarak kabul ettiği tek tanrı güneşe (Aton) tapınılacağını ilan etti. Adınıda değiştirerek güneşe tapan manasında AKHENATON olduğunu açıklamış.
Kahire yakınlarında dini merkez Karnak şehrinin bir benzerinin inşası başlatıyor. Bu yeni şehir hem dini hem siyasi başkent oldu. Adı El – Amarna idi.
Coğrafi olarak eski başkent Teb’in güneyinde kalan topraklara Yukarı Mısır deniliyor. Teb’in kuzeyi Ak Deniz kıyısına kadar olan bölüme ise Aşağı Mısır deniliyor. Zaten kralların göğüs üzerinde çapraz olarak tuttukları iki nesne, iki bölgeli Mısırı temsil etmektedir.
Daha sonra El – Amarna MÖ 1342 yılında Akhenatonun başkenti oluyor. Krallığı süresince önemli savaşlar olmamış. 1880 yılında Tel el Amarna‘da define arayanlarca bulunan kil tabletler üzerinde savaşların olmadığı belirtilmiş. Yalnız Bu tabletlerin örnekleri Akat dilinde yazılı. Ankara Medeniyetler Müzesinde gördüğüm tabletler ‘Amarna Mektupları’ olarak adlandırılan bölümde mevcut.
Buna göre MÖ 1346 – 1335 yılları, tek tanrılı dinin Mısır’da en etkin olduğu yıllardır. Bir belgesel ve tarih kitaplarında MÖ 1335 yıllarında Kraliçe Nefertiti’nin ortadan kaybolduğu anlatılır.
Belgesellerde Kraliçe Nefertiti’nin saraydaki eski tanrıya inanan kişilerin etkisinde kaldığı’da söylenildi. Haliyle Kral Akhenaton ile ciddi bir anlaşmazlığa düşmüş.
Yalnız Kral ve Kraliçenin hiç erkek çocukları olmadı. Altı tane kızları olmuş. Durum bu şekildeyken Mısır tarihçilerini meraka sevk eden bir gelişme ortaya çıkıyor.
SMENKHARE ORTAYA ÇIKIYOR!
Kraliçe Nefertitinin kaybolması ile aynı zamanlı Smenkare isminde bir erkek sarayda görülüyor. Firavun Akhenaton</strong> veHazreti Yusuf </strong>filminde Smenkhare’den hiç söz edilmez. Ama Smenkhare varlığı bir gerçek. Kimi tarih kitaplarında Akhenaton’un ölümü sonrası Kraliçe Nefertiti’nin Bir Hitit prensini Mısıra çağırdığı yazıtlarda bile kayıtlıdır. Yine de kesin bir bilgi yok Olmayışının bir sebebi’de İktidar için Smenkhare’nin öldürüldüğü belirtilir. Bu arada, Kraliçe Nefertitinin makyajlı erkek olarak tekrar saraya girdiği yönünde kayıtlar var.
Smenkhare Kralın bir kızı ile evleniyor. Ardından tahtına ortak ve kendisinden sonrada ardılı olarak ilan ediyor. Yazıtları baz aldığımızda evlendirilen kişi Tutankhamon oluyor. Akenaton bir süre sonra Smenkare’yi Amon rahipleri ile görüşmeye eski başkent Teb şehrine gönderiyor. Ortada bir sorun var ki! Kral, ortağını rahiplerle görüşmeye gönderiyor?
FİRAVUN AKHENATON SONRASI:
Ancak, Akhenaton Smenkare ortak krallığı 3 yıl sürüyor. Ne hikmetse Akhenaton Smenkhare veya karısı Nefertitinin ölümleri MÖ 1332 yılında peş peşe oluyor. Akhenatondan sonra hem oğlu hem damadı Tutankhamon, kral oluyor. Günümüzde Luksor kenti olan tek tanrıya inananlar için Akhenatonun yaptırdığı El Amarna yerle bir ediliyor.
Tutankhamon sonrasında Ay ve Komutan Horemheb firavun oluyorlar. Ay; Ana kraliçe Tia’nın akrabası ve onun zamanında sarayda çalışmaya başlamış. Bir şekilde ölen Tutankamon’un karısı olan dul kraliçe ile evlenip firavun olmuş. Ay’dan sonra Horemheb kral oluyor.
AKHENATONUN İSMİNİ KAZITAN FİRAVUN HOREMHEB
Ama Arkeologlar Akhenatonun mezarı hakkında kesin bilgiye ulaşamıyor. Nedeni ise? Mısır kayıtlarında Akhenaton ve Tutankhamonun geçmişlerini anlatan yazılı ve resimli tabletleri Amon Tapınağına bağlı kalan Horemheb imha ettirmiş. Bu arada Akhenatonun öz oğlu kral Tutankhamonun mezarının 1922 yılına kadar sapa sağlam kalmasının bir nedeni bu.
ANKHENATONUN MEZARI
Daha sonra Amon Rahipleri ve Amona inananlar Akhenaton’un yaptırdığı her şeyi ve mezarları imha etmişler. Ne yazık ki Akhenaton’dan intikamlarını çok acı bir şekilde almışlar. Hiyerogliflerin anlamını çözen ise bir Fransız bilim adamı. Tesadüfen eline aldığı kil tablette, Ramses’in adı vardır.
Buna göre Hiyeroglif yazılım şeklindeki Ramses adını örneklemek istiyorum. (O) Çember Ra manasında. Çemberin ortasında nokta olduğunun düşünün. nokta M manasında. Geometrideki Pi işaretinin benzeri olan ∏ ise S ve S E nin açıklamasını hatırlamıyorum. ‘O’ nun ortasında nokta olduğunu düşünün) O∏E∏ – Ramses
Amon ile Güneş inancı Akhenaton’un ölümünden 70 yıl sonra ortak din olarak kabul ediliyor. Yani MÖ 1200 yıllarında Firavun Akhenaton ve Hazreti Yusuf inancı AmonRa tek tanrı inanış şekli ile Mısıra hakim olmaya başlıyor. Daha sonra Akhenaton’un mezarı 2023 yılında tesadüfen bulunmuş. 01.2011 Mecit ALBAYRAK
A- merhaba, kitaplara bakıldığında, allahın geçmişteki olaydan bahsetmesinin sebebinin tarihsel doğrulama olmadığını, asıl sebebin oradaki ortamları ve hayatı anlatması hatırlatması olduğunu görürüz,B- hatta bir çok şeyde müteşabih diye bahseder rakamların yada benzerlerin peşine düşüp, muhkemleri hiçe sayanlardan ve bunun böyle olmasının bir imtihan olduğundan bahseder.C- Mısır tarihi ile tevratı ayırmak mümkün değil gibi , fakat şunu bilerek bakmalı insan bu tarihe, özellikle tevrat diye bilinen kitapta, yahudiler soy kutsaması için bazı soyların isimlerini ve soy ağaçlarını vermiştir. bunun yanında yıllardan bahsetmişlerdir. Tevratın günümüze gelişini esas aldığımızda bunların doğru olması çok zordur,D- kaldı ki yukarıdaki genel vahiy mantığına da terstir. E- Diğer bir konu ise mısır kralları yada firavunları ile ilgili her kaynak farklı yıllar vermekte, bazen aynı şahıs için 200 yıl farklar görünüyor. Sık sık isim değiştirmeleri ve kralara takılan isim yada lakapların benzer olmasıda tespiti zorlaştırmakta. örneğin tarihte yusufa benzer ismi olduğu için, yusuf ile ilgili var sayım oradan başlatılmakta, F-yada talut calut örneği gibi, biri çıkıp o davuttu diyebiliyor, değildir yada öyledir demiyorum. G- Fakat bu yollarla tespit yapıp , sonrasında, öncesinde aynı yollarla tespit yapılmış tarihleri yok saymak, akılsızca bir yaklaşım olur. H- İnsan her şeyi bilmediğini, bilemeceğini bilmeli, socrates gibi. o dönemki ortamlar ile beraber düşünmekte fayda var. I- Bu yukarıdaki yazılar beni bir yerlere yönlendirmeye o tarihe inmeye çalışmaya iletti. Amaç buysa teşekkürler faydası oldu.
Merhaba, AS. Yazınız içerisinde ki bazı ayrımların ve cümlelerin düzenlemesini yapıp, vurguladığınız bölümlerin takibini kolayca yapabilmek içinde başlık diye ayırdığım yerlere büyük harfler yerleştirdim. Yazınızı, bu harf sırasına göre yorumlamaya çalışacağım. A-B- Belirttiğiniz üzere, dini konularda tarih üzerine gidilecek olursa, hele bu tarihleme insanlar arasında yapılıyorsa sonuç çıkmaza ve şüpheye dayanır. C- Belirttiğiniz üzere Yakup AS ile israillerin yüzyıllarca Mısırda kaldığı kabul edildiğinde Tevratın, Mısır halkı ve tarihi üzerindeki etkisi kaçınılmazdır. (Yazı ve düşünceniz üzerine hala okumakta olduğum tevrat kitabındaki kast ettiğiniz konulara tekrar göz attım (Kuranın tercümesini karşılaştırmalı olarak okudum) Yıllar konusunda kitabın basımı ile alakalı yere telefon açıp, verilen tarihler hakkındaki şüphe ve sorularımı aylar öncesi ilettim ve belirgin bir cevap alamadım. -kaldı ki size yazdığım bazı satırlar, yukarıdaki yazılarımın içinde mevcut-) D- vahiy mantığı ile neyi kast ettiğinizi tam anlayamadım, açıklarsanız sevinirim. E- Mısır ve firavunlar tarihi, üzerine eski kitap ve ansiklopedileri dikkate almanızı öneririm -ayrıca arama motorundaki Vikipedi sütünlarını dikkate alınız, buradaki bilgiler eski yeni birbirine yakın aynı tarih ve isimlerdir.- F- Kuranda Talut ve Calut diye geçen isimler ile tevrattaki de aynı konu farklı isimlerdir. Kuranda Talut’un İmanlı İsrail kralı olduğu yazar. Tevratta bu kişi Kral Saul’dur. Callut ise Filistinli olup O gün için Allaha inanmayan kişidir. Tevratta Golyat, diye adı geçer. Davut, O savaş anında sade bir kişidir ama kimsenin yenemediği Callutu, attığı sapan taşı ile öldürmüş ve Allahın isteği ile kral ve peygamber olmuştur. G- Dini olaylar ve kişiler hakkında tarihi rakamlar verirken, okuduğumuz tarih kitaplarındaki tarihleri esas almaya çalışırken,Tevrattaki verilen rakamlarıda atlamadım. H- Bunları yazarkende, bir iddiada bulunmadım -belirttiğim gibi gerekli yerle telefon edip konuştum) I- Vurguladığınız üzere amacım kişilere fikrimi dikte etmek değil bilgi içeriğinde yorum yapmalarında kolaylık sağlamak vede http://www.mecitalbayrak.com/once-musluman-mi-yoksa-turkmuyuz-ve-meluncanlar başlıklı yazımda vurguladığım üzere Kuranı anlayarak okumalarını tavsiye etmişliğim vardır. Sayfalarımda görüşe bilme niyetimle, sağlıcakla kalınız.
Size yazdığım ilk yorum , çalışma yaptığım m.ö 1400 ile m.ö1100 arası dökümanlarla ilgili sitenize arama motorlarınca yönlendirilmiş olmamdır. Okudğum yazıda özellikle talut u davut olmasını ilişkilendirmişşiniz , olur yada olamaz mesele bu değil . Mesele sizin çıktığınız yolla davut peygamberi mö2500 de de bulabiliriz. Talut calut olayının aynısı tüm ırkların kültüründe vardır , sadece isimler farklıdır bakın çin-türk. yada yunan fark etmez. Ben sizin bu yaklaşımınıza dair yazdım. Diğer konu ise vahiy mantığı dediğim konu . Tevrat metinlerinin bir kısmı , belirli şekilde vahiy mantığından ayrı soy tanımıyla yapılmış , bunu kuran ve incil ana metinlerine bakarak bulabiliyorsunuz (paclus eklemeleri hariç) bu yüzden incil ana metinleri diyorum. Tevratın geri kalan bölümlerinde de örneğin mika yeremya yeşeya vs kordinatlar içinde , vahiy mesajı kenara bırakılıp soy yada şahışlar hakkında bilgi verilmez. bahsetmek istediğim vahiy mantığı bu. ama dediğim gibi m.ö1400 arası ve mö 1100 arası çalısmama yardımcı olacak bir ip ucunuz varsa yorumunuzu tavsiyenizi bekliyorum. otarihi özellikle seçme sebebim yusuf peygamber ve musa peygamber arası mısır tarihi ve orda yaşananlar ile ilgili konular. Tabi mısır deyince hittitlersiz bir mısır yok o dönem hatta biraz ilerisinde karkaslar vs . bir tavsiyeniz varsa bekliyorum
Son gönderdiğiniz yorum yazınız içinde yer alan ……ama dediğim gibi m.ö1400 arası ve mö 1100 arası çalısmama yardımcı olacak bir ip ucunuz varsa yorumunuzu tavsiyenizi bekliyorum…. görüş ve isteğinizin, benim 6 Eylül 2015 tarihinde, saat 01:38 tarih ve saatli açıklamam içindeki son satırlarda kast ettiğiniz tarihlerle uyumlu olduğunu fark ettim. o bölüm içindeki görüşlerim haricinde yapacağım bir açıklamam yok. sanırım O yazım sizin ihtiyaçlarınızı görecek veye çok uzaklarda aynı konu hakkında aynı görüşlerde bulunmuşluğumuz açısından kısmen – doğruluğunu- ortaya koyacaktır. Bu yorumum üzerinden yapacağınız bilgi teatisi belki size faydalı olacaktır. Bunun haricinde şuan size iletebileceğim bir düşüncem yok, ama çalışmanız hakkında daha geniş bir bilgi verir ve bunun üzerine bilgi aktarımı isterseniz yardımcı olmaya çalışırım.
Hz yusuf M.Ö 1900 1800 arasında yaşamıştır mısır tarihini yazan manetho olsun bilmem heredot olsun bunların tarihi sallama hiç tutarlılığı yok sıralama büyük yanlış ve ne hikmetse mısırda hüküm süren hattiler den bahsetmez mısır xois in diğer ismi olan sakha khasut beldesinden bahsetmezler saka işte Türk hyk khasut kassit kralları bu da Türk bunları hep yağmacı hırsız gösterirler niye yaraları var kuyruktan
Neden dizide ve kuran da mısır halkı islamiyeti kabul ettiler yazısı yok diyorsun sen neyin kafasını yaşıyorsun allah aşkına o zaman müslümanlık mı vardı islamiyet mi vardı sanki o zaman hak din yahudilik ti
Alakanıza teşekkür ederim. Okuduğunuz yazım; Türk ve Müslümanlara yönelik olduğu için bu ‘vurguyu’ yaptım. İslamiyet ve Müslümanlık yerine, Yahudi toplumu… diye yazsa idim! Bu görüşünüzü belirtmeyip okur geçerdiniz. Tekrar alakanıza teşekkür ederim. Aylardır hiç bir kimse yorum kısmında görüşlerini yazmıyorlar diye üzülüyordum. Üzüntümü yok ettiniz.
Mehabalar…
tutankamon efsanesi filmini izledkten sonra merak ettigim ay yani vezir olarak karakterize edilen figürü merak ederekten sitenizi rastladım. Yazılan yorumların hepsi olmasada çoğunu okudum.
Benim düşüncem o ki;
A – Bir ülkenin dini inanışını değiştirmek zor bir durumdur ama Allah isterse herşey mümkün olduğuna kesinlikle inandığımıza göre hz Yusuf’u mısırın sahibi yapması inanılamayacak bir durum değildir.
B- Hz Yusuf ve onun dinine tabi olan akenatonun dönemine ait olan bilgilerin az olmazının nedeni (bu benim şahsi fikrim) putperestliği yıktıktan sonra Allaha tamamen yönelip (müslümanlıkta olduğu gibi) fazla resimli figürlü yazıtlar heykeller yapmamış olmamaları büyük bir ihtimaldir. Bu nedenle Hz yusufa ait bilgilerin tam bir muamma olusu bundan kaynaklı olabilir. C- Ve tabiki sonrasında gelen kralların tekrar eski dinlerine dönmesi şeytanın boş durmadığını açıkça göstermektedir ki tek tanrılı dine ait olan tüm bilgilerin yok edilişi tesadüf değildir. Tabiki şeytan işini yapacak ki sonrakiler etkilenmemeli bu sebeble ra nın doğuşu ve daha sonra amon-ra ya tapmaları bundan olabilir.
D- Tabiki arkeolojik kazı yapanlar kendilerine göre yorumlayabilirler ve müslüman olmadıkları için peygamberleri yok saymaları normaldir. Şu gerçek ki tek bozulmadan günümüze ulaşan tek eser Kuran-ı Kerim olduğuna göre geri kalan herşey bozulmaya mahkumdur.
Bunlar kendi fikrim ve düşüncelerimdir. Şahsi algılamayın lütfen.
Saygılar…..
Düşüncelerinize hiç bir + – fikir yazmak istemeden sadece yayınlamak istedim . Ama, bir iki düşüncemi ilave etmez isem pek yakışık almaz diyerek kendimce konu başlıklarını şıklara ayırıp kendi düşüncemi ilave etmek istedim. A_ Alahın, her şey hakkında düşündükleri ve yapmak istediği + – niyetlerine kimse engel olamaz Ki, Hz yusuf yaşadığı müddetcede Mısırın sahibi olmuş (sayılır) B- Bütün eski medeniyetlerde olduğu gibi Mısır tarihininde, yer üstü ve yeraltı bir çok tanrıları vardı. Hz Yusuf Mısır halkına ve Kuranda belirtildiği üzere ilk defa hapishanede, hapis arkadaşlarına TEK TANRI bildirisini yapıyor. Kuranın Yusuf suresinin başka yerlerinde Mısır halkını Tek Tanrıcılığa yönlendirdiği hakkında bir ayet yok yanlız, hapishanedeki konuşması üzerinden bu çağrıyı Mısır halkı üzerine yönlendire biliriz. Aynı surenin 109. ayetinde C. Allah gönderdiği peygamberlerinin; O peygamberin KENDİ HALIKINDAN seçtiğini vurğuluyor. Bu ne demek, Yusuf AS Mısır halkına tek tanrı kavramını aşılamıştır ama Kuranın hiç bir yerinde Mısır halkının tek tanrı görüşüne döndüğü yazılı değildir. Sadece, ilk belirtilerini yaymıştır. Kaldı ki; C- Hz Muhammede bile kendi halkı inanmamış, putlarını bir anda ve HİÇ yok etmemişlerdir. Bu durum Hz Musa ve İsa As. zamanındada böyle olmuştur. Müslümanlığın özü: Allahın varlığına ve birliğine katıksız inanmaktır. Kuran ayetleri içerisinde HZ isaya inananan havarilerden MÜSLÜMAN olarak yazılıdır. Günümüzde bile müslüman olarak bizlerin GERÇEK müslüman olduğumuzu kim iddia ede bilir. Ben kendimi gerçek müslüman olarak bile göremiyorum ken; Akhenatondan sonra gelenlerin şeytan olduğunu belirtmek, günümüz ölçütlerine göre onlara Haksızlık yaptığımız, ortaya çıkmaz mı? D – Günümüz dünyasında bile HZ Musa ve Hz İsanın ilk anlatımlarını kabul eden herkes, Müslümandır – Dinler arası diyaloğa İNANMAM lakin döğru bildiklerimide yazmak zorundayım.- Sonuçta O dinsizlere beyni veren C Allahın kendisidir. Yazı ve yorumları baştan okursanız, biraz daha değişik yorumlara sahip olacağınıza eminim. Mesela ben; Sizin bu yazınızdan sonra Hz Yusuf suresini baştan ve tekrar okudum. Sağlıcakla kalınız. Yinede bir düşünceniz olursa, yazınız.
Selamlar
Büyükyazilikaya.ve kucukyazılıkayada.
Geçen aken.agafos.çaresiz fakır insanların ıyılestırıcısı devası hastanenin
Mısırla akhenaton.ile bir bağlantısı olabilirmi ?yoksa buyukyazılıkaya mısır eserımı
Yorumunuza yeni cevap verebildim, geciktim kusura bakmayın. Kast ettiğiniz kayalar malumunuz üzere eskişehirde vebu yazıtları hititler mö 1300 yili öncesinde yapılmış. Hatırlarsanız, hititler ile mısırlılar arasında bir iletişim varsa bile, mö 1285 yılı öncesine ait tarihi bilgiler kitaplarda yok. Dolayısı ile, kast ettiğiniz yazıtların mısırlılara alakalı olduğunu düşünmek yanlış olur. Zaten 1285 yılında yapilan mısır hitit savaşından sonrada mö 1200 yılında hitit devleti yıkılmış. okuduklarım üzerinden sizle paylaşabileceğim bilgi bu kadar. Sağlıcakla kalın, kafaniza takılan olursa,yazışırız babahanelik sıra bende bir şey öğreniyor veya bilgilerimi tazeliyorum
Kur’an’ı Kerim bu zamana kadar geldi de ilk yazıldığı hayvan derisi ve taşa yazıldığını biliyorum yani o zamanki ilk indirilen kuran yok bu zamana kadar gelmedi firavunun mumyası ve bir çok şeyi gelirken Kur’an’ı Kerim bizim için en önemli olan kutsal olan kitabı neden bu zamana kadar getiremedik.
Aynı soru, Ra dan Allaha adlı face sayfasında da sorulmuştu. Verilen yorumlar aklımda değil. Yalnız, Peygamber efendimizin zamanindan kalan ilk nüshalar Hz Osman zamanında birleştirilmiş. Sanırım peygamber efendimizin zamanında uygulanıp emeviler devrinde değiştirilip yok edildiği bilindiği üzere Kuranın ilk yazıtlarını yok ettiğini düşünmekteyim. Bu arada epeydir sayfama giremediğim için sorunuzu geç cevapladım, sağlıcakla kalın.
Sn.Albayrak;
Bu detaylı ve güzel çalışmanız için size çok teşekkür ederim.Tarihin uzun bir döneminin bu kadar güzel özetini başka bir yerde bulamamıştım.Uzun zamandan beri kafama takılan bir soruya ciddi ve doyurucu bir cevap bulmuş olmam yardımcı olduğunuz için size tekrar teşekkür ederim.Uzun bir Firaun hanedanları yönetimi yaşanmış olan Mısır tarihi anlatılırken Kuran’da 143 defa Firaun kelimesi kullanılmışken Hz.Yusuf kıssası anlatılırken ”Aziz” ve ”Kral” kelimelerinin kullanılması dikkatimi çekiyordu.Yukarıda verdiğiniz bilgiler ışığında Hz.Yusuf dönemindeki kralın Firaun soyunun devamından gelmesine rağmen ‘Tek Tanrı’ inancına sahip olması nedeniyle Kuran;ona aziz veya kral diye hitap ederek Firaun’lardan ayırmış oluyor.Çok ciddi bir tarihi detaya ve bilgiye yer vermiş oluyor.Bu bilgiyi ise ben;Kuran’ın Allah kelamı ve çağlar üstü bir mucize olmasına delil kabul ediyorum.Bu yorumumu sizinle paylaşmak istedim.Sizin de bu konuda fikrinizi almak beni memnun edecektir.
Selam ve saygıyla. Dr.Yusuf Vehbi Ocak
Sn Ocak;
Övgüleriniz için ben size teşekkür ederim. Çünkü sizler sayesinde takdir edilme zevkine ulaşıyorum. Düşüncelerinizin sonunda belirttiğiniz üzere Kuran, çağlar üstü bir yetki ve anlatıma sahiptir. Yalnız bu iddiamı sürdürecek Kuran içindeki örnekleri belirtme imkanım -şuan için- çok değil. Bilginiz üzere Sadece birbirine karışmayan tatlı ve tuzlu su örneğini vere bilirim. Yalnız bir konuda şunu belirtmek isterim. Kral ile Aziz AYRI kişilerdir. Mesela, hapse atılan kişileri anlatan surelerden sonrasını okursanız Aziz ile Kralın farklı kişiler olduğunu tespit edersiniz. Sayın Ocak, Selam Allahtan makam ve şahsınıza saygı, bizdendir.
H.z Yusuf ve h.z Muhammed s.a.v hazretlerine bile geleceği bilme yetkisi verilmedi diyorsun
O hal de şu sorumu cevapla İstanbul u feth eden komutan ne güzel komutandır diyen peygamber efendimiz değil miydi bunun bu sözüne nail olan Fatih Sultan Mehmet değil miydi
Peygamberimizin böyle bir hadisi yok. Yorum kısmında belirttiğim gibi C. Allah peygamberimize; Senden öncekilere mucize vermiştim, inanmadılar sanda versem inanmazlardı diye ayeti olduğu halde; Peygamberimiz parmağı ile ayı ikiye böldü, diye hadis – rivayet var. Siz hadis ve rivayetleremi yoksa hadisleremi inanırsınız! Dolayısı ile, Istanbulun fethi hadiside, uydurmadır. İlaveten müşrikler peygamberimize kıyametin ne zaman kopacağı, kopacağından emin isen şimdi kopartmasını iste dediklerinde – Gelecek Allahın katındadır, demiştir. İnşallah, cevaplarım sizin için yeterlidir. Alakanıza teşekkür ederim.
allah razı olsun
Cümlemizden
Böyle güzel konuya değindiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.
Takdirlerinizden dolayı ben teşekkür ederim
Bişr el-Ganevî radiyallâhu anh’den nakledildiğine göre o, Nebî -sallâllâhu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinlemiştir:
“İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan; o ordu ne güzel ordudur”
Kaynaklar:
1. Ahmed bin Hanbel, IV, 335; Buhârî, et-Tarihu’l-Kebîr, I (ikinci kisim), 81; et-Târihu’s-Sagîr, I, 341; Taberânî, el-Mu’cemu’l-Kebîr, II, 24; Hâkim, Müstedrek IV, 422; Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, VI, 219; bk. Hadislerle Gerçekler, c. 2; s. 251-254)
2. Bk. Ali Yardim, “Fetih Hadisi Üzerinde Bir Araştırma”, Diyanet dergisi XIII, 2. syf, 116-123, Ankara, ts.
3. Kasimî, Kavâid, s. 82.
4. Bk. Buhârî, cihad, 93, 157; Ebû Dâvûd, cihad, 22; fiten, 6; melâhim, 3-4; Tirmizî, fiten, 5; Ibn Mace, cihad, 11; fiten, 35; Dârimî, Mukaddime, 43.
5. Bk. S. Murtaza er-Razavî, Me’a ricâli’l-fikr fi’l-Kâhire. S. 292.
6. Bk. Muhammedî Sünnetin Aydinlatilmasi, s.145.
7. Bk. Silsiletu’l-ehâdisi’z-zâife, II, 268-269.
ayrıca dediğiniz dediğiniz enam suresi 109 ayetse ayetinin arapçası
Ve aksemû billâhi cehde eymânihim le in câethum âyetun le yu’minunne bihâ, kul innemâl âyâtu indallâhi ve mâ yuş’irukum ennehâ izâ câet lâ yu’minûn(yu’minûne).
dinayetin meali ise
Eğer kendilerine (başka) bir mucize gelirse, mutlaka ona inanacaklarına dair en güçlü yeminleriyle Allah’a yemin ettiler. De ki: “Mucizeler ancak Allah katındadır. O mucizeler geldiği vakit de inanmayacaklarını siz ne bileceksiniz?”
deki mucizeler ayet anlamında kullanılmıştır bunuda ayetdeki innemâ el âyâtu cümlesinin ayet kökünden geldiğini ve cümlenin mealinide âyetler ancak olduğundan anlarız
Sayın arkadaşım, yazınızın uzunluğu sitemde fazla yer kaplayacağı için kısaltarak yayımladım. Ayrıca sayfama ve konuya olan alakanizdan dolayı teşekkür ederim.
Cok ilginç bir belki. Ne yani Musa as insanlari ilk önce agacami cagirdi.Belki ozaman da tek olan bir ağaç türü. Aşağıdaki belkiniz belkiden ileriye gitmez böyle düşünecek olursak peygamberler tevhid inancina şirkle başlamış olmazlarmi. Zaten bunu Kureyş diyordu onlar Allah i inkar etmiyorlardi sadece putları Allah a yaklasmak için kullaniyorlardi neden onlara peygamber geldi anlamadım bu belki ye göre gelmemesi gerekirdi açıkçası. Halkdan kasit kac kisidir yoksa kavimmi denmek isteniyor veya halk kac kişi ile oluşur sorusunu sormak gerekli. Ne biliyim cogunluk sana inanmayacaktir ayetimi baz aliniyor anlamadim.
Belki Akhenatonu, – Güneş konusunda ikna eden, Hz. Yusuf’tur. Kaldı ki, hiç bir peygamberin kendi halkını bile bir seferde inandıramadığı yada inanmadıkları Kuranda yazmaktadır, değil mi?
Sayın arkadaşım, kast ettiğiniz -belki- cumlenin geçtiği satır yada bölümü belirterek soru ve görüşünüzü rica ediyorum. Değilse tum yazıları okumak zorunda kalacağım
Mecit Bey; 31.12.3017 gün 23.13 saat tarihli yorumunuzda İstanbul’un fethi ile ilgili hadisin uydurma olduğunu iddia etmişsiniz. Dayanağınız nedir ? Furkan Bey’in 02.01.2018 gün 05.38 saat tarihli yorumunda da belirttiği üzere aktarılan bir rivayet var, kaldı ki günümüz alimlerinin söylemlerinden anladığımız üzere genel kanı böyle bir hadisin olduğu yönündedir. Teşekkürler.
Bu konuda açıklamasını dinledigim reha Eliaçık- böyle bir hadisin olmadığını söylemişti ki, şahsım olarakta aynı düşünceye sahibim. Şöyleki- C.Allah peygamber efendimize geleceği bilmesi bildirmesi hakkında bir yeti vermemiştir. Ayrıca bildirdi ise; Peygamberimiz misal- Anadolu Turklestirilecek halkıda müslüman olacaktır diye bir acıklamasıda varmı? Istanbulun feth edileceğini bildiren diğerlerinide söylemiş olmalıdır, derim.
Ben bu kadar sacma sapan yazilari daha hic bir yerde okumadim. Peygamber efendimizin sahih Hadisini yalanliyorsunuz, ama Hz yusuf zamaninda ne varmis ne yokmus, kim inanmis kim inanmamis onu aciklamaya calisiyorsunuz. Nerden girdim bu sayfaya?
Bu güne kadar yazınıza cevap vermediğim için gerçekten sizden özür diliyorum.Yalnız yorumunuzu gönderdiğiniz ilk günlerde,hadis ile alakalı yazım hangisi diye göz atmış ama görememiştim. Rica etsem, hem sayfamda olup sizin kast ettiğiniz bölümü ve peygamberimizin, o yazım ile alakalı hadisini yazarmisiniz.
Güzel ve faklı bir yazı kaleminize sağlık
geleceği görme kimseye verilmemiştir diyorsunuz.Hz.Yusuf 7 yıl bolluk 7 yıl bereketi yorumluyor rüya ya göre.buna bir cevabınız olacakmı
Size bu konuda ayet ismi vermek isterdim ama fazla zamanım olmadığı için sadece size şunu yazmak isterim: Siz köşeyi döndüğünüzde olacakları biliyor yada bile bilirmisiniz!
Müşrikler peygamberimize kıyamet ne zaman diye sorduklarında, Bu bilgi Allah katındadır, diye cevap vermektedir.
Yusuf AS, rüya yorumunu yapmadan önce ; Allahın bildirdiği.., izni.. diye başlamakta ve bu ilahi bilgi aktarımı ile rüya üzerinden geleceği aktarmaktadır. Dikkatinizi çekerim; Allahın bilgisi ve izni ile, diyor.
Kısaca Allahın izni ile rüya yorumu ve bizlerin köşeyi döndüğümüzde olacakları bilmemiz, aynı manayı taşımaz ve bilemeyiz. Örnekleri dahada çoğalta biliriz.
Alakanıza teşekkür ederim.
İstanbulu ilk kim kuşatmıştır. Araştır ve biraz düşün. Aceba bu sözü peygamberimizi söyledi.
İstanbulu ilk kuşatan Yezitdir. Bu hadisi Ebu hureyre iletmiştir ve Ebu hureyre Harre olayı gibi bir olayı gerçekleştiren Yezit zamanında vali olarak atanmıştır.
bunları yazan kişi snin samimi bir müslüman olmadığın anlaşılıyor bilgi veriyormuş gibi yazmıssın insanları salak zannetme yalan yanlış sallamışsın insanların kafasını karıştırmak için
Takdire şayan bir tespit gücünüz var!
Sizden önce yorum yapan vede cevap vermem için beni uğraştıran kişiler sizin bu başarınızı gösterememişlerdi. Onun için size teşekkür eder, sayfama ilginizin daim olmasını rica ederim.
Arkadaşlar Akhenaton firavun değildir. Hiksos kralıdır ve Kuranda da bildirildiği üzere meliktir. Yerli mısırlı değil ve Allaha iman etmiş biridir.
Anne tarafının yahudi olduğu düşünülen bir kaynak yoktur.
Bilakis Asyatik ve Türk olduğu bile söyleniyor.
Hanımına gelince nefertiti ninde mittani prensesi olduğu açıkca belli tarihte nesi bilinmiyor anlamadım. Tarihlere gelince İsa peygamberin doğum tarihi İmamı rabbani hz nin mektubatına bakılırsa m.ö 390 lar. İslam ve Türk düşmanı tarihçilerden tarih öğrenilmez saygılar.
Arkadaşım, yazdiklarima muhalif bir gönderi bile olsa yayınlamaktan zevk duyarım. Onaylamada Gecikmenin sebebi, uzun zamandır sayfamı acmadigimdandir. Inşaallah yazınızın sonunda kast ettiğiniz din ve türk düşmanları gurubuna dahil etmemişsinizdir .
Ğaybı yalnız Allah C.C ve Onun bildirdikleri bilebilir Nitekim bu Naslar ile açık və sabittir Allah Rasulu S.A.V de bi konuda kendisine ğaybi bilgi verilmiş ise bunu bilimesinde yahut haber vermesinde ne gibi bi sakınca olabilir.
Sayın arkadaşım, C.Allahın peygamberimize bildirdiği gayp SURE VE AYETİNİ yazar ve bende bilmiyorsam, inan canı gönülden yazıyorum, Sayende öğrenmiş olurum.
Yorumunuza yeni cevap verebildim, geciktim kusura bakmayın. Kast ettiğiniz kayalar malumunuz üzere eskişehirde vebu yazıtları hititler mö 1300 yili öncesinde yapılmış. Hatırlarsanız, hititler ile mısırlılar arasında bir iletişim varsa bile, mö 1285 yılı öncesine ait tarihi bilgiler kitaplarda yok. Dolayısı ile, kast ettiğiniz yazıtların mısırlılara alakalı olduğunu düşünmek yanlış olur. Zaten 1285 yılında yapilan mısır hitit savaşından sonrada mö 1200 yılında hitit devleti yıkılmış. okuduklarım üzerinden sizle paylaşabileceğim bilgi bu kadar. Sağlıcakla kalın, kafaniza takılan olursa,yazışırız babahanelik sıra bende bir şey öğreniyor veya bilgilerimi tazeliyorum
Çok iyi bir araştırma olmuş.Tabi yarım kalmıştı diyebiliriz .diziyi çok seyrettim her karesini dediğiniz gibi çok çelişki var ,geçmişi araştırmak zor ,ömür adamak gerekir .Kuran’da kainatın bir özeti mevcut tek tanrı ALLAH inancı stabil devam edecek , düşünceler de bile bazen sapma ve şüphe oluyor oda size daha fazla araştırmaya yapmaya destek oluyor.Ben Yusuf peygamberin Rüya yorumuyla ilgileniyorum ve bir insanın kölelikten bir Aziz (peygamber ) oluşunu takip edlyorum ,bu konularda araştırmalarımız varsa okuyabilirm ellerinize sağlık.
Üzgünüm, bu konuda bir bilgi ve belge yok. Sağlıcakla kalın.