ARILARIN YAŞAM DÖNGÜSÜ HAKKINDA

Arıların Yaşam Döngüsü Hakkında

    Temmuz 2024 – Bilimsel makaleden alıntı. Arıların Yaşam Döngüsü Hakkında İspanyada ki Pauk (Paul)  Mağarasında arılar hakkında çizimlere ulaşılmış. Buna göre yapılan araştırmalarda  arıların 80 milyon yıldır yaşadığı tespit edilmiş. İnsanlar ise dokuz bin yıldır yabani  arı ballarının alımı ile uğraşmaktadır. Beslediğimiz arılar, dolayısı ile yabani arı sınıfına girmektedir.

  Arıların Yaşam Döngüsü  Bitkiler ile ortak hareket etmelerine bağlı. Bitkilerin üremek için rüzğar ve arılara Arılarında yaşamak için bitkilere ihtiyaçları var. Bu yüzden Bitkiler üreme organı olan çiçek bölge ve diplerinde polen ve şekerli nektar üretirler. Arılar, çiçeğin birinden nektar alırken polenlerine sürtünür. Bir diğeri başka çiçekten polen alır sürtünür.

   Böylece her iki çiçeğin merkezindeki üreme organlarındaki erkek ve dişi polenleri eşleşmiş olurlar. Bu yüzden hem çiçek hem arı birbirinden faydalanmış oluyorlar. Sonuç olarak arı getirdiği nektarı kovanda hazır bekleyen genç arıya verir. Diğer arıda getirdiği poleni gerekli yere bırakır. Arı özel salgısı ve bal ile poleni karıştırarak petek gözüne sıkıştırır.

   Bu işleri biten arı tekrar, araziye çıkmaktadır. Yalnız Nektar ve polenin koku ile tadı, getirildiği bitkiye göre değişmektedir. Çitaya konan nektarın suyu en erken 10 gün içerisinde uçurulup Tam bala dönüşmektedir. Bir bitki üzerine daha önce bir arı konmuş ise, O bitkiye kokusunu bırakıp gider. Kendisinden sonra gelen başka bir arı, bu kokuyu hisseder.  Böylece gelen arı hissettiği koku sayesinde O çiçekte polen ve nektarın kalmadığını bilir. Ve bu nedenle oyalanmadan gider.             

   Dış sıcaklık ne olursa olsun, çitaların arasında sıcaklık 34 C’ dir. İç  sıcaklık 34 C’ geçtiği zaman kovan içinin serinletilmesi gerekiyor. Bu nedenle genç arılar kovanı serinletmek için kovan dışına çıkarlar. Uçuş tahtası üzerine yerleşen arılar kanatlarını çırparak  içeriye, serin hava gönderirler. Arılar, sıcak havalarda günde, 16 saat çalışır. Arılar, dış sıcaklık 14 C’ ve altına indiği zaman (Kendi tespitim) yumak olmazlar. Ancak görevliler dışarıya çıkarlar.

   Arıların Yumak Olma Nedeni:. Bilimsel olarak dış sıcaklığın 14 C’ ve altına indiği zaman arıların yumak olduğu belirtildi. Ocak ayında arıların yanına sıcaklık derecesini alarak gittim. Hava tam açık ve güneşli. Dışarı ilkin 4 C’ idi. Daha sonrası 11 C’ yükseldi. Bu süre içerisinde kovanımı bir köşeden araladım. Arılar içeride tam faal hareketli idiler. Buna göre Arılar Neden yumak değillerdi?

   Benim tespitim. Arıların yumak olma nedeni! Soğuk esen rüzğardır. Yaşadığım bir olay:. 10 C’ ve üstü güneşli bir günde yolda yürürken ellerim üşümüyordu. Mart ayı içinde idim. Birden poyrazdan esen soğuk hava ile ellerim üşüdü. Cebime sokmak zorunda kaldım. Buna göre arının yumak olma nedeni belirttiğim gibi sert ve soğuk esen rüzğardır.

   Çaresi: Yüzde yüz olmasa bile size önerim. Kovan uçuş deliği önü ve üzerine uçuş tahtası genişliğinde teneke asın. Rüzgarın direk  kovan içine vurmasını engellemiş olursunuz.

   Arılar uyumazlar. Sabahın erken saatlerinde dışarısı serin olduğu için  şevkli olarak  uçuşa gitmezler. Havanın ısınmasını beklerler. Çünkü vücut ısıları düşecek. Bu yüzden vücut katılaşmaya başlar uyuşurlar. Kovan bakımı anında arılar tedirgin olmaktadır. Bizler genelde körük vasıtası ile, arıların tedirgin olmaması için duman veririz. Gerçek yabani hayatta Ormanda duman kokusunu alan arı hayatta kalabilmek için kovuktaki yuvasını terk etmekte.

   Bunun için önce  yuvasındaki balı fazlası ile yeyip, çıkmaktadır. Haliyle karın bölgesi fazlası ile şişen arının uçma, saldırma ve SOKMA durumu zorlaşmaktadır. Arının soka bilmesi için karnını aşağıya doğru bükmesi gerekiyor. Karnı şişen arı ise, bu bükme işlemini  ya yapamıyor veya zorlanıyor. Bu nedenle iğnesini yeterince sokamıyor. Arılar kovanda iken gün ışığından hoşlanmazlar. 

   Ana arı, 7 – 12 erkek arı ile çiftleşmekte. Bu çiftleşme uçuşuna çok sayıda erkek arı sıra bana gelecek diye toplu uçuşa geçerler. Lakin çiftleşme sonunda ölen arı olurken dişisi tarafından Öldürülen Peygamber Devesi erkeği oluyor.

  Erkek arı ve sayısı bir kovanda 100 – 400 arasında oluyor. Hortumları kısa olduğu için nektar toplama becerisine sahip değillerdir. İşçi arının 3 katı bal yerler. Kovan içerisi veya dışında hiç bir iş yapmaz, kovan güvenliğine bile karışmazlar. Mevsimsel olarak ana arıların çiftleşme sezonundan sonra 3 – 4 işçi arı tarafından dışarıya atılırlar.

  Arıların Yaşam Döngüsü Hakkında:. Arının yaşamı kovanda başlıyor. İşçi arılar, bir kovan içerisinde 120 bin tane olabiliyor. Ölünceye kadar çalışırlar.

Yeni doğan işçi arının kovan içi görevleri

1. 3. gün çıktığı ve diğer petek gözlerinin bakımını yapar.

4. – 7. güne kadar kovan etrafında kovanı tanıma ve etrafı görmek için arılarda ilk uçuşlarını topluca yaparlar. Ek olarak larvaların bal ve polenle beslenilme işini devam ederler.

8. – 12. gün arası süt üretme ve -kadro askeri gibi- ana arının bakımı, yıkatılması ve beslenilmesi yapar.

13. – 18. gün arası bal mumu üretmek ve örmek. Kovan güvenliğini sağlamak, getirilen nektarı tarlacı arıdan alıp, işleyip petek gözüne koymak.

19. günden  ölünceye kadar 25 gün boyunca araziden nektar ve polen getirmektir.

   İşçi arının özellikleri 1 (bir) saniyede 440 kere kanat çırpar. Boş iken saatte 65 km, nektar ve polenli iken 45 – 50 km hızla uçmaktadır. Ayrıca bir at kendi ağırlığı kadarını, kızak köpeği dört katını götürdüğü tespit edilmiş. Bir arı ise kendi ağırlığının 20 katını taşımaktadır. Kovandaki arının 1/3 i tarlacıdır. 35 C’ kadar olan sıcaklıklarda arı uzak uçuşlar yapar. 15 C’ altında ise bu mesafe azalır. 

   Arı dansının keşfi: Arıların kovan içerisinde dans ederler. Nedeni ise arazide tespit ettiği nektar veya diğer ürünlerin yerini tarif için dans ederler. Bunu ilk keşfeden Avusturyalı etoloji/zooloji uzmanı Karl von Frisch (1886 -1982) olmuş. Arı araziden ne ile geliyorsa  nektar, polen, propolisi nerede bulduğunu kovandaki arılara anlatıyor. Bu üç ürünün yeri tarif edilirken hep aynı kural uygulanıyor.

   Tarif ederken, O an güneşin bulunduğu yöne doğru dik bir çizgi çizer gibi yürürler. Burada ölçüt, güneşin kendisidir. Yürüdüğü hat üzerinde iken bir an durur. Kovana getirdiği her ne idi ise O tarafa yönelir ve durur. Bu duruş yeri, aranan maddenin açısını verir. 09.2016

  Güneşe göre bir kaç santim dik gider. Durur ve sağ veya sola döner. Döndüğü yön nektar polen ve propolisin yerini gösterir. Ayrıca bu bilgi aktarma işlemi dairesel (O) ve sekiz (8) şeklinde dönüşler ile yapılır.  Aşağı – yukarı karın titretme ve sağa – sola tüm vücudu sallama  şeklinde olur. O ve 8 dönüşleri ile karın titretme  nektarın yeridir. Sallanmalar ise polenin yer ve mesafesini gösterir.  Kaynak FAO 12.2013

Burada alıntı yaptığım bilgiler Arıların Yaşam Döngüsü Hakkında kesin veya kesine yakın bilgilerdir.