AKDENİZ BÖLGESİNDE ARI BAKIMI

Haziran 2025. Akdeniz Bölgesinde Arı Bakımı için Akdeniz bölgesine kuvvetli yağmurlar yağmadan gitmeyiniz. Gitme durumunuzda ise; her türlü yabani arı ile mücadele edecek önlemlerinizi alarak geliniz. Yağmur yağmış olsa bile yabani arı türleri buralarda Aralık ayına kadar oluyor. Gideceğiniz bölgeye kuvvetli yağmurlar yağdıktan sonra gelirseniz, arı sayısında biraz azalma olur. Şöyle ki;

Cimcime / eşek arısı buralarda çok olur. Cim cime veya eşek arısı, genelde çatı, duvar, ağaç deliklerinde ve toprak içinde olurlar. Genelde bal çalar. Denk getirirse ölü canlı arıları da yer. 

Borazan Arısı: Boyu 3,5 -4 cm olan kızıl kahverengi renginde arı çeşididir. Diğer arılardan daha tehlikelidir. Toprak altında, duvar ve ağaç oyuklarında yaşarlar. Borazan arısı en tehlikeli yabani arı cinsidir. Bu arı, bal arısını havada veya kovan üzerinde yakalar ve gözünüzün önünde yer. Akdeniz Bölgesinde Arı Bakımı için gelmeden önce tedbir alınız. Bunun için yanınızda fare yakalama tutkalı, sinek öldürücü fıs fıs ilaçlarını getirmeniz şart.

Veya kokusuz haşere öldürücü sıvı ile toz ilaçları da olur. Günlük atımı buralarda daimi olur. Haliyle en geç her 12 günde bir genel kovan bakımı şart. Böylece Yabani arılar ile de mücadele fırsatınız oluyor. Yabani arıları yok etmenin en iyi yolları fare tutkalı ve toz ilacıdır. Ben, tutkala yapışan bu arıları alır, ddt ilacını sürer, bırakırım. En temiz yolu bu. Gittiği yerde koloniyi yok eder. 

Akdeniz bölgesinde Eylül Ayından İtibaren çiçek açan bitkiler. Nektar ve polenli bitkilerden pürem, sarı (kokar) çiçek, Keçi boynuzu (harnup); Yağmur sonrası kiriş otu ve yeni dünya ağacı; Mart ayı ortasından itibaren de narenciye ağaçları çiçek açar. Böylece memleketinize bal ile gitmeniz Kuvvetli arınız varsa, mümkündür.

Bunları düşününce Akdeniz Bölgesinde Arı Bakımı ve uğraşması hem arı hem arıcı için hoş oluyor. Günlük atımı Ocak 25 itibari ile tekrar başlar. Erkek arılar, nisan ayı içinde tam olgunluğa erişirler. Bu durum, iç bölgelere göre nerede ise bir ay önceden başlar. Dolayısı ile burada yeni ana üretiminin erken olması mümkün oluyor.

Akdeniz bölgesinde arıya kek verilmesi. Hava şartlarının uzun bir süre uygun olması durumunda şerbetin yanında kek veriniz. Kek vermeniz halinde kovanın yakınında daimi arının içme suyu, olmalı. Bir arıcı arkadaş denk geldi. Boş kovanları yüklemiş, memleketine gidiyor. Nedenini sordum. Yakın çevresinde su olmadığı halde kek vermiş. Arılar susuzluktan ölmüşler. 03.2014

 

İSLAMİ ŞARTLARA UYGUN ÜLKELER

İSLAMIN ŞARTLARINI UYGULAYAN ÜLKELER.

Haziran 2025. İslami Şartlara Uygun Ülkeler Deyince! İslamın şartlarını en iyi Müslüman ülkeler uygular demeyin.

Batı’ya gittim ve İslam’ı gördüm ama Müslüman yok. Doğuya döndüm ve Müslümanları gördüm ama İslam yok’ (Muhammed Abduh)

‘Onların yaşantısı bizim dinimiz gibi. Bizim yaşantımız ise; Onların dini gibi’ Mehmet Akif Ersoy

Müslümanlık Şeriat Demek Değildir. Bu sıralama içinde din ve dindarlık unsuru yok. Bunun yerine Ekonomi Hukuk Adaletli Devlet Yönetimi, İnsani ve Siyasi Haklar var. Daha sonra Uluslararası İlişkiler ve müsrif harcamalarla bile sağlanamayan GERÇEK SAYGINLIK var. Sonuç olarak bu kriterler üzerinden değerlendirmeler yapılmış. Sonuç olarak bu şartları yerine getiren herkes İslamın emrettiği şartları uyguluyor demektir. Devletler; Bir ülkenin halkı beş vakit namaz kılıyor Pazar günleri kiliseye gidere bakmaz.

İslami Şartlara Uygun Ülkeler sıralamasında ilk 40 içinde ne yazık ki hiç Müslüman ülkesi yok. Buna rağmen 10 puan üzerinden yapılan derecelendirme sıralamasında 9.08 puanı ile 1. olan Yeni Zelanda olmuş. Sıralamada ilk yerlerde olan Müslüman ülke olan ancak Malezya olmuş. Puanı ise 6,27 ile 43. sırada.

2021 yılı Müslüman Olmayan fakat İslamın Emrettiği Kuralları Yerine Getiren Devletler.

Yeni Zelanda; İzlanda; Hollanda; İsveç; Norveç; Danimarka; İrlanda. İsviçre; Kanada; Finlandiya; Almanya; Avustralya; Lüksemburg; Avusturya. İngiltere; Japonya; Belçika; Estonya; Slovenya; Malta; Portekiz. Çek; Fransa; İspanya; Hong Kong; ABD; G.Kore. Singapur; İtalya; Litvanya; Mauritius; Letonya; Şili; Slovakya. Polonya; Kıbrıs; Uruguay; Kosta Rika; Macaristan; Hırvatistan; Yunanistan. İsrail

Ve İslami Şartlara Uygun Ülkeler sıralamasında ilk sıralarda yer alan Müslüman ülke ise 43. sırada Malezya var!. Diğer Müslüman ülkeler sıra numarası ise:. 47-51-53-59-62-63-65-74-75-84-85-89-93-94-96-TR 100-108-114-115-116-117-120-121-127-128-130-132-134-135-140-141-142-149-150-151 İslamı yaşayan ülkeler sıralamasında Türkiye kaçıncı? 100.

2020 yılında, 100. sırada; Dünyanın kıskandığı Türkiye! Puanı; 3,88 Hadi teknik teknoloji bizim değil diyelim. Müslümanlığı, Suudi Arabistana ve Araplara kaptırmayan Türkiye nerede. Ekonomi; Hukuk/ Devlet Yönetimi; İnsan ve Siyasi Haklar ile Uluslararası İlişkiler/Saygınlık sıralamasında yok yerlerde. Nerede Müslümanlık?

Komünist Çin bile bizden daha dürüst ve 82.

2022 yılına ait İslami şartlar sıralamasında TÜM Müslüman ülkelerin 149 ülke arasında aldığı toplam sıralama ortalaması 110.5

Yine bu kuruluşun aradığı şartlara göre Türkiye’nin 10 üzerinden puanı:. Ekonomi; 4.93 Hukukun uygulanması; 2.94 İnsani Hakların gözetimi; 3.59 Uluslararası ilişkiler: 2.93 Ortalaması: 3.73

09.2021 Kaynak: http://islamicity-index.org/

SEYDİŞEHİR ETİ ALÜMİNYUMUN ÖZELLEŞTİRİLMESİ

ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZELLEŞTİRME İPTALLERİ.

  Haziran 2025. Şimdi sırada Seydişehir Eti Alüminyumun Özelleştirilmesi var. Bir önceki yazımda Türkiyede Kamu Kurumlarının Özelleştirilme Nedeni hakkında açıklamalar  yapmıştım. Bu yazımda Seydişehir halkı ve Eti Alüminyum işçisinin özelleştirilmeye bakış açılarını yorumlamaya çalışacağım.

Önceki yazımda 24 Ocak kararları ile fabrikaların satılması kabul edildi diye belirtmiştim. Halkın ağzına verilip başlarına yapıştırdığı sakız gibi zarar ediyor lafı ağızlarından eksik ettirilmedi.

Evet; Seydişehir halkı ağızlarına verilen sakız nedeni ile özelleştirmeye alkış tutmuştu. Bana göre bunun,  dört  sebebi var.

1 – İşçi 1967 yılından 1990 yılına kadar kazandığı tüm parasını Seydişehir halkı ve esnafına veriyordu. Seydişehir esnafı da parasına para, malına mal katıyordu. Fabrika işçisi, çarşı esnafının gözünde, -teşbihte hata olmasın- ”Sağmal İnek” idi.

Nasıl Sağmal inek gibi idi? Ne yazık ki bazı esnaf kesiminin gözünde  işçinin zevki için para harcama hakkı yok idi. Onlara göre işçiye bisiklet bile çok, yürüsün! Kirada oturacağı ev, ona çok bile! Para biriktirmek, ihtiyacı ve zevki için parasını harcamak gibi bir hakkı, olamazdı!  Ama çarşı esnafının ise, Allahın emri imiş gibi her şeye hakkı vardı. Her 2-3 senede bir arabasını değiştirecek.

Seydişehir de bir evi olacağı gibi Antalya da veya başka yerlerde 1-2 tane yazlığı olmalı! Yeni aldığı arabasını her iki senede bir yenilemeli idi. Bunları nereden mi biliyorum? Toplum içinde konuşulanları duyduğum gibi, esnafı savunup, işçiyi kötüleyenlere de, gerekli cevabı verenlerdenim.

1990 yılı ve sonrasında Türkiye AB ayarında çalışıp üretmediği halde çağ atlaTILdı.  Böylece Türk halkı ve Seydişehir işçisi çağ atladı. Buna göre İnsan olmanın gereğini ve gerekenlerin hepsine sahip olmaya başladı. Ev, araba, seyahat ile ailesel ve kişisel ihtiyaçlarını şehir içinden ve dışından, gidermeye başladı.

Sonrasında Seydişehir dışına çıkmaya başlayan işçi Dışarıda gördüğü çeşit ve fiatlar ile buradaki fiatları karşılaştırdı. Bu sebeple ne kadar fahiş fiata uğradıklarını anladı. Lakin 1985 sonrası Özal hükümetinin aldığı karar sonrası her şey dolar ile hesaplanma yoluna gidildi.

İşçi mecburen artırdığı parasını dövize yatırmaya başladı. Böylece Alüminyum fabrikasında üretilen süt, çarşı esnafına az gelmeye başladı. Bazı ihtiyaçlarını daha ucuza şehir dışından karşılamaya başlayan işçi esnafın gözünde düşman olarak görünmeye başlandı.

İşçi tamamen haklı mıydı? Haksız olduğu yerlerde vardı. Mesela:

1992-98 yıllarında işe girmiş 3-5 yıllık yeni işçi maaşları, eski işçinin maaşına yetişti. Bu nedenle özellikle bu grup içerisinde bulunan genç arkadaşlarımız, bir anda ummadıkları bir refaha kavuştular.

Nasıl mı? Toplu Sözleşmeler yapılırken eski ve yeni işçilere farklı zamlar verilmeye başlandı. Eski işçi arkadaşlara (mesela) % 15 – 20 Azınlıkta olan ve yeni işe giren arkadaşlarımıza % 50 zam verildi. Böylece tüm işçiye verilen zam ortalaması, %30-40 gibi yüksek gösterildi. Bu nedenle eski işçi az zam aldı. Sonuç olarak Türk ve Seydişehir Halkı kandırıldı.

Ummadıkları bir refaha erişen bazı gençlerin, aşırıya kaçan yeme, içme, ihtiyaçlarını karşılama durumlarında nahoş, yurdum duymaz hareketleri, Seydişehir halkının tepkisini çekti. Lakin buna neden olan maddi güçlerinin yanında alım güçlerini kolaylaştıran etkenler vardı.

Buna göre zaman içerisinde gelişen teknoloji, kolaylaşan üretim, kredi ve rekabete dayanan ticari kolaylıkları unutmayınız. Bazı ihtiyaçlarını daha ucuza şehir dışından karşılamaya başlayan işçi, esnafın gözünde düşman olarak görünmeye başlanıldı.

Ayrıca Seydişehir Eti Alüminyumun Özelleştirilmesi ve diğer Kurum satışlarında tüm Türk halkının işçiye düşman olmasının diğer başlıca sebebi ise:. Hükümetlerin sendikal sözleşmeler sırasında dile getirdiği, halkın kulağına soktuğu bir anlatım şekli vardı.

  • Emeklilik yaşı geldiği halde emekli olmayıp, hala çalışan, iş yerinde uyuyan işçiler var!

Türk ve  Seydişehir halkı geçmişin verdiği bir hırsla bu açıklamalara sahip çıktı. Daha sonra — Emekliliği gelen işçi, emekli olsun. Bizim çocuklarımız çalışsın, denilmeye başladı. Bu konuşmalara sahip çıkan  Seydişehir (Türk) halkı.

  • Emekli olabilecekken hala çalışan iş yerinde uyuyan sadece işçi ve işçiler mi? Emekli ola bilecekken hala çalışan iş yerinde uyuyan her meslekten MEMUR YOK MU? Neden aynı terane memur için söylenmiyor!  Memurun tecrübelisi gerekli de, işçinin tecrübelisi gerekmiyor mu? Yoksa hep sakızlara mı dolanıyorsunuz?

NOT:. Fabrikada çalışırken tanış olduğum ve 4 C li olarak şuan devlet dairelerinde çalışan arkadaşlarla görüşürdüm. Fabrikada çalışıyor olsalar idi alacakları maaşın yarısına talim eden arkadaşlara sorardım. – Şuan olması gereken hakkınızı verseler, fabrikaya döner misiniz? Hiç biri ben dönerim demedi. Bizler fabrikada iken, ölmüşüz, diyorlardı.

Ne demek istediklerini birazcık aklı olan varsa, düşünsün!

2 – Seydişehir Eti Alüminyumun Özelleştirilmesi zamanında İşçinin, Seydişehir halkının desteğini kaybetmesinde hatası vardı. Ama bu hata kısmen işçinin kendi hatası idi. Dikkatinizi çekerim ‘kısmen’.

Seydişehir’in civar köylerinde yerleşik işçiler var. Özellikle çiftçilikle uğraşan bazı VARDİYALI işçiler, halkın arasında iken utanmadan bazı itiraflarda bulunmuşlar. —Ben gündüz bahçemde çalışır, işe gittiğimde orada  uyurum! diyen olmuş. Kendini bilmez, Allah ve kitaptan dem vuran, ahlaksız arkadaşlar mevcut idi.

   Yalnız Bir anlamda ‘uyumaya’ gelenler var idi! Ama nasıl?

Dışarıdaki kişi, fabrikada çalışan işçinin ne iş yaptığını bilemez. O kişi işçinin söylediğini bilir. Haklılar da. Kamu iş yerlerinde  çalışan kişiler, yapacağı işe ve çalışacağı  tezgahın kadrosuna göre işe alınır. Her işçi, kadrosunda çalıştırılır ve kendi işinden sorumludur. Her hangi bir şahsın işinde olduğu gibi, kamu işçisine Gel burada çalış, Git orada çalış diyemezsiniz. Diyecek olan teknisyen ya da Mühendis, o işçi arkadaşın isteği karşısında, yazılı bir kağıt verip her türlü sorumluluğu üstlenmek durumundadır.

Yazılı kağıdı veremediği an, git başka yerde çalış deme hakkına sahip değildir. Şayet işçi  ALLAH; KİTAP, VATAN diye gider ve başına bir iş gelirse, O zaman TEK SUÇLU İŞÇİ olur. Adı üstünde devlet ve devlet dairesi, kamu iş yeridir.  Memur içinde böyledir, işçi içinde.  Ne yazık ki Türk halkının gözünde, işçinin adı var.!! Bir zamanlar başbakanlık yapmış Tansu Çiller İşçiye verilen para PKK’ya gider demişti.

Kamu fabrikalarında çalışan işçilerin kimi 7,5 saat veya bu zamana yakın sürede  işinin, tezgahının başından ayrılamaz. Kimileri de 7,5 saat eline iş almaz. Almaz derken, tezgahların  veya değişik iş yerleri arasında elinde 1-2 malzeme ile dolaşır durur. Esasında dolaşması bile iş yapmasıdır.

Bu kişilerin ilki seri üretimde çalışırken diğeri, getir-götür bir başkası ise Elektrik ve Makina Bakım işinde çalışmaktadır. Üretimin durduğu yerde, 7,5 saat eline iş almayan veya sabahtan akşama kadar dolaşan kişi, çalışmaya başlar. Düzen bu şekildedir.

  • Efendim “Niye yatacak, vatan, millet adına gitsin yardım etsin! Başka yerde çalışsın! ” demekle, iş olmuyor.

Şayet işçi kendi isteği veya başındaki yetkilinin  sözlü  talimatı ile, kadrosu dışında bir iş yapar ve başına bir iş gelirse:.  O  işçiyi sözlü olarak işe gönderen yetkili  Ben gönderdim, DEMEZ. Yanan, işçi olur. Yine iddia ederseniz, O zaman ben size en az 10 şahitli bir iş kazasında KENDİ hikayemi anlatırım.

Hal böyle iken! İşçi kanuni olarak kendi hakkını aramaz ise! yine suçlu; İŞÇİ OLUR. Vesselam. İşçi arkadaşlar arasında iş yerine gerçekten yatmaya gelen kişiler olmuştur. Ama bu kişiler bir elin 10 parmağını geçmez. Ama bir çürük elma, bir kasa elmayı çürük eder.

3 – Diğer önemli bir etken. AKP Konya Milletvekili ve Seydişehirli hemşehrimiz Harun Tüfekçi;  Seydişehir radyosunda ve çeşitli mahalli yerlerde söylediği ve tekrarladığı; – Eski işçi işten çıka-rıla-cak, onların yerine 5.000 -beşbin- genç işçi alınacak açıklaması, işçiye kin duyan Seydişehir halkının aklını başından almaya yetti, arttı bile. Böylece çalışan Eti Alüminyum işçisi, halkın desteğinden mahrum kaldığı gibi, garezine bile uğradı.

Not: 2016 -17 yılı itibari ile Ce-Ka Eti Alüminyum’da çalışan işçi sayısı: 1200  idi. Kaynak: Seydişehir’in Sesi gazetesi

Kamuda iken çalışanlar ise: 1400 kadrolu işçi + ≈ 700 taşeron işçisi + 400 memur =  2500 kişi ekmek yiyordu. Ya şimdi? 1200 kişi.  Gelelim en önemli 4.  şık.

4 –  İşçinin temsilcisi, savunucusu olması gereken! Hak İş’e bağlı Öz Çelik  İş sendika‘mız! (Karabük Demir Çelik fabrikalarında olan örneğinde olduğu gibi) kendi menfaatleri yönünde  bir pay çıkartma telaşına düştü. Fabrikanın satışında hesaplanmış olan hisselerin, % 14’nü alabilmek için, gayret göstermeye başladı.

Bu gayretleri sırasında sendikal çıkarları, işçi çıkarlarının üstünde sayıldı. % 14‘lük hissenin adı ‘Altın Hisse’ olarak addediliyordu. Hükümet ve/veya fabrikayı satın alan şirket ile yaptıkları pazarlıklar fayda vermedi. Sonunda o ana kadar akıllarından bile geçirmedikleri gerçek görevlerini hatırladılar.

Pazarlıkları olumlu gelişse idi  Sendika işçiye dönüp -Oturun oturduğunuz yere, kıpırdayanı mahvederim, diyebilecek durumda olacaktı. Ama sendikadaki hesap, Özelleştirme İdaresinde onay görmeyince; Seydişehir’e gelip sendika’cılık oynamaya  başladılar.

Ayrıca, bir önceki yazımın sonunda belirttiğim konuyu burada da  vurgulamamda fayda var. Seydişehire bir akşam vakti gelip genel müdürlük sahası içerisinde konuşan Başbakan RTE’ nı alkışlayan işçinin % 90’nı taşeron firmada çalışıp:

– Fabrika satıldığı zaman    kalifiye işçi – usta  olacağız, diyen gençlerdi. Bunların haricinde, uzaktan dinleyip – seyredenlerin haricinde, kendi geleceğinin vehametinde olmayan, geleceğini düşünmeyip sırf  yaranma telaşında olan ≈ 50 – 100 kadrolu işçi, şak şaklamıştır.  Buda böyle biline.  Velhasıl;

Kamu iş yerleri, herhangi bir iş yeri değildir. Devlet, çıkarttığı kanunlara bazen ters düşse de,  sonuçta istese’de – istemese’de çıkarttığı kanun ve yasalara uymak zorundadır. Dünyanın her yerinde de böyledir. Devletin Başbakanı, Bakanı, Müsteşarı, Müdürü , Şefi, Makina Mühendisi , Teknisyeni aracılığı ile bu sorumluluğu alamıyorsa, işçiyi suçlamanın alemi ve gereği yoktur.

Bu yazdıklarıma bir itirazınız olursa, lütfen YORUM kısmına yazınız. Ben cevabı-nızı-  vereceğim. 9 Kasım 2011  ——

17 Haziran 2005 yılında yapılan satışı Danıştay Seydişehir Eti Alüminyum satışını iptal etti.  27 Kasım 2007

24 Mart 2015 tarihli Aydınlık Gazetesi: CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın önergesini yanıtlayan;  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız…Bedava verilen barajdan Ce-Ka 3 katrilyon TL kazandı. Seydişehir  Eti Alüminyum Fabrikasını çalıştırmak üzere bedelsiz verilen Oymapınar Barajında 2011 – 2014 arası üretilen elektriğin yüzde 86.8’inin piyasaya satdığı ortaya çıktı…..  “Oymapınar Barajı, Seydişehir Eti Alüminyum Fabrikası çalıştırılsın diye Cengiz İnşaat’a bedava verilmiştir. diyor.

Bu açıklamadan şu sonuç çıkıyor. Oyma Pınar Hidro Elektrik Barajı, Fabrika çalışsın diye degil! Şirketin nakit para ihtiyacı için verildiğini ortaya koyuyor. Bu kadar açık hukuksuzluğa rağmen, ‘Oyma pınar Barajı geri alınmıyorsa, Cengiz İnşaat’ın cebine O gün için cebine giren yaklaşık 3 katrilyon lira geri alınmıyorsa, burada iktidarın da ortaklığı söz konusudur. Oymapınar Barajı Cengiz İnşaat’a dolaylı olarak da AKP’ye para akıtıyor.”  11.2016    ALBAYRAK

ARILARDA İLKBAHAR BAKIMI

PETEK veya ÇİTALARIN YERLEŞİK SIRASI

Haziran 2025. Arılarda İlkbahar Bakımı Mart Nisan Mayıs aylarına denk geliyor. Lakin günde 4 mevsimin yaşandığı bu aylar bir çok riske gebedir. Bu mevsim ve aylar arının en kuvvetli geliştiği aynı zamanda hastalıkların bol olduğu bir dönemdir.

Hangi durumlarda arıya bakılmaz? Hangi ay ve mevsimde olursanız olun. Soğuk esiyor veya, yağmur yağıyor ve yağmur durumu varsa arıya bakılmaz. 

Soğuk havalarda arı petek üstüne toplanır. Bu nedenle Petek gözlerinin yarısından aşağıda kalan günlük, larva ve kapalı yavru, üşür. Böylece üşüyen günlük çürür. Larva ve pupa ise! Beyaz siyah renkli kireç taşı, parçası haline gelir. Bu duruma, Kireç Hastalığı denir. Nosema Hastalığı ise soğuklardan dolayı defi hacet yapamayan ve bozuk gıda yiyen arılarda olur.

Kovan içinde petek gözlerinde kapalı olan yavrular ölür. Çürüme sonrası, oluşan bakteri nedeni ile bu sefer petek kapalı gözlerindeki ‘sır’ kapaklarında delikler oluşur.  Bu gözlere bir çöp sokulduğunda ise, elastiki pis kokulu bir sıvı görülür. Bu ise; Amerikan Yavru Çürüklüğüdür. Arıda olacak en tehlikeli hastalıktır. 

İlkbahar mevsimi, bitkinin ve arının üremesinin sebebi olan polenin en bol olduğu aylardır. Aynı zamanda ana arısının günlük atmasına en çok faydası olan polen’dir. Bu günlerde 5 gün arı kendine toplasın. Koloninin kuvvetlenmesi, polen ile olur. Diğer günlerde siz alın. Bu arada Petek gözündeki polenin, üç günde bitirildiği belirtiliyor.

Soğuk havalarda günlükleri üşütmemek için; Kovan içi peteksiz boşluklara, strafor koyunuz. Straforu, son petek yanına koy. Soğuk günlerde, uçuş tahtası önüne yanlar açık şekli ile teneke takın. Bu yöntem kendi buluş ve icadımdır. Bu yöntem ile Soğuk havanın direkt içeriye girmesini engellemiş, azaltmış olursunuz. Bu nedenle Strafor ve teneke, Arılarda İlkbahar Bakımı konusunda elzem olan bir malzemedir.

Nektarın geldiğinin göstergesi; Çitaların üst ana tahtasının sağlı sollu üstü iki yönünde kar beyazı, içi nektar bal dolu petek göründüğünde dışarıdan nektar gelimi başlamış demektir.

Ham petek verme zamanı: Ham peteğin konulması önceki peteğin tamamına yakın örüldü içine ana günlük doldurdu ise yenisi verilir. Şerbeti, bittikçe veriniz. Haliyle peteğide en az her üç güne bir kontrol ediniz. Petek kabartıldıkça şerbet verin. Petek örümü yok ise! Şerbet vermeyin. Çünkü! Şerbet bol olursa, bir avuç arı bile oğula gitmeye kalkar.

Arının oğul iştahını artıran, bol şerbettir. Onun için yeterince verilmeli. Yalnız, petek örümü için şerbet verilmesi şart. İlaveten bu aylarda kek verilmesi, iyi olur. Kovanlarınız hepsinde kek olması, gereklidir. Şerbetin olmadığı yerde kurtarıcıdır. 

Bu aylar içinde varroa ile mücadele mecburidir. Yalnız, organik varroa ilaçları hariç Mayıs ayı başından itibaren diğerleri bırakılmalıdır. Bu aydan sonra vereceğiniz kimyasal ilaçlar, ballı peteklerde kalıntıya neden olur.  01.2022

ARI ÜRÜNLERİ ve ZEHRİNİN FAYDASI

ARI ÜRÜNLERİ ve ZEHRİNİN FAYDASI

Haziran 2025. Arı Ürünleri ve Zehrinin Faydası. Bu yazımın özü Hotbird Uydusu Rusya RTG tv üzerinden Türkçe yayınlanmıştı. Bir programda Başkurd Apiterapi Bilimsel Araştırma Merkezi Patentli Bilgiler yayınlanmıştı. Buradaki bilgiler, bu merkez kaynaklıdır. Devamında Arı ürünleri ile bu ürünlerin insan sağlığına etkisi açıklanmıştı.

2017 İstanbul Apimondia’ ya katılan yerli ve yabancı bilimsel çevrelerin sunumlarını da ilave ediyorum.

Arı Ürünleri ve Zehrinin Faydası Peygamberimizin Tıbb-ı Nebevi uygulamaları kitabı doğrultusunda önem kazanmıştır. Buna göre bu kitaptan yapılan bir alıntıda İnsanı rahatlatan nedenler olarak dört şık belirtilmektedir.

1 – Suya bak;  2 – Yeşile (doğa) bak   3 – Güzel yüze bak  4  –  Ballı su iç

Buna göre Arının en çok bilinen ürünü bal’dır. Diğerleri mum, polen, arı yemi, arı sütü, propolis ve arı zehridir.

Bal içerisinde balı oluşturan 400 den fazla etkenler vardır. Buna göre en çok etkin olan karbonhidrat, fruktoz ve sakkarozdur. Bu güne kadar balın yan etkisi tespit edilememiştir. Bu yüzden Bal, insanlar için en faydalı besinlerin başında gelmektedir. Yalnız su ile temas eden bal, sadece katı özelliğini kaybeder. Benzer şekilde Güneş balın özel değerlerini bozar.

Balın gelimi neye bağlıdır? Kuvvetli bir kolonideki arılar günde 3 kğ nektar toplar. Fakat Bu şekle göre o bölgede bol nektar olmalı. Nektarın bolluğu, polene bağlı. Çünkü bitki, üreye bilmek için arıyı kendine çekmesi lazım. Bitkini üremesini, polen sağlar. Nektar, polenin oluştuğu çiçeğin dibinde oluşur. Nektara ulaşmak isteyen arı, önce bitkinin tozlaşmasını sağlar.

Devamında ise, nektarı içer. Böylece bir sezon içerisinde ise 80 ile 150 kğ arasında nektar toplanır. Sonuç olarak balın  tedavi edici olduğu eskiden beri biliniyor. Antik Roma devrinden beri bu özellik bilinmekte olup baldan, 50 çeşit ilaç yapıyorlar idi. Buna göre bir İran web sitesi; bal ile tarçını, karıştırıp için diyor. Hatta, Büyük İskenderin cesedi, uzun yola dayansın diye; Bal dolu bit teknenin içine yatırılmış.

Başkurd Apiterapi Bilimsel Araştırma Merkezi ; Bu birimin kendi araştırma sonuçlarına göre!!. Bal; sadece belirli organların tedavisinde etkin. Buna göre burada kast edilen hastalık değil. Organın kendisi. Bu nedenle bu tedavi şekli Başkurt Merkezinin tespit ettiği şartnameler doğrultusunda yapılıyor. Bu şartnamelere göre o zaman Bal’lı tedavi etkili oluyor. Herhangi bir hastalık türüne yönelik tedavi edici özelliği ise, yok. Yada belirtilmemiş.

Balın tedavide etkili olduğu hastalık türleri; (yukarıdaki teze bağlı olarak) Yüksek tansiyon ve kalp damar hastalıkları için AT DİKENİ balı. Bronş ve akciğer hastalıkları için faydalı olan bal türü, OKALÜPTUS BALInın etkinliği vurgulanmıştır.

Arı Ürünlerinin Faydası :

Mum:. Arının baldan sonra en çok bilinen üretimidir. Arının alt karın halkaları arasından ürettiği ve içerisinde 300 çeşit maddenin olduğu belirtilen bir salgısıdır.

Polen:, Polen için Çiçeğin Ruhu, deniliyor. Polen genelde sarı renkli olup metal yeşili kırmızı pembe siyah beyaz ve gri renktedir. Yalnız; bu polen renkleri Mart ayından  itibaren sezon sonuna geldikçe beyaz renge döner. Ana arı günlüğü, bal ve polenin miktarına göre atar. Taze polen, tokluk hissi vererek, kilo vermeye yardımcı olur. Bir tv proğramında konuşan Prof: Besleyiciliği bakımından 5 gr polen, 1 kğ bala eşittir, demişti.

Arı Ekmeği;. Kovana getirilen polene arı, salgı bezlerindeki özel sıvıların SIR’rını karıştırıp, bal ile kıvamlı hale getiriyor. Böylece petek üzerindeki uygun göze indirip, sıkıştırıyor. Sıkıştırma neticesinde bu karışım havanın etkisinde kalmıyor, bozulmuyor.

Arı Sütü:. Kral Jölesi, olarak ta adlandırılıyor. İçinde yüze (100) yakın bileşik ve madde var. Protein bakımından inek sütünden  beş (5) kat daha besleyicidir. Buna rağmen Yumurta iken üç gün arı sütü ile beslenen işçi arı 45 gün yaşar. Ama Dokuz (9) gün beslenen ana arı 4 yıl yaşamaktadır. Arı sütü ve erkek larvası, yaşlanmayı geçiktirici, sperm artırıcıdır. Ek olarak Laboratuvar ortamında arı sütü ile beslenilen fare, diğer farelerden 36 ay  fazla yaşamıştır.

Propolis:. Kısaca Arı tutkalı’da denir. O Bölgede bulunan bitki çeşidine göre Kahverengi, yeşil, sarı ve kırmızı renkte ola bilir. Çam kavak söğüt vb ağaçların filiz uçlarında oluşan yapışkan salgılar. Arı tarafından toplanıp kendisinden ilave ettiği enzimleri de karıştırıp kovan içindeki kırık, çatlak yerleri doldurur. Petek gözlerine konulacak günlüklerin sağlığı için mum cidarları propolis ile sıvanarak steril edilmesinde kullanılır.

2017 Apimondia – Propolis ekstraktı için % 70′ etil alkol yeterlidir. Karaciğer rahatsızlığı olanlar, alkol bazlı propolis almasınlar. 13.04.2017 Köy Tv – KTÜ Prof: Bal kanseri azaltmaz ama propolis % 80 azaltır. Propolislerinizi biriktiriniz.

Arı Zehiri ve faydaları:. Arı zehri, Orta Çağdan beri uygulanan ek tedavi yöntemi olmuştur. Araştırmalar neticesinde arı zehrinin belirgin bir şekilde iltihaplanmayı önleyici olarak uygulama alanı bulduğu açıklanmıştır. Arı zehri, romatizmal hastalıklarda kullanılıyor. Zehir elli (50) den fazla bileşim ve proteinler içermektedir.

Arı zehrinin toplanılma saati gün batımı öncesidir. 16-19 günlük arıların kanından oluşup zehir torbasına birikmektedir. Tekrar üretimi olmaz. Zehir miktarı ve özelliği, arının beslenme şekli ile orantılıdır. Arı Zehiri, kanda pıhtı oluşumunu engellemektedir.

Kendinizi arıya nerenizden sokturmalısınız:. ApiMondia’da sorum üzerine yetkili:. (eklem yerleri) Diz, dirsek, parmaklar ile kas olmayan yerlerinden sokturunuz demişti. Tedavi amaçlı arı zehri ise; Doktor gözetiminde yapılmalıdır. 12.2017

Arı ABD’ye 16. YY Avrupalı göçmenler tarafından getirilmiş. Bal arısının 2014 yılı itibari ile ABD ye  olan ekonomik katkısı.  14 milyar $ olduğu açıklanmaktadır. 2015

DEPREMİN OLUŞ NEDENİ ve TÜRKİYE

DEPREMİN OLUŞ NEDENİ ve TÜRKİYE

 Haziran 2025. <strong&amp;gt; <strong&gt; Depremin Oluş Nedeni ve Türkiye konulu bilgiler için www.livescience.com ve www.earthquake.usgs.gov/earthquakes üzerinden açıklanan teknik bilgilerden faydalandım. Özellikle parçalı ama doyurucu bilgileri usgs.gov üzerinden çıkarttım. Ben bu karma bilgileri bir araya getirip yazdım. Ve dolayısı ile Kimi yerde okuyucuya katkı sağlama babından, yorumlamaktayım.  2010.

MAĞMA TEKTONİK PLAKA VE FAY HATLARI:

Önce Tektonik Plaka ve Fay hattı nedir? – Tektonik levha- Yorum: Misal elinizdeki kahve fincanı ve tabak düştü Tabak büyüklü küçüklü 10 – 15 parçaya Fincan ise 30 parçaya ayrıldı. Yapıştırdınız. Yapıştırdığınız tabaktaki parçalar dünyanın kabuğunda olduğu belirtilen 7 – 8 parça ANA tektonik levha / plakayı oluşturmuş oluyorsunuz.

Tabaktaki Küçük parçalar ise, deniz dibinde ve karasal bölgelerde var olan, 7 parçalı esas tektonik plakalara göre daha küçük parçalı bölgesel olarak Yalova’dan Yunanistan üzeri Avrupa’ya, Kuzey Anadolu, Elazığ, Erzincan, Hatay’dan Arabistan Yarım Adası hattı. Karayip Deniz adalar bölgesi ile, parçalı doğu ve orta Akdeniz tabanlı KÜÇÜK tektonik plakalara örnektir.

Fincan üzerindeki yapıştırdığınız büyük parçalar, tektonik plakalara göre kara veya deniz tabanında oluşmuş daha Küçük ölçekli tektonik plaka / Fayları oluşturmuş oldunuz. Daha küçük parçalar ise! Yeryüzünde ayak bastığımız her yerde olabilen tektonik plakaların yeryüzüne yakın (derler ya, yerin 8 -10 km altında)  oluşan depreme neden olan fay adı verilen kırıklarını temsil ediyor.

Tektonik, hareket eden, depreme neden olan. Fay ise parçalı küçük, depreme maruz kalan kara parçasıdır. Tektonik daha yıkıcı uzun bir mesafeyi, Fay ise daha küçük bir bölgeyi etkiler. Bilimsel Tespit: Fay kırıkları, tektonik plakaların yer üstüne doğru ve yeryüzünün 3 / 20 km derinliklerde oluşmuş karasal çatlaklarıdır.

Dünyada ve Türkiye de KÜÇÜK Ölçekli Tektonik Plakaların 152 adet olduğu belirtilmektedir.

Ayrıca Arabistan yarım adası, Afrika kıta burnu Somali ile Tanzanya arası, K. Amerika San Andreas, Endonezya Hint Okyanusu tektonik plakası gibi. Fay hatları ise! Haritalarda Ege ve bitişiği Marmara bölgemizde çokça göründüğü üzere, Ayak bastığımız her yerde olabilir!</p><strong>

Dünyada BÜYÜK Tektonik Plakaların Olduğu Bölgeler : Asya,   Amerika ve Avustralya kıtaları arasında olan = Pasifik Okyanusu tabanlı Tektonik Plakasının tamamı. = Endonezya Deniz tabanından Vietnam, Çin, Himalayalar, İran, Kuzey Anadolu Fay ayrımından Hatay, Ak Deniz tabanından Atlas Okyanusu  deniz dibinde olan ve Afrika / Amerika kıtası arasında olan volkanik K/G yönlü dağ silsilesine bağlanıyor.

Bu Atlas Okyanusu tabanlı tektonik hattın, Ekvatorun Güney tarafında etkinliği yok. Sadece Karaipler Ada ülkeleri ile Kuzey Afrika nın batı yönü ülkeleri ve Kanarya Adalarını etkilemektedir. Kuzeyinde ise İzlanda Adası faal deprem ve yanardağ etkisi altındadır.

Dünyanın Merkezindeki Mağma:. Karasal kürenin ağırlığı baskısı ve sıkıştırması nedeni ile merkezde kendiliğinden ısı oluşuyor.  Bu ısının etkisi ile dünya merkezindeki toprak eriyerek Mağma’yı oluşturmaktadır. Mağma, devamlı  lav olarak yeryüzüne çıktığında azalıyor; Sert kaya tabakasının çökerek mağmaya karışması ile de çoğalıyor.

Mağma nın, Dünya yüzeyine doğru yaptığı basınç neticesinde lavın yolda bulduğu katı boşlukları doldurmasıyla lav havuzları oluşuyor. Bu nedenle oluşan lav havuzlarının ayak bastığımız noktanın 5 km kimi yerinde ise 70 km altında olduğu belirtilmektedir.

DEPREMLERİN OLUŞ ŞEKLİ;

Magmada’ki eriyiklerin yeryüzüne doğru yaptığı yüksek itici basınç nedeni ile okyanus tabanındaki Tektonik Plakalarda ayrışma meydana geliyor.  AYRIŞMA noktası ‘burası’ iken BATMA noktası dünyanın başka bir yerinde olmaktadır. Deprem, bu batmanın olduğu yerde olmaktadır.

Depremler nedeni ile Yeryüzünde yeni bir dağ tepe Ve çukur oluşmadığı müddetçe buna neden olan hep deniz dibindeki tektonik plakalardır. Mesela! Gaziantep bölgesinde yığıntı, Hatay bölgesinde ise çukurluk oluşmuştu. Buna neden olan iki yönlü sıkıştırma ve ayrışmadır. Ve karada oluştu. -Devamı Türkiye bölümünde.

Unutmayın Su çatlak yerden sızar. Kürenin çatlak yerleri Tektonik Plakaların birleştiği yerlerdir. Sonuç olarak bu çatlakların % 90 nıda deniz dibindedir. Mağma iki tektonik plaka arasından çıkıyor ve İki parçayı ‘nazikçe’ ayrıştırıyor. Bu anda her han bir sarsma olmuyor. Sonrasında Ayrışan plaka KARŞI kıta karası dibine birikip burayı itiyor.

Bu itme ve birikim anı her neresi ise! O yer yüzeyden veya yakın yerden  kopuyor ve Mağma’ya doğru batıyor. Batan kısım ana karadan ayrışmış oluyor. Yalnız batma anı ve yeri kimi yerde! Okyanus tabanında oluşurken, yıkım etkisi karada görülüyor. Aynı zamanda deniz tabanında oluşan batım yüzeyi her ne kadar büyük olursa! Deniz tabanında da Tsunami oluşuyor. Böylece Mağma’nın Çıkış Noktasından Ayrıştırma – Batış –Ayrışma sonrası deprem oluşuyor.

Ben Yeryüzünün bir tarafında dışarıya çıkıp akan lav, kül ve gazın, zararı olsa da! Buna Dünyanın, düdüklü tencerenin emniyet sıbabı derim.

DÜNYAYI ŞEKİLLENDİREN DEPREM MERKEZLERİ:.

<strong> Depremin Oluş Nedeni</strong>ve Türkiye konusunda, depremlerin ne denli felaketlere sebep olduğu en çok ve şiddetli görüldüğü kıta ve ülkeler sıralaması ise;.

1. En Şiddetli deprem bölgeleri: Pasifik Okyanusu tabanlı kıta ve ada ülkeleridir. Büyük (Pasifik) Okyanusun tabanını oluşturan tektonik plakanın yılda, kuzeybatı yönünde 7 cm hareket etmekte imiş. Bu bölgeye; Pasifik Deprem Kuşağı denilmekte.

2. Deprem Kuşağı: Bu bölüme Hint-Alp Kuşağı Denilmektedir. Buralar Himalaya sıra dağları üzerinden Afganistan İran, Türkiye, İtalya Orta Avrupa ve Portekiz ile Cebeli Tarık Boğazı üzerinden Atlas Okyanusu Deniz Tabanı dağ uzantısına erişmektedir. Bu arada Hindistan yarımadasının altına giren Hint okyanus plakası, bu ülkeyi Asya içlerine ittirirken, Himalaya sıra dağlarının yılda 2 – 4 cm yükselmesine neden olmaktadır. Diğer taraftan, sıkıştırma nedeni ile Afganistan toprakları büzülürken,  santim santim küçülmektedir.

Arabistan yarımada plakası:., Hint Okyanusu, Afrika Kıtası ve Ak Deniz ve Himalaya tabanlı sıkıştırılma nedeni ile kendini Anadolu topraklarına doğru itmektedir. Himalaya dağları ve Arabistan plakasının sıkıştırması sonucu oluşan İran Zağros Dağları, Irak’ın kuzey doğu içlerine kadar uzanmaktadır.

Bu arada Afrika merkezli Akdeniz üzerinden gelen baskı ile! Avrupa Kıtasında büzüşme ve kayma oluyor. Bu sebeple Orta Avrupa içinde yer alan Alp sıra dağları, Himalaya dağları gibi yılda 2,5 cm yükselmektedir. Ayrıca, Yüzlerce yıl sonrası Afrika kıtasının Avrupa ile birleşeceği belirtilmektedir.

Rift Vadisi; Kızıl Deniz, Aden Körfezi, Afrika boynuzu üçlüsü arasından başlayıp, Kenya- Tanzanya üzerinden  Mozambik ülkesine ulaşan, Akarsu yatağı benzeri depremsel yarılma  neticesinde oluşmuş çöküntülü bir kara düzlemidir.

Rift Vadisi, bir nevi Akarsu yatağı benzeridir. Başlangıç noktası olan Kızıl Deniz bölgesine yakın olan bölge hariç orta bölgeler, deniz seviyesinden 300 mt aşağıda, ∼1000 km düz genişliğe, ve üç ayrı parça halinde ∼ 3500 km uzunluğa sahiptir. Bu tip büyüklü küçüklü vadi çukurlarına, Rift vadileri denilmektedir. </p><strong>Depremin Oluş </p> <p>Nedeni ve Türkiye konulu açıklamalardan olan Rift Vadisi hakkında Bilim adamları;.

Afrika Boynuzunun, Afrika kıtasından yılda 6,3 mm D/B yönünde ayrılıyor. Etiyopya – Mozambik arasında var olan Rift vadisinin, yüzlerce yıl sonrası Afrika kıtasın dan kopacağını belirtiliyorlar.  Her iki uç noktalarının da deniz tarafından açılması halinde, Okyanus suyu ile dolacağını da ileri sürmektedirler.  www.livescience.com

3. Atlantik Değrem Kuşağı:. Ekvator bölge üzerinden, Orta ve  Kuzey Amerika-Afrika-Avrupa ve İzlanda üzerinden Kuzey Kutbuna ulaşmaktadır. Karayip, Kanarya ve İzlanda Adaları; Atlas Okyanusu Orta Tabanlı sıra dağların etkisi altındadır. Atlas Okyanusu tabanından çıkan lavlar, bu tabanlı sıra dağların hem yükselmesine hem de uzamasına neden olmaktadır. İzlanda’nın her sene, 2,5 cm D/B yönünde genişlediği tespit edilmiştir.

Deprem Etkisi ile yükselen genişleyen veya küçülen yerler:. Büyük (Pasifik) Okyanus tabanı kuzeybatı yönünde 7 cm Himalaya sıra dağları yılda 2-4 cm. İran Zağros Dağları Irak yönünde. Afrika Boynuzu yılda 6,3 mm D/B yönünde ayrışmakta. Alp sıra dağları 2.5 cm yükselmekte. İzlanda’nın ise her sene, 2,5 cm D/B yönünde genişlediği Afganistanın ise Himalaya, Arabistan ve Hint Okyanusu tabanından sıkıştırılarak genişliğinin büzüştüğü söylenmektedir.

TÜRKİYEYİ  ÇEVRELEYEN TEKTONİK PLAKA FAY HATLARININ DEPREME OLAN ETKİSİ

Türkiye; Dünya yüzeyinde, fay kırıklarının en çok olduğu ülkelerden biridir. Ne var ki Anadolu deprem üreten değil, depreme maruz kalan bir ülkedir. Ülkemiz; Himalayalar dan gelen parçalı tektonik plakalar ile ülke topraklarımız bünyesinde olan, çoklu kırık fay hatlarının etkisindedir.  Deprem fay hattı çizelgesini gösteren haritalara baktığımızda Anadolu’nun Üç yönden tehdit altında olduğunu görürüz.

1. Kuzey Anadolu Tektonik Fay Hattı. Buna göre Ülkemizi tehdit eden ana etken, Endonezya / Himalaya-İran ülkesinden geliyor. (Bilimsel açıklama) Tektonik fay hattı Bingöl Karlıova merkezinde çatal yapıp ikiye ayrılan ana etken, Kara Denize paralel batıya ilerliyor. Yalova şehrimizden Marmara Denizine batıp Avrupa’ya geçmektedir.

Türkiye de depremin oluş nedeni Türkiyeyi en fazla etkileyen Endonezya / Himalaya, Arabistan Yarım adası ve güneyden kuzeye doğru baskı yapan Afrika kıtası Tektonik Plakalarıdır.

2. derecede etkili tektonik plakamız. Bingöl şehrimizden Adana- Hatay şehrimize doğru çatal yaparak güneye doğru uzanmaktadır. Bu fay hattı, hem Akdeniz tabanına hem Suriye, Lübnan, Ürdün, İsrail, Arabistan yarım adası ile bağlantılı olup Türkiye yi  iki yönden etkilemektedir. Özellikle Marmara ve Ege bölgemizde olan parçalı fay kırık hatları ise, bu iki tektonik plakanın işini kolaylaştırmaktadır.

A. En Tehlikeli Bölge; Hindistan üzerinden gelip Bingöl merkezli makas acısı yaparak arada sıkıştırdığı, Erzincan Elazığ ilk risk bölgelerimizdir. Merkez olarak buranın doğuda bulunması mucibince ilk olarak önce Himalaya, devamında Arabistan yarımadası yönlü ikili baskı altındadır.

B. Tehlikeli bölge: Erzincan-Van-Hakkari üçgenli olan bölgemiz. Ayrıca bu bölgemiz, İran Irak merkezli Zağros Dağlarının arasında sıkışıyor.

C. Tehlikeli bölge: Kuzey Anadolu-Marmara tektonik fay hattı bölgesinin güneyinde kalan küçük ölçekli Çanakkale-Muğla-Adana üçgeni. Bu arada Ege Denizi kıyı kesiminden Denizli-Afyon-Kütahya bölgemize ulaşan çoklu fay hattına sahip depremsel bölgemiz var.

27 Ekim 2019 tarihli bir Hürriyet gazetesi sayfasından- Türkiyede deprem konulu bir konferansa katılan Japon deprem uzmanı ve inşaat mühendisi olan kişi.

{- Türkiyede birbirinden ayrı hareket eden 6 tane deprem fay plakası olduğu belirtilmektedir. Bu plakalar ilk hareketi Himalaya’ lardan alıyor. Nepal ⇒ Gürcistan üzerinden bu 6 plaka tetikleniyor. Bu etki Kuzey Anadolu Tektonik plakası üzerinden ⇒ Ege Denizi dip Fay hattı ile birleşiyor.  Yunanistan üzerinden İtalya ve İspanya’ya kadar gitmektedir, demektedir.

Yine Ekim 2024 tarihinde Japon deprem uzmanı Yoshinori Mariwaki: Endenozya’dan başlayan fay hattının Çin Hindistan ve İran üzerinden Türkiye ye ulaştığını kaydetti. Türkiye de deprem riskinin en az olduğu ilin Kırklareli, en tehlikeli ilin ise İstanbul olduğunu söyledi.  Kaynak: Sputnik

Türkiye Dünyada olası deprem sıralamasında  6.  Ölümlü sonuç sıralamasında ise 3. derecede en fazla ölümlerin olduğu deprem kuşağı ve Ülkesidir. Japonya’da 7 şiddetinde deprem oluyor kimse ölmüyor ken! Türkiye’de 5 şiddetinde deprem oluyor. (Örneğin 100 kişi ölüyor!).  Deprem şiddetinin 1 şiddetinde artması (5 ten 6 olması) sonuç olarak deprem etkisini (kimine göre 10 kat) 32 kat fazla artırmaktadır. </p&gt;</p>}

Deprem sonrası yeryüzündeki toprak şekillerinde çukur veya yükselti değişiminin görülmesi için depremin en az 6,5 ve üzeri şiddetinde olması gerekmektedir. Livescience.com

Depremin Oluş Nedeni ve Türkiye örneği 5 Şubat 2023 pz/pzt gecesi olan depremdir. Saat 04.¹⁷ de 7.8 şiddetinde olan Kahramanmaraş depremi‘nden 10 saat sonra olan ikinci bir 7.7 şiddeti deprem oluyor. Ve dolayısı ile Anadolu ülke karasının GB yönünde Ege-Ak Deniz istikametinde 3-7 mt kaydığı, Bilim çevresince söylenmektedir. Haliyle Bu kayma depremin gücünü göstermektedir.

Ne var ki Bu iki deprem, şehirlerimizde farklı görüntülere sebep oldu. Hatay hava alanı pisti örneğinde olduğu gibi arazi yükseldi ve uzadı. Bu durum Hatay’ın İki yönlü sıkışmaya maruz kaldığının görüntüsüdür.

G.antep’in sadece bir bölgesinde oluşan deprem sonunda çukur oluşmuş. 200 m genişliğinde, 30 m derinlikte ve yüzlerce metre uzunlukta Rift Vadisi türü çukur kanallar ortaya çıkmış. Burada çökme ve ayrışma meydana gelmiş. Buna göre Gaziantep bölgesinde oluşan çukur bence Anadolu karasının 3 mt kaymış olmasının göstergesidir.!

Rift Vadisi benzetmesi yapmışlığım nedeni Gaziantep’te oluşan çöküntü nedeni iledir. Peki! Çöküntünün altındaki toprak nereye gitti? Buna göre Güneşi gören toprak çökerken, onun altındaki toprak, kürenin boş (lav havuzu gibi) yerlerini doldurmakta, yer yüzüne çıkmakta veya, direk magma tabakasına geçmektedir.  Aralık 2010  Mecit ALBAYRAK

DÜNYADA ve TÜRKİYE’DE YOLSUZLUK.

DÜNYADA KALİTELİ YAŞAM SIRALAMASI.

 Temmuz 2024Dünyada ve Türkiye’de Yolsuzluk. Ne yazık ki Dünyada %/% EN temiz bir devlet yok. Ama, EN temize yakın ve EN kirli olan devletler var. Buna göre Araştırma sitesinde en temiz ülkeler, hep aynı. Peki, Allah Kuran diyen bütün Müslüman ülkeler ve Türkiye’de yolsuzluk neden en fazla?

Dünyada ve Türkiye’de Yolsuzluk. Buna göre Konusunda adı geçen ülke ve kısaltılmış hali: Finlandiya Fn.  Danimarka Dn.  Yeni Zelanda YZ.  Izlanda Is.  İsvec Is.  Singapur Sng.  Türkiye TR.  Isviçre I.  Norveç N.  Hollanda NL. Lüksemburg L.  Almanya D.  İrlanda İE.  Avustralya AU.  Kanada CA.  Estonya EE.  Hong Kong HK.

Buna göre Bütün yolsuzluklar para üzerinden yapılırken kimi yerde ise arazi üzerinden yapılıyor. Türkiye de bunların hepsi mevcut.

Ne yazık ki Bu konuda listelenen en sondaki ülkelerde genelde hep aynı. Somali, K.Kore, Suriye, Sudan, Afganistan, Myanmar, Haiti, Çat, Nijerya, Bangladeş

Lakin 100/100 temiz hiçbir ülke yok. Yalnız en az VEYA en çok çalan yöneticiler var. Mesela TR; 2022 yılında 100 üzerinden 36 dürüst, 74 hırsız. Senesine göre EN temiz ülke %96 oranına kadar yükseliyor.

Yalnız bizi ilgilendiren Türkiye! Buna göre Peygamberin aç karnına taşı bastığını söyleyenler saraylarda. Yalnız Fakirlerin cennete gideceğini Zenginlerin cennette olan fakirleri kıskanacağını diyen Diyanet Başkanımızda var.. Buna rağmen En lüks arabalara biniyor. Muhterem zevceleri beş kere hacca gidiyor. Kimin parası ile?

Yıllara göre Dünya’da yolsuzluk oranları 

Yıllara göre Türkiye’de yolsuzluk oranları 

2001 2025 yılından bu tarafa dünyada yolsuzluk oranları

Not: Başlıklar bir yıl öncesine ait 

2025 yılı 180 ülke Dn, Fn, Sng Tr 113.

2024 yılı 180 ülke Dn. Fn. YZ  Tr. 115.

2023 yılı 196 ülke Fn,  N, YZ,  Tr 124.

2022 yılı 180 ülke  Dn, YZ, N,  Tr 74.

2021 yılı 180 ülke Dn, Fn, YZ,  Tr 96.

2020 yılı 180 ülke YZ, Dn, Fn, Tr 86.

2019 yılı 180 ülke Dn, YZ, Fn.    Tr 91.

2018 yılı 180 ülke Dn, YZ, Fn,   Tr 83.

2017 yılı 180 ülke YZ, Dn, Fn.   TR 81.

2016 yılı 176 ülke Dn, YZ, Fn    TR 75. 

2015 yılı 167 ülke Dn, Fn, Is      TR  66.

2014 yılı 175 ülke Dn, YZ, Fn    TR 64.

2013 yılı 177 ülke Dn, YZ, Fn    TR 53.

2012 yılı 178 ülke Fn, YZ, Dn    TR 54.

2011 yılı 183 ülke YZ, Dn, Fn    TR 61.

2010 yılı 178 ülke Dn, YZ,Sng  TR 56.

2009 yılı 180 ülkeYZ, Dn, Sng TR 61.

2008 yılı 180 ülke Dn, YZ, Is    TR 58.

2007 yılı 179 ülke Dn, Fn, YZ   TR 64.

2006 yılı 163 ülke Fn, Iz, YZ     TR 60.

2005 yılı 158 ülke Iz, Fn, YZ /   TR 69.

2004 yılı 145 ülke Fn, YZ, Dn   TR 81.

2003 yılı 133 ülke Fn, Dn, YZ   TR 77.

2002 yılı 102 ülke Fn, Dn,Yz    TR  65.

2001 yılı 91 ülke Fn, Dn, YZ      TR 56.

Kaynak : Transparency Internatıonal

 Ancak Doğruluk, dürüstlük bazı ülkelerin ‘kanına‘ işlemiş. Ne yazık ki; Müslümanlıktan dem vuran ülkeler ya ortalarda yada sonuncular. Buna göre Allahın emrettiği ve Peygamberimizin övdüğü bir dinin mensupları olan bizler!. Oysa Türkiye ve diğer Müslüman devletler, doğruluk ve dürüstlükte Hristiyanlara pas vermeyiz! Ne yazık ki acınacak bir durum.

Yalnız Dünyada varlığı kabul edilen ülke sayısı hakkında her devletin, faklı ölçütleri var. Buna göre Birleşmiş Milletler, ABD, Rusya, Dünya Postalar Birliğinin bile. Bu nedenle Türk Telekom bile kendi kıstasına göre ülke / devlet sayısını farklı ele almaktadır.

Ancak her ülkenin ve kurumun aradığı veya mecburiyete soktuğu ve istediği kriterler, birbirini tutmamaktadır.     12 . 2010  Albayrak

ARILARIN KOVANDA STRAFOR ile SIKIŞTIRILMASI

PETEK veya ÇİTALARIN YERLEŞİK SIRASI

 Haziran 2025. Arıların Kovanda Strafor ile Sıkıştırılması ile insanların oturduğu evine ısı yalıtım yapması aynı amaç üzerinedir. Bu nedenle arıyı soğuk havadan izole edecek malzeme, ince dişli  STRAFOR’ dur. Yalnız Kağıt ve talaş, nemi emer. Fayda yerine zarar verir.  Arılığınıza gitmeden önce en az 1.5 cm kalınlığında ince dişli  STRAFORU temin ediniz.

Kovanın içine dört taraftan tatlı bir şekilde geçecek şekilde maket bıçağı ile kesiniz. Yalnız Çita üst seviyesini geçmesin. Kovan içerisinde toplam çitanız 10 adetten az ise bir yada iki tarafına strafor koyunuz. Straforun dışında kalan boş yerlere her hangi bir şekilde talaş, gazete kağıdı koymayın. Çünkü Strafor, mantolama görevi görecektir.

Ne var ki Arılar zamanla straforu inceltip deleceklerdir. Bu nedenle Yedek varsa değiştirin, yoksa önemli değil. Kovanınız polen tuzaklı ise, toz parçacıklar aşağıya dökülür. Polen tuzağınız yok ise, arılar ince döküntüleri dışarıya atar.

Sahil bölgesinde olan kovanlarınız 3 adet çita ve aşağısında olan kovanlardaki çitaları orta yere koyunuz. Üç adet ve azı çitayı diplere koyacak olursanız burada oluşan sıcak nemli hava sirkilasyon yapamaz. Neden? Arıların vücut sıcaklığı nedeni ile oluşan nem bu bölgede su damlacığı şekline dönüşür. Bu sayıdaki çitaları kovanın bir taraf dibine çekerseniz önce nem olur.

Bu yüzden nemde daha sonra su damlasına dönüşür. Biriken su sadece kovana hasar verir. Fakat Kovanda oluşan Nem ise pamuksu küfe neden olur. Bu nedenle arıların ölümüne sebep olur. Soğuk kesimlerde ise, çitaları dip tarafa koyunuz. Buralara da nem pek olmaz.

Efendim, iki çitalı arı bahara çıkmazmış! Bal gibi çıkar.  Hatta bir avuç arı bile bahara çıkar. Yeter ki, genç arısı ve yiyeceği olsun. Kötü tarafını düşünür iseniz! Kusura bakmayın 10 çitalı arının sonu bile, felakettir. Sonuç olarak siz sadece şunu düşünün. Bir avuç arı veya 2 çitalı arının bana faydası ne olur?

2019 yılı şubat ayında sadece bir çitanın 4/1  kadar arısı olan kovanlarım şuan 5 Haz. 2019 ve 10 nar çitalık. İsteyen,  az arısını diğeri ile birleştirir. Ve bu gün 3 Temmuz bu kovanım 13 çitalık ve ilavede. Bunu ise, 3 ay içerisinde kovanlarımı 3 ayrı yere taşıdığım için oldu. Ek olarak kovanlarımı Susam tarlası olan bölgeye taşıdım. Bence ekim ayından itibaren kaç çitalı olursa olsun anası sağlam olan kovanın anasını öldürmeyin. Arılarını Başka bir kovanla birleştirin. Anasını da Çiftleştirme kutularına koyunuz.

O beğenmediğin ana, Ocak ayında sizin ilacınız olacaktır. Kendiliğinden ölürse, O başka. Her ne yerde olursanız olun Kovanlarınızı öne doğru 1 cm eğik koyun. Uçuş deliği yönünü Güney/Güney Doğu yöne bakacak şekilde koyunuz. Eylül ayı sonlarında uçuş deliği önlerine uçuş tahtası genişliğinde teneke kesip devamlı takılı tutunuz. Arının soğuklardan dolayı üst yerlerde birikip yavruların soğuktan ölmesini engelleyecektir. 01.2013 – 2015

   Size önerim. Ekim ayında bir çitalık arı gelecek sene Mayısta dolu dolu 3  4 çita olur. Böylece bu arıları alıp diğer kovan ile birleştirdiğinizde o kovan ilaveye gelir.

   seydişehir bölgesinde nektar hangi ay gelmeye başlar : Türkiye’nin her neresinde olursanız olun. Arazide, çiçek açmış ise! Nektar, her daim oluşur. Kış mevsiminde, Sahil kenarında iseniz, nektar her daim bulunur. Kovandaki çitalara baktınız. Peteklerin  üstünde çita latasının kenarlarında parlak-temiz-beyaza yakın açık renkte petek kümeleri gördüğünüz. O zaman biliniz ki, böylece petek örümü zamanı ve nektar geldi-geliyor.

Balın geldiğini anlamanın püf noktası; Kovana hazır petek verdiniz. Birkaç gün boyunca şerbet vermediniz. Kontrol ettiniz. Petek gözlerinde bal – nektar parlıyor ise, bu görüntü nektarın geldiğinin,  başladığının göstergesidir.   🙂  02.2013

ARI HAKKINDA KRİTİK BİLGİLER.

ARI HAKKINDA OKUMANIZI DİLERİM

  Haziran 2025.  Arı Hakkında Kritik Bilgiler Burada yazmaya çalıştığım bilgiler 45. İstanbul Apimondia  kongresinde konu ile alakadar yetkililerin sunumlarıdır. Daha sonra sunum anında belirtilen internet adreslerinden edindiğim bilgileri içeriyor.

Arı kolonisinin verimliliği  SADECE Ana arı, erkek arı ve koloniye bağlı DEĞİLDİR. Bunlarla beraber Arının Genetiği, Coğrafik Bölge, İklim, Mevsim, Kışlatma, Arıcının Kabiliyeti, Nem, Rüzgar, Bitki Çeşidi, Nektar, Polen ile BU SAYILANLARLA BERABER HEPSİ İLE ALAKALIDIR.

Esasında arıcılıkta olumsuz iklim koşulları, büyük arı kayıplarına neden olmaktadır. Yalnız, her kıtada olan arı ölüm nedenleri farklılık arz etmektedir.

Arı Hakkında Kritik Bilgiler: Ormanların kesimi sonunda Avustralya, Filipinler ve Okyanus ada ülkelerinde bakteri ve mantar hastalıkları etkin olmaktadır. Bu yüzden Yazın Kovan içi havalandırma;  Arı verimliliğini artıran koşulların başında gelmektedir.

Diğer bir tarif şekli ile yaz  sıcaklarının etkisini azaltma havalandırma koşulu ve mecburiyeti! Kışın neme karşı havalandırma mecburiyetinden, fazladır.

Yazın mümkün ise! Kovanlarınızı gölgelik yerlere koyunuz.

Sıcak havalarda kovan havalandırılması, arının verimliliği ile alakalıdır. Deneme amaçlı kışın kovanın altı tamamen-AÇIK, ALT TAHTA YOK- bırakılmış. Arılar ölmemiş. Diğer taraftan yine bu sefer Deneme amaçlı daimi gölge yerde olan kovanı, bir günlüğüne güneş altına koymuşlar.

O güne kadar kovan içinde üretim ile alakadar olan arılar Güneş altında iken kovan içi işlerini bırakmışlar. Kovan içinde 38 C’ çıkan sıcaklığı düşürmek için kanat çırpma işine başlamışlar.  Hem de sıcaktan bunalan bir gurup arıda,  serin yere çıkma gereği duymuş.

Arıların uçuş yönünü daima Güney, güney/doğu yönüne koyunuz. Kovanları açık alana koyduğunuzda sıcaklardan korumak için üzerine dal, ot, kamış, toprak cinsi malzemeler koyunuz. (Ayrıca benim uygulama şeklimi tavsiye ederim)

Soğuk havalarda rüzğarın kovan içine girişini engellemek için ise Uçuş deliği genişliğinde teneke kesip takınız. Böylece petek altı bölgesinde olan günlük ve larvaların kısmen, çürümesini engellersiniz.

Kraliçe arının hizmetinde ‘nedimeleri’ olan işçi arılar var. Bunlar kraliçe arının yemesi, içmesi, kakası ile görevlidirler. Haliyle ana arının feromen kokusunu da diğer petek ve kovan içine dağıtmakla görevlilerdir. Kaynak: FAO

Niğde de o bölgenin Yerel Arısı ile Kafkas, Muğla ve İtalyan arılarına orantılı olarak aynı ilaç püskürtülmüş. Deneme sonunda İtalyan arısı en az yaşarken, yerel arı daha fazla yaşamış. Yani, her arı cinsinin her bölgede yaşamadığı tespit edilmiş.

1 (BİR) KĞ ARI – 8.000 adet işçi arısının ağırlığına eşit oluyormuş. Ve dolayısı ile bir çitanın iki yüzünde (en iyi şekli ile) toplam 3000 arının bulunduğu tespit edilmiş. Kışlatma sezonunda pancar şekerinden oluşturulmuş balın, arı tarafından tercih edildiği görülmüş.

Ek olarak Belirli sayıdaki arılara mısır, glikoz ve pancar şekeri şurubu ayrı ayrı verilmiş. Mısır ve glikoz şurubu verilen arılarda kış ölümü çok olmuş. Pancar şekeri şurubu verilenlerde ise arı ölümü daha az olmuş.

İlaveten mısır şurubu, mısırdan elde edilen nişastanın su ile karıştırılması ile oluşan bir tatlı sıvı şeklidir. Glikoz şurubu ise her hangi bir bitkinin nişastasından üretilen meyve şekeridir.

ARI HAKKINDA KRİTİK BİLGİLER; Dünyada arıların telef olmasının nedeni olarak İklim değişikliği başta geliyor. Özellikle bu değişikliğin etkisi ile arıların hastalıklara adapte olamaması gösteriliyor. Ne yazık ki Dünyayı yaşanmaz hale getirenler insanlar ve devletlerdir.

Yalnız Avrupa Birliği (AB) Arı ve Arıcının gelişimini sağlamak için bazı kısıtlayıcı uygulamalar yapmaktadır. Sonuç olarak Hastalıklara dayanıklı, saldırgan olmayan arı çeşidi için araştırmaları devam ediyor. AB aynı zamanda gezginci arıcılığa mesafeli durmaktadır.

Gelecek için AB çapında orijinal arı ırklarının yaşatılmasına çalışılmakta.  Ve çoğaltılması için ‘Uçuşa Yasak’ koruma alanları oluşturulmaktadır.

Ana arının sol ayağı sürünüyorsa Ana arıyı değiştirin. Şerbet ve polen ile beslenen arılar Sadece şerbetle beslenen arılardan daha fazla yaşamış ve çoğalmışlar.

Ana Arı; hastalıklı arıyı biliyormuş. Böylece İşçi arılarda hastalık enfeksiyon var ise kendini korumak için bağışıklık sistemini aktif hale geçiriyor. Arılar kendi aralarında iletişimlerini antenleri sayesinde sağlıyorlar. Anten hareketi hızlı ve daimi ise arı sağlıklı, yavaş ise, hastalık belirtisi oluyor.

Polenin olmadığı zamanlarda, arı ölümleri daha çok oluyor. Bu yüzden Poleni çok almayınız. Polen ile dolan çitaları başka kovanlara verin. Veya muhafaza edin, sonra olmayan yer ve zamanda kovana koyun.

Petek gözüne sıkıştırılan polen 3 – 5 gün içerisinde bitiriliyor. Üzerine yenisi konuluyor. Tarlaya giden arı, enerjisini polen ile sağlamaktadır. Bakıcı arılar larvaları, bal+polen+su+arı sütü karışımı ile besliyorlar. Ana arı ise sadece arı sütü ile. Polen yerine ise, soya unu+mısır unu+yumurta akı karıştırarak veriniz.

Arı çiçek içindeki nektarın varlığını nasıl biliyor? Olup olmadığı iki şekilde biliyor. Nektar içindeki şekerin kokusunu uzaktan alıp, orayı buluyor. Nektarın olmadığını ise daha önceden gelmiş arının feromen kokusundan biliyormuş. 07.02.2018

Anason bitkisinin arıya etkisi : Bilindiği üzere anason bitkisi rakı yapımında kullanılıyor. Rakıyı içen insanların sarhoş olup yolunu şaşırdığı gibi; Bu bitkiden polen ve nektar alan arılar insanlar gibi sarhoş oluyor ve hem kovanını hem de yerini şaşırıp,  başka kovana veya BAŞKASININ kovanlarına giriyorlar.

Fi tarihinde bu konuda bir arıcı arkadaş; Anasona giden arılarının, kendi kovanlığı yerine,  daha önlerdeki başkasının kovanlarına gittiğini, arılarının azaldığını yazmıştı.  05.2025

SENİR KÖYÜ ve ŞUHUT HATIRALARI

Fotoğraflarla Şuhut ve Senir Köyü

IMG000220 kızım vetalebesiFotoğraf-0031_1 (2) öğretmeni ve talebesiSenir köyü ve mevlana100_0114 Fotoğraf-0004 (2) Fotoğraf-0005 (5) Fotoğraf-0005 Fotoğraf-0013 (6) Fotoğraf-0019 (2) Fotoğraf-0031_1 (2) Fotoğraf-000

Haziran 2025. Senir Köyü ve Şuhut Hatıraları Yukarıda ki ilk dört resim 2013 yılına aittir. Resimlerde görünen öğrencilerin hepsi, kızımın okul öncesi öğrencileri idi. Yukarıdaki ilk dört resimdeki ortadaki öğretmen kadrolu, soldaki öğretmen geçici ve sağ baştaki belediyeden buraya gönderilen hizmetli kişidir. Bu görevliler kızımın Şuhut içine tayini sonrası geldiler.

Devamında ve en altta olan resimler 2007 2012 arası Kızımın ilk ilk beş senesi içerisinde eğitiminden sorumlu olduğu ‘ilk göz ağrıları’ Okul Öncesi talebesi olan çocuklarımızdır. Kızım ailem ve çocuklarımızın arasında olan ben Mecit Albayrak. Mevlevi dervişleri kıyafetinde okul öncesi talebelerin resmi ise 23 Nisan 2011 tarihlidir. Devamında ise O tarihlerde okul bahçesinde olan çocuklarımız ile O zamanki Muhtarın kardeşi olan görevli kişi.

Orta kısımda olan resimler ise 2012 ve sonrası restorasyonu yapılan Şuhut Merkez Cami binasıdır. Bu resimler O günlerin bir anısıdır. Bu fotoğraflar konusunda bir düşünce ve isteği olan olursa, sayfamın altındaki YORUM kısmına görüşlerini yazabilirler. Kendilerine zevkle cevap vereceğim.

GELELİM SENİR KÖYÜ’NE

Senir Köyü, Kızımın 2007 yılında Okul öncesi öğretmeni olarak ilk atandığı görev yeri. Bu anda okulun öğretmeni ve sorumlu müdürü bir bayan öğretmen idi. Senir köyü – Şuhut 7 km /  Şuhut – Afyon 28 km. Gelen soru üzerine Şuhut rakımı 1140 m; meyilli bir araziye sahip ve Tepede olan Senir köyü rakımı okul alanı: 1230 m

Bu köy, üç tarafı kapalı ve engebeli  bir arazi üzerinde. Ne yazık ki Yakın çevresinde tarım arazisi yok ‘gibi’. Bu nedenle yeşil bölgeler sadece evlerin olduğu noktalarda var. Ayrıca yeşil alan köyün içinden akan küçük çayın kenarlarında belirgin. Çevrelerdeki tepeler ise kuruyan ot ve biraz çalı ile çevrili.

Köyün beş km uzağında yaylaları varmış. Burada genelde patates ekimi oluyormuş. Hayvancılık burada bilinen geçim kaynağı. Bu yayla yolu Sandıklı ilçesine bağlantılı. Ancak yaylaya gitmek nasip olmadı. Yalnız Şuhut merkezi ile civar köyleri, tarihi yerleşim bölgesi.

Bu nedenle tarımcılık sadece bu yayla bölgesinde yapılıyor. Köyün içinden akan ve iki köyün arasına yapılan sulama barajının kaynağı olan çayın suyu, bu yayladan geliyor. Bu köyden bir önceki yerleşim yeri Ortaköy idi.  Senir Köyüne bu köy yolundan geçilerek geliniyor. 2010 Yapım inşaat anını gördüğüm sulama göleti Orta Köyün arazisi üzerine  yapılmış. O zamanlar görüştüğüm bazı kişiler

Olan tarım yerlerimiz, elimizden gitmesin diye barajı, kendi bölgemize yapılmasını istemedik, demişlerdi. Sonrasında pişman olanlarını duydum.

Okul, köye hakim bir konumda (idi). 2011 yılına kadar iki bina ve iki odalarda 1. – 5. sınıf ögrencileri için karma eğitim yapıldı. Kızımın Okul öncesi öğretmenliği ilkin ana bina içinde küçük bir odada başlamıştı.

Senir Köyü İlk Okulu Okul öncesi eğitimine kızım, ilk günlerinde altı öğrencisi ile başlatı, akabinde 2- 3 ögrenci daha dahil oldular. Sonraki senelerde 14 öğrenciye kadar çıktı. Okul bahçesi çevrili. Bu alan içerisinde üç ayrı bina vardı. Ana Eğitim, Yardımcı bina ve Müdür öğretmen lojmanı. Öğrenci Lavabo binası yine ayrı. Okulun arka tarafı dışında çocuk oyun parkı var idi.

Kızımın ikinci senesinde öğrencisi artınca ana binadaki oda dar geldi. İki odadan oluşan yardımcı binaya geçti. Bu arada o zamanlar boş olan lojman binası bir şekilde kullanılmaya başlandı.

Köyde halıcılık, köyün kızlarımızın geçim kaynağı idi. Geldiğimiz ilk yıllarda Konya lı bir firma adına, doğal boyalı iplerden halı dokuması yapılıyordu. Ne var ki Sonradan kapandığını duydum, gerçekten üzülmüştüm. Gençler ve yeni evliler Senir köyünde kalmıyorlar. Öyleki Şuhut’ta bile çalışma sahası az olduğundan uzaklara gitmekteler.

Haliyle bu bölgede yeni doğumlar azaldı. Akabinde köydeki Okul Öncesi eğitim Şuhut içine alındı. Diger sınıf öğrencileri ise burada eğitime devam etti. Kızımda Şuhut içindeki Zübeyde Hanım İlk Öğretim Okulunda görevine başladı.

Taşımalı Öğretim; AKP İktidarının Bu ülkeye yaptığı en büyük günahlarından biridir. Köyleri boşalttı tarımı yok etti.

Daha sonra bir fırsatını bulup Zafer Yolundan Koca Tepeye gitmek nasip oldu.

Ben, bu kıraç toprakları sevmiştim.

Kızımdan ziyade Senir Köyü ve Şuhut Hatıraları benimde ilk göz ağrım idi. Bu nedenle Senir köyü ve Şuhut şuan olduğu gibi! aklıma geldi mi duygulanırım. Şuhut, yeni göreve başlayan bekar ve yeni evliler için, maddi birikimin olacağı yerlerden biridir. Ne yazık ki! Gönlüm razı olmasa da 2014 yılı sonu itibari ile kızım ve damadım tayinlerini istediler.

Bundan böyle bu yerleşim yerlerindeki anılar, yazılarda ve beyinlerde kalmaya devam edecek.

İlk zamanlarda köy içinde sadece bir bakkal vardı. Yakınında da camileri. Kahvehane ise iki tane idi. Yukarıdaki kahvehane  pek işlemezdi. Ana yol üzerinde olan kahvehane ise biraz daha kalabalıktı.

Birinde buraya bende geldim. Baktım ileri yaşlı amcalar Dokuz Taş oynuyorlar. Seyrettim. Oyun sonrası fikrimi söyleyince; Oyunu kazanan amcayı kast ederek – Bizi hep yıkıyor. Bunu yık bizim intikamımız al demişlerdi. Haliyle bu amcayı iki el yıkmıştım. Bu anları bilen ve yaşayanlara selam selamet, ölenlere rahmet dilerim. Sağlıcakla..

.

Üstte 08 .2013 yılında Restorasyonuna başlanan Şuhut merkez Camisinde yapılmakta olan çalışmalar ile ilgili resimlerdir.

1 2 3 4 5 8

BAL NEKTAR AKIM ZAMANLARI

Bal Süzme Zamanı

Haziran 2025. Bal Nektar Akım Zamanları Balın geliş ve bitiş zamanı bölgelere, hava şartlarına ve kovanın gücüne göre değişiklik  gösterir. Sadece şunu kesin bilin, yeter.

Bal Akımının Başladığının Göstergesi;. Peteklerin en üst kalın çita  kenarında, bal dolum bölgesinde kabarık kar beyazı petek örümü olur. Bu örüm içlerinde, dışarıya taşar gibi nektar kabarıklığı görülür. Bu görüntü, doğadan bal akımının başladığını gösterir. Bu görüntü her bölgede geçerlidir. Bu görüntüden, çitaların balla  dolacağını sanmayın. Sadece gösterge. 

Böylece Bal Nektar Akım Zamanları ile petek örüm zamanın gelmişliği bilinir. Ham petek ördürmek için, şerbet verin. Devamlı belirtiyorum. Nektarın gelmesi petek örüm göstergesi değildir!!  Mart- Haziran ortasına kadar polen geldiği müddetçe, örüm olur.

Bazı seneler petek örümü ara aylarda yağmur olduğu müddetçe temmuz ayına kadar devam eder. İç bölgelerde Nektar akımı Nisan – Temmuz arasıdır. Temmuz başından itibaren hem arı günlük atımını azaltır, hem nektar akımı azalır.

Nektarın gelmemesinin sebebi; Bal Nektar Akım Zamanı ve miktarı gece – gündüz oluşan soğuk, don ve yağan yağmurdan dolayı değişir. İşin garibi, yağan yağmur hem nektarı yok ederken, hem de yeni ve eski çiçeklerin tekrar açmasına, nektarın oluşmasına neden olur. Yalnız nektarın oluşması için havaların belirli bir sıcaklığa çıkması gerekir.

Aşırı sıcak ve kuraklık bitkileri kurutur. Bu günlerde arının, getirdiği nektarı yememesi için, biraz bolca şerbet vermeniz gerekir. Her 3 güne bir arının gücüne göre, şerbet verin. Kovanda ve arazide bal ile nektar azaldığı zaman, kovan ve arılar arası yağma durumuna göre arılar kovan uçuş tahtasında bekçi arı sayısı artırırlar.

Ak Deniz Bölgesinde açan çiçekler: Sahil taraflarında yağmurların yeterince yağması halinde mera cinsi çiçekler açmaya başlar. Ekim Aralık arası sünemit, pürem, keçi boynuzu, yeni dünya acar. Ocak ayı kesat aydır. Şubat ayından itibaren badem, kiriş, narenciye, yabani turp, meyve çiçekleri ile dağlık bölgelerde yabani çilek vd mayıs ayı başına kadar açmaya devam eder.  11.2015

HER TÜRLÜ DEĞİŞİK SORULAR.

 Haziran 2025. Her Türlü Değişik Sorular başlıklı yazım ve verdiğim cevaplar, siteme gelen sorulara aittir.

Gözleri kaynak alması:. Yatmadan önce gözlerinizin içine LİMON SUYU damlatınız. Çok patates koydum ama, limon gibisini görmedim.

adile naşit’in mezarı nerede: İstanbul Karaca Ahmet mezarlığında metfun olduğu bilinmektedir. Rahmetlinin Ermeni kökenli bir aileden geldiği biliniyor. Müslüman kocası ve kendinden önce ölen oğlu ile aynı mezarlıkta metfundur.

arabistanın en soğuk zamanı : Arabistan, bizim gibi kuzey yarı kürede olup, yaz ve kış mevsimlerinin ayları, bizimle aynı aylarda olur. Yalnız Bizden bir farkı şu. Arabistan, Ekvator çizgisine daha yakındır. Bu nedenle mevsimsel sıcaklıkları, kışın bile bizden daha fazladır.  Mekke veya Medine nin yaz mevsiminde sıcaklığı,  O güne ait Antalya nın sıcaklığı ne ise, üzerine  ≈ + 10 C’, kış mevsiminde ise 15 C’ ilave ediniz. İlaveten, Türkiye de saat kaç ise, Arabistan da saat aynıdır.

avrupa hun imparatoru atilla müslüman mı : Bu sorunun cevabı Kalu Bela konusuna varmaktadır. Bunun için ÖNCE TÜRK’MÜ YOKSA MÜSLÜMAN’MIYIZ başlıklı yazıma bakmanızı dilerim. Peygamberimiz Atilla sonrası yaşamıştır. Bu yüzden Orta Asya steplerinde  yaşayan Hunlar ile Avrupa/ Macar Batı Hun İmparatorluğunu kuran Atilla zamanında  Müslümanlık dünyada yok idi. Atilla nın ölümünden ≈ 150 yıl sonra Müslümanlık dini ve emri Dünya’ya indirilmiştir. Dolayısı ile Atilla ve Hunlar Şamanist dine inanan insanlardı.

dünya üzerinde her daim yaz mevsimi yaşanan ülkeler : Dünya Coğrafyasında hayali olarak varlığı kabul edilen Ekvator çizgisinin geçtiği kabul edilen  ve rakımı 2000 m aşağısında olan ülkelerde yaşayan insanlar, daimi yaz mevsimini yaşarlar.

Ekvator çizgisinin tam ortadan geçtiği ülkeler şunlardır. GÜNEY AMERİKA Kıtasında Galapagos  Adaları,  Ekvator, Kolombiya ve Brezilya AFRİKA Kıtasında- Gabon, Kongo, Zaire, Uganda, Kenya ve Somali ASYA Kıtasında Endonezya takım adaları olan Sumatra ve Borneo Adaları.

Ekvator çizgisine Güneş ışınları tam dik 90′ olarak gelir. Bu nedenle yaz kış Güneş sıcaklık farkı, 0 veya 5 C’ (45 C’ ise, 40 C’)  düşmektedir. Böylece Bu ülke topraklarında ”full” YAZ mevsimi yaşanmaktadır. Bu yüzden Kış mevsiminin adı bile buralarda bilinmez.

Tam Ekvatorun dışında ve 10′ Kuzeyinde olan ülkeler: Panama, Venezuela, Guyana Adaları, Gine, Fildişi, Gana Nijerya, Kamerun, Orta Afrika Cumhuriyeti, Sudan, Etiyopya, Maldiv Adaları, Hindistan’ın (uç kısmı), Sri Lanka Adası ve Malezya. Bu ülkelerde sıcaklık, Ekvator ülkelerine göre 5 – 10 C’ düşüyor.

Ekvatorun dışında ve 10′ Güneyinde olan ülkeler : ÜNEY yarı kürede yer alan: Peru, Bolivya, Angola, Tanzanya, Şeysel  Adaları  ile Yeni Gine adası. Bu her iki 10′ mesafede olan ülkelerde yaz ve kış mevsimine göre  + 5 C’ ile +10 C’  arasında Güneş  sıcaklık düşüşleri görülmektedir.  Diğer bir ifade ile. Ekvator bölgesi ülkelerinde ortalama sıcaklık 45 C’ ise, buralarda 35 C’ ye iner. Ve bu ülkeler her daim ve her mevsim, 12 ay 365 gün Yaz mevsimini yaşayan ülkeler gurubuna girmektedirler.

Borneo adasında  kar görünür mü : Ekvator çizgisinin TAM üzerinden geçtiği kabul edilen 3 ülkeden biri olan Borneo Adasına kar, ayak basılan yerlere yağmaz.Kenya’daki  5895 mt zirveye sahip Klimanjora Dağının zirvesine kar yağdığı gibi, bu bölgeninde -varsa- en yüksek zirvelerine yağar. Diğer bir anlatım şekli ile karın yağması, önce RAKIM ile alakalıdır. Sonrası ise aşırı fark gösteren iklimsel değişim sonucu kar yağar. Mesela Antalya veya İskenderun’ada kar yağar.

 her daim 12 ay 365 gün kış mevsiminin yaşandığı ülke var mı? : YOK.  Lakin insanımızın aklında kutupların, daima kış olduğu düşüncesi hakimdir.  Bu kıtaların, kıta sahanlığını oluşturan ve denizle teması olan topraklarında bile yaz mevsimi yaşanılır.

Bu nedenle yaz  mevsimi geldiğinde burada ki kar ve buzullar erir. Böylece bu görüntü o yerlere yaz mevsiminin geldiğinin göstergesidir. Oralardaki yaz ve kış mevsimi, bizim buralarda yaşadığımız ve bildiğimiz şekilde olmaz. Ama sonuçta o yerlerin şartlarına göre, mevsimlerin değişimini, yabani kazlar bile bilmekteler.

Her daim yaz mevsimi yaşanan ülkelerde kış olur mu? Şöyle düşünün! Akdeniz bölgesine kar yağmaz biliriz. Ama Doğu Anadolu bölgemizde ise, yaz mevsiminde bile kar eksik olmaz. Meteoroji, her 100 m de sıcaklıkların 1 C’ düştüğü yada 1 C’ soğukların arttığını söyler. Bu açıklamaya göre bizler, 20 C’ altına inen sıcaklık olduğunda üşüdüğümüzü hissederiz. Buna göre Ekvator ülkesi insanları (40 C’ göre) 2000 m yukarıda yaşıyorsa, üşümeye başlar.

livescince dergisi, Leshoto ülkesinde 3000 m yükseklikteki dağlarına, Haziran ayı başlarında kar yağdığını ve uzaydan tespit edildi diye açıklamış ve fotoğraflarını yayınlamıştı.

Kuzey Kutup Bölgesi Başlangıcı : Kutup noktasına doğru 60′ Kuzey ve kutup merkezine doğru Kanada’nın kuzey bölgeleri, Grönland Adası, Norveç, Finlandiya, Sibirya bölgesinin Kuzey Buz Denizine değen toprak bölgeleridir. Merkez ARKTİKA,

Güney Kutup Bölgesi Başlangıcı : 60′ Güney Kutup merkezine doğru Yeni Zelanda ve Arjantin ile  Şili’nin  Güney Kutbuna uzanan topraklarıdır.  Merkez ANTARTİKA.  Bu bölgeler en soğuk kış ülkeleridir.  Kısaca dünya üzerinde her daim Yaz mevsimini yaşayan ülke var ama, her daim KIŞ olan ülke yoktur. Sadece, EN SOĞUK ülkeler vardır.  🙂   Burada  yayınladığım bilgiler Her Türlü Değişik Sorular için verdiğim bilgilerdir. 10 . 2011

Bilimsel Açıklama:. Kuzey kutup merkezinde bildiğimiz şekilde toprak parçası yoktur. Kuzey kutup noktasının derinlemesine ( ..) metre kalınlığında donmuş buz tabakası vardır. Güney kutup ise, üzeri kar ve buz tabakası ile kaplı bir toprak parçası kıtadır!.

damadın kayın validesinin mezarını yaptırması haram mı:. Niye haram olsun ki! Hiç tanımadığımız birilerine bir şeyler vermek, sevap oluyor!. Bir damadın, kayın validesine ait mezarı yaptırması neden haram olsun. Üstelik  kayın valide – öz ana yarısı. Hele maddi imkanın var ise. 06.2013

 Türkiye de ilk uçak yapan hükümet:.  Atatürk ün sağlığında ve CHP Hükümeti zamanında İlk Türk Uçağı yapılmış. Deneme uçuşları 1934 yılında Uçak Fabrikasının bulunduğu Kayseri de yapılmıştır. Bu uçaklardan bir bölümü Norveç ve Danimarka’ya bile satılmıştır. 05.2013     ALBAYRAK

İLLERİN UYDU KIYASLAMALI RAKIMLARI

İLLERİN UYDU KIYASLAMALI RAKIMLARI.

Haziran 2025. İllerin Uydu Kıyaslamalı Rakımları 2020 yılında  yasaklanan Kara yolları rakım levhaları üzerindeki bilgiler bir ihtiyaç idi. Bu sebeple İllerimizin Uydu üzerinden ile Karayolları rakım sıralaması sonuçlarını birlikte sunmaktayım.

Böylece 82. ve sonrası olacak bütün illerin rakımlarını yayınlamak, Konu başlığından dolayı benim görevim sayılır. Haliyle bütün yazılarım dahil olmak üzere rakımlar konusunda da sizlere en doğru bilgiyi İllerin Uydu Kıyaslamalı Rakımları üzerinden vermeye gayret ediyorum. 20.12.2020 pazar

Zevkle 24 Kasım 2016 günü Anıt Kabri ziyaret ettim. Duvarda asılı Türkiye haritası ve illeri üzerinde O ilin rakımları yazılı idi. Mesela, Antalya il rakımı 37 benim Antalya girişi karayolu üzerinde devamlı gördüğüm rakım 39. Siz bir tarafa, ben hangisine inanayım?

BENZER RAKIMLAR KONULU YAZILARIM

Karayolları üzerindeki bazı tepe nokta rakımları – Not: Bu başlıklı yazım içeriğini kifayetsiz gördüğüm için, kaldırdım.

Rakımı en yüksek olan ilçelerimiz

Türkiye’nin yedi bölgeye göre yükseklik sıralaması ve rakımları .

81 ilin rakımlarına ait kronolojik listesi  – 81 İlimizin Rakımları81 ilimizin uydu tespitli rakımlarıO ilin merkeze daha yakın olan Valilik binasını tespit edip sizlerin bilgisine sunuyorum.

Türkiye’nin ortalama yüksekliği: 1132 m. Kaynak:www.cia.gov/the-world 09.2024

İllerin rakımlarıİllerin uydu üzerinden rakımları

Orta sütunda şimdi ‘tasarruf yapılacağı için’ belirtilmeyen İllerin kara yolları üzerindeki rakımlarını Sağ sütunda ise; İllerin Uydu üzerinden kıyaslamalı rakımlarını ‘belgeledim’.

1. Erzurum              1890 m         1900 m  1.

2. Ardahan              1870 m         1810 m  2.

3. Kars                      1768 m         1755 m  3.

4. Hakkari                1748 m         1755 m  3.

5. Van                         1727 m         1727 m  5.

6. Ağrı                       1640 m        1630 m  6.

7. Bayburt               1556 m         1555 m  7.

8. Bitlis                     1500 m        1535 m  8.

9. Muş                       1404 m        1366 m  9.

10. Şırnak                1350 m        1356 m 10.

11. Yozgat                 1301 m         1313 m 11.

12. Sivas                   1285 m         1290 m 12.

13. Nevşehir          1250 m          1197 m 15.

14. Niğde                 1229 m          1237 m 13.

15. Erzincan            1214 m          1215 m 14.

16. Gümüşhane     1153 m         1169 m 16.

17. Bingöl                  1151 m          1159 m 19.

18. Kayseri               1071 m         1060 m 18.

19. Elazığ                  1067 m        1070 m 17.

20. Karaman          1038 m        1058 m 20.

21. Isparta               1035 m         1058 m 20.

22. Afyon                  1021 m         1025 m 22.

23. Konya                1016 m          1023 m 23.

24. Kırşehir               978 m           993 m 24.

25. Aksaray              975 m           979 m 25.

26. Malatya              964 m           966 m 26.

27. Burdur                950 m           960 m 27.

28. Kütahya             950 m           957 m 28.

29. Mardin                938 m            939 m 29.

30. Tunceli                914 m             911 m 31.

32. Siirt                       902 m           889 m 32

33. Iğdır                      860 m          860 m 33.

34. Ankara                850 m          858 m 34.

35. Gaziantep         843 m           838 m 35.

36. Çorum                 801 m            818 m 36.

37. Kastamonu       798 m           809 m 37.

38. Eskişehir            782 m           795 m 38.

39. Bolu                      725 m           727 m 40.

40. Çankırı                723 m           730 m 39.

41. Kırıkkale             700 m            716 m 41.

42. Diyarbakır          670 m           673 m 43.

43. Adıyaman          669 m           679 m 42.

44. Kilis                      640 m           649 m 45.

45. Tokat                   640 m           630 m 46.

46. Muğla                  625 m           658 m 44.

47. K. Maraş             568 m           562 m 48.

48. Batman               525 m           575 m 47.

49. Artvin                  520 m           529 m 49.

50. Şanlıurfa             518 m           510 m 51.

51. Bilecik                  500 m          520 m 50.

52. Amasya               392 m          398 m 52.

53. Denizli                 354 m           390 m 53.

54. Karabük             258 m           265 m 54.

55. Kırklareli            209 m            213 m 56.

56. Bursa                   155 m            224 m 55.

57. Osmaniye           150 m            120 m 59.

58. Düzce                   146 m            149 m 57.

59. Balıkesir              139 m            145 m 58.

60. İstanbul              120 m               35 m 66.

61. Hatay                      85 m              89 m 60.

62. Manisa                   74 m              78 m 61.

63. Aydın                      64 m               71 m 62.

64. Edirne                    42 m              50 m 63.

65. Antalya                  39 m              46 m 64.

66. Sakarya                  31 m              29 m 67.

67. Adana                     23 m              26 m  68.

68. Bartın                     19 m                14 m 72.

69. Sinop                       17 m              25 m 69.

70. Tekirdağ                10 m              25 m 69.

71. Trabzon                  10 m               37 m 65.

72. Zonguldak             10 m                 9 m 78.

73. Mersin                       9 m                 8 m 79.

74. Rize                            6 m               10 m 75.

75. Giresun                     5 m               14 m 72.

76. Yalova                       5 m                  7 m 80.

77. Samsun                    4 m               10 m 75.

78. Çanakkale               3 m               12 m 74.

79. Kocaeli                      3 m                4 m 81.

80. Ordu                          3 m              24 m 71.

81. İzmir                           2 m               10 m 75.

02.2011 – Mecit Albayrak

FİRAVUN AKHENATON ve HAZRETİ YUSUF.

MISIR KRALİÇESİ VE KRALI HATÇEPSUT

  Haziran 2025.  Firavun Akhenaton &lt;/strong> ve <strong&gt; Hazreti Yusuf </strong&amp;gt; Tarih ve arkeoloji konusu, en çok ilgi duyduğum konulardan biridir. Televizyonlarda geçmiş yıllardan beri yayınlanan belgeselleri yazılı not tutarak dinler ve karşılığını ansiklopedilerden araştırırdım. Burada aktaracağım açıklamalar Antik Mısır tarihi konusunda yetkili olan kişilerin yazılı ve görsel  anlatımlarıdır. Ayrıca kendimin tarihe olan alakam ve araştırmalarım doğrultusunda  yaptığım yardımcı yorumlardır.

FİLİM, KURAN VE TEVRAT ÜZERİNE GENEL BİLGİLER.

Hz. Yusuf  Yusarsif  Yuzarsif dizisi, dini ve tarihi olduğu için, zevkle seyrediyorum. Yalnız Burada bir konuya parmak basmak istiyorum. Hz Yusuf filminin etkisinde kalıp; Tamam bu, bu şekildedir, demeyin. Misal Hz Yusuf’un sağ kalmasına sebep olan kişi Tevrat ve filmde Levi deniliyor. Kuranda Yahuda veya Ruben deniliyor.</p></p>

&lt;strong>Firavun Akhenaton ve<strong&gt; Hazreti Yusuf filminin ana konusu İslam ve Müslümanlık değildir. Esas konu Hz Yusuf’tan ziyade Züleyha’nın aşkı üzerinedir. Nereden çıkartıyorsun derseniz?  39. bölümde Çok tanrılı inançlarından dolayı başrahip ve yardımcıları  yargılanıyor. Bu sırada Yusufun karısı Asenat, Züleyha’nın aşkını savunmak için yargılama anında salona giriyor. Bahaneye bakan! Akhenaton hemen yargılama işlemini erteliyor.

Geleceği bilmek yalnızca Allaha ait. Dolayısı ile Hz Yusuf ve Hz Muhammede bile bu yetki verilmemiş. Yusuf’un kardeşi Yahuda, – Yusuf peygamber ama! İsrail halkı benim adımla anılacak diyor. Buna göre Yahuda kendinden 600 yıl sonrasını nasıl biliyor?

Ve neden!! Filmde ve Kuranda Mısır halkı!! Hz Yusuf zamanında İslami yönden Müslümanlığı kabul  ettiler açıklaması ve ayeti YOK!  25.05.2016

Hz Yusuf neden Mısırda idi? Allah, Yusuf as Mısıra TEK TANRI Allah inancını yayması için değil! Kardeşleri öldürmesin diye gönderdi.

Mısır ne zaman Müslüman oldu? Mısır, Hz Ömer zamanında MS 640 yılında Müslüman oldu. <strong&gt;

Firavun Akhenaton ve Hazreti Yusuf zamanına benzer konuları açıklayan bazı ansiklopedik yazılar içeriğinden alıntılı.

Büyük Larousse:. Mısır tarihi anlatılırken MÖ 1500 – 1450 yılları arasında İbrani Yahudilerden söz edilmektedir. Suriye taraflarına sefere çıkan firavunların dönüşte Anadolu Ülkesi halkından ve Tek tanrıya inanan Luvi Krallığı ile Kenan ülkesi insanlarını beraberlerinde getirdiklerini  yazmaktadır.

Amonhotep – Akhenatonun büyük baba ve annesinin tek tanrıya inanan Luvili olduğu iddiası altta vurgulanmıştır.

Nasyonel Coğrafya kanalında Mısır hiyeroglifleri anlatılıyor. Belgeselde dini konuda İsrail oğullarının ve Hz Yusufun Mısıra etkisi var denilmiyor. Bunun nedenini bir bilgi ve tarihi gerçek olarak aşağıda belirttim. Sadece Yahudi inanışında Allah’ın adı olan Yahova ismine rastlanılmış. 10.2020

Antik Mısır tarihi üç bölümde anlatılıyor. Buna göre İlk kuruluş yılı olan Eski – Orta ve son devri olan Geç Mısır. Bir belgeselde. MÖ 2200 yıllarında Firavun Maren Ra zamanında kıtlık Mısır’da Çocukların bile yenildiği yıllarından bahsediliyor. Bu nedenle Hz Yusuf hangi yılda yaşadı? MÖ 2200 yılında mı?  1380 yılında mı?

İlaveten yukarıdaki (aşağıda belirttim) açıklamama gerçeklik kazandırmak için yazayım.

Mısır kayıtlarında Hz Yusuf ve İsrailoğulları Neden Yok? 

Not; Bu sorular üzerinden Google aratma yaptığınızda  İsrailoğulları cümlesinin bitişik olması gereklidir. Evet;

Mısır Kayıtlarında Hz Yusuf Neden Yok? 

Çünkü Koskoca Mısır firavunu 4. Akhenaton- Amenhotep adı ve yaptıkları taş kayıtlarından siliniyor’sa! Hz Yusuf ve İsrailoğulları neden yazılı olarak bırakılsın? Daha geniş açıklama Firavun Horemheb başlığı altında.

Güneş tanrısı Ra’ya ilk inanan firavun kim?. MÖ 2430 2417 yılları arasında V. hanedanın 2. Firavun Sahure. Sahure Ra’ya yakın olan firavun manasında. Abusir bölgesine bu firavunun yaptırdığı tapınak ise; ‘Ra’nın tarlası’ olarak Mısır kayıtlarında geçmektedir. Ancak Sahurenin amacı sadece kişisel olduğu için, yaptırdığı tapınak uzun müddet varlığını sürdürmüş.    Büyük Larousse- 03.09.2022

MÖ 2400 yılında Abu Ghurab bölgesinde Güneş tapınağının bulunduğunu Livescience dergisi yayınladı. (Hz Yusuf ve Amenhotep’ten 1050 yıl önce)  09.2022

Amenhotep’in tek tanrı inanışına yönelme sebebi olarak; Belgesel tv programında; Yahudi veya Luvi kökenli olan dedesi ile anne annesi ve annesi Tia olduğu şeklindedir. Lakin Filmde ise Tia, en koyu Amona inanan kişi olarak gösteriliyor.

Baba ile oğulun din konusunda bu derece aşırı devrimci olmalarının esas nedeni olarak! Her yerde etkili ve yetkili olan Rahiplere aşırı karşıtlık olduklarını sanıyorum!

Firavun </strong> Akhenaton ve Hazreti Yusuf filmi üzerinden Hz. Yusuf’un tek tanrı konusunda sadece firavunu cesaretlendirmiş olduğunu sanıyorum.  Firavunun, bizim anladığımız tek Allah inancımız benzeri Güneşi göstermesinin bence sebebi! Herkesçe bilinen her gün görünen halkın kolayca ikna edilmesini sağlayan bir örnektir.

Eski Devrimcilerden Firavun Akhenaton Yazımın ana temasıdır. Akhenaton’un manası tanrı Amon’un memnun olduğu kişi manasında. Burada kendi düşüncemin teyidi doğrultusunda  bir alıntı yapıyorum. İsmet Zeki Eyüpoğlu Anadolu İnançları konulu kitabında Akhenatonun, Tek tanrıcılık konusunda öncü  olduğunu vurgulamaktadır.  02.2019

Akhenaton MÖ 1380 – 1332 yılları arasında 48 yıl yaşamış. 18. hanedana mensup firavunların 10. idi. (Sonuncusu oğlu Tutankhamon) Amon,  MÖ 2000 yılı başlarında 12. hanedan tarafından Mısır ülkesinin baş tanrısı olarak kabul edilmiş.

Böylece Karnak şehri, tanrı Amon’un dini merkezi oldu. Tapınak Rahipleri dini konularda oldukları kadar maddi ve siyasi açıdan büyük bir güce sahip idiler. Çünkü Tüm Firavunların savaşlarda kazandığı ganimetlerin bir bölümü, tapınaklara otomatikman ayrılıyordu.

Rahiplerin elde ettikleri bu orantısız ve kolay kazanılan maddi güç sayesinde halkın desteğini aldılar. Hatta Firavunlara bile karşı gelebilme durumları söz konusu oluyordu. Akhenaton ile  babası 3. Amenofisin dizide rahipleri sevdikleri  pek söylenemezdi.

Güzelliği dillere destan Akhenatonun karısı Kraliçe Nefertiti‘nin soyu hakkında kesin bilgiler mevcut değildir. Yalnız arkeologlarca Nefertiti’nin Akhenaton’un annesi Tia’nın  yeğeni olduğu hakkında görüş ve anlatımlar mevcuttur. MÖ 1352 1332 yılları arasında Akhenaton firavun oluyor.

Sonrasında Amenhotep 1346 yılında Tanrı Amon’a tapınmayı yasakladı. Buna göre Evrensel  yaratıcı güç olarak kabul ettiği tek tanrı güneşe  (Aton)  tapınılacağını ilan etti. Adınıda değiştirerek güneşe tapan  manasında AKHENATON  olduğunu açıklamış.

Kahire yakınlarında, dini merkez  Karnak şehrinin bir benzerinin inşasını  başlatıyor. Bu yeni şehir hem dini hem siyasi başkent oldu.  Adı El – Amarna idi.

Coğrafi olarak eski başkent Teb’in  güneyinde kalan topraklara Yukarı Mısır deniliyor. Teb’in kuzeyi Ak Deniz kıyısına kadar olan bölüme ise Aşağı Mısır deniliyor. Zaten kralların göğüs üzerinde çapraz olarak tuttukları iki nesne, iki bölgeli Mısırı temsil etmektedir.

Amarna Mektupları: Daha sonra El – Amarna MÖ 1342 yılında Akhenatonun başkenti oluyor. Krallığı  süresince önemli savaşlar olmamış. 1880 yılında Tel el Amarna’da define arayanlarca  bulunan kil tabletler üzerinde savaşların olmadığı belirtilmiş. Yalnız Bu tabletlerin örnekleri Akat dilinde yazılı. Ankara Medeniyetler Müzesinde bizzat gördüğüm tabletler Amarna Mektupları olarak adlandırılan bölümde mevcut.

Buna göre MÖ 1346 – 1335 yılları, tek tanrılı dinin Mısır’da en etkin olduğu yıllardır. Bir belgesel ve tarih kitaplarında MÖ 1335 yıllarında Kraliçe Nefertiti’nin ortadan kaybolduğu anlatılır.

Belgesellerde Kraliçe Nefertiti’nin saraydaki eski tanrıya inanan kişilerin etkisinde kaldığı’da söylenildi. Haliyle Kral Akhenaton ile ciddi bir anlaşmazlığa düşmüş oluyor.

Yalnız Kral ve Kraliçenin hiç erkek çocukları olmadı. Altı tane kızları olmuş. Durum bu şekildeyken Mısır tarihçilerini meraka sevk eden bir gelişme ortaya çıkıyor.

SMENKHARE ORTAYA ÇIKIYOR!

Kraliçe Nefertitinin kaybolması ile aynı zamanlı Smenkhkare  isminde bir erkek sarayda görülüyor. Firavun Akhenaton </strong> ve Hazreti Yusuf </strong> filminde Smenkhkare’den hiç söz edilmez. Ama Smenkhkare varlığı bir gerçek.

Kimi tarih kitaplarında Akhenaton’un ölümü sonrası Kraliçe Nefertiti’nin Bir Hitit prensini Mısıra çağırdığı yazıtlarda bile kayıtlıdır.  Yine de kesin bir bilgi yok Olmayışının bir sebebi’de İktidar için Smenkhkare’nin öldürüldüğü belirtilir. Bu arada, Kraliçe Nefertitinin makyajlı erkek olarak tekrar saraya girdiği yönünde kayıtlar var.

Smenkhkare Kralın bir kızı ile evleniyor. Ardından tahtına ortak ve kendisinden sonrada ardılı olarak ilan ediyor. Yazıtları baz aldığımızda evlendirilen kişi Tutankhamon oluyor. Akenaton bir süre sonra Smenkhkare’yi  Amon  rahipleri ile görüşmeye eski başkent Teb şehrine  gönderiyor. Ortada bir sorun var ki! Kral, ortağını  rahiplerle görüşmeye gönderiyor?

FİRAVUN AKHENATON SONRASI:

Ancak, Akhenaton  Smenkare ortak krallığı 3 yıl sürüyor. Ne hikmetse Akhenaton, Smenkhare veya karısı Nefertitinin ölümleri MÖ 1332 yılında peş peşe oluyor. Akhenatondan sonra hem oğlu hem damadı Firavun Tutankhamon, kral oluyor. Günümüzde Luksor kenti olan tek tanrıya inananlar için Akhenatonun  yaptırdığı El Amarna yerle bir ediliyor.

Akhenaton dan sonra yaptırdığı her şeyin yok edilmesi,  Eski kayıtlarda VARSA Hz Yusuf ve İsrailoğulları kayıtlarının silinme sebebi olarakta! Dini konular insanlar üzerinde en çok rağbet gören tercih ve din üzerinden makam sahibi olanlar içinde halk üzerinde bir baskı aracıdır. Akhenatonun inacı sonrasını makamını kaybedenler, Akhenaton sonrası ise, her şeyini kazıdılar. Haliyle Esas suçlu olan Hz Yusuf ve İsrailoğulları da dahil.

Tutankhamon sonrasında Firavun Ay ve Komutan Horemheb  sıra ile firavun oluyorlar. Ay; Ana kraliçe Tia’nın akrabası ve onun zamanında sarayda çalışmaya başlamış. Bir şekilde ölen Tutankamon’un  karısı olan dul kraliçe ile evlenip firavun olmuş. Ay’dan sonra Horemheb kral oluyor.

AKHENATONUN İSMİNİ KAZITAN FİRAVUN HOREMHEB 

Komutan Horemheb,  kimi kayıtlarda Akhenaton kimi kayıtlarda Tutankhamon zamanında ordu komutanı olduğu yazılıyor.   Ama bir konuda Arkeologlar hemfikir. Akhenatonun mezarının hâlâ kesin olarak bilinmeyişi ve Tutankhamon’un mezarının günümüze sağlam olarak kalmasının nedeni olarak Horemheb gösterilmektedir.

Mısır kayıtlarında Akhenaton ve Tutankhamon’un geçmişlerini anlatan yazılı ve resimli tabletleri Amon Tapınağına bağlı kalan Horemheb tarafından imha ettirilmiş. Bu arada Akhenatonun öz oğlu kral Tutankhamonun mezarının 1922 yılına kadar sapa sağlam kalmasının bir nedeni bu.

NOT: Soy olarak içinde  hem Kraliçe hem Kral görevini alan Kraliçe Hatcepsut ve Ankhenaton’un da olduğu 18. Krallık dönemine ait kral mezarları Luksor kentinde bulunmuş. 19.02.2025

Daha sonra Amon Rahipleri ve Amona inananlar Akhenaton’un yaptırdığı her şeyi ve mezarları imha etmişler. Ne yazık ki Akhenaton’dan intikamlarını çok acı bir şekilde almışlar.

Hiyerogliflerin anlamını çözen ise bir Fransız bilim adamı. Tesadüfen eline aldığı kil tablette, Ramses’in adı vardır. Buna göre Hiyeroglif yazılım şeklindeki Ramses adını örneklemek istiyorum. (O ortasında nokta olduğunu düşünün) Çember, Ra manasında. Nokta, M  manasında. Geometrideki Pi işaretinin benzeri olan    ise S ve S manasında.  E nin açıklamasını hatırlamıyorum. Hiyerolif yazısına göre; O.∏E∏ Günümüz yazısına göre;  Ramses.

Amon ile Güneş inancı Akhenaton’un ölümünden 70 yıl sonra ortak din olarak kabul ediliyor. Yani MÖ 1200 yıllarında Firavun Akhenaton ve Hazreti Yusuf inancı AmonRa tek tanrı inanış şekli ile Mısıra hakim olmaya başlıyor.  Daha sonra Akhenaton’un mezarı 2023 yılında tesadüfen bulunmuş.  01.2011 Mecit  ALBAYRAK

ALÜMİNYUM FABRİKASININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ ve AYM.

ALÜMİNYUM FABRİKASININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ ve AYM.

  Haziran 2025.  Alüminyum Fabrikasının Özelleştirilmesi ve AYM başlığı altında hukuki gelişmeleri aktaracağım. Bu konuda ilk paylaşımım Türkiye’de Kamu Kurumlarının Özelleştirilme Nedeni  başlıklı yazım idi. Burada Dünya Bankasının baskısı ile Özelleştirilme aşamasını anlatmıştım. İkinci bölümde ise SEYDİŞEHİR ETİ ALÜMİNYUMUN ÖZELLEŞTİRİLMESİ konusunu işledim.

Devlete ve millete ait fabrikaların özelleştirilmesine karşı çıkan Ecevit’in ne yazık ki başına  neler getirildiğini belirttim. Bağlantılı olarak Seydişehir Eti Alüminyum işçisi ve Seydişehir halkının görüşlerini ilave etmiştim. Bu yazımı facebook üzerinden paylaştıktan bir süre sonrası kendi adıma kayıtlı sitem aylarca hackle kalmıştı.

Devlet olmanın gereklerinden biri geçmiş Hükümetlerin yapmış olduğu Uluslar arası antlaşmalar devletin zararına değilse uygulamaktır. Üçlü Koalisyonlu Ecevit Hükümeti zamanında Ecevit Eti Alüminyum Fabrikasını özelleştirme kapsamından çıkartmak istemişti. Yapılacak bir antlaşmanın  zararı bilindiği halde kabul etmenin vebali O başbakan üzerinedir.

Bu vebal önce 24 Ocak 1980 kararlarını alan Adalet Partisi Hükümeti başbakanı Süleyman Demirel’edir. Sonra ekonomiden sorumlu yardımcısı geleceğin Anavatan Partisi genel başkanı Turgut Özal üzerinedir.

Böylece 1980 darbesi Adalet Partisi hükümetinin almış olduğu kararların devlet düzenine yerleştirilmesini  sağlamıştır. ABD Türkiye üzerinde oynayacağı oyun ve kurallarını daha önceden yazmış sırası geldikçe uygulamaya koymaktadır. Bu arada açıklamamın doğruluğunu anlamak için okumak ve düşünmek, gelişen olayları birbirine düğümlemek, yeterlidir.

Peki! Bir milletin ve devletinin ekonomik olarak yok edileceği bilindiği halde neden! Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti kabul ediyor? İptal edilemiyor veya değiştirilemiyor!

Müslüman  olarak özümüzde sözümüzde doğru ve dürüst olmamız gerekir. Ne yazık ki yalanı, çalıp çırpmayı bir HAK olarak görüp doğru ve doğrulukları reddettik. Benim memurum işini bilir! Lafında olduğu gibi. Yanlışları bile bile ve alkışlayarak hep kabul  etmişiz. Öyle ki, kendi kendimize bile doğruları söylemekten korkar duruma geldik.

AKP Hükümeti 2003 tarihinden bu tarafa özelleştirmeye devam etmekte ve  sonuca varmak üzeredir. Nerede ise! Satılık bir tek biz kaldık. Onuda parça parça önce emlak olarak sonrası göçmenleri kabul ederek yok etmektedir. (2024) AKP Hükümetinin  adalet, hak, hukuktan dem vurması sadece  meydanlarda estirilen bir rüzgardan öteye gitmiyor. Özeleştirme satışları sonrası 68 milyar $ havadan para sahibi oldular. Ama hala cari, açık ve hâlâ artan dış borç var.

Alüminyum Fabrikası, 1999 2002 yıllarında DSP MHP ANAP hükümeti sırasında özellikle ANAP satılma aşamasına getirdi. Ancak DSP ve MHP karşı çıktılar. Hatta Ecevit Alüminyum Fabrikasının Türkiye’de TEK olması mucibince özelleştirilme kapsamı dışına çıkartmak istedi. Ama ANAP Mesut Yılmaz karşı çıktı. Lakin sattıramadı. Fakat RTE, Kemal Unakıtan geçmiş Hükümetlerin parça parça yaptığını ‘Babalar gibi’ gibi toptan satma başladılar.

Ne yazık ki Seydişehir Eti Alüminyum Fabrikasının nihai satışı 17 Haziran 2005 tarihlidir. Eti Alüminyum Fabrikasının satışının iptali ise;

Danıştay, 27 kasım 2007 yılında  fabrikanın satışını iptal etti. Lakin alınan kararın uygulanmasını AKP hükümeti yapmadı. Diğer mahkemelerin doğru kararı vermesinide engelledi. Sonuç olarak Danıştay kararı Hükümetce – yok ‘sayıldı’.

Gelelim ferdi Anayasa Mahkemesi (AYM) başvurularına. Baş vuru kolay. Bir dilekçe ve bu makamın kasasına yatırılacak olan cuzi bir miktar para. Ama iş burada bitmiyor. Edindiğim bilgi doğrultusunda. Son mahkemenin verdiği karar dosyasını buraya verdiğinizde sizi, aynı yada başka bir mahkemeye gönderiyor.

Dosya içeriği her bir sayfanın gerçek olduğunu bu merci onaylıyor. Bu mahkeme onayladığı her bir sayfa başına 1,50 lira harç alıyor. (2012) Mahkeme açan ben ve biz arkadaşların dosyaları ise ≈ 400 sayfadan oluşuyor. Ayrıca, Anayasa Mahkemesine başvuru yolunda avukat ücretinin yeniden verilmesi gerekiyor. Bu şekle göre 400 sayfa x 1,50= 600 lira. + Avukatlık ücreti. Bu  HAKLI davamızda kişi başı ödememiz gereken kümülatif  ≈ 2012 yılı  3 – 4,000 lirayı buluyor. Diğer masrafların hariç. Buna göre Kaybetme durumunda bu masraflar katlanıyor. Bu masrafı ise dava açan kişilerden kaçımız karşılar yada karşılaya bilir? 2013

Yazımın ilk tarafında AKP Hükümetinin hak, hukuk söylemlerinin sadece meydanlarda kaldığını belirtmiştim. Gerçek anlamda savundukları yönde olsa idi,  Danıştay’ın almış olduğu kararı, ertesi gün uygulamaya koyarlardı. (Sene 2024 Ağustos. Rte AYM’nin TİP milletvekili Can Atalay hakkında verdiği kararı bile TBMM’de uygulatmadı.) Alüminyum Fabrikasının Özelleştirilmesi ve AYM konusunu hukuki olarak neden uygulatsın.

AKP;  11 Haziran 2012 tarihinde yeni bir kanun  çıkarttı. Özelleştirilen fabrikaların geriye alınmayacağı hakkında kanun. Alıcı kişiler tarafından bu yerlere bazı yapılan yenileştirme veya değiştirmeler yapıldı. İse!! geriye dönüşü müsait olmayan kamu mallarının geriye alınmayacağı konusunda bir kanun çıkarttı.

Bu kanunun yayınlanmasından sonra Nilgün Üğüşlü isimli bir bayan avukat Danıştayın, özelleştirilmelerin iptaline ilişkin almış olduğu kararları geçersiz sayan Hükümet  uygulamalarının İPTALİ için açmış olduğu dava neticesinde Danıştay’ın Tüpraş, Eti Alüminyum, Seka ve Kuşadası Limanının satışının iptali kararının uygulanmaya konulması yolu açıldı.  Ama nerede adalet? Yukarıda anlatılan konu çerçevesinde benzer bir davayı Anayasa Mahkemesinde açmak için avukatımız ile görüştüm. Ali bey – Şimdilik beklemem gerektiğini  belirtmişti.

Enerji Bakanlığının açıklaması doğrultusunda. TÜPRAŞIN % 14 lük hissesinin borsa değerinin altında satılması. 52 milyon $ değerindeki Seka’nın 1,1 milyon $ satılması.  Cengiz Kardeşlere peşin 290 milyon $ satılan Eti Alüminyum Fabrikası. İlaveten CK bedava verilen Oymapınar Hidroelektrik Santralinin Fabrikanın yanında bedava verilmesi. Bunlardan dolayı devletin 268 milyon $ zarara uğratıldığı söylenilmiştir. Kaynak: Meltem Tv

AKP Hükümeti kendi aleyhinde olan kesin bir kararı uygulamamak için her türlü ‘şeytani’ savunma ve uygulamaları ortaya koymaktadır. Hükümet,  alınan son mahkeme kararının karşı iptali için bir üst daireye baş vurdu. Haliyle bu sonuç beklenecek. –

Bu kararlar doğrultusunda, Özelleştirme Dairesi bu satılan fabrikaları geriye almak MECBURİYETİNDE. Teslim aldığı günden itibaren 2 -iki- iş günü içerisinde İŞTEN ÇIKARTILAN İŞÇİ ARKADAŞLARIMIZI GERİYE ÇAĞIRMAK ZORUNDA olduğu, çağırılmadığımız takdirde işçi arkadaşlarımızın Özelleştirme Dairesine karşı dava açılması gerektiği konusunda, malumatım bulunmakta.  27.12.2013

Hükümetin, Seydişehir ve bazı devlet fabrikalarının özelleştirilmesi hakkında almış olduğu yeni kararları okumak için bu linki tıklamanız, sizin daha geniş bilgi sahibi olmanızı sağlayacaktır. BALLI OLMAK GEREKİR BAZEN!!! – Maltepe Ekspres Gazetesi.  07.2013

NOT: Bir arkadaşımızın kişisel olarak açtığı -Özlük hakkının iadesi hakkındaki başvurusu, mahkeme tarafından reddedilmiş. 02.2014

Alüminyum Fabrikasının Özelleştirilmesi ve AYM konusunda Anayasa Mahkemesinin Eti Alüminyum Fabrikasının özelleştirilmesi hakkındaki son, ÖZET kararı –11.04.2014 …..Anayasa Mahkemesi, Oymapınar HES’in özelleştirilmesine, iptal kararı verdi. Kararın gerekçesi, yürütmeye, “sınırlarını bil, yargıyı çiğneme” ültimatomu gibi. Mehmet Cengiz’e bedava verilen Oymapınar HES’in ve Eti Alüminyum’un derhal geri alınması gerekiyor. Bunun dışında iptale konu birçok özelleştirmeye de benzer işlem yapılması lazım. Ancak AKP, yargı kararlarını uygulamıyor. … Oda Tv