KOVANDA NEM ve PAMUKSU KÜF

Kovanda Nem ve Pamuksu Küf

Temmuz 2025. Kovanda Nem ve Pamuksu Küf Kovanın  içinde olup arıları hasta eden ve arıcıdan kaynaklanan bir hastalık ve arılarda ölüm sebebidir. Kışın üstten kovan içinde havalandırma olmaz ise nem ve pamuksu küf oluşur. Bu hastalık özellikle 1 – 4 arası çitası olan kovanlarda olur. 

Kovan içerisindeki arıların vücut ısıları balı yedikçe artar. Sonrasında arıların vücut ısısı 34 C’ ye kadar yükselir. Son bahar ve kışın dış hava bu dereceden düşüktür. Ne yazık ki Kovanın altında polen tuzağı havalandırması yoksa bu durum hastalığa önemli bir etkendir. Ne var ki buna sebep olan arıcıdır.

Arıcı Kovanda Nem ve Pamuksu Küf oluşması için hastalığa davetiye çıkartır. Ek olarak kovan üstü iç kısmına naylon, karton, gazete kağıdı, çuval koyarsanız! Kovan içi sıcaklık dahada artar. Ayrıca karton ve gazete kağıdı nemi hapseder. Üstelik bunlardan dolayı hava sirkilasyonu olmaz. Dışarıdan giren soğuk nemli hava ile kovan içerisindeki sıcak kuru havanın karışımı neticesinde buharlaşır.

Buhar kovan üstündeki malzemeye temas edince, su damlası şekline gelir. Su oluşmasının zararı olmaz. Biriken su, arının içeceği su olur. Su sadece kovanı bozar. Kovanın öne doğru eğimli olması, biriken suyun dışarıya akmasını sağlar, Temizlenir. Fakat! Çul çuval naylon ve kağıt üzerinde oluşan kovan içi nem ıslaklık, pamuksu küfe ve hastalığa neden olur. Kovanı öne doğru eğik koymuş olmanız bile, kovan içinde nem ve pamuksu küfün oluşmasını engellemez. 

Esas tehlike örtü tahtası ve o niyetle koyduğunuz serdiğiniz malzemeler oluşan nemi tutar. Bu oluşan nem kurumalı. Kurumaya vakit bulamadan uzun süre devam ederse Kovanda Nem ve Pamuksu Küf’e neden olur. Kovanda oluşan pamuksu küf ise arının hasta olmasına ve ölmesine neden olur. (Romatizma eklem-iltihaplı- hastalığı gibi ) Üste Örtü tahtası yerine  naylon  koyma.

Kovanda Nem ve Pamuksu Küfü engellemek için: Çitası 1 – 3 adet olanları uçuş deliğine göre ortala.  Konu üstünde olan 4 çitalı resmi inceleyiniz. Yada uçuş deliğinden veya alttan hava temasını alacak şekilde yerleştir. Deneme amaçlı sadece yan duvarları olan üstü örtülü, altı tamamen açık tutulan arılar bile ölmemiş.  11.2018

AMERİKAN YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ ve VARROA

Arı Hastalıklarının önlenmesi bakımından uçuş deliklerine teneke koymak bile bir tedavi şeklidir.

Temmuz 2025, Amerikan Yavru Çürüklüğü ve Varroa konusundaki aşağıdaki bilgiler 2017 Apimondia yetkili kişilerin açıklamalarıdır. Ayrıca arıcılık konusunda etkin olan yabancı işletim sitelerinden edindiğim ve yakın ustalarımdan öğrendiğim bilgilerdir.

AMERİKAN YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ -AYÇ:. Yabancı bilimsel sayfalarda yaptığım araştırmaya göre:. Ne yazık ki bu hastalık Dünyada en yaygın tehlikeli arı hastalıklarının başında geliyor. Nosema hastalığı gibi yaz kış mevsiminde kovanda açlık çeken işçi arıların bağırsaklarında oluşuyor.

APİMONDİA:. Amerikan Yavru Çürüklüğü ve Varroa konusunu Bu konuda açıklama yapan kişiye hastalığın nedenini sordum. Arının topraktan aldığı bir bakteriden dolayı, demişti! Sonuç olarak iki açıklamayı birleştirdiğimizde ise!. Açlık çeken arı mecburen toprakta bir yiyecek aramasına başlıyor ve bakteriyi kapıyor. Bu bakteriyi kapan arı şerbet ile hastalık mikrobunu tüm peteklere geçiriyor. Böylece Bütün arı, bakteri bulaşmış şerbeti petek gözlerinde olan larvalara bal polen karışımı olarak veriyor. 

Bu şekilde çoğalan mikrop, zamanla kapalı göz içerisindeki larvanın ölmesine neden oluyor. Ve geçen zaman içerisinde hastalığı kovana getiren İLK arılarda ölüyor. Ancak Dikkatinizi çekerim! Bu hastalıkın Yetişkin arıya zararı olmuyor. Günlük, larva ve pupalara etki ediyor.

AYÇ BELİRTİSİ:. Böylece Arı şerbeti yiyemez hale geliyor. Koloni aşırı derecede azalıyor. Hastalığın en belirgin görüntüsü, Kapalı yavru SIR kapaklarının tam orta yerinde küçük iğne deliği oluyor. İşte Bu AYÇ hastalığıdır. Bu delikli yerlere kürdan vari bir çöp sokun. Çekildiğinde aşırı derecede pis kokan sümüksü kahverengi bir sıvı süner.

2017 APİMONDİA – Konferansta – Hastalık nasıl yayılıyor diye sorduğumda ise? Ölmüş arıdan bulaşıyor dendi. Kovan içi ve dışında bu arı ile temas eden diğer arılara.Hastalıklı kovanın arıları veya peteklerinin başka kovanlara verilmesi ile.Kullandığımız arı ve arıcı malzemeleri ile. Kovanlar arası yapılan yağmacılık sebebi ile, bu hastalık yayılıyor.

AYÇ TEMİZLİĞİ VE TEDAVİ ŞEKLİ: Önce kapalı, açık yavrulu ve yavrusuz tüm ballı çitaları kovanlığın biraz uzağında yakıp, gömünüz (mecbursunuz). Hastalıklı ana dahil tüm arıların hepsini Başka kovana koyup peteksiz akşam vakti 5 km uzağa götürünüz. -başkasının kovanlarına yakın olmasın. 

Daha sonra Hastalıklı ağaç kovanınızın içine  pürümüz alevini tutup gezdirin. Kullandığınız malzemelerinizi 5 lt su + 1 lt çamaşır suyu ile yıkamanız şart. Veya bu malzemelerinizi alevin önünden geçirin.

Bu su ile yıkadığınız her şeyi, açık havada, güneş altında, kurutunuz. Değilse bu kokudan arılarınız ölür. Ertesi gün  4 ltşekerli şerbete, 50 gr Terramycine  katın. Akşam vakti 5 km uzaktaki arılarınızın yanına gidip kovan içindeki arıların üzerine fısfıs ile püskürtün. Yine de Bu işlemi 3 günde bir akşam vakti ve 4 kere (12 gün)  uygulayınız.

İlk ilaçlı şerbeti verdiğinizden 2 gün sonrası, bu kovana hazır veya boş TEMİZ petek veriniz. Yalnız, şerbet vermeyin. 13 – 15 gün sonra tekrar  eski yerine getiriniz. Unutmayın, bu kovanın arı, petek ve balında zehir var

Amerikan Yavru Çürüklüğü tedavisinde (teferruatını bilmiyorum ilacın etkin maddesi), Oksitetrasilin Tilosin tartratı veya Lincomycin hidroklorür olan ilaçlardan birini kullanın. Şerbet veya pudra şekeri ile karıştırıp veriniz. Yalnız bu ilaçlar bal sağımından enaz 35 gün öncesi verilmelidir  

APİMONDİADAN:. (Terramisin harici) Amerikan Yavru Çürüklüğü için Kekik Yağı ekstratının10 ml kadarını şerbet ile karıştırın. Yukarıda yazdığım gibi Fısfıs ile şekli ile püskürtün. 3.2014

VARROA İLE MÜCADELE:

Varroa Arının baş ve karın bölgesinde yaşar. Buralarda gezinen  kestane şeklinde parlak kahverengi renkli bombeli, bir toplu iğne başı kadar bir böcek. (2017 Apimondia sunumları) Varroa, arının vücudunda açtığı iğne deliği yaradan kan emer. Böylece Kan emdiği bu yer zamanla yara olur ve açılır. Bu yaralardan emdiği kan nedeni ile arılarda erken ölüme sebebiyet verdiği belirtildi.

DİKKAT: Asit cinsi Oksalik ve Formik ilaçların arılara gaz, buhar, karton ve sıvı şekli ile verilmesi sakıncalı. Nedenleri Apimondia da açıklanmıştır.

Varroa mücadelesinde arıya verilen buhar/gaz, karton şekli ile verilmesi kap içinde sıvı olarak konulması yanlıştır. Bu ilaçlar buharlaşma ve soluma şekli ile varroayı öldürmektedir.

Ama!! . Buharlaşan ve yakıcı olan bu ilaç arının vücudunda olan yaradan arıya temas etmektedir. Bu yaradan dolayı arı zehirlenmekte ve erkenden ölmektedir.

VARROA İLE DUMAN TÜRÜ MÜCADELE: Amitraz ilaçlı kartonların, aşırı verilmediği müddetçe zararı yoktur. Bu yöntemi ise, her 3 güne bir, 7 sefer vermeniz daha etkili olur. Yalnız!. Bu ilacı alırken kutu üzerinde yazan miktarına bakın. 400 mg olanını alınız. Ancak bu ilacın Mayıs ayından sonra verilmesi insan sağlığı acısından zararlıdır.

Kurutulmuş yafa cinsi PORTAKAL KABUĞUNUDA duman türü cinsi için uyguladığınız usulü uygulayınız. Hatta içine bir parça amitraz kartonuda ekleyiniz.  Portakal dumanını her daim verebilirsiniz. Yalnız her verdiğinizde uçuş deliğini, 15 dak. kapalı tutmanız, bu yöntemi ilk açıklayanların tembihidir.

VARROA İÇİN ESANSİYEL UÇUCU YAĞLAR:

Varroa için Timol esanslı kekik yağı, Mentol, Kafurun, Okaliptüs yağları. Bu yağları eczane veya aktarlardan alabilirsiniz. Bu yağlar tehlikesizdir. Kokusu ağır olduğu için  petek ve bala sirayet eder.

En basit yöntemi:  15 C’ ve üzeri havalarda, 10 Çitalık kovana 5×10 ebadındaki kalın saman kağıtlı karton veya koli kartonu. Üzerine 2 ml kekik yağını sıkın. Çitaların üzerine koyup Örtü tahtasını hemen kapatınız. 

Yalnız bilmenizi isterim! Kekik Yağı  Aynen Oksalit Asit ilacı gibi ucucu ve yakıcıdır. Dolayısı ile varroanın arının sırtında oluşturduğu yara nedeni ile arının erken ölümüne sebep olur. En iyisi şerbete ilave eğip vermeniz dir. 

Veya yaptığın 5 lt şerbet içine enjektör ile 1 – 2 ml kadar kekik yağının karıştırılması yeterlidir. Yalnız bu miktarın hepsini kovanlara bölüştürmeniz gerekir. Her 3 güne bir 7 kere uygulamanız yerinde olacaktır.

VARROA İÇİN PUDRA ŞEKERİ: Çitaların arasından arıların üzerine serpilmesi gerekir. Bunu lokum imalatı yapan işyerlerinden temin edebilirsiniz. Ayrıca dibek içinde ezerek kendiniz pudra şekeri elde edebilirsiniz. 

PETEK ALTININ KESİLMESİ İLE VARROA MÜCADELESİ: Erkek arılar çıkmaya başladığında ham 1-2 çita peteğinin tele gelen bölümün en alt kısmını kesin. Petek bu şekilde kovana yerleştirilir. Bu kısma arılar erkek gözü olacak şekli ile mum örerler. Varroa en çok erkek arı gözlerinde olur. Sonrasında erkek arıdan inip işçi arıların üstüne çıkarlar. Bu gözler sırlandığı zaman telin dibi ile kesilip atılır. 02.2018

Ayrıca; ARI HASTALIKLARININ BASİT TEDAVİLERİ yazıma bakınız.

Varro ile mücadeleyi, sağlı sollu 5+5 km mesafe içindeki başka arıcı yapmaz ise! Varroadan kurtuluş yok. 09.2021.

DÜNYA ÜZERİNDE SICAKLIK ve SOĞUKLAR.

DÜNYA ÜZERİNDE SICAKLIK ve SOĞUKLAR.

Temmuz 2025.  Dünya Üzerinde Sıcaklık ve Soğuklar, </strong> kimi zaman anlık kimi zamanda yıllara tekabül eden tespitlere dayanır. O ülke veya bölge için, 12 ay 365 gün ve geriye dönük, kayıt edilmiş 10 yıllık iklim verileri baz alınır. Buna göre Sıcak soğuk yağmur vb kayıt rakamlarının ortalaması o bölgenin gerçek sonuçlarını verir. Dünya meteoroloji standartlarına göre ISI Derecesinin En doğru yerleşimi ile ölçüm yapmak için ise;

Ölçüm yapacak cihaz yerden 1,2 ile 2 m arası yukarıda olmalı. Duvar dibi ağaç yanı olmayacak. Çerçeveli gözenekli bir kutu içinde gölgelendirilmiş, güneş ışınlarını görmeyip, ısısını hisseden açık  bir alan içinde ölçüm yapılmalıdır.  Kaynak: NASA-BBC

TÜRKİYE’DE İKLİM ÇEŞİTLİLİĞİ VE ETKİLERİ

Türkiye’nin en soğuk ve sıcak olan şehirleri. 1993 yılı Ağustos ayında Mardin Kocatepe + 48.8 C’ dir.  En soğuk yer ise. 1990 yılı Ocak ayına ait 44.4 C’ ile Van Çaldıran bölgemizdir. Kaynak: BBC

&lt;/p&gt; <p&gt;Dünya</strong> Dünya Üzerinde </strong>Sıcaklık ve Soğukların  tespiti hakkında küçük bir örnek: Hava durumlarını,  günlük olarak televizyon gazete ve cep telefonlarından takip eder,  okuruz. 26 Haziran 2012 TRT televizyonu Elazığ şehrimizin sıcaklığının 41 Antalya’nın 38 C’ olduğunu söyledi. Yazımın başında belirttiğim gibi günlük hava durumu, o bölgenin gerçek iklim, hava durumunu göstermez. 

13 Aralık 2016 – 16 Ocak 2017 arası aralıklı olarak Seydişehir merkezine 260 cm kar yağdı. Tespit edilen en soğuk ise; 27 C’

Seydişehir 2022 yılı Ocak ayı ortasında Türkiye’nin – 27 C’ ile en soğuk ikinci şehri oldu. Ayrıca Mart ayında tüm Türkiye sathında  olduğu gibi etkili olmasa da 40 cm varan kar yağışları oldu.  

Dünya Üzerinde Sıcaklık ve Soğuklar &lt;/s&lt;/strong>trong> konusunda uzman kişiler: Türkiye’de ani hava değişikliği ile aşırı yağışlar görülmeye başlanacak. Bundan böyle Türkiye’de tropikal iklim değişiklikleri olacak dendiğini vurgulamış olayım. Seydişehir, yaşadığım yer olarak sadece bir örnektir. 

Türkiye’nin Batıdan Doğuya doğru sıcaklık farkı Meteorolojik kayıtlara göre yaz mevsiminde bile + 28’den  + 15 C’ ye doğru düşüklüğü belirtilmektedir. Kış  ortalamasını ele alırsak! Yukarıdaki rakamları 10’nar C’ düşürmemiz lazım. 

BİR BÖLGENİN İKLİMİNİ ETKİLEYEN UNSURLAR:

Rakım, iklimi etkileyen en önemli bir unsurdur. O bölgenin dünya üzerinde bulunduğu yer, rakımı dört yanını kuşatan dağlar; Dağların yerleşim yerlerine  olan yakınlık ve uzaklıkları gölet ve barajların az – çok olması dahi bir etkendir.

Ak Deniz bölgesinde iklim: Geçmiş yıllardaki  Ağustos ayı ortalamasına göre en sıcak şehirlerimiz. 1. Adana, 2. Mersin  3. Antalya. Bu şehirlerimiz arasındaki sıcaklık farkları 0.1- 0. 9 arası birbirine yakındır. Bu üç şehrimizin kışın en soğuk ortalaması + 5 / 15 C’ arasındadır.  Üç ilin geçmiş yıllardan beri Ağustos ayı sıcaklık ortalamaları + 22 /45 C’ arasında değişmektedir. Rakım olarak Mersin 9 m, Adana  26 m.  Antalya 46 m.  Ak Deniz bölgesinin ortalama rakımı ise, 389 m dir.</p>

Dünya Üzerinde Sıcaklık ve Soğuklar &lt;/strong&gt; konusunda dağların etkisini gösteren bir örnek bence Alanya ve Manavgat’tır. Bu İlçelerimiz Akdeniz kıyısı ‘dibinde’ olmasına rağmen sırtını dağa yaslayan Alanya daha sıcaktır. Böylece kuzeyin soğukların dan korunuyor. 

Güneydoğu Anadolu  doğuda ve karasal olmasına rağmen yaz mevsiminde sıcaklık ortalamaları + 26 C’. Güney Doğu Anadolu bölgemizin sıcaklık yönünden Ak Deniz bölgesi ile yarışmasının iki önemli nedeni var.

1 – Toros Dağları. Güney Doğu Anadolu ile Doğu Anadolu bölgemiz arasında doğal bir sınır vazifesini görmektedir. Bu dağ uzantısı Doğu bölgemizin soğuklarını kesmektedir. 

2 –  G. Doğu Anadolu Bölgemiz 729 mt yükseklik ortalamasına sahip.  Karasal iç bölgede olmasına rağmen Ak Denizin sıcak havasını almaktadır.  Ayrıca Suriye ile arasında dağ yok. Orta Doğu ve Arabistan ülkelerinden gelen sıcak kuru kum ve çöl rüzğarlarının etkisiyle sıcaklıkları yüksektir. Güney Doğu bölgemiz sıcaklık konusunda Akdeniz iklimi ile, 0,1-0,9 C’ farkları arası yarışmaktadır.

Serik Gebiz 2020 yılı mayıs ortasında sıcaklık gölgede + 49 C’ oldu. 

Doğu Anadolu bölgemizin iklimi. Dört mevsimden oluşan en soğuk en sıcak +/- aylarının  ortalaması + 15 C’ tekabül etmektedir. Bu bölgemizin rakım ortalaması: 1403 m dir. Kafkas Dağlarının Kuzey Kuzeydoğu yönünden esen poyraz kuru ayaz Sibirya rüzgarları bu bölgemizin soğuk olmasına sebep olmaktadır. Bu bölgemiz, Her yöne bakan ve uzun olmayan parçalı dağ gurupları ile doludur.

Eski İnsanlarımız en soğuk ay ve günleri kast ederken ZEMHERİ adını söyler. Bu aylar ise Aralık Ocak aylarıdır. Uzun yıllara dayanan bilimsel ortalama tespitlere göre. Ocak ayı içerisinde en soğuk olan şehirlerimiz. Ardahan 15 C’ Ağrı 13 C’ Kars 11 C’ ve Erzurum 8 C’.  Ardahan rakımı 1870, Ağrı 1640, Kars 1768  ve  Erzurum 1890 m’dir.

Bu yüksek bölgede bulunan ve 860 m rakıma sahip ilimiz Iğdır. Akdeniz bitkisi olan pamuk üretimi yapılmaktadır. Ve Iğdır’ın  geçmiş yıllara ait 12 ay – 365 günlük sıcaklık ortalaması + 12 C’

BİR BÖLGENİN İKLİMİNİ ETKİLEYEN UNSURLAR konusuna başka bir örnek ise; Atlas Okyanusunun en uç güney noktasında oluşup, Kuzey Kutup bölgesine kadar ulaşan Atlas Okyanusu Sıcak Su akıntısıdır. Öyle ki! Bu sıcak su akıntısı nedeni ile, Sıcak iklim meyvesi olan elmanın, Norveç kıyılarında yetiştiği yazılmaktadır.

İKLİM KONUSUNDA RAKIM VE DAĞLARIN ÖNEMİNE AİT BİR ÖRNEK:

Bir düğün için Eskişehir Mihalgazi (iklimi) ilçesine gittik. Dört tarafı dağ ve tam orta çukur zemininde Sakarya nehri akmaktadır. Sakarya nehrinin aktığı zemin rakımı 170 m. Kaymakamlık bina çevresi ise 215 m.  Nehir tabanından 300 mt yukarısında ise Sakarı kaplıcaları yer almakta.9

Bu ilçemizde Akdeniz bölgesinde yetişen zeytin pamuk nar dahil her türlü meyve ve bitki yetiştirilmektedir. Nerede ise yerleşim bölgesi kadar plastik seralar araziyi kaplamış durumda. Düğün sahibinin anlatımı ile bu sene 2013-14 kışı sert olmadığı için beş kez mahsul kaldırmış. Bu yerin yıllık sıcaklık  ortalaması ise: + 14 C’  – 14.06.2014 

SİBİRYA BÖLGE ISISI

Sibirya’nın daimi soğuk olmasının nedeni (en soğuk değil). Sibirya toprakları ağırlıklı olarak enlem bazında Kuzey kutbuna daha yakın.  Dikdörtgen vari yükseltisi fazla olmayan sulak ve tundra türü otsu ve DONMUŞ topraklara sahip bölgedir. 

Bu bölgenin Kuzey Kutbuna (KK) göre daha soğuk olmasının nedeni ise Toprak‘tır. KK toprak yoktur. Sibirya bölge toprağı, derinlemesine buz ve donuk vaziyettedir. Esas etken budur. Diğer taraftan kutup bölgesinin daha sıcak olmasının diğer bir nedeni de, Atlas Okyanusu tabanından kutup bölgesine gelen sıcak su akıntısıdır.

Ayrıca buz ve kar,  güneş ışınlarını uzaya yansıtır. Emmez. Bu durum Sibirya da soğuk etkisini daha da artırıyor. Kaynak- livescience.com 

Batı yönünde Ural sıra dağları Atlantik üzerinden gelecek serin havayı salmıyor. Güneyinde olan Pamir ve Himalaya yüksek dağları ise Pasifik ve Hint Okyanusu üzerinden gelecek tropikal sıcak havayı engelliyor. Kuzey Buz Denizi üzerinden kutup soğukları ve Kuzey/KD Pasifik Denizi üzerinden ise! Sibirya da serin ve soğuk hava hakimdir. 

Dünyada insanların sürekli olarak yaşadığı dünyanın en soğuk şehri enlem olarak 60′ ve yukarısındadır. Rusyanın Sibirya bölgesi Kuzey Buz Denizine yakın ve kutup bölgesinde olan Verkhoyansk rakım: 130 m. 1888 yılı Ocak ayı – 67.8 C’. Bu yerleşim yerinde en yüksek sıcaklık 20 Haz. 2020 + 38 C’ olmuş.

 Oymyakon (Oimekon) Köyü rakımı 730 m. Bu yerleşim yerinin en soğuk olmasının nedeni? Kutup bölgesinde her tarafının dağlarla kaplı, çukur bir bölge olduğundandır. Pasifik Okyanusuna daha yakındır. Kış mevsim etkisi 9 ay sürmektedir. Yıllık Ortalama sıcaklık ise  — 40 C’.

Grönland adası 1924 yılında – 71.2 C’ ve 1933 yılında – 69.8 C’ olmuş. 22 Aralık 1991 günü  – 69,6 C’.  Mars gezegeninden bile en soğuk günü yaşamış. Kaynak: NASA / Rus Bilimler Akademisi  meteoroloji istasyon kayıtları ve livescience

DÜNYADA ISI ÇEŞİTLİLİĞİ 

Dünyanın En Soğuk Yeri :. ABD / Alaska Barrow bölgesi KK yakın yıllık ort. – 20 C’ ● ABD nin Utah Eyaletinin Panguitch yerleşim yeri. Meksika bölgesine yakındır. 6 Aralık 2013 gününe ait en soğuk hava derecesi O gün için – 45 C’.  KK Kuzey İstasyonu noktası yıllık ort. – 47 C’ 1954 yılında Bu bölgede – 66 C’ görülmüş. ● ABD/Alaska Eyaleti Creek bölgesi en fazla 1971 yılında – 62 C’ ● Dünyada ilk Altına Hücum olaylarının yaşandığı 1800 yılında Kanada – Yukon bölgesinde kurulan Budak köyü 1947 yılında – 63 C’.  07.2017  Kaynak: www.uznayvse.ru

Dünyanın sürekli en sıcak yerleşim yeri. Etiyopya Dallol bölgesidir. Bu yerin kış mevsimi dahil 12 ay365 güne tekabül eden sıcaklık ortalaması. +34.4 C’. Bu yerleşim yerinde 3 ay 92 güne tekabül eden  yaz mevsiminin sıcaklık ortalaması ise. +47 C’ dir.

Bu güne kadar tespit edilen dünyanın en sıcak yeri. Libya – El Aziziye yerleşim bölgesidir. 1922 yılı Eylül ayında vuku bulan sıcaklığın + 57.7 C’ olduğu, kayıtlara geçirilmiştir.  3.2018

1915 yılı Arizona Tuskon Çölü yüzeyinde 71,5 C’ – Aynı anda ve aynı noktanın 4 mt üstünde ise 42,5 C’ ölçülmüş. 

Güney Afrika Cumhuriyeti Vredendal  kasabası sıcaklığı. Meteoroloji kayıtlarına göre 27 Ekim 2015 Salı gününe ait en yüksek sıcaklık +48.4 C’ olmuş. 16 Ekim 1936 tarihinde Arjantin Campo Gallo köyünde tespit edilen en yüksek sıcaklık. + 47.3 C’. Kaynak: www.gismeteo.ru

Dünyanın 60′ enlemi üzerinden itibaren başlayan Kuzey kutup bölgesinde kar her daim yağmaya devam edecek. </strong>  Himalaya dağ zirvelerindeki en kalın buz katmanları 1960 yılına kadar oluşmuş. Buz ve kar katmanlarının yine bu tarihten 2018 yılına kadar yüzeyden 80 metre derinliğe kadar erimiş. Bu sonuç Dünya Üzerinde Sıcaklık ve Soğuklar göstergesidir. Kaynak; CIA/NASA

Isınmanın nedeni? Dünyanın,  Güneşe göre 23⁰ olan açı ve uzaklığı nedeni ile Güneşe doğru bir yakınlaşma olduğu  belirtilmektedir. Bu durum ise,  sıcaklıkların artmasına  neden oluyor. www.livescience.com           

Edindiğim bilgi doğrultusunda. Ekvator sıcaklıklarının her 10 senede bir 40 km (güneye değil) kuzeye doğru ilerleyeceği şeklindedir. Yine NASA bilim adamlarınca yayınlanan 16 Ocak 2015 tarihli bilgi dahilinde.

Dünya yüzeyinde en sıcak yıl. Sanayi devrimi sonrası Sera gazları nedeniyle 1880 yılı ile 2014 yılında oluşmuş.  <strong><p&amp;gt;&lt;strong> Dünya Üzerinde Sıcaklık </strong&amp;lt;/strong>&amp: 

Kasım 2013 Ocak 2014 tarihleri arasında ve Rus RTG Tv kanalı üzerinden Sibirya soğuklarını 50 gün boyunca not ettim. Bu günlere ait en soğuk yer Yakutsk şehrinin 50 günlük ortalaması – 32 C’ olmuştur.  Kaynak: Kendi çalışmalarım. 

KUTUP BÖLGELERİNDE ANLIK ISI ÇEŞİTLİLİĞİ:

NASA, 9 Aralık 2013 Pazartesi tarihli paylaşımına  göre. Yüksek çözünürlükte termal kızılötesi sensörlü cihazlara sahip Landsat 8 uydusundan. ABD Jeoloji Araştırma bölümü görevlilerinin Antarktika da 32 yıldır karadan yaptıkları araştırma tespit sonuçlarına göre; Dünyanın en soğuk bölgesi – 93.2 C’ (- 136 F) ile  Doğu Antarktika yaylasıdır. Daha önceleri de belirttiğim gibi bu nokta ve kıtada sadece araştırma amaçlı çalışan kişiler vardır.

– 93.2 ‘C daimi olmayıp, 10 Ağustos 2010 tarihinde tespit edilmiştir.

Güney Kutup (GK)  Kuzey Kutup (KK) bölgesinden daha soğuktur. Bu bilgi bilimsel bir tespittir. GK merkezi tamamen toprak bir tabakadan oluşuyor. KK tamamen deniz üstü kalın buz tabakasından oluşmaktadır. GK kıtasında lav kaynayan bir yanardağ bile mevcut.    20.12.2010 

GERÇEK BAL ve BALLI BİTKİLER

GERÇEK BAL ve BALLI BİTKİLER

Haziran 2025– Sayın Bal tüketicisi vatandaş.

Burada sizler için paylaştığım Gerçek Bal ve Ballı Bitkiler konusudur. Bu bilgileri sizlere verdiğim için bana kızacak nice arıcı arkadaş olacaktır. Hatta geçmişte gönderdiği bir mesaj ile bana kızan bile oldu. Sitemde paylaştığım TÜM BİLGİLER Bilinçli arıcı kadar bilinçli arı ürünleri tüketen vatandaşların olması içindir.

En besleyici bal, temiz petekli poleni ile birlikte yenilen baldır. Bu arada yediğiniz mumun besleyici özelliğinin olmadığı belirtiliyor. Zararı yok. Yine de tercih sizin.

2014 yılında Konya İl Tarım Müdürlüğüne ürettiğim karışık süzme baldan bir bardak numune götürdüm. Ve verdikleri sonuca varan uygulama şeklimi bildiğim için O gün bugün aynı uygulamayı yapıyorum.

Gerçek Balın Tespiti:

Bir balın kalitesi; – Ben bilirim demekle olmuyor. Eskiden kimyasallar ve gıda boyaları bu kadar gelişmemişti. Ne yazık ki Zamanımızda hepsi var.

Balın kalitesinin tespiti için EN AZ 5 çeşit unsurun araştırılması gerekiyormuş. Bunlar Prolin. Fruktoz, Glukoz, Meyve Şekeri, ve Sakkaroz (pancar şekeridir). Ve dolayısı ile 2014 yılında yapılması gereken en az beş çeşit tahlil için masraflarım hariç, 174 TL ödedim.

PROLİN nedir? Prolin, gerçek balın ölçüsüdür. Bitkiden alınan nektar sıvısındaki tatlılık oran miktarını rakam ve orantısal olarak ortaya koyan özüte denir.

FRUKTOZ. Mısırdan elde edilen, çeşitli ylyeceklere (kola bisküvi) katıldığında tatlılık veren sıvı.

GLiKOZ: İnsana enerji veren ve kan içinde olan şekerin adıdır.

MEYVE ŞEKERİ; Yediğimiz tüm meyvelerde olan kendi aromatik koku ve tadı.

SAKKAROZ. Pancar şekerine verilen ad. (bu bilgiler alıntıdır.)

Balım’dan çıkan resmi sonuçlar şöyle.  Prolin 722,03  Fruktoz 38,86 Glukoz  34,55 Sakkaroz şekeri % 0,59  idi.

Bir konferansta konuşmacı. – Balının analizini yaptıran var mı diye sorduğunda benden başka cevap veren olmadı. Ne yazık ki Eski yeni arıcıların içinde sadece, Ben yaptırdım dedim.

Hakiki balın tam tespiti için en az 27 çeşit araştırmanın yapılması gerekiyormuş. Yalnız Özel sektör 67 çeşit tahlil yapıyormuş. Ancak 2014 yılı için Konya il tarım Müdürlüğü 27 çeşit analizin değerinin 1400 TL olduğu söylenmişti.

Balın Kristalize Olmasını Engellemek İçin:  2017 İstanbul Apimondia sunumunda gerekli olan derece ve süreleri şu şekilde verilmiştir. Buna göre Donmuş balı (daimi) 25 C’ de 4 saat bekletiniz.

Burada tarif edeceğim yöntem için termostatlı ve sıcaklık dereceli elektrikli çay suyu kaynatma kabı olmalı. Veya benzeri olursa suyun sıcaklığını takip edebileceğiniz seyyar bir derecenin olması gerekir.

Cam kavanozlarda olan balınızı Kavanozun gireceği büyüklükteki bir kaba koyup ağzına yakın su doldurun. Isı dereceli bir kabınız yoksa en az 70 C’ ve üzeri göstergesi olan dereceyi kullanın. Böylece Derecenin ısı başlığını suyun içine koyun.

Suyun sıcaklığı derece üzerinde 25 C’ olduğunda, ateşi söndürün. Dereceyi suya tekrar koyup suyun sıcaklığını devamlı olarak 25 C’ de tutun ve 4 saati tamamlayınız.

Veya; 60 C’ de 30 dakika yukarıda belirttiğim şekilde ısıtın ve dışarıya alın.

Donmuş Balda Şeker Tespiti: Yukarıda Belirttiğim yöntem donmuş bal içindir. Sıvı bal için ise!- Hakiki veya değil? Bir şey diyemem. Ama, donmuş bal için bir tespit şekli diyebilirim.

Bana göre – İrmik helvası yediğinizde irmik tanesini ağzınızda nasıl hissedersiniz? Bu helvayı dişinizin arasında ezdiginizde irmiğin sesi olmaz. Ama toz şekeri ağzınızda ezdiğinizde çıt çıt sesi olur.

Hakiki bal, irmik helvasını yediğiniz gibi dilinizin üstünden SESSİZCE kaymalı. Sonuç olarak Gerçek Bal ve Ballı Bitkiler konusunun Gerçek bal tespit şekli, böyle olmalı.

Bu arada Şeker hastası değilseniz!. Arıcı size; – Bu hakiki pancar şekeri balı derse! Doğal tatlı, diye yemenizi tavsiye ederim. Ha bu arada! Kendi yaptığınız veya aldığınız ve kaynatılmış reçeli yemiyor musunuz? Bu daha sağlıklı.  02.2018

BAL VEREN BİTKİLER.

Bilimsel olarak açıklandığı şekli ile.  Ayçiçeği, Pamuk,  Narenciye, Pürem, Yabani Çilek, Orman Gülü.  Mera Çiçekleri, Kekik, Kiriş – kamış gibi uzun, küçük yapraklı tek gövdeli. Poleni çok olur.  Geven, Dilfir,  Hayıt, Gevrek Otu, Çeşitli meyve ağaçları,  Akasya, Kiraz, Elma Köknar, Ladin, Ihlamur, Kestane.  Korunga. Peygamber Çiçeği, Misk Çiçeği,  Kızıl Yonca,  Ballı Baba, Hardal. F, Üçgül, Oğul Otu, Karagan, Ada Çayı, Kızıl Çam. Kanola, Tütün,  Kabak Çiçeği, Unutma Beni,  Yabani Turp, Söğüt, Çakır dikeni, .

Basara (böcek) balı bitkileri : Yağmurların yağmadığı ve havaların sıcak olduğu Mayıs Ekim aylarında:. Bölge ve yoğunluğuna göre sedir çam meşe kayın kavak. Söğüt Ihlamur Badem Sarı ve Kızıl çam Akça ve Karaağaç ağaçları. Bunlarda hem bal hem Basara (böcek) balı bitkileri olur. (alıntı) 01.2013

Hollandalı bilim dergisinde İngilizce olarak yayınladıkları bal ve polenli bitki isimleri yayınlamış. Kişniş, Hodan (sütleğen cinsi), Adaçayı, Rezene,  Gülhatmi. Çiğdem, Düğün Çiçeği, Kardelen, Itır, Dalya,  Nergiz, Tatlı Sığınma.  Haşhaş, Zinya çiçeği, Lavanta ve  Kedi Otu.  12.2014

POLEN ve KULLANIMI HAKKINDA

Polen ve Kullanımı Hakkında

Temmuz 2025. Polen ve Kullanımı Hakkında. Polen nedir? Polen, Bitkinin çiçekteki Havyarı’dır. Arı için ise Bal, çorbası. Polen ekmeğidir. Polen, insana tokluk hissi verir.

Özellikle B cinsi vitaminler ağırlıklıdır. İlk bahar aylarında arazide ve petek gözlerinde polen çok olmalı. Polen kadar çok olursa, günlükte o kadar çok olur.

Nektar, peteğin örümü ve petekte bal dolumu için gereklidir.

Polen; Günlük atımını ve koloninin çoğalmasını sağlar. Polen arının ekmeğidir.

Su; Polenin bal ile karıştırılması hemde sıcak havalarda kovanların serinletilmesi için gereklidir.

Rahmetli Muhsin Doğaroğlu hocamız; Arıya günlük attırmak için (Yaz, Kış) polen verin, demişti. Bakıcı arılar, 4. günlükten itibaren larvalara bal polen ve su karışımlı yiyecek verirler. 

Polen, faydalı bir gıdadır. Seyrettiğim bir programda konuşan profesör:. Polenin besin değerini vurgulamak için; 5 gram polen 1 kğ bala eşittir demişti.

Temmuz ayından önce Kovan önünde erkek arı ölümleri var ise çitalarda polenin durumuna bakınız. Polen az veya yok ise, işçi arılar erkek arıları Olan poleni yemesinler diye, öldürürler.

Arılar, Ana arı olmasa bile çıkan veya çıkacak olan yavruları besler. Yavrular için polen getirmeye devam ederler. Yalnız, ana arı günlüğü, ne kadar polen var ise, O kadar günlük atar. Onun için; Yazın polen gelimi azaldığında, kışın arazide olmadığı ve arının dirençli olması için, elinizde olan poleni yaz kış veriniz.

Polen ve Kullanımı Hakkında, Haşhaş bitkisinin polen verimi çok kuvvetlidir. Buna göre Dışarıdan nektar gelmese bile vereceğiniz şerbet ile haşhaş etkili olur. Haşhaş poleni sayesinde eski peteklere  yavru atımı hem de  petek örümü  fazlası ile olur. Ticari amaçlı gezgin arıcılık yapan arkadaşlarımız, Çam balına gitmeden önce, haşhaş tarlalarında arılarını besiye çekerler. Bölgelere göre değişmekle beraber haşhaş çiçeği 20 Nisan – 15 Haziran arasında acar ve biter.

Dışarıdan polen vermeniz halinde:. Örn: 3 yemek kaşığı polene yarım yemek kaşığı pudra şekerini karıştırın. Sonrasında Nemli poleni bir parça naylon üzerinde ve çita üstüne koyunuz. Çünkü Bu gayretiniz size günlük olarak geri dönecektir.

kovandan polen alımı: Kimi arılar bolca polene çalışır. Öyle ki, bir ara, kendi arılarımdan biri, kuluçkalığı nerede ise polen ile doldurmuştu. Bu ise, peteklere, günlük atımını engeller. Arılarınızın çoğalması için, nisan ayı sonuna kadar poleni arada bir alınız. Polen ile dolan 3 çita’dan fazlasını, dışarıya alıp saklayınız. Yalnız güvelenmesin.  01.2015

BÖLGELERİN İKLİMDEN ETKİLENME ÖRNEKLERİ

BÖLGELERİN İKLİMDEN ETKİLENME ÖRNEKLERİ.

   Temmuz 2025. Bölgelerin İklimden Etkilenme Örnekleri konusunda bazı bölgelerin özelliklerini konumuna göre ele aldım. Bu konu doğrultusunda Seydişehir, Beyşehir, Akseki ve Mihalgazi ilçelerimizde gözlemlediğim özelliklerini topluca dile getirdim. 2019

SEYDİŞEHİR VE BEYŞEHİR ARASINDAKİ İKLİMSEL FARK: 

Bu konuda Konya Selçuk Üniversitesi görevlileri Seydişehir ile Beyşehir’in iklimsel etkilenme ve sonuçlarını yayınlamışlardı. Buna göre iki ilçemizden Seydişehir ağırlıklı olarak Ak Deniz iklimi etkisi altındadır. Oysa Beyşehir ise 1/3 oranında Ak Deniz 2/3 oranında karasal iklimin etkisi altındadır.

Bu sebeple yağmur ve Kar yağışları Seydişehir de daha fazladır. Sıcaklık Beyşehire göre 1 C’ daha fazla iken soğuk Beyşehir de 1 C’ daha fazladır. Seydişehir’in konum olarak Ak Denize yakın olmasının avantajı kısmende olsa burada belli olmaktadır. 

SEYDİŞEHİR’DE İKLİMSEL DEĞİŞİM ve SONUÇLARI:

1987 yılı kışı Ocak ayında yağan kar üç ay yerde kalmıştı. Kalması bir tarafa kuru tipi ayazları etkili oldu. Oluşan kuru ayazlar sonrasında evlerin içindeki su boruları musluk ve su saatleri dondu ve patladı. Hatta kimi evlerin kanalizasyon hatları bile dondu. Daha sonra geçen bu yıllar içerisinde skorlara girecek günü birlik soğuklar görünse de etkisi uzun olmadı.

Daha sonra 1987 yılı Kırk ikindi Nisan yağmurları ile ardından güneşli bir mayıs ayını yaşadık. 2013-14 Kış mevsiminde kar, Seydişehire iki kere yağmış olup, 2 günde erimiştir. Aralık 2016 – Ocak 2017 kışında aralıklı 260 cm kar yağdı. Uzun süre kalmadı. Aşırı soğuklar, daimi olmamıştı. Bir ara – 27 C’ görülmüştü. 2017 Ağustos ayının 3, 4, 5, 19, 20. günlerinde ise hafif bile olsa yağan yağmurları gördük.

Serik’te 2020 Mayıs ayı 14 ve 15. günlerinde gölgede, 49 C’ ile ‘cehennem sıcaklığı’ yaşanmıştır. 

2021 yılı eylül ayında Bursa’da görevli akademisyen; Bu sene leylekler erken gitti, kışın soğuklar çok olacak, diye fikir yürütmüştü. 29.01.2022 dışarıda kar aralıklı yağdı. ∼ 150 cm kar eridi/yağdı ve şuan dışarıda şehir içinde sıkışık 30 cm kar var ve zaman zaman soğuklar – 28 C’ zorluyor. 

RAKIM VE DAĞLARIN İKLİME ETKİLERİ:

Bölgelerin İklimden Etkilenme Örnekleri konusunda bir örnek. 2014 Haziranında düğün için  İç Anadolu bölgesinde yer alan  Eskişehir – (köse)Mihalgazi ilçesine gittik. Buranın merkez nüfusu 1700. Dört tarafı dağlık ve tam orta çukur yerden Sakarya nehri akmaktadır.

Rakım olarak, Sakarya nehrinin aktığı bölge  ≈ 165 mt, ilçe Kaymakamlık binasının olduğu yer ise ≈ 215 mt. 300-400 mt yukarısında ise, Sakarı kaplıcaları yer almakta. Sakarya nehri yatağı, Karadenize kadar bir boğaz vazifesi görüp, denizin nemli havasını buralara kadar ulaştırıyor.

Mihalgazi İlçesinde Yetişen Meyve ve Bitkiler; Turunçgiller ve muz hariç her türlü meyve, Çam Fıstığı ve şimdi yapılmayan pamuk üretimi bile yetiştirilmekte ve yapılmakta imiş. Plastik seralar, Mersin-Anamur ilçesinde gördüğüm gibi, bu bölgeyi  kaplamış durumda. Düğün sahibinin anlatımı ile; bu sene (2013/2014) kış olmadığı için, beş kez yeşil sebze mahsulü  kaldırmış. Bu yerin yıllık sıcaklık  ortalaması ise:  +13 C’

Aynı şekilde Antalya /Akseki ilçesine bağlı dağ ve yüksek tepeler ile çevrili, 850 m rakımlı Cendeve yerleşim bölgesi. Ak Denize inen Manavgat çayı yatağı bulunan bölge ve boğaz bu noktada. Bu boğaz denizin sıcak ve nemli havasını buralara getiriyor.  Bu nedenle burada narenciye muz hariç  zeytin ağaçları incir ve çam fıstıklarının yetişmesine neden olmaktadır. 01.2013

DEPREMİN OLUŞ NEDENİ ve TÜRKİYE

DEPREMİN OLUŞ NEDENİ ve TÜRKİYE

 Temmuz 2025. <strong&amp;gt; <strong&gt; Depremin Oluş Nedeni ve Türkiye konulu bilgiler için www.livescience.com ve www.earthquake.usgs.gov/earthquakes üzerinden açıklanan teknik bilgilerden faydalandım. Özellikle parçalı ama doyurucu bilgileri usgs.gov üzerinden çıkarttım. Ben bu karma bilgileri bir araya getirip yazdım. Ve dolayısı ile Kimi yerde okuyucuya katkı sağlama babından, yorumlamaktayım.  2010.

MAĞMA TEKTONİK PLAKA VE FAY HATLARI:

Önce Tektonik Plaka ve Fay hattı nedir? – Tektonik levha- Yorum: Misal elinizdeki kahve fincanı ve tabak düştü Tabak büyüklü küçüklü 10 – 15 parçaya Fincan ise 30 parçaya ayrıldı. Yapıştırdınız. Yapıştırdığınız tabaktaki BÜYÜK parçalar, dünyanın kabuğunda olduğu belirtilen 7 – 8 parçalı ANA tektonik levha / plaka oluyor.

Tabaktaki Küçük parçalar ise, deniz dibinde ve karasal bölgelerde var olan, 7 parçalı büyük tektonik plakalara göre daha küçük parçalı,  bölgesel olarak Yalova’dan Yunanistan üzeri Avrupa’ya, Kuzey Anadolu / Elazığ / Erzincan arası,  Hatay’dan Orta Doğu / Arabistan Yarım Adası hattı; Karayip Deniz adalar bölgesi ile, parçalı doğu ve orta Akdeniz tabanlı plakalar ise, Küçük tektonik plakalara örnektir.

Böylece fincan üzerindeki yapıştırdığınız büyük – küçük parçalar ile, kara veya deniz tabanında oluşmuş büyük – küçüklü ölçekli tektonik plaka / fayları oluşturmuş oldunuz.

Daha küçüklü göremediğimiz parçalar ise! Yeryüzünde ayak bastığımız her yerde olabilen tektonik plakaların yeryüzüne yakın -derler ya, yerin 3 -10 km altında depreme neden olan FAY adı verilen kırıklarını temsil ediyor.

Tektonik, hareket eden, depreme neden olan. Fay ise parçalı küçük, depreme maruz kalan kara parçasıdır. Tektonik daha yıkıcı uzun bir mesafeyi, Fay ise daha küçük bir bölgeyi etkiler. Bilimsel Tespit: Fay kırıkları, tektonik plakaların yer üstüne doğru ve yeryüzünün 3 ile 20 km derinliklerinde oluşmuş karasal çatlaklarıdır.

Dünyada ve Türkiye de KÜÇÜK Ölçekli Tektonik Plakaların 152 adet olduğu belirtilmektedir.

Ayrıca Arabistan yarım adası, Afrika kıta burnu Somali ile Tanzanya arası, K. Amerika San Andreas, Endonezya Hint Okyanusu tektonik plakaları birer örnektir. Fay hatları ise! Haritalarda Ege ve bitişiği Marmara bölgemizde çokça göründüğü üzere, Ayak bastığımız her yerde olabiliyor!</p><strong>

Dünyada BÜYÜK Tektonik Plakaların Olduğu Bölgeler : Pasifik Okyanusu tabanın tamamını kapsar.  1-Amerika ve Asya kıtası ile Filipinler – Endonezya Adaları arasında AT NALI şeklinde görülür. Bu bölgeden Avustralya kıtası kuzeyinden, Yeni Zelanda adasına doğru kıvrım yapıp noktalanır. {{ Bu şık içerisinde belirtilen kıtalar ve ülkeler arasında  bir bütün olan tektonik plaka, plakalar arasında en büyük olanıdır. Bu plakanın diğer bir adı ise; Pasifik Ateş Çemberi olarak adlandırılır.

Depremlere neden olan etkenlerin başında gelen, deniz tabanlı toprağın mağma nedeni ile ayrışması sonrası, başka bir yerde yaptıkları BATMA – DALMA olayının  % 90, pasifik okyanusu tektonik plaka çevresinde oluşmaktadır.

Yine karasal bölgelerde etkin olan  volkanların %75,  bu bölgede bulunuyor. Diğer % 10 depremler ise, tektonik plakaların AYRIŞMASI ile oluşmaktadır. Yeni volkanların oluşması ise; Yine bu batma – dalma olayının olduğu yerlerde oluşmaktadır.  08.2025

2– Hint Okyanusu Tabanlı Avustralya, Antarktika, Afrika, Hindistan ve Arabistan Yarım Adası arası bölge oluyor.

3– Güney / Kuzey Kutup doğrultusunda Atlas Okyanusu Tabanlı İzlanda Adasını ikiye bölen Tektonik Plaka

4– Endonezya, Vietnam, Hindistanın kuzeyi, Afganistan, İran, Türkiye arasında;  5– Arabistan Yarım Adasını çevreleyip, Orta Doğu üzerinden Anadolu Yarım Adasına bağlanan plaka;  6– Güney Amerika Kıtasını; Pasifik ve Atlas Okyanusu, Karayip Denizinden çevreleyen plaka  7– Avustralya Kıtasını; Pasifik ve Hint Okyanusu ile Antarktika Kıtası arasında çevreleyen plaka.

Dünyayı çevreleyen plakaların yeri ve bağlantıları konusunu çok araştırdım. Hep farklı çizimler gördüm. Yukarıda belirttiğim üzere 152 yerde küçük ölçekli tektonik plakalar mevcut imiş. Bunlardan etkili bazı plakalar ise; Hindistan, Afganistan, İran ve Anadolu bağlantılı tektonik plaka. Afrika’nın kuzeyi Akdeniz deniz tabanlı – Atlas Okyanusu bağlantılı, Arabistan ve Hindistan sıkıştırmalı tektonik Plaka biliniyor.

Bu plaka Ege denizi ve Akdeniz Kıyılı Avrupa ülkelerini etkilemektedir. Ayrıca Orta Amerika ülkeleri, Karayip ve Kanarya Adalarını etkileyen küçük tektonik plakalar var.

Dünyanın Merkezindeki Mağma:. Karasal kürenin ağırlığı baskısı ve sıkıştırması nedeni ile merkezde kendiliğinden ısı oluşuyor.  Bu ısının etkisi ile dünya merkezindeki toprak eriyerek Mağma’yı oluşturmaktadır. Mağma, devamlı  lav olarak yeryüzüne çıktığında azalıyor; Sert kaya tabakasının çökerek mağmaya karışması ile de çoğalıyor.

Mağma nın, Dünya yüzeyine doğru yaptığı basınç neticesinde lavın yolda bulduğu katı boşlukları doldurmasıyla lav havuzları oluşuyor. Bu nedenle oluşan lav havuzlarının ayak bastığımız noktanın 5 km kimi yerinde ise 70 km altında olduğu belirtilmektedir.

DEPREMLERİN OLUŞ ŞEKLİ;

Mağmada’ki eriyiklerin yeryüzüne doğru yaptığı yüksek itici basınç nedeni ile okyanus tabanındaki Tektonik Plakalarda ayrışma meydana geliyor.  AYRIŞMA noktası ‘burası’ iken BATMA noktası dünyanın başka bir yerinde olmaktadır.

Ağır katman, hafif katmanın altına girerken, üstündeki hafif katmanın olduğu bölgeyi itmekte veya batma anında oluşan boşluğa bu katman kırılıp, depreme neden olmaktadır. Deprem, bu batmanın olduğu yerde olmaktadır.

Depremler nedeni ile Yeryüzünde yeni ETKİN bir dağ tepe ve çukur oluşmadığı müddetçe buna neden olan deprem, hep deniz dibindeki tektonik plakalardır. Dikkatiniz çekerim! Deniz tabanlı depremlerin olduğu yerlerde dağ ve ada çinsi kara olaylarının olduğu gösterilmektedir.

Mesela! Gaziantep bölgesinde yığıntı, iki yönlü sıkıştırma nedeni ile; Hatay bölgesinde oluşan  ise,  iki yönlü ayrışma nedeni ile oluşmuştu. Ve bu deprem ise, karada oluştu. -Devamı Türkiye bölümünde.

Unutmayın Su çatlak yerden sızar. Kürenin çatlak yerleri ise, Tektonik Plakaların birleştiği yerlerdir. Sonuç olarak bu çatlakların % 90 nıda deniz dibindedir. Mağma iki tektonik plaka arasından çıkıyor ve İki parçayı ‘nazikçe’ ayrıştırıyor. Bu anda her hangi bir sarsma olmuyor. Sonrasında Ayrışan plaka KARŞI kıta karası dibine birikip burayı itiyor.

Bu itme ve birikim anı her neresi ise! O yer yüzeyden veya yakın yerden  kopuyor ve Mağma’ya doğru batıyor. Batan kısım ana karadan ayrışmış oluyor. Yalnız batma anı ve yeri kimi yerde! Okyanus tabanında oluşurken, yıkım etkisi karada görülüyor. Aynı zamanda deniz tabanında oluşan batım yüzeyi her ne kadar büyük olursa! Deniz tabanında da Tsunami oluşuyor. Böylece Mağma’nın Çıkış Noktasından Ayrıştırma – Batış ve itme nedeni ile Ayrışma sonrası deprem oluşuyor.

Ben Yeryüzünün bir tarafında dışarıya çıkıp akan lav, kül ve gazın, zararı olsa da! Buna Dünyanın, düdüklü tencerenin emniyet sıbabı derim.

DÜNYAYI ŞEKİLLENDİREN DEPREM MERKEZLERİ:.

<strong> Depremin Oluş Nedeni</strong>ve Türkiye konusunda, depremlerin ne denli felaketlere sebep olduğu en çok ve şiddetli görüldüğü kıta ve ülkeler sıralaması ise;.

1. En Şiddetli deprem bölgeleri: Pasifik Okyanusu tabanlı kıta ve ada ülkeleridir. Büyük (Pasifik) Okyanusun tabanını oluşturan tektonik plaka yılda, kuzeybatı yönünde 7 cm hareket etmekte imiş. Bu bölgeye; Pasifik (Ateş Çemberi) Deprem Kuşağı denilmekte.

2. Deprem Kuşağı: Bu bölüme Hint-Alp Kuşağı Denilmektedir. Buralar Himalaya sıra dağları üzerinden Afganistan İran, Türkiye, İtalya Orta Avrupa ve Portekiz ile Cebeli Tarık Boğazı üzerinden Atlas Okyanusu Deniz Tabanı dağ uzantısına erişmektedir.

Bu arada Hindistan yarımadasının altına giren Hint okyanus plakası, bu ülkeyi Asya içlerine ittirirken, Himalaya sıra dağlarının yılda 2 – 4 cm yükselmesine neden olmaktadır. Diğer taraftan, sıkıştırma nedeni ile Afganistan toprakları büzülürken,  santim santim küçülmektedir.

( ABD / USGM zeoloji araştırmasına göre Endonezya, depremlerin en çok ve belirgin olarak hissedildiği ülkedir. İnsanların hissedemeyeceği kadar düşük ve en fazla depremlerin olduğu ülke ise, Japonya. ABD’de depremlerin etkin olduğu bölgesi ise, Alaska.

İnsanlarda depremlere neden olmaktadır. Bazı petrol ve doğal gaz sondajlarında yer altına büyük miktarda su enjekte ediliyor. Bu su, fayların arasına girdiğinde, çatlakların arasını eriterek boşaltıyor. Bu boşlukta! Hissedilmese bile depreme neden olmaktadır. 08.2025

Arabistan yarımada plakası:., Hint Okyanusu, Afrika Kıtası ve Ak Deniz ve Himalaya tabanlı sıkıştırılma nedeni ile kendini Anadolu topraklarına doğru itmektedir. Himalaya dağları ve Arabistan plakasının sıkıştırması sonucu oluşan İran Zağros Dağları ve devamında oluşmuş çatlak; Irak’ın kuzey doğu içlerine kadar uzanmaktadır.

Bu arada Afrika merkezli Akdeniz üzerinden gelen baskı ile! Avrupa Kıtasında büzüşme ve kayma oluyor. Bu sebeple Orta Avrupa içinde yer alan Alp sıra dağları, Himalaya dağları gibi yılda 2,5 cm yükselmektedir. Ayrıca, Yüzlerce yıl sonrası Afrika kıtasının Avrupa ile birleşeceği belirtilmektedir.

Rift Vadisi Nedir Nerede Bulunur?

Rift Vadisi; Kızıl Deniz, Aden Körfezi, Afrika boynuzu üçlüsü arasından başlayıp, Kenya- Tanzanya üzerinden  Mozambik ülkesine ulaşır. Akarsu yatağı benzeri, depremsel yarılma  neticesinde çok geniş ve uzun,  çöküntülü bir kara düzlemidir.

Rift Vadisi, bir nevi Akarsu yatağı benzeridir. Başlangıç noktası olan Kızıl Deniz bölgesine yakın olan bölge hariç orta bölgeler, deniz seviyesinden 300 mt aşağıda, ∼1000 km düz genişliğe, ve üç ayrı parça halinde ∼ 3500 km uzunluğa sahiptir. Bu tip büyüklü küçüklü vadi çukurlarına, Rift vadileri denilmektedir. </p><strong> Depremin Oluş </p> <p>Nedeni ve Türkiye konulu açıklamalardan olan Rift Vadisi hakkında Bilim adamları;.

Afrika Boynuzu Rift Vadisinin, Afrika kıtasından yılda 6,3 mm D/B yönünde ayrılıyor. Etiyopya – Mozambik arasında var olan Rift vadisinin, yüzlerce yıl sonrası Afrika kıtasın dan kopacağını belirtiliyorlar.  Her iki uç noktalarının da deniz tarafından açılması halinde, Okyanus suyu ile dolacağını da ileri sürmektedirler.  www.livescience.com

3. Atlantik Değrem Kuşağı:. Ekvator bölge üzerinden, Orta ve  Kuzey Amerika-Afrika-Avrupa ve İzlanda üzerinden Kuzey Kutbuna ulaşmaktadır. Karayip, Kanarya ve İzlanda Adaları; Atlas Okyanusu Orta Tabanlı sıra dağların etkisi altındadır. Atlas Okyanusu tabanından çıkan lavlar, bu tabanlı sıra dağların hem yükselmesine hem de uzamasına neden olmaktadır. İzlanda’nın her sene, 2,5 cm D/B yönünde genişlediği tespit edilmiştir.

Deprem Etkisi ile yükselen genişleyen veya küçülen yerler:. Büyük (Pasifik) Okyanus tabanı kuzeybatı yönünde 7 cm Himalaya sıra dağları yılda 2-4 cm. İran Zağros Dağları Irak yönünde. Afrika Boynuzu yılda 6,3 mm D/B yönünde ayrışmakta. Alp sıra dağları 2.5 cm yükselmekte. İzlanda’nın ise her sene, 2,5 cm D/B yönünde genişlediği Afganistanın ise Himalaya, Arabistan ve Hint Okyanusu tabanından sıkıştırılarak genişliğinin büzüştüğü söylenmektedir.

TÜRKİYEYİ  ÇEVRELEYEN TEKTONİK PLAKA FAY HATLARININ DEPREME OLAN ETKİSİ

Türkiye; Dünya yüzeyinde, fay kırıklarının en çok olduğu ülkelerden biridir. Ne var ki Anadolu deprem üreten değil, depreme maruz kalan bir ülkedir. Ülkemiz; Himalayalar dan gelen parçalı tektonik plakalar ile ülke topraklarımız bünyesinde olan, çoklu kırık fay hatlarının etkisindedir.  Deprem fay hattı çizelgesini gösteren haritalara baktığımızda Anadolu’nun Üç yönden tehdit altında olduğunu görürüz.

1. Kuzey Anadolu Tektonik Fay Hattı. Buna göre Ülkemizi tehdit eden ana etken, Endonezya / Himalaya-İran ülkesinden geliyor. (Bilimsel açıklama) Tektonik fay hattı Bingöl Karlıova merkezinde çatal yapıp ikiye ayrılan ana etken, Kara Denize paralel batıya ilerliyor. Yalova şehrimizden Marmara Denizine batıp Avrupa’ya geçmektedir.

Türkiye de depremin oluş nedeni Türkiyeyi en fazla etkileyen Endonezya / Himalaya, Arabistan Yarım adası ve güneyden kuzeye doğru baskı yapan Afrika kıtası Tektonik Plakalarıdır.

2. derecede etkili tektonik plakamız. Bingöl şehrimizden Adana- Hatay şehrimize doğru çatal yaparak güneye doğru uzanmaktadır. Bu fay hattı, hem Akdeniz tabanına hem Suriye, Lübnan, Ürdün, İsrail, Arabistan yarım adası ile bağlantılı olup Türkiye yi  iki yönden etkilemektedir. Özellikle Marmara ve Ege bölgemizde olan parçalı fay kırık hatları ise, bu iki tektonik plakanın işini kolaylaştırmaktadır.

A. En Tehlikeli Bölge; Hindistan üzerinden gelip Bingöl merkezli makas acısı yaparak arada sıkıştırdığı, Erzincan Elazığ ilk risk bölgelerimizdir. Merkez olarak buranın doğuda bulunması mucibince ilk olarak önce Himalaya, devamında Arabistan yarımadası yönlü ikili baskı altındadır.

B. Tehlikeli bölge: Erzincan-Van-Hakkari üçgenli olan bölgemiz. Ayrıca bu bölgemiz, İran Irak merkezli Zağros Dağlarının arasında sıkışıyor.

C. Tehlikeli bölge: Kuzey Anadolu-Marmara tektonik fay hattı bölgesinin güneyinde kalan küçük ölçekli Çanakkale-Muğla-Adana üçgeni. Bu arada Ege Denizi kıyı kesiminden Denizli-Afyon-Kütahya bölgemize ulaşan çoklu fay hattına sahip depremsel bölgemiz var.

27 Ekim 2019 tarihli bir Hürriyet gazetesi sayfasından- Türkiyede deprem konulu bir konferansa katılan Japon deprem uzmanı ve inşaat mühendisi olan kişi.

{- Türkiyede birbirinden ayrı hareket eden 6 tane deprem fay plakası olduğu belirtilmektedir. Bu plakalar ilk hareketi Himalaya’ lardan alıyor. Nepal ⇒ Gürcistan üzerinden bu 6 plaka tetikleniyor. Bu etki Kuzey Anadolu Tektonik plakası üzerinden ⇒ Ege Denizi dip Fay hattı ile birleşiyor.  Yunanistan üzerinden İtalya ve İspanya’ya kadar gitmektedir, demektedir.

Yine Ekim 2024 tarihinde Japon deprem uzmanı Yoshinori Mariwaki: Endenozya’dan başlayan fay hattının Çin Hindistan ve İran üzerinden Türkiye ye ulaştığını kaydetti. Türkiye de deprem riskinin en az olduğu ilin Kırklareli, en tehlikeli ilin ise İstanbul olduğunu söyledi.  Kaynak: Sputnik

Türkiye Dünyada olası deprem sıralamasında  6.  Ölümlü sonuç sıralamasında ise 3. derecede en fazla ölümlerin olduğu deprem kuşağı ve Ülkesidir. Japonya’da 7 şiddetinde deprem oluyor kimse ölmüyor ken! Türkiye’de 5 şiddetinde deprem oluyor. (Örneğin 100 kişi ölüyor!).  Deprem şiddetinin 1 şiddetinde artması (5 ten 6 olması) sonuç olarak deprem etkisini (kimine göre 10 kat) 32 kat fazla artırmaktadır. </p&gt;</p>}

Deprem sonrası yeryüzündeki toprak şekillerinde çukur veya yükselti değişiminin görülmesi için depremin en az 6,5 ve üzeri şiddetinde olması gerekmektedir. Livescience.com

Depremin Oluş Nedeni ve Türkiye örneği 5 Şubat 2023 pz/pzt gecesi olan depremdir. Saat 04.¹⁷ de 7.8 şiddetinde olan Kahramanmaraş depremi‘nden 10 saat sonra olan ikinci bir 7.7 şiddeti deprem oluyor. Ve dolayısı ile Anadolu ülke karasının GB yönünde Ege-Ak Deniz istikametinde 3-7 mt kaydığı, Bilim çevresince söylenmektedir. Haliyle Bu kayma depremin gücünü göstermektedir.

Ne var ki Bu iki deprem, şehirlerimizde farklı görüntülere sebep oldu. Hatay hava alanı pisti örneğinde olduğu gibi arazi yükseldi ve uzadı. Bu durum Hatay’ın İki yönlü sıkışmaya maruz kaldığının görüntüsüdür.

G.antep’in sadece bir bölgesinde oluşan deprem sonunda çukur oluşmuş. 200 m genişliğinde, 30 m derinlikte ve yüzlerce metre uzunlukta Rift Vadisi türü çukur kanallar ortaya çıkmış. Burada çökme ve ayrışma meydana gelmiş. Buna göre Gaziantep bölgesinde oluşan çukur bence Anadolu karasının 3 mt kaymış olmasının göstergesidir.!

Rift Vadisi benzetmesi yapmışlığım nedeni Gaziantep’te oluşan çöküntü nedeni iledir. Peki! Çöküntünün altındaki toprak nereye gitti? Buna göre Güneşi gören toprak çökerken, onun altındaki toprak, kürenin boş (lav havuzu gibi) yerlerini doldurmakta, yer yüzüne çıkmakta veya, direk magma tabakasına geçmektedir.  Aralık 2010  Mecit ALBAYRAK

ANA ARININ GÜNLÜK ATMASINI TEŞVİK ETMEK

ANA ARIYA GÜNLÜK ATTIRMAK.

Temmuz 2025. Petekte Günlük Yoksa Ne Yapmalı. Kovanda hepsi var gibi ama, günlük ve kapalısı yok. Ne yapmak lazım. Polen, Polen. Ana Arının Günlük Atmasını teşvik için elinizde olan veya temin edeceğiniz poleni, pudra şekeri ile karıştırın. Hafif şekilde ıslatıp yoğurun. Yalnız tane tane katı olsun.

Rahmetli Profesör Doktor Muhsin DOĞAROĞLU hocamız: Ana arıya günlük attıra bilmek için pudra şekeri karışımı polen verin demişti.

Keseceğiniz 10*10 poşet naylonu üzerinde çita üstüne koyunuz. Daha sonra polen bittikçe aynı yere poleni -birkaç kez- koyunuz. Bu işlemi özellikle havaların ılık geçtiği kış mevsimi gününde bile muhakkak uygulayınız. Yaz mevsiminde iken, Polen var ama günlük yinede yok ise, anayı değiştiriniz. 

Ana Arının Günlük Atmasını Teşvik için, bunun faydasını göreceksiniz. Kışın poleni verdiğiniz halde günlük olmasa bile bu işten kazançlı yine arımız olacak. Bu yüzden koloni bu kışı daha güçlü geçirecek. Daha sonra arımız Bahar mevsimine daha kuvvetli girecek. Bu yazdıklarımı uyguladım ve sonucunu gördüm. Yani, poleni kışın bile veriniz.

Kimi arıcı arkadaş videolu çekim ile toz pudrayı, poleni vd yere dökerek, tavuk yemler gibi yapıyor muş. Yere dökme işi, sağlıklı değildir. Arı poleni temiz yerden alıyor. Yapmayın. Bu arkadaşın yaptığına Ana Arının Günlük Atmasını teşvik denilemez -Buna iş güzarlık denir.

Kovanları daimi ıslak kalabilecek yerlere koymayınız. Bu yerlerde arı hastalıklı olur. Siz ne kadar imtina gösterseniz bile başarılı olamazsınız. Kovanların dışında olan çatlakları silikon ile kapatın. Üst kapak altlarına çul çuval kağıt koymayınız.

Havaların sıcak olduğu arını dışarıda uçuş yaptığı günlerde şerbet vermeniz gerekiyorsa verin. Burada dikkat edeceğiniz nokta şu. Arılar petek üzerinde üzüm salkımı gibi toplanmış olmasınlar. Bütün bunları yaptığınız halde yine de arılarda ilerleme yok ise arılarda hastalık ola bilir.  09.2016

MISIRIN HEM KRALİÇESİ HEM KRALI HATŞEPSUT

MISIR KRALİÇESİ VE KRALI HATÇEPSUT

    Temmuz 2025. Mısır Kraliçesi ve Kralı Hatşepsut. Bu yazımın aslını 04.08.2002  pazar tv yayınında günü izlemiştim. Ve arkeoloğun anlatımlarını anında not ettim.

Hatşepsut hakkındaki aşağıdaki yazılımın hiç yada az bulunabilen bir durum diye düşünüyorum. Yalnız Kraliçenin hayat hikayesi hakkında tarih rakam bilgilerini büyük larousse ansiklopedisinden aldım. Doğum ve ölüm: MÖ 1537 – 1484

Mısır’ın Kraliçesi ve İlk Kadın Firavunu: MÖ 1789 yılına kadar kraliçe olup kocasının ölümü sonrası 1789 – 1786 yılları arasında kadın firavun olan ilk Kraliçe Sobek Neferu idi. Kaynak-History.com – 2022

Hatşepsut’un manası:. Soylu kadınların en önde geleni –  livescience.com  Ne var ki Hatşepsut ile kocasının kardeşliği ve evlilikleri gibi kendilerinden sonraki bazı evlilikler ile aynı  sorunlar yaşanmış.

Mısır kralı 1. Tutmosis (tutmes) in birinci karısından olan büyük kızı Hatşepsut ile ikinci karısından olan oğlu 2. Tutmosis ile Hatşepsut 12 yaşında evlendirilmiş. Daha sonra Kralın ilk  evlilikten doğan erkek çocukları hep ölürken, sadece bir kızı sağ kalıyor.

Örneğin Mısır kralı Akhenaton ve ilk karısı Nefertiti‘den olan ve doğan çocukları gibi. Akhenaton’un 2. karısından olan oğlu Tutankamon ile  Nefertitiden doğan kızının evlilikleri aynı. Gerçi Antik Mısır tarihinde aynı anne ve babadan olan çocukların evlendirilmesi normal imiş.

MÖ 1520 yılında 1. Tutmosis in  ölümü üzerine oğlu 2. Tutmosis ve kızı Hatşepsut yönetime geliyorlar. Hatşepsut o zaman 17 yaşında oluyor. Sonrasında 2. Tutmosis, Hatşepsut‘tan olan kızını, 2. evliliğinden olan oğlu ve kendisinden sonra kral olacak 3. Tutmosis  ile  evlendiriyorlar.

Sonrasında Hatşepsut’un kocası 2. Tutmosis, M.Ö. 1505 yılında ölüyor. Kralın oğlu ve kraliçeninde üvey oğlu ve damadı olan 3. Tutmosis’in daha küçük. Lakin iktidarın zevkinden dolayı Hatşepsut tahtı bırakmıyor ve yeniden evlenmiyor. Kraliçe dul kaldığında 32 yaşında imiş. Sonuç olarak çocuk yaşta olan 3. Tutmosis ile karısı da, kral olma konusunda istekli değillermiş.

Hatşepsut kadın kral olarak iktidara alışmıştı. Yalnız kadının kralın olması mümkün değildir. Ama Baş rahib bu sorunu ortadan kaldırmış. Kraliçeye Tanrı Amonun Kızı Hatşepsut lakabı verilmiş. Ayrıca Kraliçe erkek firavun kıyafetleri giymiş ve çene altına sakal takmış.

Arkeoloğun duvar yazı ve resimlere dayanan anlatımında ise:.  Kadın kral Hatşepsut ile damadı kral 3. Tutmosis arasında karşılıklı güvene dayanan bir antlaşmanın olduğu yönündedir.  Kraliçe Hatşepsut’un kızının eğitmeni Mimar Selmut.

Yalnız Kraliçe ile Selmut’un arasının iyi olduğu görüşü hakimdir.  Hatşepsut Mısırın bayındırlığı iç işleri ve yönetim işini hallediyor. Damadı 3. Tutmosis ise askerlerin arasında  savaşmayı öğreniyor.

Bu arada aynı zamanda ‘gözde erkeği’ Mimar Selmut‘a, kendi anıt mezarını yaptırır. Selmut, kraliçeden önce ölür. Selmut ile dünyada yaşarken resmen bir arada olamayan Hatşepsut! Mezarlık inşaatı anında, mimari bir hile yaptırıyor.

Mimar Selmut’un mezarını daha önceden hazır olan kendi anıt mezarının yan tarafına yaptırıyor. Kendi anıt mezarı ile Selmut’un mezarı aynı seviyede. Kraliçe anıt mezarı odası ile Selmut’un mezar odası arasına sadece basit bir duvar ördürüyor. Böylece sağlığında bir araya gelemeyen Kraliçe ile Selmut, öbür dünyada bir araya geliyor.

1903 yılında, Hatşepsut’un mezarı tespit edilip açılıyor. Kraliçenin mezar odasındaki duvar resimlerinde kraliçenin yanında duran bir erkek resmi, var. Bu erkeğin sol yanağında, yaşlanmadan dolayı oluşan bir çizik görülmüş. Sonrasında, kraliçenin mozolesinin ilerisinde bulunan mezar odasıda açılmış.

Ne var ki Bu mezar odasından çıkartılan erkek cesedinin suratında aynı çizgi görülmüş. O gün için bu erkeğin yüzü tv’de gösterildi. Sonuç olarak Kraliçenin mezar odasındaki  erkek resminin, Mimar Selmut’a ait olduğu görülmüş.

Mısır’ın Kraliçesi ve Kadın Kralı Hatşepsut M.Ö. 1484 yılında ölüyor. Üvey ve oğlu damadı 3. Tutmosis kral oluyor. 3. Tutmosis kral olduktan 15 yıl sonra, açık alanlardaki kraliçe Hatşepsut un resimlerini kazıttırmış.

Bu kazıtma şeklinin 3. Tutmosis’in  kayın validesi kraliçeye karşı oluşan gizli düşmanlığından değil. Arkeoloğ bu yapılan kazıma olayının Yalnız siyaseten alınmış bir karar olduğunu, söylemişti. 04.2014

SEYDİŞEHİR KUĞULU PARK 2007

SEYDİŞEHİR KUĞULU PARK 2007.

     Temmuz 2025. Seydişehir Kuğulu Park 2007 Günümüzde mesire alanı olarak kullanılıyor. Elli yıl öncesinde buralara ancak görevliler gelirdi. O zamanlar su içindeki çamurdan  dolayı toprak bile görünmezdi. Ayrıca mevsimine göre yabani göçmen kuşların uğradığı bir bölge idi. Ne zaman ki Eti Alüminyum Fabrikası ve Lojmanları için su basılmaya başlandı! Görünürdeki Su bitti.

Lakin buraya eskiden gelen göçmen kuşlardan biri ve başta geleni ise adı üzere Kuğu Kuşları idi. Ki o zamanları ben görmedim veya hatırlamıyorum. Bundan başka kaz, ördek en bilinen yabani kuşlardı.

Günümüzde ise ana havuzda  sembolik olarak Kuğu Kuşları var. Ayrıca ‘hatırlı ziyaretçiler için’ beslenilen çeşitli ördek ve kazlar.

Seydişehir Kuğulu Park 2007 resimleri o zamana ait bir belgesel durumundadır. Özellikle Havuz içindeki adacık ortasında yeşeren Söğüt Ağacı unutulmaz bir görüntü veriyor. Havuzun orta yerlerinde yer altı su kaynağı var. Havuzu besleyen de bu kaynak suyudur.

1, 2, 6 ve 13. resimler Kuğulu merkez alanı içindeki ana havuzu gösteriyor. Bu havuzun ortasındaki adacıkta, gölette barınan kaz ve ördekler için yapılmış kulübeler mevcuttur. 3. resim ise mesire alanına gidilen köprülü üst geçit üzerinde olan ben. 4 ve 5. resimler ise Ana havuzu yukarıdan besleyen su kanalıdır. Bu kanal ancak, bol yağmurlar sonrası etkin olur.

Alttaki şelaleler ise, görüntü maksatlı olup hoş bir anı olmaktan öte bir işlevi yoktur.

 DSC01273 DSC01274 DSC01275 DSC01278 DSC01279 DSC01281 DSC01282 DSC01285 DSC01286 DSC01288 DSC01291 DSC01294 DSC01296 DSC01297           

Özellikle ana havuzun alt tabakasında bulunan yer altı suyu, yaz kış kesilmeden akar. Veya akmasa bile! – Ben buradayım diye kendini, gösterir. 2012

Yolda yürüyen en güzel kişi Yoldaki engelleri kaldıran kişidir.

ARILARDA VARROA ve NOSEMA İLAÇLARI

Kovan İçin Tomruk Alımı

Temmuz 2025. Arılarda Varroa ve Nosema İlaçları konusunda Burada yazmaya çalıştığım detaylar; 45. Istanbul Apimondia 2017 bünyesi içerisinde, konu ile alakadar yetkililerin sunumlarıdır. Devamında Yetkili kişilerin verdiği site adreslerinden sizler için elde etmeye çalıştığım bilgilere dayanır.

Nosema Ceranae: Göçmen arı kuşlarından; Nosema Apis: Bozuk yiyeceklerden oluşmaktadır. Kışın dışkısını dışarıya atıp, bağırsağını temizleyemeyen arılarda ortaya çıkmakta ve bu nedenle arı ölümlerine neden olmaktadır.

Çaresi Timol Esanslı Kekik Yağı dır. 5 lt şerbet içine, iğne enjektörü ile 0.5 – 1 ml çekin şerbete karıştırıp şerbetliklere dökünüz. 3 gün ara ile 7 sefer dökmeniz bu zararlıların tedavisi ve imhası için yeterlidir. Ancak verdiğim oranları kendi kovan sayınıza göre hazırlayınız. Yalnız, çap olarak 10 km mesafe içindeki başka arıcı varroa mücadelesi yapmadı ise! Varroadan kurtuluş yok.

Nosema hastası olan arının belirtisi ise, arı uçamaz, kovan önünde yürür. Kanatları yanlara doğru açık ve sarkıktır.

Arılarda Varroa ve Nosema İlaçları:. Bu konuda yetkili Koreli bilim adamları nosema için zerdecal eksraktını kulanmışlar.  Nosema’yı % 93 oranında  yok etmişler. Buna göre uygulanması ise; 1 lt şerbete 10 gr zerdecal ekstraktı karıştırmışlar.

Nosemanın yok edilmesi için diğer bir mecburiyet ise daha var. Nosemanın oluştuğu kovanın çitalarını kullanmayıp, eritmeniz gerekir. Arılığın yanında durgun su varsa bunu atınız. Akar suyun olması, arı için sağlıklıdır. Akar su yok ise su getirip, gölgelik yere koyun. Yalnız İçine tuz atmanız lazım.

Arı ölüm sebeplerinden olan Tarımsal bitki ilaçları, Varroadan daha tehlikelidir. Varroa sadece yetişkin arıların ölümüne sebep olmaktadır. Tarımsal ilaçlar ise Yetişkin arı tarafından kovana getirildikten sonra zehrin bulaştığı bütün kovan yok oluyor.

Ne var ki bu istenmedik gelişme sonrası peteklerde olan larva ve yavru arılar bile etkileniyor. Kovandan çıkıp zehirden dolayı  gelemeyen arı ölümlerinin oranı, % 41 dolayındadır. Bu ölümlerin sebebi bitki ilaçlarıdır. Sahil bölgelerinde olan arı ölümlerinin daha büyük oranı, bitkisel ilaçlar yüzünden.

Varroa için ilaç isimleri:. Arjantinde % 100 organik ve % 96 oranında etkili Aluen Cap isminde bir ilaç geliştirilmiş. U şeklinde çita üzerlerine konan şerit, 42 gün boyunca etkisini gösteriyor. Ayrıca Bayern 275 mg şerit ilaç geliştirmiş. Bu ilaç Umetrin ile HOP GUARD beta asit potasyum tuzlarından oluşuyor. (İçeriğini bilmiyorum.) Sonuç olarak bu Şerit şeklindeki ilaçlar % 95 varan etkiler göstermekte imiş.

Oksalit asit kullanımı; Günlüğü olmayan 50 kovanlık arı için 800 gr su+ 200 gr şeker+ 35 gr oksalit asit karıştırılır. Özellikle arılar toplu halde iken kullanılır. Her iki çita arasına 0,5 mg damlatmak veya çitaları tek tek dışarıya çıkarıp yukarıdan aşağıya arı üzerine püskürtmek yeterlidir. Tekrar aynı yere koyunuz.

BİLGİNİZE! Oksalit asit, adı üzerinde asit! Api Mondia Konferansında; Varroa’nın arı sırtında meydana getirdiği yara nedeniyle! Erken arı ölümlerine neden olduğu söylenmiştir.

Varroa mücadelesinde Timol Esanslı Kekik Yağı. Mentol ve Okaliptus ağacının yaprağı ve kabuğunda olan Varroa için Okaliptus Terpineol yağı % 98 oranında etkilidir. Okaliptusun yaprağı veya kabuğunu Körükte yakın.  Kuvvetli dumanı, kovan içine 5 kez basıp, ağzını hemen kapatın. 5 dak. kapalı tutun. Daha sonra tekrarlanır. Kısıtlı bir süresi yoktur.

Arılarda ölüme sebep olan hastalıklar. Amerikan ve Avrupa Yavru Çürüklüğü; Arı Felçi Virüsü; Kireç Hastalığı. Akut Arı Felçi Virüsü ve Keşmir Arı Virüsü hastalığıdır.

Arılarda Deforme Kanat Virüsü:. Pupa halindeki yavrularda oluşup, yeni çıkmış arılarda görülür. Direk olarak Varrodan değil, varroanın bulaştırdığı bir virüs yüzünden olmaktadır. Virüsü kapan arı, 48 saat içinde ölmektedir. Bu hastalıklar -Allah muhafaza- arılığınızda var ise; Şükredin, böyle kalsın, deyin!  Çünkü:

ARICILIKTA EN KORKUNÇ ZARARLI:

Küçük Kovan Böceği (KKB). Şuan için ülkemizde görünmeyip, sınırlarımızın yakınlarına kadar gelen Trapileaps böceğidir. Araştırdığım kadarı ile bu böceğe karşılık bildiğimiz bütün arı hastalıklarını alıp başımıza koymamız lazım. Bilimsel olarak, en tehlikeli arı hastalığı oldu/olacağı, addedilmektedir.

Direk olarak bu böceğin balın içinde yaşadığı Api Mondia konferansında belirtilmişti. Bilimsel olarak KKB; 250 km den daha uzak başka bir yere gidemez. Gidebilmesi için, 100 yıllık bir sürenin geçmesi gerekiyormuş. Ama; gezginci arıcılık sayesinde bu süre ve zamanın, bir anda oluşmasının an meselesi olacağı belirtiliyor. Bu nedenle Gezginci arıcılığa hoş bakılmamaktadır. 02.2018

RAKIMI EN YÜKSEK İLÇELERİMİZ

RAKIMI EN YÜKSEK İLÇELERİMİZ

  Haziran 2025. </strong&gt; Rakımı En Yüksek İlçelerimiz veya İlçelerimizin rakımları konusu sayfama sıkça gelen sorulardan biri idi. Ancak 2017 yılı itibari ile 919 tane olan İlçelerimizin rakımlarını belirtmemin mümkünlüğü çok zor olacaktı.

Rakımı en yüksek ilçelerimiz arasında ilk 1800 m üzerine girenleri karşılaştırmalı  olarak yazdım.

Nüfus ve rakım bilgileri il ve ilçe girişlerinde 2021 yılı itibari ile bundan sonra yazılmayacak. İlgili yazılarım için bakınız:

İllerin Karayolu Ve Uydu Üzerinden Rakımları

Türkiye nin yedi bölgeye göre yükseklik sıralaması – rakımları

Rakımı En Yüksek İlçelerimiz konusunda Bir yerleşim yerinin kuzeyden güneye doğudan batıya ve orta yerinin rakımı farklılık arz eder.  Ben bunları dikkate alarak Rakımı en yüksek ilçelerimiz olanların ortalamaları yazdım.  17 kasım 2016

En Yüksek İlçemiz Birebir yaptığım araştırma sonucuna göre, Van BAŞKALE 2320 m gelmektedir. Ve İlçelerimizin rakımları

Türkiye’nin ortalama rakımı ise; 1132 m. Kaynak: www.cia.gov

1 – Van (1727) / BAŞKALE               2320 m

2 – Erzurum (1900)/KARAYAZI    2289 m

3 – Kars (1755) / SARIKAMIŞ        2101 m

4 – Van / SARAY                                  2091 m

5 – Ardahan (1810) / DAMAL        2049 m

6 – Van  / ÇALDIRAN                        2046 m

7 – Ardahan / GÖLE                           2020 m

8 – Van  /  ÖZALP                                1994 m

9 – Ağrı (1630)/DİYADİN                 1935 m

10 – Erzurum  /  TEKMAN               1919 m

11 – Erzurum  /   ÇAT                          1919 m

12 – Ardahan  /   ÇILDIR                   1909 m

13 – Erzurum / PALANDÖKEN     1898 m

14 – Hakkari 1755 YÜKSEKOVA 1875 m

15 – Erzurum /  ŞENKAYA               1864 m

16 – Kars  /  SELİM                              1856 m

17 – Ardahan  /  HANAK                   1820 m

18 – Ağrı  /  ELEŞKİRT                       1817 m

19 – Bingöl 1159 / KARLIOVA        1816 m

13.01.2017

SEYDİŞEHİR KUĞULU PARK MESİRELİĞİ

SEYDİŞEHİR KUĞULU MESİRELİĞİ.

    Temmuz 2025.  Seydişehir Kuğulu Park Mesireliği azda olsa her şeyin doğal ve doğallığını devam ettirdiği nadir yerlerden biridir. Bu yerin ‘tam’ doğal olduğu zamanlarda ise buraya adını veren Kuğu kuşları geliyormuş.

Ben 50 yıl öncesinden, özellikle avcıların ve revlilerin ayak bastığı, bataklık bir bölge olduğunu duyardım. Bu kişilerin kolayca  gidemediği yerlerde kırık – dökük kayıklar içinde gezindikleri sazlık, bataklık olan, mevsimine göre de, göçmen kuşların gelip konakladığı, yumurtalarını bıraktığı, giderken de yavrularını yanlarında alıp götürdükleri bir Kuğulu‘muzu duyar ve hatırlarım.

Yabani Kazlar ve ördeklerin sadece adları kaldı. Bıldırcın ve Keklikler, -vurmak için- ‘mikroskopla’ aranıyor. Buraya adını veren  KUĞU ları ise Seydişehir Belediyemiz, Kuğulu’nun adına layık olması babından, 2012 yılında 3 tane kuğu temin edip, havuza bıraktı.

Kuğulu’muz; Şehrimizin güneyinde, Antalya yolu sınırında Toros Dağlarının uzantısı -Giden Gelmez  dağ gurubuna dahil olan, Kalafat dağının yarım daire şeklinde kucakladığı; Yazın yeşillikler içerisinde kısmen sulak ve sulanan;  Kışın ise Allah vergisi, su deryası bir mesirelik. Şehir merkezine 8 km mesafededir. 40.400’e varan merkez nüfusumuz (2012)  için tüm içme sularımız burada bulunan ≈ 5 mt derinlikteki kuyudan (halen 2025), pompalar vasıtasıyla depoya basılıp şehre dağıtılıyordu. Fakat 2000 yılından sonra buna artezyen kuyularının da ilave edilmesi mecburi olmuştur.

2008  yılında  Şehrimize bağlı Akçalar kasabası yakınındaki 1210 rakımlı Çal tepesi üzerinde başlayan  artezyenden su çıkartma çalışmaları, 2012 yılında neticelenmiş ve yeni su hattı, bağlanmıştır. Yalnız bu suyumuzdaki kireç oranı biraz fazla gelmekte olduğundan Belediyemiz, bu suyu fizyolojik arıtma yoluna gideceğini bildirmişti. Büyük şehre dahil olduk 2025 hala yapılmadı.

Bu güne kadar açılan tüm artezyen kuyu ve sularının, şehrimize iki yönlü faydası olacağı beklenilmektedir. Çal mevki ve diğer artezyenlerden basılan su sayesinde; Kuğulu yer altı su miktarı artmasa bile! Yerinde saymasına katkı sağlayacaktır.

Yağmur mevsimin kısmen başladığı Ekim ayından itibaren (2021 mevsime ait ilk yağmur, 14 Eylülde yağdı) yer altı nehir ve göletlerimizin dolması ile önce, zemin yüzeyinde sular çıkmaya başlar. Kasım – Aralık ayları içerisinde, ∼ 3 gün yağan yağmur sularının etkisi ile, Kuğulu gezinti zemininden 90′ dikliğine ≈ 40 mt yükseklikte ve 100 m dağın böğründe, Kalafat Dağının üzerinde  olan, halk arasında ‘Gürlevik‘ denen noktadan önce uğultular, sonrası havaya tazyikle fışkıran yer altı sularımız; Yer altındaki su bolluğunun bir nişanesi olarak, beyinlerimize kazınır.

Gürlevik, kasım 2009 ve  2010 yılı Aralık ayının son haftasına doğru patlamıştı.  Gürlevik in suyu fışkırdığı zaman önünde, dikilmek mümkün değildir. Öyle’ki, suyun ilk çıkış anındaki uğultu sesinin, kuş uçumu ≈ 1 km mesafeden duyulduğu söyleniyor. 2000 yılı öncesi yer altından çıkan su ile, şehrimizde yağ balığı olarak bilinen balık türüde çoğalırdı.

Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim: İnsanoğlu gibi aç ve bencil bir mahlukat yoktur. Bu balık, geçmiş yıllarda haddinden fazlası ile bölgemizde bulunurdu. Bu balığı yemek için yakalamaya çalışanlar,  azı ile yetinmediği gibi, okur yazar dediğimiz kişiler dahil, değişik bölgelerde daha büyük balıkları yakalaya bilmek için, 3-5 tane  değil, honaz denilen balık yavrularını, bidonlara doldurup götürüyorlardı.

Hazıra ne dayanır? Haliyle yeryüzüne çıkan yağ balıkları da, suların çekilmesi ve bilinçsizce yakalanmaları neticesinde, yok oldu. Evet; Her nimetin bir külfetinin olduğu, aşikardır. Diğer bir etken ise; Suğla bölgemizde; çok yağan kar ve yağmurun etkisi ile dolan yer altı sularımız, her yedi (7) senede bir yer yüzüne patlar ve bu bölgemizdeki yüzlerce dönüm arazi sular altında kalır, yer altında üreyen yağ balıkları da göz önüne çıkardı. Ne yazık ki; Bu yeraltı suyumuz, son kez 1980 sonunda yeryüzüne çıkıp, 1982 yılından itibaren gelmemek üzere gitti.

Benim Seydişehir Kuğulu Mesireliği ile olan bağlantım sadece yazın piknik amaçlı değildi.

2007 – 2009 yılları arasında, Özellikle insanların olmayıp, yabani domuzların yattıkları çalı diplerinden, sanki bana; ‘Hala ne duruyorsun akşam oldu, ezanlar okunuyor, git‘, der gibi homurdanmalarına kadar yağmurun, sulu sepenin altında, Ekim ortalarında başlar, su akıntısının kesildiği Mayıs ayına kadar elimde çapa, kürek ile buralarda su kanalları açma çalışmalarım devam ederdi.

Kimine göre ben; defineci, (Ergenekon, silah gömülerinin sıkça söylendiği zamanlarda) silah saklayan, kimine göre de Allah rızası için  oralarda oyalanan, düzenleyen doğayı seven birisi idim. Burada yaptıklarım ise;

Bu bölgenin, Ferzine Çeşmesi ve mağarasına çıkan taş yolu, AKP’li belediye başkanımız İbrahim Halıcı yaptırmıştı. Bu taş yolun üst tarafı ve yukarılardan gelen yer altı suları, bu taşların üzerinden geçerek, öbür tarafından araziye yayılıyordu. Suyun yayılması bir tarafa, taşların üzerine çamuru yaydığı gibi akan su,  taşın altındaki toprağı yumuşatıp akıtmakta ve yolun bozulmasına neden olmakta idi.

Peki, bu durumu, belediye çalışanlarının görmemesi veya duymaması mümkün mü? Değil! Bu yol yapıldıktan 1,5 – 2 sene sonrası, tabiri caiz ise bu görevi ben devraldım. Orada bulunmam ve gayretlerim, aynı zamanda benim ruhumu gençleştiriyordu. Öyle ki, yağış altında gocuğumdan damlayan suyu bile dikkate almıyor idim.

Ben, Seydişehir Kuğulu Mesireliği bölgesinin üst taraflarında her yöne yayılan yeraltı sularını, bir ark açarak, taşlar döşeyerek, ayak altından uzaklaştırmıştım. Bu heves ile, Ferzine Çeşmesinin 15 mt yukarısından çıkan yer altı suları için aşağıya doğru ≈ 250 mt su yolunu bazen balyoz ile, bazen kazma – kürek, bazen çapa ile buralara kanal açtım.

2011 yılından bu tarafa, medarı iftiharım olan bu yer ve su yollarını görmek, bozulan yerleri yeniden yapmak için zamanım olmadı. 01.02.2014 Cumartesi günü tekrar aynı yere gidip, bozulan kanal  yerlerini  onardım, düzenledim. Şimdi oralara bu işleri yapmak için gidecek olsam; Girişte para vermem lazım.   10 . 2010    Mecit  ALBAYRAK

ARILAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER

PETEK veya ÇİTALARIN YERLEŞİK SIRASI

  Temmuz 2025. Burada yazdığım Arılar Hakkında Genel Bilgiler konusunun % 80 ni yaşadım, gördüm. % 20 sini ise! Şüphe ile karşıladığım olayların karşılığını FAO Çin Rus Portekiz Brezilya menşeili kaynaklardan araştırdım. Ve bu yazılarımın içine en azından –alıntı diye belirttim.

Arılar hakkında kimi soruları etrafıma sordum. Bildiklerim ile kıyasladım. Gördüğüm her arıcıya bana sormasa bile arılar hakkındaki bilgilerimi göstere göstere hep söyledim. Onlar ise sorduğuma düzgün cevap bile vermediler.

Arıcılığa ilk başladığımın 2. yılında tanıdığım bir arıcıya – Bana yardım eder misin diye sordum. İlk söylediğiBallı bir çitanı alırım demişti. 

İlk arıcılığa başladığım yıllarda analı çitayı dışarıya alır uzun bir süre incelerdim. Bu yüzden D ve FF şıklarında belirttiğim açıklamaları araştırdığım için öğrendim. Benim bu davranışımı gören çok daha eski arıcılar bu davranışıma kızarlardı.

Öyle ki ben! Çitalarda günlüğü görmeme rağmen! Günlüğün olması illa ananın olduğu manasına gelmez derdim. Bizzat anayı görmeden kovanı kapatmazdım. Usta arıcı on kovana bakıp bitirirken ben hala tek kovan başında uğraşırdım. Bu yüzden Benim arılar üzerinden gördüğüm nice olayları usta arıcılar görmemiş bile. Kendim Şahidim.

Bugün bir şeye şahit oldum. Benim konu başlığı ve etiketim üzerinden kendi sayfama giriş yapmak istedim. Sayfam açılmadı. Bu bilgilerin bir kısmı degil! Tamamını noktasına kadar kopyalayıp yayınlayan (10.07.2024 Çrş E….arıcılık ve diğer sayfalar) karşıma çıktı. Benden çaldığı bilgiler ışığında sitesinde reklam alıp kazanç sağlıyorlardı.

Bu yazı alıntıdır demeyi bile kendine yakıştıramamış. Sadece sitemim bu değil! Rakımlar konulu yazılarım bile kopyalandı, ve yayınlanıyor.

Sadece bilmenizi ve bilinmesini istediğim için yazıyorum. Öyle ki onlar prof! ben asistan bile değilim?

ANA ARI HAKKINDA GENEL BİLGİLER:

AAna arıyı öldürme nedenleri:

a- Günlük atmamış ananın olduğu kovana, başka kovandan arı silkeleme! Gelen arılar günlüklü kovandan geldiler. Hiç günlük görmezlerse bu anayı öldürürler.  b– Arısız bile olsa, içinde günlük ve kapalı yavrusu olan çitayı bu kovana koyma. Bu kovanın arıları ananın günlük atmadığını biliyorlar. c. İçinde günlük ve kapalı yavrulu çitası  olan veya olmayan kovana dışarıdan çiftleşmemiş ana verme. Yeni meme yaparlar veya sahte anaya gidecek durumda olabilirler.

d. Anası günlüğü ve kapalısı kalmamış arıya ana vermek: Bu durum daha sahte anaya gitmemiş kovan için geçerlidir. Kafes içerisindeki çiftleşmiş anayı, arısız kapalı ve günlüklü bir çita ile birlikte veriniz. 3- 5 gün kovanda bekletip, telini acınız. 

e. yaşadığım bir olay. Bir kovanın anasını herhangi bir sebeple aldınız. Tekrar eski yerine koymanız gerekiyorsa! 2 gün içerisinde, kutusuz vere bilirsiniz. Çünkü feromen kokusu hala kovanda kaybolmamıştır. Aynen kabul ederler. Yalnız çita üzerinde gezinen anayı bir süre takip edin,

Her şeyi olan kovana da, başka kovandan arıyı direk silkeleme. Bunun için uçuş tahtası üzerinden yere doğru bir şerbetlik tahtasını uzatın. Üzerine arıyı silkeleyin, her iki arı anlaşarak birleşirler. Direkt silkelerseniz, kokuları farklı olduğu için bu sebeple birbirini öldürürler. Başka koku karıştırarak versen bile! Risk oluyor.

BAnası yok ama petek içinde günlük olan kovana ana vermek: Dışarıdan verdiğiniz anayı kabul etmez, öldürüp, meme yaparlar. Dikkat edin! Hazır ana verdiğiniz kovanın peteklerin de açık günlük olmasın. Tek veya böldüğün kovanlar için 5 gün bekle. 5. gün olan tüm memeleri temizle. Sonra kafes içerisinde anayı çitaların arasına koy. Kapalı anayı verdikten 3 gün sonra tekrar kontrol et meme varsa kopart. Yoksa 4. gün kafesin telini açın, hayırlı olsun.

Kafesini terk etmeyen ana arı : 13.4.2014 pz. Yaşadığım bir durum. 3 çita olarak bölüp ve petek üzerinde günlüğü olan kovana kutuda ana verdim. Arı sayısı az onun için hemen kabul ederler diye kek telini açıp hazır ana verdim. 3 tam gün sonra kontrol ettim. Kutudaki keki yemişler. İşçi arılar çıkmış. Ana ise kutu içinde geziniyor.

Ana Dışarıya çıkamamış! Petekleri kontrol ettim. 2 tane meme yapmışlar. Memeleri parçaladım. Bu meme içindeki arı sütlerini boşa atmayın. Tahta ağaç kaşığı ile alıp yiyin. Kutu içerisindeki ananın telini tekrar raptiyeleyip aynı yere koydum. Ertesi gün açtım. İki gün sonra kontrol ettim, kabul etmişler. düzenleme 2020

CEn tehlikesiz Hazır ana verme yöntemi. Günlüklü bütün çitaları arısız olarak başka günlüklü arılı kovanlara dağıtın. Bu yerlere hazır veya ham çita koyun. Akabinde kafes içerisindeki anayı, kovana koy 2 gün bekle. Telini açıp 2 gün daha bekleyip, ananın kafesten çıkıp çıkmadığını kontrol ediniz. En  zahmetsiz ve tehlikesiz yöntem bu. Ana günlük attıktan sonra isterseniz başka kovandaki günlüklü ve kapalı peteklerini verin

D – Verdiniz ana petek üzerinde geziniyorsa hemen kovana koyup üstünü kapatmayın. Ana arının olduğu peteği dışarıya alın ve anayı devamlı takip edin. Ana arı üzerine C biçimi kıvrılan arı olursa! O arıları iki parmağınız arasında sıkın öldürün.

Ana arının üzerine C biçimi kıvrılan arı: Kendini sahte ana olmaya hazırlamaktadır. Ve bu anayı istemezler. Bir kaça petek üzerinde ana arıyı takip ediniz. Ana üzerinde gördüğünüz C bicimi bütün arıları iki parmağınız arasında tutup sıkınız. C biçimi saldıran arı olmaz ise, iş tamamdır.

Varsa, aynı işlemi saldıran arı kalmayıncaya kadar uygulayınız. (Not: Bu yazdığımı 40 yıllık arıcılar bilmiyor. Esasında anlattığım bu bilgiler Arılar Hakkında Genel Bilgiler den. Lakin bilmeyen bilen bilmeyen var. Bilende söylemiyor. 2025

E. Tezat bir durum. İçinde günlük ve kapalısı olan anasız kovanı 2 gün bekletip kafes içinde hazır ana verdim. Kontrol ettim, hiç meme hazırlığı yoktu. Tekrar kontrol ettim, Ana çıkmış, çita üzerinde geziniyor. Ama çitaların üzerinde açık kapalı 10 adet meme oluşturmuşlar. Memenin birini ana kemirmiş. Diğerlerini de ben temizledim.  Sonuç olarak Arılar Hakkında Genel Bilgiler de bildiğim dediğin arının ne yapacağını  ancak kendi bilir. Niye anayı kabul ettin! Niye meme yaptın?

FKovanı açmadan dışarıdan ana arının tespiti. Kovandaki arının anası var yok bilmiyorsun. Kovanın dışına biraz kuvvetlice vurup, kulağınızı tahtaya dayayın. Kovan içinden uzunca ıııııııı diye bir uğultu geliyor ise ana yok. Kısa (ııı) sesi, ana var demektir.

ANA ARILARININ SAVAŞI:

FF. Kovanı açtınız ıııı sesi geliyor ise! DİKKAT!!. Bir Arıcı arkadaş petek üzerinde ıııı diye gezinen ana arının videosunu paylaşmış. Bu ana arının Oğula gidecek ana olup kendisiyle gidecek arıları çağırdığını söylüyor. YANLIŞ BİLGİ!. Bunun İki nedeni var.

1 – Yeni ana çıkmış. Ama daha meme içlerinde çıkacak analar var ise! Çıkmış bu ana tüm petekleri ve üzerindeki arıları ‘ZİYARET’ ederek kendini bunlara kabul ettirmeye, meme içindeki diğer anaların yok edilmesini isteme çabasındadır.

2Kovanda Ölümüne dövüş neden olur? Yine tesadüfen kovan kapağını açtınız. ııııı diye ses geliyor! Petekleri tek tek kontrol ediniz. İki tane ana arının birbirine kenetlendiğini görme ŞANSIN olabilir. Bu durum var ise, sakın bu ana arılara müdahale etmeyiniz. Bu çitayı aynen aldığınız yere koyup, kovanın üstünü kapatınız. Ertesi gün kontrol ediniz.

aA. Çünkü peteklerde memeden yeni çıkacak başka bir ana daha var. Yeni çıkmış önceki ana bunu biliyor. Ama! Ne çareki Kovandaki arılar bu memeye sahip çıkıyor. Ve gezen ananın meme içindeki anayı öldürmesine müsaade etmiyorlar. Bu yüzden eski ana kovan içinde tüm petekleri gezip işçi arılara kendini kabul ettirmeye çalışıyor.

bB. Akabinde! Memedeki ana çıkmış. Bu iki ana ölümüne dövüşüyorlar. Sesin geldiği yeri buldunuz, Böyle bir anı görürseniz, anaları kovan dışına almayın, müdahale etmeyin. Sağ kalan, kovanın anası olacaktır. Burada kozlarını paylaşsınlar. İşte peteği inceleye inceleye böylece arılar hakkında genel bilgilere bu şekilde vakıf oldum. Hatta bir ara bir tv’nin proğram yapımcısı beni tekrar arayacağını söylemişti.

Gyerde arılar küme olmuşlar. Arılı çitaları dışarıya çıkarttınız. Bir şekilde arılar kazara kovan dışına döküldüler. Kovanın dış yüzeyinde veya yerde arılar küme olmuşlar ayrılmıyor iseler arıların ortasına bakın. Ana var ise iki parmağınız ile tutup kovan içine koyun. Alamıyor iseniz kovandan bir tane arılı çita alıp ananın olduğu yere yaklaştırınız. Ana çita üzerine çıkar. Çitayı Kovana koyunuz.

H – Kafes içerisinde boşta hazır ana arınız var. Nereye koyacaksınız? Lakin bir kaç gün kovana koymayacaksınız. Bu ana kafeslerini arıların şerbetliğe çıktığı yerin boş yerlerine teli yukarıya bakacak şekli ile koyun. Böylece kovanın arıları kafes içerisindeki anaya hizmet edeceklerdir.  Böylece bir sorunu halletmiş olursunuz.

Iana arı uçup gitti. Kovanı açtınız, çitalara bakarken Ana uçup gitti. O an kovan hangi durumda ise! üstü açık, çita dışarıda iken vb şekillerde bir süre bekletin.  Siz orada iken gitti ise, siz de o yerde bulununuz. 2011 yılında iki tane ananın kaçmasına neden oldum. Bir tanesi, ben aynı kovanın yanında iken, 30 dk. sonra geriye geldi.

2013 senesinde ise, başka bir ana iki kere uçup gitti geldi. Peki, ana neden uçtu? -Ana daha çiftleşmedi ama epey zaman geçmiş. Veya çiftleşmiş zaman geçmiş günlük atmamış anayı arılar istemez. Yada iyice verimden düşmüş. Arılar bu ananın hakkından gelecekler, öldürecekler.

Ana kaçar, gidecek yeri yoktur geri gelir. -Arıcı arkadaş anayı huzursuz eder, ürkek olur kaçar. Diğer bir neden isesakat ve eski anayı, arılar istemez. Üzerine çullanırlar. O an tesadüfen arıya bakarken olayı görürsünüz. Ellerinden kurtardığınız ana arı, can havli ile uçar. Gidecek yeri yoktur, geriye gelir.

Arılar tekrar bunun üzerine çullanırlar. Kaçmak zorunda kalır ve gider.…Kalırsa, zaten ölecek. Ayrıca her kovanda bu olur. Mesela çiftleştirme kutuları ile normal kovanlarda yeterli sayıda arı olmaz. Bu yüzden ana arı geleceğini burada parlak görmez ve kovanı terk eder.

İ – Başka bir kovana arılı çita verdiğinizde  dikkat ediniz ana arıyı öbür kovana götürmeyin. İki kovanda, anasız kalır. Yapılan incelemeler doğrultusunda İşçi arıların ana memesi olacak günlüğü peteğin başka bir yerine taşıdığı görülmüş. 03.2018

JAna arıyı öldürüyorlar ise:. Bu bölümdeki A B Ö şıklarına bakınız.

K – Bir avuç kadar arınız var ve ana vereceksiniz. Kafessiz verebilirsiniz. Çünkü az arı içindeki anaya müdahale etmeniz kolay ve çabuk olur. Çitayı dışarıya alıp, Anayı arıların arasına salıp takip edin. Ana arının üzerinde C biçimi kıvrılmış arılar varsa! Ana arıyı öldürecek. C biçimi olan arıyı sıkın öldürün. Ana arıyı bir süre takip edin. Üstüne çıkan yoksa, anayı kabul etmişlerdir. Çitayı yerine koyun. Böylece çabucak analı kovana sahip olacaksınız.

L – İlla ana boyalı olacak diye bir şart yok. Önemli olan sizin bilmeniz. O kovan kapağı içine yapıştıracağınız bir kağıda arı ve anası için not tutmanız yeterlidir. Kesinlikle kovan içerisindeki anayı her hangi bir boya ile boyayıp, kovan içerisine salmayın. Değişen kokudan dolayı anayı hemen öldürürler. (yaşadım) Ancak kokusuz ana boyama kalemi ile yapınız.

M Yaşlı ana. Ekim ayından itibaren kaç çitalı olursa olsun anası yaşlı ama sağlam olan kovanın anasını öldürmeyin. Başka bir kovanla birleştirmeyin. Çünkü, O beğenmediğin ana, Ocak ayında sizin kurtarıcınız olacaktır. Kendiliğinden ölürse, kovanın arılarını başka kovan ile birleştir.

Ayrıca yeni ana aldınız. Ana başlangıçta  normal günlük atmış. 8 – 10 gün sonra kontrol ettiniz, erkek yavru gözleri oluşmuş. Ana arı, eksik çiftleşmiş. Yetiştirici, ananın ilk günlük atımını görmüş. Bu yüzden garantili olduğunu düşünerek sana satar. Burada, ana arı yetiştiricisinin hatasını aramayınız. Gidin değiştirin veya başka yerden alınız.

N – Hazır aldığınız ana uzun bir süre günlük atmaya bilir. 2014 Nisanında aldığım hazır ana, tam 42 gün günlük atmadı. İlk geldiği gün çelimsiz bir ana idi. Geçen zaman içerisinde boyu uzadı, güzelleşti.  Öldürmeye elim varmadı. Tamam, ana günlük atmıyor atamıyor idi ama neden bilmiyor ve bilemem.  (illa bu böyledir demiyorum ama) bir şey dikkatimi çekti.

Bu ananın olduğu kovan içerisinde bir tane erkek arı yoktu. Diğer kovanlardan erkek arıları tutup, bu kovana koydum. İki gün sonra petekleri kontrol ettiğimde,günlük vardı. Siz beklemeden deneyin diye yazıyorum.

OAnası olmayan kovan. Petek İçinde günlüğü olan arı, kendi anasını yapar. Günlüğü ve kapalısı yok ve anasız süre 4 günü geçmemiş ise! İçinde  günlüğü kapalısı olan arısız 1 -2 çitayı, bu kovana koyunuz. Bu sayede bu arılara kendi analarını yaptırmış olacaksınız.

oO – Ana arı değişiminde ise; Feromen kokusu ve günlük atımı azalmış anayı arılar değiştirirler. Bu memeler genelde peteğin orta yerinde 1-2 tane olur. Bazen eski ve yeni ana bir müddet bir arada yaşaya bilir. Buna süpersedur ana denir. Tabiiki çıkarsa! Bazen bu supersedur meme içleri boş oluyor. Haa bu arada, supersedur memeniz olursa KİMSEYE SÖYLEMEYİN. Nazar! (FAO)

SAHTE ANA HAKKINDA:

ÖAna arıyı öldürüyorlar ise SAHTE ANA olabilir. Olabilir çünkü! Arılar, Arılar Hakkında Genel Bilgiler de belirttiğim üzere çeşitli sebeplerden dolayı öldürürler. Epeydir kovana bakmadınız. Kovan içinde veya petekte kapalı erkek arı sayısı çok fazla ise hemen ana arıya bakınız.

Ana yok. Petek gözü diplerine baktınız. Göz diplerinde 2-3 adet günlük varsa! kovanda sahte ana var demektir. Sahte anaya gitmiş kovana,  başka kovandan günlüklü çita koyup yeni ana yaptırmaya kalkışmayın. Sahte ana, ana memesi yaptırmaz. İşçi arılar ana memesi yapsa bile, çıkacak yeni ANAYI sahte ana, öldürür.

Sahte anadan kurtulmak için en kolay yöntem. Sahte analı kovanın ağzını içinde arılar varken kapat, yerinden kaldır. Aynı yere içinde boş ham veya hazır petek olan kovan koyun. Bu kovanı 2-3 km uzakta ağaçlı ormanlıklı uzun otlu arazisi tepeli yer olursa iyi olur. Bu sayede yalancı anadan kurtulacaksınız. Bütün petek ve arıları dışarıya çıkarın silkeleyin. Boşalan petek ve kovanı biraz uzağa koyun ağzını kapatın..

Böylece tarlacı arıların eski yerlerine gitmesini sağlamış olursunuz. Sahte ana ve YANDAŞLARI orada kalırlar. Orada bekleyin, küme olan arıları 1-2 karıştırın. Giden gider. Gitmeyen bir iki avuç yerde kalan küme şeklindeki arıları ezin. Böylece sahte ana burada ve yandaşları ile birlikte ölecektir. Yerinize gidin dönen arılar için bu kovana HEMEN günlüklü bir çita verin.  Sakın bu arıları başka kovana vermeyin! O kovanın anasını da öldürürler. Artık bu arılar yıllanmış kart arılardır.

PSahte ananın tespiti. Arkasını petekteki günlük yuvasına sokan arı sahte ana arılardan biridir. Bu yüzden bilmeniz gereken Arılar Hakkında Genel Bilgiler den bir tanesidir. Sahte ananın kendisidir. Koloninin çokluğuna göre sahte ana bir kaç tane olabilir. -Yakaladım-Gördüklerinizi ezin. Faydası olur. Sahte ananın yaptığı erkek arı, kısırdır. Çiftleşemez. Ayrıca işe yaramayan erkek arılar devamlı yiyicidir. 2024

OĞUL ARISI HAKKINDA:

ROğul arısını, istiyorsanız, çıkan oğulu yeni bir kovana koyunuz. İstemiyorsanız, Oğul arıyı konduğu yerden alıp yere dökünüz. Anasını bulup öldürün. Bu Oğul arısı içine atın. Böylece ölmüş anayı gören oğul çıktığı kovana döner. Aynı kovanın I. ve 2. oğulun da 1 ana, daha sonraki oğullarda ise çok ana bulunur. Bütün anaları bulup öldürün.

Veya anaları ayrı ayrı ana kutucuklarına 4 işçi arı ve keki ile birlikte koyun. Buradan uzaklaştırın. Varsa az bir arı ile ana kutucuklarına koyunuz. Sonuç olarak bu ana burada çiftleşme imkanı bulur. Böylece eliniz altında hazır ananız olacaktır.

S – Her ihtimale karşı kovanın oğula gitme durumu var ve arının oğul vermesini istemiyor iseniz! Bu nedenle önce çitaları kontrol ediniz. Memeli olan ve olmayan çitalarıda anası ile birlikte iki ayrı kovanlara eşit şekilde dağıtın. Böldüğünüz esas kovanı, olduğu yerin yarım metre sağ veya soluna koyunuz. Yeni kovanıda, kaldırdığınız eski kovanın YERİNİN yarım metre ötesine koyunuz. Böylece tarlacı arılar bu iki kovana bölünürler. Bu sebeple kolonide ikiye bölündüğü için oğula gitmekten vazgeçer.

Ş – Kovanlarınız sahil bölgesinde portakal bahçesine yakın yere koymaya çalışınız. Bu sebepten dolayı arı devamlı günlük petek işler. Bu durumda az az şerbet veriniz. Çünkü çok verirseniz, iki çitalık arı bile oğula yönelir. İç bölgelere geldiğinizde ana arı, serin havadan etkilenir ve  günlük atımı azalır. Arının uçuş deliğini daraltınız. Hatta uçuş deliğini önden kapatacak bir kapak (benim uygulamam), teneke takınız. Böylece bu kapak sayesinde serin  havanın önden direk içeriye girmesini engellemiş olursunuz. Boş yerlere Strafor koyunuz. Mayıs ayı değişken iklime sahiptir. 

TArılar ana arının ayaklarından asılıyorlar. Peteklerde kapalı var, günlük yok. Ana eski ve iyice çaptan düşmüş. Ama! işçi arılarda yeni ana memesi yapacak. Yaptıkları meme içine ana arının günlük atmasını istiyorlar. Bu arada anayı da istemiyorlar. Bu anayı öldürüp kovan içine atın. Ertesi gün bu kovana günlüklü bir çita verin. Diğer bir kovan ile birleştirirsen bu eski arılar O kovanın anasını öldürürler. 

BİLİMSEL BİLGİ. Türkiye’de İtalyan, Karniyol, Muğla, Kafkas ve Anadolu cinsi ana arılar var. Bu çeşitli ana arıların birbiri ile çiftleştirilmesiyle melez (Hibrit) denen analar oluyor. Melez ananın günlüğünden elde edilen ana verimli olmuyor. Melez arı cinslerinden elde edilen balın miktarı, normal arı cinslerinin ∼ 2 katı oluyormuş. Laboratuvar ortamında yaşatılan ve hiç bir iş yapmayan işçi arının 304 gün yaşadığı belirtiliyor. Haliyle ana arı; Arılar Hakkında Genel Bilgiler başında gelir.

ÜGenç ve Yaşlı ana arının özellikleri. Genç ananın renkleri siyaha yakın doğal ve koyu parlak, boyu kısa, hareketleri hızlıdır. Yaşlı ana arı zayıf, ince ve boyu uzun olur. Bu nedenle hareketi yavaştır. Siyah halkaların arası açılır. Sarı renkleri ortaya çıkar. FAO

Ana satın aldığınızda anaya bakın. Ana arının bacak sayısı tam, kanat boyları eşit ve bitişik olmalı. Kanatlar ayrık yırtık ve yarım olmasın. Bu belirttiğim şıklar olursa ana arıyı erken öldürürler. 06.2021
Ana Izgarası Hakkında. Ana ızgarası koymadan amaç; ilavedeki peteklere ana arının günlük atmasını önleyerek Çok bal alma amaçlıdır. Bu ızgara, 10 çitalık kovan ölçülerinde, plastik veya çelik tel ile 4 mm aralıklı bir bütün olarak yapılırlar. Bu aralardan sadece işçi arılar geçebilirken, erkek ve ana arılar geçemezler. 

Ana ızgarasının fayda ve zararı: Peki bu ızgaranın faydası bu ise, zararı var mı? Bana göre koloni zamanında kuvvetlendirilecek olursa! Faydalı. Koloni zayıf ise! bu sefer bal alınsa bile! koloni zayıf düşer. Bu ise kışa giren arının bahara çıkma şansını azaltır. En az 15 çitanın onunda günlük ve kapalı olmadan anayı aşağıya hapsetmeyin. Mümkün oldukça içinde günlük olan çitaları da ilaveye  koymayınız. Ana arı bu kısma uğramaz ise arılar buradaki günlüklerden meme yapar. Veya devamlı kontrol ediniz. Memeleri gördüğünüzde, kesin. Erkenden Izgara koyar iseniz! Bu nedenle koloninin gelişmesini engellersiniz.  04.2016

ŞERBET VERİLMESİ:

V – Toprak kurudukça araziden gelen nektarda azalır. Bu yüzden polen azaldıkça da, ana arı günlük atımını azaltır. Temmuz, ağustos aylarında azar azar şerbet ve elinizde olan polenden koloninin gücüne göre veriniz. Anası olmayan kovana az şerbet veriniz. Çünkü! Peteklere günlük atacak ana olmadığı için arılar bu yüzden bu gözlere şerbet koyarlar. Dışarıdaki kavun karpuzdan meyve şekeri (fruktoz) alıp kovana nektar olarak bırakır. Böylece arının su ihtiyacını da görmüş olursunuz. 05.2017

YArı saldırısından korunmak için yapmanız veya yapmamanız gerekenler şunlardır. Karanlıkta yağmurlu ve kapalı havalarda açılan kovanların arıları arıcıya saldırırlar. Arabanız varsa, içine girin. Herhangi bir şekilde vücudunuzun etrafında arılar uçuşuyorsa elinizi veya başka bir maddeyi arıya karşı sallamayın. 

Bu durumda arının size karşı daha saldırgan olmasına neden olursunuz. Göz kapaklarınızı arada bir kapatınız. Arı saldırısına uğrar iseniz, kapalı bir yere girin. Vücudunuzun açık yerlerini kapatınız. Açık bir alanda özellikle başınızı ağaç, ot ve çalılık bir yere sokunuz.  Kağıt veya ot yakınız. Arı, ateş ve dumana gelmekte tereddüt eder.

SONUÇ OLARAK. Bu bilgiler için yıllarca uğraştım. Şunu iyi bilin! Kendi kardeşin bile bu bilgileri sana her zaman vermez. Yada karşılığını ister. Benim beklentim sadece Oda aklınıza gelirse. Allah razı olsun demeniz yada yorum kutucuğuna bir teşekkür mesajı yazmanız bile beni ihya eder. Unutmayın ki Allah bile bizden hoşnut olmak ister. 07.2018

BABAM LAZOĞLU ŞÜKRÜ ve SEYDİŞEHİR.

BABAM LAZ OĞLU ŞÜKRÜ ve SEYDİŞEHİR.

Temmuz 2025. <strong> Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir sayfası ‘Çakal oğlu’ Mehmet ile başlamış oldu. İlk bölüm: Babam Lazoğlu Şükrü Usta, ile Seydişehir öncesi yaşanmışları aktarmıştım.

1940 – 50 yılları, sanatkarın olmadığı, olanlarında parmakla gösterildiği zamanlardır.  Burada  herkesin işine koşar. Bileğinin hakkı ile kendini kabul ettirir. 1950 yılında Seydişehir’de çalışmaya   başlar. Akseki! O zamanlar sahil kenarları pek makbul olmadığı için, bu yüzden halkının bir bölümü Seydişehir’e gelmişler.

Aksekili ailelerden biri olan Hasan Baran’ın yanında çalışmaya başlar. Böylece 1951 -1957 yılları arası burada çalışır. Ne var ki Bu aile ile olan ahbaplığımız, bundan sonra son nesilleri olan torunları (2024) üzerinden devam edecektir.

HAPİSHANE  HATIRASI: Bu bölüm Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir yaşanmışlığının kötü bir hatırasıdır. Babam; 1953 – 54 yılları arasında, Beyşehir istikametinden traktör ile buğday  getirir. Bu yol üzerinde ve Akçalar Kasabası yakınında yer alan Çifte Köprüler üzerinde iken, bir şekilde traktörün arkasındaki römork, bağlantısının yerinden ayrılması neticesinde köprüden çaya düşer. Römork üzerinde olan kişilerden biri ölür.

Trafik kazası sonrası babam Seydişehir Hapishanesine girer. Hapishane arkadaşları Bozkır ilçesinden Ethem ve başka vilayet ten gelen, Hamdi idi.

Ethem amca, kısa boylu, zayıf biri. Ethem Amca ileriki zamanlarda evimize misafir olmuş idi. Diğeri Hamdi ise,  iri yarı ve kilolu imiş. Babamın, bu arkadaşı ile unutamadığı ve bizlere de  aktardığı bir anısı var idi. Mahkumların, aydınlatmaya çıkartıldığı bir gün de Hamdi, babama :

Şükrü; Sende para yok, bende para yok. İkimiz para kazanalım, der. O an orada bulunan mahkumlar pür dikkat kesilirler. Babam – Olur ama, nasıl kazanacağız?

– Kolay, senin burnuna halka takalım. Ben tef çalarım, sen de ayı gibi oynarsın, böylece para kazanırız, der.   Babam : İyi ama, ayı oynatmanın da  bir  şarkısı var. Sen biliyor musun?

– Hayır, der Hamdi.  Bu sefer hapishane arkadaşları babama;  – Sen biliyor musun?, diye sorarlar. Babam : – Evet, der. Ve şarkısını söyler.

Ayımın gözleri humar. – Birini açar, birini yumar

– Ağalardan bahşiş umar. – Vay ayı, vay koca dayı, diye dörtlüğü söyler.

Bu sefer bütün mahkum arkadaşları Hamdi ‘ye;

Hamdi, sen ayı olacaksın;  Şükrü’de tef çalacak ve sen oynayacaksın,  derler. Konu bu şekli ile kapanır.

  • EVLİLİĞİ VE BELEDİYEYE GİRİŞİ

Babamı, yabancı olması nedeni ile evlenecek kız bulamaz. Bulsa da vermezler. Sonunda komşuları olan Karakaş  Yusuf’un kızı annem Ayşe ile anlaşırlar ve kaçmaya karar verirler. Dedem vermek istemez. Annem karşı çıkar. Ve dedem Jandarma Karakolundan ağlayarak çıkar. Bu an, Annemin unutamadığı acılı bir anısıdır. Ve evlenirler.

Daha önceleri kızlarını babama layık görmeyen aileler belediyedeki işinden dolayı namı ve adı duyulan babam için: Böyle olacağını bilseydik, kızımızı kendi elimizle verirdik, demişler.

<strong>Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir</strong>

Babam; 1957 yılı Ocak ayında Seydişehir Belediyesine ait elektrik üretim santraline – Makinist, olarak resmen işe başlar. O zamanlar şehir içindeki ‘eski’ otobüs garajı olan yer, aynı zamanda hem elektrik santralinin, hemde haftalık perşembe Halk pazarı yerinin olduğu kesimdir.

Sene 1960. Babam, bir komşunun leblebicilik yapan oğlunu, komşularının ısrarı ile yanına yardımcı, olarak alır – aldırır. İşi öğretmeye çalışır. Her ne kadar babam -Usta olsa da, sonuçta bir yabancıdır. Dışarıda dükkanı olan ve motor tamirciliği yapan başka bir ustada,  babamın yardımcısını geliş  – gidiş, babama karşı;

– Sende usta oldun, bu işi biliyorsun, sana  yardım ederim, türü yönlendirmelerle babama karşı dolduruşa getirirmiş! Babam, zamanı geldiği için elektrik santralinin genel temizlik ve bakımını yapar. Bu nedenle Buradaki fazla malzemeleri santralin arkasında bulunan belediyeye ait Un Değirmenine taşır. Bu nedenle İki büyük İtalyan dizel motorlarına ait ilk çalıştırılma anında kullandıkları ateşleme fişeklerini de buraya getirir. Yalnız önemlerinden dolayı bunları ayrı bir yere koyar. Temizlik sonrası bu fişekleri koyduğu yerde bulamaz!.

(( Bu fişeklerin uçlarına pamuklu dokuma ile özel yapılmış kalınca  halat vari yanıcı bir ip takılıyor. Yalnız Bu fitilin dışarıda kalan ucu ateş ile tutuşturulup altı tanesinin art art seri şekilde takılması gerekiyor. Tutuşturulan uçların sönmemesi de şart. Çünkü dizel motorların kolayca çalışmasını bu ateş kıvılcımları sağlıyor.

Bunları nereden biliyorum? Küçük yaşlarımda iken santrala gelmek, geldiğim zaman malzeme odasındaki üstüpülerin üzerinde uyumak hoşuma giderdi. 12 yaşımdan sonra bazen burada babama yardım ediyordum.  Mesela bir ara küçük altı silindirli Skoda jeneratör dizeli, ucu alevli bir sopa ve basınçlı hava ile ben çalıştırıyordum. Diğer büyük dizellere de ilk hareketi veren, önceden tüplerine sıkıştırılmış basınçlı hava idi))

Bulamadığının sebebi ise; Babamın fişekleri koyduğu yere, (bilerek bilmeyerek kasıtlı veya doğal hali ile) Değirmen ustası olan kişi; değirmene ait değirmen taşını yuvarlayarak duvara dayamış. Fişekler; değirmen taşı ile duvar arasında kalıyor. Fişeklerin bulunmayışının sebebi de bu.

Babamın işe aldırttığı kişi: – Lazoğlu, bu malzemeleri falanca şahıslara ait un değirmeninde kullandı, oraya verdi, diye konuşur ve o zamanki yetkililere bu şekilde şikayet eder. Babam her ne söylerse de, kendini aklayamaz. Ve işten çıkışı verilir. Sene 1960 başları. Seydişehir ~ 2500 nüfuslu küçük bir kasaba.

Leblebiciliğin Tarihi: Seydişehirde 1960’lı yıllarda geçerli olan ilk meslek  #LEBLEBİCİLİK. Ki! Seydişehir de Leblebiciliğin tarihi 1300 yıllarına dayanır.  Bakmayın siz! Şimdilerde leblebicilik işi nedeni ile Çorum un adının çıktığına. Seydişehir ilk kurulduğunda İLK MESLEK LEBLEBİCİLİK İDİ.  Seydişehire Alüminyum Fabrikasının kurulması sonrası bu meslek erbabapları işlerini terk ettiler.

Sıcak Demircilik, Kalaycılık, Nalbantcılık, hayvan koşum işi yapan Saraclar, Terziler (bu işi yapan Ermeni ustalar) ve motorlu un değirmenleri vardı. Ermenilerin yoğun olduğu sokağa Gavurlar Sokağı denilirdi. Bu iş yerlerinin sahipleri ve şehir halkı babamı, yabancı olarak görseler de haliyle,  hem tamirci hem elektrik santrali baş makinisti olması sebebiyle gece gündüz ve daimi, işleri düşüyordu. Bundan dolayı seveni de, sevmeyeni de vardı.

Sonuçta babam; gerekli – gereksiz herkesle ve esnaflarla, işli dışlı olmak zorunda. Kaldı ki; vermiş olsa bile, başkasına vereceği (yedek) fişeklerden 1-2 tane olur. Buna göre Büyük motorlara takılan fişek ise 6+6= 12 adet. Bunun hepsini nasıl ve neden versin? Sonuç olarak bu fişeklerin yedeği de olması gerekiyor. Çünkü dizeller çalışırken bazı fişekler silindir kapağından fırlayarak ve patlayarak çıkıyordu.

Haliyle o zamanlarda ülkemizde ve Seydişehir de ‘usta’ aramakla bulunmuyor. Babamın, Mesleğinden dolayı bir şey sorana, yardım isteyene her zaman faydası oldu. Ayrıca, kendisine ihtiyaç duyulan resmi bir işi yapıp, sorunsuz olarak elektriğin üretilmesini sağlıyor. Bir şeyi daha vurgulayayım. İşin içinde – İşten çıkışı söz konusu olacak olan kişi BABAM! başkalarının menfaati için kendini harcatır mı? İster istemez kim olsa, -Bu fişekler kasıtlı saklanıldı mı! demez mi?

(Belki – Bence! Yukarıda belirttiğim yerli- yabancı anlayışı nedeni ile değirmenci ile babamın yardımcısı işbirliği yaptılar! Değirmenci Fişekleri bilerek sakladı !!?? Veya babamın fişekleri koyduğu yerden KASITLI olarak alındı. Daha sonra alanlar babamın yaptığı işinin hakkından gelemeyeceklerini anladılar ve fişekleri yerine koydular. Ama babamın çıkıcı verilmişti. Yinede – Usta fişekleri bulduk burada imiş, dediler!!! )

Babamın suçsuz olduğu anlaşılır. Ve iş başı yapabileceği söylenir. Babam kabul etmez.  Çünkü geçen zaman içerisinde babama karşı söylenen hakaret ve suçlamalar söz konusudur. Haliyle o gün için yapılan ve konuşulanları tam olarak bilmem imkansız. Ama, hoş sözler olmayacağı da kesin!

Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir

Konusunda esasında hatırlamam gereken ama sonradan hatırlatılan bir olay daha var!  Babam, belediyedeki işinden ayrıldıktan sonra; Yazımın başlarında belirttiğim ‘Çakal Oğlu’ Mehmet benzeri bir olayı bu sefer Seydişehirli jeepci taksici Hüseyin Gülpınar ile yaşar. 1960 yıllarda arazi arabası Amerikan malı Jeep ulaşım araçları var. Sayısı belki beş adet.

1. Bölümde yazdığım gibi bu sefer Hüseyin Gülpınar, aynı teklif ile: Sermayesi benden – ustalık senden der ve tamirhane dükkanı açarlar.

Burada fazla kalmaz. Nedenini bilmiyorum. Belki Gülpınarın oğlu Mehmet Gülpınar’dan öğrene bilirim. Ankara’ya  çalışmaya gider. Sene 1960 yılı ortası. Bu kısmı çok iyi hatırlıyorum. Rahmetli Dedem ‘Karakaş Yusuf’ ile Ankara’ya babamın yanına gittik. Babamın bana aldığı uçan balon, otel odasında karyolanın altına kaçmıştı.

İZMİT/ GÖLCÜK  VE SEYDİŞEHİR

60 lı yıllarda ABD malı  çeşitli amaçlı makinalar, Türkiye nin bir çok yerini kaplamıştır. Bu sebeple Babam Ankara da sanayide çalışırken  İzmit Gölcük’te modern Abd malı binek arabaların tamirhane servisi sahibi olan Teyzesinin oğlu Osman Bekar Babamı çağırır. Burada arabaları tamiri, katalog üzerinden yapılıyordu. Böylece 1961 – 62 senelerinde, İzmit – Gölcükte ikamet etmek durumunda kaldık.

Bu arada babamın işe aldırdığı yardımcısı santral makinisti oluyor. Ayrıca, aslen Seydişehir’li olup Seydişehir dışında motor tamirciliği yapan başka bir (İbrahim) ustanın, şehre gelmesi ve santral makinistine dışarıdan yardım etmesi sağlanmış.

Ne var ki  Seydişehir de kuytu köşelerde yapılan konuşmalar ve ayarlamalar,  elektrik santralindeki 6+6=12 adet fişekle çalışan 2 adet büyük (8 – 10 mt uzunluğunda) İtalyan ve 1 adet küçük (5 m) Çekoslavak malı jeneratörlerin, randımanlı çalıştırılmasına bildikleri, kafi gelmez. Olan arızalar yapılamaz yada yeterli olmaz.

1960 ihtilalî sonrası 1962 yılında yapılan seçimler neticesinde askeriyeden emekli Binbaşı Nevzat Akbaş, belediye başkanı olur. Her ne kadar belediye başkanı Seydişehirli olsa da, devamlı dışarıda olmasından dolayı, santralin çalıştırılma durumunu ve geçmişini bilmemektedir. Fakat başta Seydişehir halkının bildiği bir şey var. Buna göre Şehir de elektrikler düzgün verilememekte, motor arızalarının sonu gelmemektedir. Halkın şikayeti artmaktadır.

Belediye Muhasibi Erol Ulutaş O zamanlar, Lazoğlu Şükrü nün geçmişte başına gelenleri  bilmekte, takdir etmektedir. Ama yapa bileceği bir şey yoktur. Vakti saati geldiği için Bu nedenle durumu Belediye Başkanına iletir. Nevzat Akbaş: Lazoğlu her ne yerde ise bulun, gelmesini sağlayın, der.

Hatta bizzat başkan, dedemin evini bu maksatla ziyaret bile etmiş. Sonuçta Belediye Başkanı ‘Karakaş‘  lakaplı Yusuf dedemi  Gölcük’e, babamı Seydişehire dönmesi için ikna etmeye gönderir.  1962 sonlarında Babam ve biz şehre dönüş yaparız. Babam bir süre belediye ile anlaşmalı olarak, gündüzleri açtığı tamirhanede, geceleri de elektrik santralinde çalışır. Çünkü Seydişehir halkının, örnekte olduğu gibi kendisine ne yapacağını bilemez!

  • TEKRAR SEYDİŞEHİR Babam Lazoğlu Şükrü ve Seydişehir

Bundan sonra Babamın Seydişehire ikinci gelişi ve sonuncu ‘çıkışı’ olur.  Bir şekilde babamın işten çıkartılmasına neden olan kişi, babamın akibetine uğrar. Haliyle, elektrik santralında tek kişi olarak çalışırken bu sefer, belediyede şoför olarak çalışan başka bir arkadaşı; Kardeşini işe almasını ister. Ve bu seferde bu kişi ile çalışmaya başlar.

Gündüzleri, bazen öğleden önce  10 – 11,  öğleden sonrada 13 – 15 saatleri arasında elektrik verilirdi. O zamanlar şehrimizde geçerli meslek olan ‘leblebicilik‘.  Tamirciler, leblebiciler için her gün ve haftada bir Çarşamba günleri gündüz film oynatan sinemacı için, elektrik elzem idi.

Akşamları verilmeye başlanan elektrik, gece 24⁰⁰ kesilmeden önce halkın bildiği ve babamın uyguladığı bir yöntem vardı. Babam, gece saat 23.30′ a doğru elektrikleri 2 – 3 sefer keser  verirdi. Bundan amaç, yatmamış ve gezmede olan kişilere, yatmaları veya evlerine gitmeleri konusunda, bir ikaz idi. Ancak 1960 lı yıllarda daha elektriği olmayan köy ve kasabalarımızın olduğunun bilindiği bir zamanda, dramatik bir hatırayı aktarmak istiyorum.

Günün birinde bir köylü vatandaş, şehre gelir. Babamın işten atılmasına sebep olanlardan ustaya uğrar ve bir kaynak işinin yapılmasını ister. Usta – Şu an elektrik yok, geldiği zaman yapalım, der. O güne kadar elektriğin ne olduğunu bilmeyen vatandaş ustaya; – Nerede ise bana söyleyin, ben gidip getireyim, der. Ustanın  muzipliği tutar.  O an atölye içinde bulunan ve halkımızın özellikle alış verişlerde kullandığı söğüt dalından örülmüş üsten saplı büyükçe bir sepeti gösterip:

– Peki şu sepeti al, garaja git. Orada fabrikada Laz oğlu isminde usta var, onu bul, selamımı söyle sana biraz elektrik versin, al gel, der. Vatandaş sora sora babamı bulur. Ve  SA – AS Usta, beni usta gönderdi. Şu sepete biraz elektrik veriver, benim işimi yapacak, demiş. Babam, güler misin  – ağlar mısın! adama acıdım, derdi.

Yalnız Dikkatinizi çekerim 1960’lı yıllarda Türkiye de  makine ve teknikleri konusunda tek yetkili kurum olan Makina Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) var.  Bildiğim kadarı ile belediyeye ait olan iki adet büyük İtalyan, bir tanede küçük  Çekoslavak malı motorlar için  ‘Çalıştırılamaz‘  raporunu vermiş.

Ancak babam, elektrik santral ve motorlarını, Seydişehir’in enterkonnekte sistem ile Türkiye çapında genel elektrik  sistemine geçtiği 1969 yılında motorları, çalışır vaziyette teslim etmiş ve santrale kilit takılmıştır..

KAHIR BİTMİYOR!

Babam; 1965 yılında Alaylar mahallesine bir ev yaptırmaya başlar. 1966 yılında da Etibank Alüminyum Fabrikasının temellerinin atılması ile işçi alımları başlar. Rahmetli Nevzat Akbaş; O zamanlardaki Etibank Alüminyum Fabrikası yetkililerine şifaen-

– Belediye elemanlarından Lazoğlu Şükrü HARİÇ istediğinizi – isteyeni işe alın, demiş.

Babam evimizin yapımı anında kendisine yardımcı olan Nevzat Akbaş’ın katkıları nedeni ile hem Etibank’a geçmek için gayret etmemiş. Hemde bir ara Almanya ya gitmek istemiş. Bu sefer Konya da İşçi Bulma bürosunda çalışan Seydişehirli’nin görevlinin vazgeçirtmesi ile Almanya ya bile gitmekten vazgeçmiş. Lakin Elektrik Santrali kapatılınca İşçi statüsünde o zamanlar görevinden dolayı iyi maaş alan babamın statüsü Memurluğa çevriliyor. Ama! İlk Okul Diploması yok.

1980 Darbesi sonrası Seydişehir Kaymakamı aynı zamanda Belediye başkanı olmuş. Babam ve yardımcısı memurda olsalar mesleklerinden dolayı Tamirhaneye gönderilmişler. Yardımcısına Takım Haneci görevi verilmiş.  Bu görevde olan kişi, yanında başkası yoksa veya işgüzarlığından dolayı memur olmasına rağmen Cumartesi günleri bile çalışmış veya mecbur kalmış. Babamda Cumartesi  Pazar günleri tatil yapmış.

Bu sefer yardımcısı O zamanlar 12 Eylül sonrası belediye başkanlığı görevi yapan kaymakama: – Ben cumartesi günü memur olduğum halde çalışırken Lazoğlu çalışmıyor diye  şikayet ediyor. Ne yazık ki Kaymakam / Belediye başkanı kişide babamı, cumartesi  günüde çalışmaya mecbur ediyor. O zamanlar babam bu duruma çok üzülmüş ve işe aldırdığı kişiye de çok kızmış ve bu kişi ile de muhabbetini kesmişti.

Danıştaya açtığı mahkeme sonunda, Fazladan çalıştırıldığı 12 iş gününe ait  tatili mahkeme kararı ile aldı. Ve babam,  1982 yılında emekli oldu. Ömrü hayatı, gece gündüz hep çalışmakla geçmiştir. . Bir hatası vardı. Çok sigara içer, eksoz gazı içinde – mis, derdi.

  • GÜRCİSTAN BATUM ve SEYDİŞEHİR

1969 yılında Zonguldak lı bir kişi Gürcistan  Batum da yaşayan akrabalarını görmeye gidecektir. Yanında akrabalarına ait bir çok resimleri de götürür. Zonguldaklı kişinin, Batum da misafir olacağı aile, babaannemi tanımaktadır. Ayşe babaanneme: -Ayşe, Türkiye den bir akrabamız geldi. Sen de gel, hasretlik giderirsin, diye çağırırlar.

Babaannem gelir. Zonguldaklı kişinin getirdiği resimlere bakar. Resmin birinde gördüğü bir erkek için: – Bu, falanca değil mi?, diye sorar. Sorduğu kişi ÖZ ablasının oğlu ve yeğeni olan, Asım Özbostancı’dır.

Türkiye ye gelen Zonguldak’lı kişi, hemen Asım amca ile irtibata geçer. Asım amca, biraz zorlanarak Hürriyet Gazetesi aracılığı ile babamın adresini bulur ve mektup yazar. 1970 yılından 72 yılına kadar Azerbaycan – Bakü ve Türkiye – Seydişehir arasında yapılan yazışmalar neticesinde: Babaannem Ayşe, Halam Fadime ve kocası Abbas Abbasof, T. C. ve S. S. C. B. ne yapılan başvurular neticesinde, 42 yıl aradan sonra 1972 Mart ayında Türk topraklarına ayak basarlar.

Amcam Hamdi YUSUFZADE, birkaç kez Türkiyeye geldi. Şuan Azerbaycan Bakü de, halamın 4 kızı, torunları ile babaannemin ikinci kocasından olan torunları var. Ben 2004 yılında, Azerbaycan’a gidip, Büyükbabamın doğduğu, babaannemin yaşadığı ve kabirlerinin olduğu toprakları gördüm.

  • KIYMET BİLMEZLİK

Acı ve ıstıraplar arasında geçen bir ömür, yardımcısı  ile küs olarak; 01 . 01 . 1987 perşembe günü ve saat 08.10′ da 61 yaşında sona erdi.  12.2011

Bu yazdıklarım; Seydişehirli olmayan birileri için, bir anlam ifade ediyor mu? Ettiğine eminim.

Lakin Söğüt altında ıslık çalan kişi! Seydişehir’in tarihi geçmişi olarak anlatılırken! Ömrünü Seydişehire adamış, Mesleğinden dolayı Kaymakamdan bile iltifat ve sayğı görmüş Lazoğlu Şükrü için, yazılı ve sözlü basında iki cümle bile çok görülmektedir. 05.09.2021 Pazar

Öyle ki, facebookta Seydişehir’in geçmişleri anlatılırken Laz Oğlu Şükrü hatırlanılmadı bile. Ben Babamı ortaya attığımda bir bayan; YAŞASIN BİZİM YERLİLERİMİZ DEDİ. 08.2024