Çita veya petek örümü.

arının petek örmesi :  09.2022– Arının Yeni petek işlemesi beş nedene bağlıdır. A Arazide nektar olmalı  B  Kovan içerisinde bolca genç arı olmalı C her 2 güne bir yeterince şerbet vermelisiniz D Kovan iç sıcaklığı 33 C’ olmalı ve E En son verdiğiniz peteğin en az 2/3 si örülmüş, içine ana günlük attığını gördünüzde, hemen dibine yeni ham çitayı koymalısınız.

Bu belirttiğim şıklardan A ve D olmaz ise, siz ne kadar şerbet verirseniz verin, ham peteğinizi koyduğunuz gibi dışarıya çıkarırsınız. Petek örümünün, karanlıkta yapıldığı vurgulanıyor. Petek örümü orta üst kısımdan önce aşağıya sonra yanlara doğru yapılır. Ana arıda, günlük atımını ortadan kenarlara doğru atar.

2016 yılı nisan ayında, nerede ise her gün şerbet vermiş olmama rağmen arı, 15 gün içerisinde hiç petek örmediği bir tarafa, üzerinde bile gezinmedi. Arı neden petek örmez: İlk önce arazide nektar ve polen akımının olması gerekir. Bu ise! Havanın sıcaklığı ile orantılıdır. 2. Kovanda yeni yavru olmalı. Bu ikisi veya biri yok ise! İstediğin kadar şerbet ver, Üzerinde gezinmezler bile. Elinizde, başka petek var ise, Yarım yamalak işlenmiş petekleri kovana koymayınız. Koyar iseniz, arı örmez ve alap şalap olan yerlere de şerbet ve polen atar, günlük olmaz.

Belirttiğim bu iki neden arazi ve kovanda var ise, O zaman sizin vereceğiniz şerbetin, petek örülmesine faydası olur. Haziran ayında şerbet bile verseniz, dışarıda nektar ve kovan içinde yeterince genç arı yoksa; örülen petek bile düzgün olmaz. Kovan içinde fazlası ile örülü petek olduğu halde, arı hala petek dışına dalak atıyor ise, fazlası ile genç arı ve dışarıdan gelen nektar olduğu için, boşta olan genç arılar, hariçten çalışıyorlar, demektir. Bu durumda, fazla çita var demektir, fazla olan çitaları dışarıya alın, arıyı sıklaştırın. Ben, 10 çitalı kovanlarda ham petekleri 2 ve 9. yere koyarım. Elinizdeki eski boş petekleri güneşe doğru tutup içine bakınız. Gözlerden ışık geliyor ise, kullanın. Işık gelmiyor ise, eritiniz. 07.2020

2022 yılı ağustos ayında arılar hala dalak atıyor. Bu sene haziran sonuna kadar havalar serin geçti. Bu gün 10 Ağustos saat 17,30 hava kapalı ve az önce yağmur çilenti yaptı. İklim değişiyor. Benim bildiğim buraya Ekim ayından önce yağmur olmazdı. 5 Mayısta çiçeklenen KEKİKLER, Tm ayının ilk günlerinde çiçek açmaya başladı. Temmuz ayı ortasında iyi yağmur yağdı hemde iki kere. Olmayan yağmurları gördük. Haliyle bitkiler sürekli çiçek açma, polen ve nektar verme uğraşında kaldı. 08.2022

Kovan içinde nem küf oluşması.

kovan içi nem durumu: 01.2022 – Kışın kovan içi havalandırılmaz ise, nem oluşur. Kovan içerisindeki arıların vücut ısıları balı yedikçe  34 C’ ye kadar yükselir. Dış hava ise bu dereceden düşüktür.  Kovanın altında polen tuzağı YOK, hem arılar üşümesin diye, uçuş deliğini küçültür, üstüne üstlük üste arılar üşümesin diye naylon, karton, gazete kağıdı, çuval koyarsanız! bu sefer kovan içi sıcaklığı dahada artar. Dışarıdan giren soğuk hava ile kovan içerisindeki sıcak havanın karışımı neticesinde, soğuk hava içerisindeki nem, sıcak hava nedeni ile,  su damlacığı şekline dönüşüp, kovan dibine birikir.

Kovanınızı öne doğru eğik koymuş olmanız bile, kovan içinde nem ve küfün olmasını engellemez. Biriken su, arının içeceği su olurken; örtü tahtası ve Kovan dibinde oluşan pamuksu küf, arının hasta olmasına neden olur. Örtü tahtası yerine  naylon  konulmaz. Naylon, hava sirkilasyonu yapmazsa, kovan içi devamlı ıslak olur. 2 – 3 çitalı olanları, uçuş deliğine göre ortalayın. Altı full açık kovanda, nemin olmadığı belirtiliyor. Doğrudur. Ama bu sefer, alttan gelen daimi serin ve soğuk hava, arının salkımı bozmasını geciktirir. Arı, yiyeceğine ulaşamaz. Bu sefer açlıktan, arı ölümleri meydana gelir. 11.2018

Arıya şerbet verilmesi.

arıya şerbet hazırlanması : 06.2023– Şerbeti kesinlikle kaynatmayınız. Kaynatılan şerbet, recel vari bir işlem olur. Ve arıya zararlı hale gelir. Ilık su ile yapmanız, size kolaylık olur. Şerbeti Mart / Eylül ayları içerisinde 1 ölçek şerbet, 1 ölçek su karışımını veriniz. Bu aylar içerisinde bu tür verdiğiniz şerbeti arı, sıcak havalar nedeni ile, kolay ve çabuk işler, peteğe koyduğu şerbet/balın içerisindeki suyu ayrıştırıp net, bal haline getirir.

Şerbeti Ekim / Şubat arası ise; 2 ölçek şeker+1 ölçek su şerbet veriniz. Bu aylarda hava soğuk olacağı için arı, şerbetteki fazla su oranını uçuramaz. Bu ise, hem kovan içinin serin olmasına neden olur. Yaptığınız her 5 lt arının şerbetine yarım çay kaşığı tuz koymanız, arının mineral ihtiyacını karşılayacaktır.

Arıya kekik yağı veya limon suyu verilmesi; 5 lt şerbete yarım limon yıkayıp sıkın, kabuklarınıda küçük dilimler halinde aynı bidona koyarsanız, etkisi daha fazla olur. 5 lt şerbete çay bardağının 1/3 kadar sirke  dökünüz. Arı için Limon vitamin, sirke antibiyotik  görevini yapacaktır. Gine 5 lt şerbete, enjektör ile çekeceğiniz, 2 ml kekik yağı, hem arının sağlığına hemde varroa için etkili olacaktır. Sıcak havalarda, arının yemediği şerbeti, kovalardan uzak bir yere döküp, üzerinede, su dökünüz. Bozuk şerbet, arının nosema olmasına neden olur.

şerbetin arıya verme zamanı : Önce şunu bilin ve unutmayın! Etrafta ve kovanlık civarında uçuşan bolça arı varken, şerbet kapağı bile açılmaz. Arıya şerbeti iki secenekten birini uygulayarak verebilirsiniz. A -Havanın açık, güneşli olduğu, saat 11 ile 14 saatleri arasında, verebilirsiniz. Bu saatler arasında tarlacı arı, arazide olacağı için yağma durumu olmaz. BU ARADA; KOVANLARIN ETRAFINDA UÇAN ARI’LAR GÖRÜRSENİZ! KİME AİT OLDUĞUNU DÜŞÜNMEYİP ÖLDÜRÜN Bu arı hırsızlık yağma yapacağı kovanı aramaktadır. Kendi kovanına gidip tespit ettiği kovanı haber edecektir. B– Akşam ezanından, 1 -2 saat önceside verebilirsiniz.

Size önerim! Şerbet verdiniz, lakin yağma şüpheniz var ise! Şerbet verdiğiniz kovanın uçuş deliğini kapatınız. En az 30 dak. Kalsın sonra açınız.

Ýağmurlu havalarda şerbet verilmez. Neden? Araziye gitmeyen arı; Diğer kovanların etrafında dolanır. Özellikle kapalı havalarda şerbeti, akşam vakti verin. Gündüz verilmez. Verecek olursanız, yağma olma durumunu artırmış olursunuz.

Yere dökülen şerbet olduğunda, bu şerbetin üzerine su dökünüz. Arıya şerbet verirken; üst tahtası açık kontrol ederken veya arılıkta gezerken, hangi zaman içerisinde olursa olsun Arıda Yağma durumu var ise, üst tahtasını ve uçuş deliğini hemen kapatıp, arıların dağılmasını veya kovanının kendi arılarının, kovan üzerine konmasını, uçuş yapan arıların kaybolmasını bekleyin. Gerekirse bir – iki saat kapalı tutunuz. 05.2014

H.Hüseyin arkadaşımın anısına – Muhsin Doğaroğlu hocamız Seydişehirde iken

300920131435-Mngt, kahvaltı marangozlar vebenünemit otu ve manavgatta arıların yanında kahvaltı (5)300920131435-Mngt, kahvaltı marangozlar vebenünemit otu ve manavgatta arıların yanında kahvaltı (3)01042012751Manavgatarıların üşüştüğü çiçeliagaçpolen,yabani çilek (6) 050220131147  070320131255-6 Bal ve arı semineri Muhsin Doğaroğlu (6) 070320131255-13Bal ve arı semineri Muhsin Doğaroğlu (13)

7 Mart 2013 tarihinde bazı arkadaşlarımız ile hocamızı dinlemeye gittiğimizde  bizlerle birlikte marangoz – arıcı arkadaşımız. Hasan Hüseyin Geven’de aramızda idi. Bu resimlerin çekildiği 2012 yılında, yanlarında misafir arıcı arkadaşları idim. Üst resimlerde, Manavgat – Karacalar mevkinde kovanların olduğu yerin üst tarafında mermer üzerine eğilmiş tavuk etlerini dizen H. Hüseyin Geven arkadaşımız, 2014 şubat ayında rahmetli oldu.

Arıcılık üzerine farklı düşünce ve uygulamaları olup, eşinin söylemine göre Muhsin hocamızın imzaladığı arıcılık uygulamaları kitabını aynı akşam okuyup bitirmiş. Sofrada oturan öndeki marangoz/arıcı arkadaşlarım Hasan Karaaslan ve Durmuş Koç.  Prof. Dr. Muhsin Doğaroğlu (1950 – 2021) hocamızın sağında zamanın ilçe tarım müdürü, solunda ise ben Mecit ALBAYRAK. Benim sol tarafımda fulu  olan kişi ise Hasan Hüseyin Geven arkadaşım.   10.2015

Arı Sağlığı ve Arı Hastalıklarının tedavisi hakkında.

Burada yazmaya çalıştığım bilgiler, 45. Istanbul Apimondia 2017 bünyesi içerisinde, konu ile alakadar yetkililerin sunum ve tercümeleri ile, sunum anında belirtilen internet adreslerinden edindiğim bilgiler doğrultusundadır. —-

01.2022– Nosema Ceranae: Göçmen arı kuşlarından; Nosema Apis: Arının kovan içinde veya dışarıda yediği bozuk besinlerden bulaşmaktadır. Kışın dışkısını dışarıya atıp, bağırsağını temizleyemeyen arılarda, ortaya çıkmakta ve arı ölümlerine neden olmaktadır. Çaresi: 20 ml Timol Esanslı Kekik Yağını, (aynı zamanda Varroa için) 5 lt şerbet içine, iğne enjektörü ile 2 ml çekin şerbete karıştırıp, koloninin gücüne göre 1 – 2 su bardağı kadar şerbetliklerine, 3 gün ara ile 7 sefer dökmeniz bu zararlıların tedavisi ve imhası için yeterlidir. Nosema hastası olan arının belirtisi ise, arı uçamaz, kovan önünde yürür. Kanatları yanlara doğru açık ve düşüktür.

Koreli bilim adamları nosema için  zerdecal eksraktı nı  kulanmışlar ve % 93 oranında, yok etmişler. Uygulaması ise; 1 lt şerbete 10 gr zerdecal ekstraktı karıştırmışlar. Nosemanın yok edilmesi için diğer bir yöntem ise; Nosemanın oluştuğu kovanın çitalarını kullanmayıp, eritiniz. Arılığın yanında, durgun sudan ziyade akar suyun olması, arı için sağlıklıdır.  Yok ise, kendiniz su getirip, gölgelik yere koyup, içine tuz atmanız, iyi olur.

Arı ölüm sebeplerinden olan Tarımsal bitki ilaçları, Varroadan daha tehlikelidir. Yetişkin arı tarafından kovana getirilen zehir bulaşığı ve bulaşık olan nektar ve  polen ile günlük, larva ve yavru arılar bile etkilenmektedir. Varroa; direkt olarak sadece ve özellikle yetişkin arıların ölümüne sebep olmaktadır. Pupa halindeki yavrularda oluşup, yavru arılarda görülen Deforme Kanat Virüsü, direk olarak Varrodan değil, varroanın bulaştırdığı bir virüs yüzünden olmaktadır. Virüsü kapan arı, 48 saat içinde ölmektedir.⁸

Kovandan çıkıp gelmeyen arı ölümlerinin oranı; % 41 dolayında olup, bu ölümlerin sebebi yine varroa ve bitki ilaçlarıdır. Sahil bölgelerinde olan arı ölümlerinin daha büyük oranı, bitkisel ilaçlar yüzünden olduğu, aşıkardır.

Arjantin; Varroa mücadelesi için % 100 organik ve % 96 oranında etkili olan Aluen Cap isminde bir ilaç geliştirmiş. U şeklinde çita üzerilerine konan şerit, 42 gün boyunca etkisini gösteriyor. Bayern, 275 mg şerit Umetrin ile HOP GUARD beta asit potasyum tuzlarından oluşan şerit ilaçlar % 95 varan etkiler göstermekte imiş. Oksalit asit, günlüğü olmayan 50 kovanlık arı için 800 gr su+ 200 gr şeker+ 35 gr oksalit asidi, özellikle arılar toplu halde iken her iki çita arasına 0,5 mg damlatmak veya yukarıdan aşağıya arı üzerine fısfıs ile püskürtmek yeterlidir.

Varroa mücadelesinde Timol Esanslı Kekik Yağı; Mentol ve Okaliptus ağacının yaprağı ve kabuğunda olan Terpineol yağı varroa mücadelesinde % 98 oranında etkilidir. Uygulama şekli: Okaliptusun Körükte yakılan yaprağı veya kabuğunun kuvvetli dumanı, kovan içine 5 kez basılır, ağzı hemen kapatılıp, 5 dak. kapalı tutulur. Ertesi gün tekrarlanır. Kısıtlı bir süresi yoktur.

Kovan yapımında, altı gözenekli açık havadar kovanlar, YAZIN gereklidir. –bana göre– KIŞIN gerekli değildir. Çünkü kışın, alttan gelen serin/soğuk hava arının bala erişmesini ENGELLER. Havanın Sıcak olduğu saatlerde kovana bakmayınız. Mümkün ise kovanı ağaçlı, gölgelik yerlere koyunuz. Çin’de sadece afete uğrayan arıcılara maddi destek verilmektedir.

Diğer arı ölümleri ise; Amerikan ve Avrupa Yavru Çürüklüğü; Arı Felçi Virüsü; Kireç Hastalığı; Akut Arı Felçi Virüsü ve Keşmir Arı Virüsü hastalığıdır. Bu hastalıklar -Allah muhafaza- arılığınızda var ise; Şükredin, böyle kalsın, deyin!  Çünkü:

Şuan için ülkemizde görünmeyip, sınırlarımızın yakınlarına kadar gelen (Trapileaps böceği) Küçük Kovan Böceği (KKB), (araştırdığım kadarı ile) bildiğimiz bütün arı hastalıklarını alıp başımıza koymamıza sebep olacak, diye düşünüyorum. Bilimsel olarakta, en tehlikeli arı hastalığı oldu/olacağı, addedilmektedir. Bilimsel olarak KKB; 250 km lik başka bir yere erişebilmesi için, 100 yıllık bir sürenin geçmesi gerektiği ama; gezginci arıcılık yüzünden/sayesinde bu süre ve zamanın, bir anda oluşmasının an meselesi olacağından, Gezginci arıcılığa hoş bakılmamaktadır. 02.2018

Propolis ve propolis ekstraktı yapılışı.

Propolis nedir nerede bulunur: 01.2022 – Bütün ağaçlarda az/çok olmak üzere, özellikle sulak bölgelerde yetişen ağaçların, devamlı sürgün veren uç kısımlarında olan, hafif yapışkan reçinemsi bir tabakadır. Sögüt, kavak, at kestanesi, meşe, kızıl çam propolisin diğerlerine göre daha çok olduğu ağaçlardır. Propolis Ülke ve ağaç cinsine göre yeşil, kırmızı, kahverengi renklerinde oluyor. Propolisi Arılar, soğuk bölgelerde daha çok toplarlar.

Ülkemizde özellikle kırmızı ve kahverengi propolis bulunuyor. Her bölgenin propolis özellikleri farklıdır. Propolis/mum karışımlarının içinde siyah noktalar var ise, bu arının asfalttan getirdiği, zift’tir. 03.2019

Apimondia sunumlarından, Propolis ekstraktı ve yapımı: Özellikle ilk bahar aylarında her türlü ağaçların tomurcukların da oluşan ve arılar tarafından toplanan  reçinemsi bir maddedir. Propolis; Sulak arazilerde yetişen bitkilerde çok miktarda bulunur. Hastalık tedavilerinde Antibiyotik yasaklandıkça Propolise olan ihtiyaç artacaktır. Kendim, boğazımda olan faranjit nedeni ile, propolisi çok kullanırım.

Su bazlı propolisin hiç bir yan etkisi yoktur ama su, propolis eksraktını sadece % 2 oranında erite bilmektedir. Eczanelerde satılan % 70 derecelik saf alkol ile yapılan eksrakt en uygun olanıdır. % 70 ve üzeri, olan alkoller, her insana faydalı olmaya bilir. Buna dikkat ediniz. Alkol saflığı arttıkça yan etkisi arttığı belirtilmiştir.

Propolisi kimler kullanmasın. Karaciğer rahatsızlığı olan kişiler, alkolden yapılmış eksrakt kullanmasın. Kovanlardan toplanan propolisi açık havada fazla tutmayın, ezerek inceltin ve buzdolabına koyun. Eriteceğiniz zaman, küçük parçalara ayırın. Cam kavanoz içerisine 1 ölçek propolise, 3 ölçek % 70 lik alkol ilave edin, güneş görmeyen yere koyup arada bir bolca çalkalayın, en az 2 hafta bekletin. Sık gözlü süzgeçten geçirin, dibinde olan tortudan kurtulmak içinde yüzeyde olan propolisi, enjektör yardımı ile çekip, koyu renkli şişe içerisinde, dolaplarınıza koyun. 2017

Ekstrakt içindeki alkolu uçurtmak istediğinizde, kenarları hafif yüksek, özellikle cam cinsi malzeme üzerine döküp, yayınız. Bu karışımı, sıcak odada ve gölgede bekletiniz. Bir süre sonra, alkol uçar ve propolis tabanda kalır. Bu kalıntıyı, buzdolabına koyduğunuzda, propolis burada donar ve pul pul kırılır. İstediğiniz yerde kullana bilirsiniz. Yalnız, parmak arasında tutmayın, erir. 01.2022

Şuhut merkezinde çıkartılan antik lahit

020120141628- Şuhut lahit (1)

2011 yılında Afyonkarahisar / Şuhut merkezinde, iki ev arasında  kalan bir arsa üzerine ev yapımı için binnat kazımı sırasında,  tabanı mermer döşemeli yerden çıkartılıp Afyon müzesine götürülmüş. Şuhut merkezinde ve buradan Afyon müzesine götürülmüş antik eserleride gördüm.  İlçe çevresinde, antik kalıntıların bolluğu nedeni ile, bazı binalarda tarihi taşlar görünmektedir.  Şuhut’taki 1341 tarihine sabitlenen tarihi caminin duvarlarında bu örnekleri görmek, mümkün.  11.2015

Seydişehir Kuğulu mesireliği.

Şubat2011-Ferzine çeşmesi ağaç dib, kardelenler Şubat2011-Kuğuludan SŞ. 160820142086- deponun suyu

01.2022 – Dünyadaki tüm toprakların ‘bakir’  insanların ‘cahil’ sayıldığı zamanlarda, her şey doğal ve doğallığını devam ettiriyordu. Her ne zaman insanlar medeni, ve teknoloji sahibi oldular, O zamandan bu tarafa dünyamızın, doğallığı ve ellenmedik bakirliği kalmadı.

Benim 50 yıl öncesinden, özellikle avcıların ve görevlilerin ayak bastığı, bu kişilerin kolayca  gidemediği yerlerde kırık – dökük kayıklar içinde gezindikleri sazlık, bataklık olan, mevsimine göre de, göçmen kuşların gelip konakladığı, yumurtalarını bıraktığı, giderken de yavrularını yanlarında alıp götürdükleri bir Kuğulu‘muzu duyar ve hatırlarım.

Yabani Kazlar ve ördeklerin sadece adları kaldı. Bıldırcın ve Keklikler, -vurmak için- ‘mikroskopla’ aranıyor. Buraya adını veren  KUĞU ları ise Seydişehir Belediyemiz, Kuğulu’nun adına layık olması babından, 2012 yılında 3 tane kuğu temin edilip, havuza bıraktı.

Kuğulu‘muz; Şehrimizin güneyinde, Antalya yolu üzerinde; Toros Dağlarının uzantısı –Giden Gelmez  dağ gurubuna dahil olanKalafat dağının yarım daire şeklinde kucakladığı; Yazın yeşillikler içerisinde kısmen sulak ve sulanan;  Kışın ise Allah vergisi, su deryası bir mesirelik. Şehir merkezine 8 km mesafededir. 40.400’e varan nüfusumuz (2012) [2021 – Köyler dahil 68,500]  için son 8 -10 sene hariç, tüm içme sularımız burada bulunan ≈ 4 mt derinlikteki kuyudan, pompalar vasıtasıyla depoya basılırken, buna sonradan artezyen kuyuları da ilave edilmesi mecburi olmuştur.

2008  yılında  Şehrimize bağlı Akçalar kasabası yakınındaki 1210 rakımlı Çal tepesi üzerinde başlayan  artezyenden su çıkartma çalışmaları, 2012 yılında neticelenmiş ve yeni su hattı, bağlanmıştır. Yalnız bu suyumuzdaki kireç oranı biraz fazla gelmekte olduğundan Belediyemiz, bu suyu fizyolojik arıtma yoluna gideceğini bildirmişti. (2021 hala yapılmadı).

Bu güne kadar açılan tüm artezyen kuyu ve sularının, şehrimize iki yönlü faydası olacağı beklenilmektedir. Çal mevki ve diğer artezyenlerden basılan su sayesinde; Kuğulu yer altı su miktarının artmasına neden olacaktır.

Yağmur mevsimin kısmen başladığı Ekim ayından itibaren (2021 mevsime ait ilk yağmur, 14 Eylülde yağdı) yer altı nehir ve göletlerimizin dolması ile önce, zemin yüzeyinde sular çıkmaya başlar. Kasım – Aralık ayları içerisinde, çoğalan yağmur sularının etkisi ile, Kuğulu zemininden dikine ≈ 40 mt yükseklikte ve 100 mt içeride, Kalafat Dağının üzerinde  olan, halk arasında ‘Gürlevik‘ denen noktadan önce uğultular, sonrası havaya tazyikle fışkıran yer altı sularımız; Yer altındaki su bolluğunun bir nişanesi olarak, beyinlerimize kazınır.

Gürlevik, kasım 2009 ve  2010 yılı Aralık ayının son haftasına doğru patlamıştı.  Gürlevik in suyu fışkırdığı zaman önünde, dikilmek çok zor olur. Öyle’ki, suyun ilk çıkış anındaki uğultu sesi, kuş uçumu ≈ 1 km mesafeden duyulduğu söyleniyor. Son 20 yıla varıncaya kadar, yer altından çıkan su ile, şehrimizde yağ balığı olarak bilinen balık türüde çoğalırdı.

Şunu da belirtmeden geçemiyeceğim: İnsanoğlu gibi aç ve bencil bir mahlukat yoktur. Bu balık, geçmiş yıllarda haddinden fazlası ile bölgemizde bulunurdu. Bu balığı yemek için yakalamaya çalışanlar,  azı ile yetinmediği gibi, okur yazar dediğimiz kişiler dahil, değişik bölgelerde daha büyük balıkları yakalaya bilmek için, 3-5 tane  değil, bidonlara doldurup götürüyorlardı.

Hazıra ne dayanır? Haliyle yeryüzüne çıkan yağ balıkları da, suların çekilmesi ve bilinçsizce yakalanmaları neticesinde, yok oldu. Evet; Her nimetin bir külfetinin olduğu, aşikardır. Diğer bir etken ise; Suğla bölgemizde; çok yağan kar ve yağmurun etkisi ile dolan yer altı sularımız, her yedi (7) senede bir yer yüzüne patlar ve bu bölgemizdeki yüzlerce dönüm arazi sular altında kalır, yer altında üreyen yağ balıkları da göz önüne çıkardı. Ne yazık ki; Bu yeraltı suyumuz, son kez 1980 sonunda yeryüzüne çıkıp, 1982 yılından itibaren gelmemek üzere gitti.

Benim Kuğulu ile olan bağlantım sadece yazın piknik amaçlı değildi.  2007 – 2009 yılları arasında, Özellikle insanların olmayıp, yabani domuzların yattıkları çalı diplerinden, sanki bana; ‘Hala ne duruyorsun akşam oldu, ezanlar okunuyor, git‘, der gibi homurdanmalarına kadar yağmurun, sulu sepenin altında, Ekim ortalarında başlar, su akıntısının kesildiği Mayıs ayına kadar devam eder-di-.

Kimine göre ben; defineci, (Ergenekon, silah gömülerinin sıkca söylendiği zamanlarda) silah saklayan, kimine göre de Allah rızası için  oralarda oyalanan, düzenleyen doğayı seven birisi idim. Burada yaptıklarım ise;

Bu bölgenin, Ferzine Çeşmesi ve mağarasına çıkan taş yolu, AKP’li belediye başkanımız İbrahim Halıcı yaptırmıştı. Bu taş yolun üst tarafı ve yukarılardan gelen yer altı suları, bu taşların üzerinden geçerek, öbür tarafından araziye yayılıyordu. Suyun yayılması bir tarafa, taşların üzerine çamuru yaydığı gibi akan su,  taşın altındaki toprağı yumuşatıp akıtmakta ve yolun bozulmasına neden olmakta idi.

Peki, bu durumu, belediye çalışanlarının görmemesi veya duymaması mümkün mü? Değil! Bu yol yapıldıktan 1,5 – 2 sene sonrası, tabiri caiz ise bu görevi ben devraldım. Orada bulunmam ve gayretlerim, aynı zamanda benim ruhumu gençleştiriyordu. Öyle ki, yağış altında goçuğumdan damlayan suyu bile dikkate almıyor idim.

Ben, her yöne yayılan yeraltı sularını, bir ark açarak, taş yoldan ve ayak altından uzaklaştırmıştım.

Bu heves ile, Ferzine Çeşmesinin 15 mt yukarısından çıkan yer altı suları için aşağıya doğru ≈ 250 mt su yolunu bazen balyoz ile, bazen kazma – kürek, bazen çapa kanal açtım. 2011 yılından bu tarafa, medarı iftiharım olan bu yer ve su yollarını görmek, bozulan yerleri yeniden yapmak için zamanım olmadı. 01.02.2014 Cumartesi günü tekrar aynı yere gidip, bozulan kanal  yerlerini  onardım, düzenledim. Şimdi oralara bu işleri yapmak için gidecek olsam; Girişte para vermem lazım.   10 . 2010    Mecit  ALBAYRAK

Seydişehir’de orman yangını,

01.2022 – Edinilen bilgiye göre, ilçenin Kavak köyündeki ormanlık alanda henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı.

Seydişehir Belediyesi itfaiye ekiplerinin ve vatandaşların çabalarıyla söndürülen yangında 40 dekar ormanlık alanın zarar gördüğü bildirildi.

Öte yandan, ilçeye bağlı Tol köyünde de 10 dekar buğday ekili alan yandı. 02.08.2010  🙁

11.2015 – Konya’nın Seydişehir ilçesinde çıkan yangında 40 dekar ormanlık alan zarar gördü. 

2021 yılı Temmuz Ağustos ayları içerisinde özellikle, sahil bölgelerimiz ile çeşitli bölgelerimizde çıkan ve çıkartılan yangınlar sonunda yüzlerce hektar orman yandı, 8 kişi öldü. Manavgat bölgemizde ise, evler, hayvanlar, özellikle arı ve kovanlar yandı. Niçin, Akp gidecek şimdiden  talanın önünü açalım, diyenlerce..

Küçük kovanların önemi.

ruşet kovanı: 01.2022-  İki çitalık bir arının, 10 çitalık bir kovanda bekletilmesi gerekmez. Normal 5 çitalık Ruşet kovanlar, az sayıdaki çitalı arıların saklanılmasını temin eder. Veya yedek analı arıların bir süre orada bekletilmesi için uygundur. Ayrıca, falan yerdeki oğul arısının alınması, veya dağda keşfettiği koloniyi kovana almak için taşınması ve kullanımı, eftaldir. 12.2012

Ben; Mecit ALBAYRAK

tm-201018022011261-kuğulu ferzine çeşmesi (6)05.2009-Antalya yolu, susuz yayalası çeşme yakını (1)05.2009-Antalya yolu, susuz yayalası çeşme yakını (8)

Sayfama gelen bir soruda –  Mecit Albayrak kim?, diye sorulmuştu! 1956 doğumlu, Endüstri Meslek Lisesi mezunuyum. Eti Alüminyum Fabrikasından 2005 yılında fabrikanın satışı ile emekli oldum. Arıcılık; 1986 yılından beri yapmayı isteyip, iş yeri şartlarından dolayı başlama imkanım olmayan bir uhdem idi.

2008 yılında halk Eğitim kurslarına katıldım. 2010 yılından itibaren arıcılığa başladım. Sayfa başlığımda belirttiğim gibi, bildiklerimi başkaları ile paylaşmaktan zevk alan birisiyim. Yaptıklarımı değil, söylediklerimi yapın. Çünkü arada bir bir şey öğrenmek için, farklı işler yaparım.

Amacım, başkalarına faydalı ola bilmek.  Allahın Selam ve selameti ile.

Arılığımın çevresindeki çiçeklerden ayrıntılar.

2011 – 2022 yılları arasında Akseki Cendeve kovanlar için Yabani çilek ve Serik’in kasabası Gebiz’de Hayıt, kiriş otu, boynuz, bademlik ve portakal bahçeleri arasında hem ikamet ettiğim yerde kovanların üzerine çıkarıp resmini çektiğim, bir kızımız. Aşağıda 2011 Seydişehir ilk oğulum ve pembe renkli çiçekli Kekik otu ve en alt köşede,  Manavgat Side’de mis gibi kokan yeni dünya çiçeği.  2013

 13.04.2014 Cendeve yb çilek (13) 13.04.2014 Yol üzerinden cendeve (25) 300420131331-Gbz, kanal, oğul, kovan, kırmızı ağaç (19)010320131244 Gebiz mezarlığındaki çiçek ve arılar (2) 130320131278- Antalya ve Gebiz arı ve Kiriş otu çiçeği (11) 290120131135 300420131331-Gbz, kanal, oğul, kovan, kırmızı ağaç (4) 300420131331-Gbz, kanal, oğul, kovan, kırmızı ağaç (13) video111 011220142258- yeni dünya arılar (18)

Fotoğraflarla İnsanlar, Şuhut Senir Köy ilk okulu ve talebeleri. 2010 – 2012

IMG000220 kızım vetalebesiFotoğraf-0031_1 (2) öğretmeni ve talebesi02012012- Şuhut-Senir Köy kitap (1)02012012- Şuhut-Senir Köy kitap (2)Senir köyü ve mevlana02012012- Şuhut-Senir Köy kitap (4)02012012- Şuhut-Senir Köy kitap (5)100_0114 Fotoğraf-0004 (2) Fotoğraf-0005 (5) Fotoğraf-0005 Fotoğraf-0013 (6) Fotoğraf-0019 (2) Fotoğraf-0031_1 (2) Fotoğraf-000

Aşağıdaki resimlerde görünen Senir Köyü okul girişi önündeki yavrularımız, öğretmenleri ve görevlinin bulunduğu resimler, bağlı olduğum hosting de meydana gelen arıza nedeni ile silinmişti.  Günlerce google da aratmış, bulamamıştım. 9 ay sonrası bilgisayarımın kopyası içerisinde tesadüfen buldum.  Sevincimi tarif edemem. Yukarı bölümdeki resimler ise;  2008 yılı  okul öncesi öğretmenleri kızım Ayşeğül ve eşim Zeynep ile, 2012 yılı talebeleri, öğretmenleri ve görevlisi, O günün bir hatırası olarak görünüyor.

Bu fotoğraflar konusunda bir düşünce ve isteği olan olursa, sayfamın altındaki YORUM kısmına görüşlerini yazabilirler. Kendilerine zevkle cevap vereceğim.

Senir köy – Şuhut 7 km /  Şuhut – Afyon 28 km. Gelen soru üzerine: Şuhut rakım: 1140 mt,  Senir köyü okul alanı: 1230 mt

Aşağıda Okul bahçesindeki çocuklarımız ise, Kızım Ayşegülün ilk eğitimlerini verdiği okul öncesi talebelerin resimleri 2012 tarihli, mevlevi dervişleri kiyafetindeki okul öncesi talebelerin resmi ise 2011 tarihlidir.  12.2014 –

08.2013 yılında Restorasyonuna başlanan Şuhut merkez Camisinde yapılmakta olan çalışmalar ile ilgili resimler için bakınız. – Senir Köyü ve Şuhut’ta son günlerim

1 2 3 4 5 8

Arı ve Doğa hakkında.

 Bilimsel makaleden- İspanyada ki Pauk (Paul)  Mağarasında keşfedilen taş ve kaya parçaları üzerinde bulunan kazıntı ve çizimler üzerinde yapılan araştırmalara göre arı, Taş Devrinden beri 80 milyon yıldır yaşamaktadır. İnsanlar da, dokuz (9) bin yıldır yabani  arı ballarının alımı ile uğraşmaktadır. Beslediğimiz arılar, yabani sınıfına girmektedir.

–  Bitkiler üremek için, rüzğar ile birlikte çeşitli böcek ve arılara ihtiyaç duyar.  Çiçek açan bitkiler, böcek ve arıların ilgisini çekebilmek  için çiçek tomurcukları dibinde şekerli bir madde üretirler. Bu maddeye, nektar denilmektedir. Arılar, çiçeğin birinden nektar alır, diğer bir çiçekten de polen alarak kovana gelmekte iken aynı zamanda bitkilerin eşeysel üremelerine, katkı sağlamaktadırlar. Getirdiği nektarı kovanda hazır bekleyen genç arıya verir, poleni de gerekli yere bırakırken arı, özel salgısı ve bal ile karıştırarak, petek gözüne sıkıştırır.

– Bu işleri biten arı tekrar, araziye çıkmaktadır. Nektar ve polenin koku ile tadı, getirildiği bitkiye göre değişmektedir. Çitaya konan nektar en erken, 10 gün içerisinde bala dönüşmektedir. Bir bitki üzerine daha önce bir arı konmuş ise, O bitkiye kokusunu bırakıp gider. Kendisinden sonra gelen başka bir arı, bu kokuyu aldığı zaman; – Nektarın kalmadığını bilir ve oyalanmadan gider.

–  Dış sıcaklık ne olursa olsun, çitaların arasında sıcaklık 34 ‘C dir. İç  sıcaklık 34 ‘C geçtiği zaman,  genç arılar kovanı serinletmek için,  giriş deliği önünde kanatları aracılığı ile içeriye, serin hava gönderirler. Arılar, sıcak havalarda günde, 16 saat çalışır. Arılar, dış sıcaklık 14 ‘C ve altına indiği zaman (Kendi tespitim, dikkat ediniz yumak olmazlar sadece) görevliler haricinde dışarıya çıkmazlar. Arılar uyumazlar. Mesela sabahın erken saatlerinde dışarısı serin olduğu için arılar, şevkli olarak  uçuşa gitmezler. Havanın ısınmasını beklerler.

–  Kovan bakımı anında arılar tedirgin olmaktadır. Bizler genelde körük vasıtası ile, arıların tedirgin olmaması için duman veririz. Gerçek yabani hayatta ise dumanın manası; Ormanda duman kokusunu alan arı, hayatta kalabilmek için kovuktaki yuvasını terk etmekte. Bunun için önce  yuvasındaki balı fazlası ile yeyip, çıkmaktadır. Haliyle karın bölgesi fazlası ile şişen arının uçma, saldırma ve SOKMA durumu zorlaşmaktadır. Arının soka bilmesi için karnını aşağıya doğru bükmesi gerekiyor. Karnı şişen arı ise, bu bükme işlemini  ya yapamıyor veya zorlanıp, iğnesini yeterince sokamıyor.

–  Arılar kovanda iken gün ışığından hoşlanmazlar. İncelenmek üzere dışarıya alınan çita üzerinde özellikle gün ışığını gören ana arı, hemen yumurtlamayı bırakıp, çitanın alt ve arka tarafına geçmektedir.

–  Ana arı, 7 – 12erkek arı ile çiftleşmekte. Bu çiftleşme uçuşuna, çok sayıda erkek arı; sıra bize gelecek diye toplu uçuşa geçerler.

–  Erkek arılar, bir kovanda 100 – 400 arasında olur. Hortumları kısa olduğu için nektar toplama becerisine sahip değillerdir. İşçi arının 3 katı bal yerler. Kovan içerisi veya dışında hiç bir iş yapmaz, kovan güvenliğine bile karışmazlar. Mevsimsel olarak ana arıların çiftleşme sezonundan sonra 3 – 4 işçi arı tarafından  kol, bacak ve başından tutulup, dışarıya atılırlar.

–  İşçi arılar, bir kovan içerisinde 120 bin tane olabilirler. Ölünceye kadar çalışırlar. Yeni doğan bir işçi arının görevi: 1. – 3. gün çıktığı ve diğer petek gözlerinin bakım işini, 4. – 7. güne kadar kovan etrafında kovanı tanıma ve etrafı görmek için arılarda ilk uçuş; larvaların bal ve polenle beslenilme işini, 7. – 12. gün arası / süt üretme ve -kadro askeri gibi- ana arının bakımı, yıkatılması ve beslenilmesi, 12. – 18. gün arası bal mumu üretmek ve örmek, kovan güvenliği sağlamak, getirilen nektarı tarlacıdan alıp, işleyip petek gözüne koymak ve 18. günden  ölünceye kadar (≈ 20 gün boyunca) araziden nektar ve polen getirmektir.

–  İşçi arı, 1 (bir) saniyede 440 kere kanat çırpıp, boş iken saatte 65 km, nektar ve polenli iken 45 – 50 km hızla uçmaktadır. Ayrıca bir at kendi ağırlığı kadarını, kızak köpeği dört katını götürmekte iken bir arı, kendi ağırlığının 20 katını taşımaktadır. Kovandaki arının 1/3 i tarlacıdır. 35 C’ kadar olan sıcaklıklarda arı uzak uçuşlar yapar. 15C’ altında ise, mesafe düşer. 

–  Arı dansının keşfi: Arıların kovan içerisinde iken, arazide tespit ettiği nektar veya diğer ürünlerin yerini tarif etme anında yaptığı dansın anlamını ilk keşfeden kişi; Avusturyalı etoloji/zooloji uzmanı Karl von Frisch (1886 -1982) olmuş. Arı; Arazide bulduğu nektar, polen, propolisin nerede olduğunu arı arkadaşlarına tarif ederken, O an güneşin bulunduğu yere göre dik bir çizgi çizer gibi yürür. Burada ölçüt, güneşin kendisidir. Petek üzerinde Çizdiği – yürüdüğü hat üzerinde iken, bulduğu nektar, polen ve propolis, güneşe göre hangi yönünde ise O tarafa yönelir ve durur. Bu duruş yeri, aranan maddenin acısını verir. 09.2016

– Güneşe göre 90′ sağ veya sol ile 180′ geriye dönüşler, nektar ile polenin yönünü gösterir. Ayrıca bu aktarma işlemi dairesel (O) ve sekiz (8) şeklinde dönüşler ile aşağı – yukarı karın titretme ve sağa – sola tüm vücudu sallama  şeklinde olur. O ve 8 dönüşleri ile karın titretme  nektarın, sallanmalar ise polen yer ve mesafesini gösterir. Mesela; 250 mt uzaklıktaki nektarın yerini bildirmek için = 30 saniye içerisinde karnını 5 (beş) kere titretir. 12.2013